demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

2022 Yılında E-Defter Kullanım Zorunluluğu

Türkiye’de, işletmelerin faaliyetlerini sürdürürken çeşitli açılardan avantaj elde edebilmeleri ve işlemlerinin hem kendi faaliyetleri nezdinde hem de bağlı oldukları devlet kurumları ile en kolay şekilde gerçekleşebilmesi için 2010 yılından bu yana birçok dijital dönüşüm çalışması gerçekleştirildi. Bu dönüşümlerin temelinde ise ağırlıklı olarak Maliye Bakanlığı’na bağlı olan kurumlarla işletmeler arasındaki vergi, tahsilat, ödeme, ibraz, tebligat gibi çeşitli işlemlerin elektronik ortama taşınmasına yönelik sistemler yer aldı. Bunlar arasında belki de en önemlilerinden birisi de e-Defter uygulamasıdır. Kanun düzenlemeleri gereğince 2022 yılı itibarıyla belli başlı şirketler için kullanımı zorunlu hale getirilen e-Defter uygulamasının zorunluluğuna dair merak edilenleri ve hangi şirketlerin kullanımının zorunlu olduğunu bu yazımızda açıklayacağız.

E-Defter Nedir ve Neden Kullanılmaktadır?

e-Defter genel olarak, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında şirketlerin tutması zorunlu kılınan büyük defter ve yevmiye defterinin, dijital formatta hazırlanmasını sağlayan bir sistemdir. Bu sistem, ilgili defterlere dair kayıtların elektronik olarak hazırlanmasını, saklanmasını ve denetlenebilmesini mümkün kılmaktadır. e-Defter, vergi mükellefi firmaların tüm parasal hareketlerini kayıt altına almak üzere kurulmuş olmakla beraber matbu formdaki ilgili defterlerle tamamen benzer sistemle çalışır. E-Defter beyan zorunluluğu, tıpkı defter-i kebir ve yevmiye defterinde olduğu gibi zorunludur. Firmalar, e-Defter uygulaması ile beraber defter içeriklerini Gelir idaresi Başkanlığı’na ibraz etmesine gerek kalmamakta; muhasebe kayıtlarının kuruma gönderilmesi gerekmemektedir. Bu uygulama yerine, kayıtların özeti olarak ifade edilen “berat” adlı belge dizini kuruma iletilir. e-Defter uygulaması Başkanlık tarafından belirlenmiş olan formatta ve standartlarda hazırlanarak; hiçbir şekilde matbu formata getirilmeye gerek duymadan kayıt altına alınır ve sistemin kurulumunda da değişmez olduğu ve kaynak güvenilirliği teyit edilir. Bu teyitlerin yapılmasında da elektronik imza ve mali mühür gibi uygulamalardan faydalanılır.

E-Defter’e Geçiş Zorunluluğu Hakkında

2021 yılı itibarıyla düzenlemesi kesinleşen e-Defter’e geçiş zorunluluğu kapsamında 2022’de hangi firmaların geçişlerini yapmış olması gerektiği de netleşti. Bu kapsamda, 2020 senesinde cirosu 5 milyon TL ve üzerinde firmaların yanı sıra 2021 senesinde e-Fatura sistemine zorunlu olarak geçen mükelleflerin ve yine 2021 senesi içinde bağımsız denetime tabi olma şartını taşıyan şirketlerin 1 Ocak 2022 itibarıyla e-Defter uygulamasına geçiş yapmış olmaları gerekmekteydi. Zorunlu e-Defter geçiş uygulaması kapsamında: Sosyal Güvenlik Kurumu’yla (SGK) sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sağlayıcıları ile medikal malzeme ve ilaç, etken madde temin eden tüm mükellefler (Hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, ecza depoları, beşeri tıbbi ürün sunan veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri) 2021 yılının Temmuz ayı içerisinde e-Fatura’ya geçiş zorunlulukları yerine getirilmişti. Bu kapsamda da; e-Fatura’ya geçiş yapmış olan bu kurumların 1 Ocak 2022 itibarıyla e-Defter sistemine de geçiş yapmış olmaları gerekmekteydi.

1 Ocak 2022 itibarıyla, e-Defter geçme zorunluluğu 2020 uygulamasını yerine getirmeyen şirketlerin cezai yaptırımlara tabi olacakları da bildirilmişti. Bu kapsamda da e-Defter mükellefliği gerektiği tespit edilmişse ve sahip oldukları muhasebe programları e-Defter’e uygunsa geçişlerin yapılmış olması gerekiyordu. Uygulamanın zorunlu olması nedeniyle Vergi Usul Kanunu kapsamında, geçiş yapılmaması durumunda şirketlere cezai yaptırımlar uygulanabilecektir.

Öte yandan birçok şirket için maliyet, zaman ve alan tasarrufu elde edebilmek adına da gönüllü olarak e-Defter sistemine geçiş yapabilmek mümkün. Bu sayede değişen mevzuatlara kolayca uyum sağlayabilme, finansal verileri rahat bir şekilde saklayabilme ve denetleyebilme, kağıt masraflarını ortadan kaldırma ve çeşitli avantajlar da elde edilebiliyor.

demo-attachment-1086-inspired-woman-NEARSKQ@2x

Bir İşletmenin E-Fatura Mükellefi Olduğu Nasıl Öğrenilir?

İşletmelerin ticari takip yapabilmeleri ve gerekli bilgileri resmi kurumlara bildirebilmeleri için kullanılan e-fatura sistemi dijitalleşme yolunda en sık kullanılan araçlar arasında yer alır. Geleneksel fiziksel süreçlerin aksine bu sistem oldukça kolay bir şekilde kullanılabilmektedir. Sanal bir ortamda gerçekleşmesi sayesinde normalde uzun süren fatura kesme veya takip gibi konular son derece hızlı bir şekilde tamamlanabilmektedir. Bu şekilde şirketlerin verimliliğini artırmalarına da yardımcı olabilmektedir. Çeşitli araçlar sayesinde hem kullanıcının hem şirketin güvenliği de sağlanır. E-imza ve e-mühür gibi uygulamalar kullanılarak şirket adına alınan aksiyonlar yalnızca yetkili kişiler tarafından sürdürülebilir. İşletmelerin e-fatura mükellefi olmak için izleyebileceği adımlar oldukça basittir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönlendirmeler izlenerek başvuru süreci başlatılabilir.

E-Fatura Mükellefi Ne Demek?

Ticari ve resmi süreçlerin dijital ortamlara aktarılması hem sürdürülebilirlik hem de verimlilik açısından ciddi faydalar sağlamaktadır. Bunlar arasında en sık görülen uygulamalardan biri de e-fatura olmaktadır. Son derece rahat bir kullanım sunan bu uygulamadan faydalanan şirketler e-fatura mükellefi olarak adlandırılır. E-fatura sistemine dahil olan, başvuru sürecini tamamlamış ve portala giriş hakkına sahip olan firmalar bu şekilde görülmektedir. Resmi kurumlar tarafından belirlenen koşullara uyan şirketler e-fatura mükellefi listesi içinde yer alabilir. Benzer şekilde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirttiği belli durumları karşılayan şirketlerin de bu uygulamaya dahil olması bir zorunluluk halini almıştır. Bu koşullar düzenli olarak güncellenmektedir. Belli aralıklarla değişen e-fatura mükellefi olma şartları resmi kanallardan incelenebilir.

Kimler E-Fatura Mükellefi Olabilir?

E-fatura sisteminden faydalanmak için belli koşulların sağlanması yeterli olacaktır. Bunlar, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen zorunluluklardır. Kanunda belirtilen bu özellikler ikiye ayrılabilir: e fatura mükellefi olma zorunluluğu olan firmalar ve gönüllü olarak e-fatura kullanımı tercih eden şirketler. Bu uygulamanın kullanımının zorunlu olduğu şirketler brüt satış hasılatı belirli bir düzeyin üstünde olan firmalar olmaktadır. Bu sınır belirli süreler arasında değişiklik göstermektedir. Bu sebeple belirlenen gelir miktarı hakkında en doğru bilgi Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere resmi kaynaklardan edinilebilmektedir. 4760 sayılı kanunun 1 numaralı ekinde belirtilen ürünlerin imal, ithal ve teslim edilmesi gibi süreçleri uygulamak amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan lisans almış şirketler de e-fatura mükellefi olma hakkına sahip olabilir. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 3 numaralı ekinde belirtilen listedeki ürünleri imal ve ithal eden şirketler de bu listeye dahildir. Aynı şekilde 6563 sayılı kanunda belirtilen aracılar veya 5957 sayılı kanunda meyve ve sebze ticareti yapan şirketler de e-fatura mükellefi olabilir.

E-Fatura Mükellefi Sorgulama

Bir işletmenin e-fatura mükellefi olduğunu öğrenmek için tekrar dijital kanallara başvurmak yeterlidir. E-fatura mükellefi kontrol amacıyla resmi e-fatura portalına giriş yapılması gereklidir. Mükellefin vergi numarası veya TC kimlik numarası ile bu sisteme giriş yapılabilir. Sonrasında sitede bulunabilen e-fatura mükellefi listesi incelenebilir. Aradığınız işletmenin bu listede var olması o firmanın bir e-fatura mükellefi olduğunu gösterir. E-fatura mükellefi sorgulama sürecine benzer şekilde, e-fatura sorgusu da aynı ekrandan yapılabilir. Bir faturanın doğruluğunu kontrol etmek için aynı sisteme giriş yaptıktan sonra fatura numarası üzerinden gerekli incelemeler yapılabilir. Tüm bu fonksiyonlar sayesinde e-fatura mükellefi sorgulaması yapılabilir. Son derece kolay bir kullanım sunan bu sistem ile firmalar fatura kesme sürecini çok daha verimli ve rahat bir hale getirebilir. Dijital ortamlarda gerçekleşen pek çok işlem gibi bu araçlar da her türlü platformdan kullanılabilir.

demo-attachment-1086-inspired-woman-NEARSKQ@2x

E-İrsaliye Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular

Dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında gündeme en sık gelen ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirli koşulları taşıyan şirketler için geçişi zorunlu hale getirilen e-İrsaliye hakkında en çok merak edilen soruları bu yazımızda yanıtlamaya çalışacağız. Özellikle, 22 Ocak 2022 tarihli tebliğ kapsamında, e-İrsaliye nezdinde önemli düzenlemeler gündeme gelirken, bu dönüşüm süreci kapsamında tebliğe paralel olarak merak edilenleri ele alacağız. Siz de yazımızı okuyarak, en güncel düzenlemeler paralelinde e-İrsaliye ile ilgili olarak merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.

 e-İrsaliye’yi Kimlerin Kullanması Mümkün?

Dijital dönüşüm süreci ile beraber hayatımıza giren birçok uygulamada ilk etapta geçişler gönüllülük esasıyla gerçekleştirilmekteydi ve bu uygulamaların sağladığı kolaylıklar öne çıkarılmaktaydı. Güncel olarak ise e-İrsaliye nezdinde düzenlemeler halen devam etmekte olup, an itibarıyla e-Fatura sistemine kayıtlı olan tüm kullanıcıların e-İrsaliye sistemine dahil olacakları söylenebilir. 

e-İrsaliye Mükellefi Kimlerdir?

Mükellefiyet, tıpkı diğer dijital dönüşüm uygulamalarında olduğu gibi izin ve yetki ile paralel olarak oluşmaktadır. Bu kapsamda, e-İrsaliye’den yararlanma yetki ve iznine sahip olan taraflar/kişiler, e-İrsaliye mükellefi olarak tanımlanırlar. Bu konu hakkında daha fazla bilgi almak için E-İrsaliyeye Kimler Başvurmalıdır? adlı blog yazısını okuyabilirsiniz.

e-İrsaliye Kimlere Gönderilebilir?

Firmalar arasındaki iletişimlerde makbuz, fatura, irsaliye gönderimleri oldukça önemli. Geçmişte matbu formatta yani kağıt üzerinde düzenlenerek gönderilen bu değerli belgelerin artık elektronik olarak da düzenlenmeleri mümkün olmakla beraber e-İrsaliye geçiş ile irsaliyeler de artık dijital olarak gönderilebilecekler. Bu kapsamda e-İrsaliye sistemine geçiş yapmış olan firmalar, sisteme kayıtlı oldukları için birbirlerine e-İrsaliye gönderme imkanına sahip olacaklar. Bunun haricinde eğer taraflardan birisinin e-İrsaliye kaydı bulunmuyorsa, yalnızca matbu formattaki irsaliyenin gönderimi yapılabilecektir.

e-İrsaliye Geçişi Nasıl Olacak ve Zorunlu mu?

Firmaların, e-dönüşüm kapsamında en çok merak ettikleri sorular genel olarak zorunluluk ve geçiş süreçleri hakkında olmaktadır. Bu kapsamda e-İrsaliye’de de önemli ve güncel düzenlemeler söz konusu. Firmaların, 1 Ocak 2018’den başlayarak e-İrsaliye uygulamasına gönüllü olarak geçişleri gündemdeydi. Son etapta ise 1 Temmuz 2022 tarihine kadar e-Fatura’ya kayıtlı olan tüm işletmelerin e-İrsaliye geçiş zorunluluğu söz konusu. Bu anlamda, Gelir idaresi Başkanlığı portal hesaplarının da otomatik olarak bu tarihten başlayarak devreye girmesi beklenmektedir. Buna ek olarak arzu eden işletmelerin özel entegratör aracılığıyla da e-İrsaliye sistemine geçiş yapabilmeleri mümkün olacak.

e-İrsaliye’de Matbu İrsaliye Kullanımı Devam Edecek mi?

İrsaliye, taşıma süreçlerinin en önemli tespit ve beyan belgesidir. Bu kapsamda, firmalar e-İrsaliye sistemine geçmiş olsa dahi, taşıma süreçlerinde kağıt formattaki bir e-İrsaliye uygulaması ile oluşturulan irsaliyenin bir çıktısı şoförün yanında bulunmak zorundadır.

e-İrsaliye’de Alıcının Onay ve Red Yanıtları Olacak mı?

Taraflar arasındaki iletişimde geleneksel irsaliye süreçleri geçerli olacak. Bu kapsamda dijital olarak düzenlenerek alıcıya ibraz edilen belge kabul veya kısmi kabul alabilmektedir.

e-İrsaliye Başvurusu Yapmak Gerekiyor mu?

Genel düzenleme ve tebliğ kapsamında, firmalar e-Fatura sistemine kayıtlılar ise 1 Temmuz 2022’den itibaren otomatik olarak e-İrsaliye uygulamaları da devreye sokulacak. Bu kapsamda e-İrsaliye başvuru gibi bir durumun gerekliliği olmadığı da anlaşılmaktadır. Taraflar, e-İrsaliye’de kayıtları mevcut olduğu durumda doğrudan irsaliyenin elektronik iletimini gerçekleştirebileceklerdir ancak taşıma süreçlerinde bir adet kağıt çıktı mutlaka şoförün yanında bulundurulacaktır.

e-İrsaliye İptal Edilebilir mi? 

Zorunlu geçiş öncesinde firmalar tarafından en çok merak edilen konulardan birisi de e-İrsaliye iptali olmaktadır. Burada, e-İrsaliye belgesinin iptali kesin olarak söz konusu değildir. Gönderimi yapılan malın, somut olarak sevki öncesinde mal içeriğinin veya alıcının hatalı olduğu tespit edilirse; e-İrsaliye muhteviyatının tamamına irsaliye yanıtı ile red verilebilir.

demo-attachment-546-asian-businesswoman-laptop-planning-strategy-PQFT2HE@2x

Yıllık İzin Süresi Nasıl Hesaplanır?

İşletmeler, gerçekleştirdikleri faaliyetleri sürdürebilmek için istihdama ihtiyaç duyarlar. İşletmenin genel dinamiğinin en önemli bileşeni olan çalışanlar, istihdamları boyunca çeşitli haklara da sahip olurlar. Bu haklardan belki de en önemlilerinden birisi de yıllık izin olarak gösterilebilir. Çalışanın, işletmedeki faaliyeti süresi boyunca çeşitli parametreler dikkate alınarak izinleri belirlenir. Yıllık iznin süresi ve kullanma şekli bu kapsamda çalışanla paylaşılır. Burada yalnızca şirketin kuralları değil aynı zamanda İş Kanunu kapsamında belirlenen kurallar da vardır ve şirketler yıllık izin yönetmeliğini uygulamak durumundadır.

Yıllık İzin Yönetmeliği Kapsamında Yıllık İzin

Şirketlerin, kanunen bağlı kalmaları gereken düzenleme, 4857 sayılı İş Yasası’nın 53. maddesinde açıklanmıştır. Bu kapsamda, deneme süresi dahil olmak üzere aynı şirkette en az bir yıl süre ile çalışmış olan işçilere yıllık izin hakkı verilmektedir. İzin süresi, iki tarafın anlaşması ile 3’e bölünebilmektedir. Şirket ise çalışanların yıllık olarak alabilecekleri ücretli izinlere dair kayıt belgesini bulundurmak zorundadır. Ücretli yıllık izin kullanımı noktasında ise çalışanın işverene en az 1 ay önceden haber vermesi gerekmektedir. Bu konu hakkında da yönetmelik ile düzenleme mevcuttur. Yıllık ücretli izin yönetmeliğine göre, işveren, işçinin talebi ve iş durumunu dikkate almak suretiyle izin dönemini belirleyebilir. Süre ise yıllık izin konusunda en çok merak edilen konulardan birisidir. Bu kapsamda düzenlemeler dahilinde belirlenmiş olan süreler şu şekilde gösterilir:

-Aynı şirket içerisinde 1 yılı tamamlayan ve 5 yıl (5. yıl dahil) çalışan işçi bu çalışma süresi boyunca yıl içerisinde, ücretinden kesinti olmaksızın 14 günlük izin hakkına sahiptir.

-5 yıldan daha fazla ancak 15 yıldan daha az çalışan işçi ise ücretinden kesinti olmaksızın 20 güne kadar yıllık izin kullanabilmektedir.

-15 yıldan daha fazla çalışan işçi için ise kanunen 26 günden daha az izin verilememektedir. Eğer işçi 18 yaşından küçükse veya 50 yaşından büyükse 20 günden az izin verilmesi de kanuna aykırıdır.

Yıllık İzin Kullanımına İlişkin İnsiyatifler

Daha önce de belirtildiği üzere işveren, çalışanın bildirimine bağlı olarak izin dönemini belirleyebilme hakkına sahiptir. Buna ek olarak yıllık izinler üç ayrı dönemde kullanılabilmektedir. Burada insiyatife bağlı olan bir düzenleme ise çalışmakta olduğu şirkette henüz 1 yılı tamamlamamış olan ancak yıllık izin gerekliliği söz konusu olan çalışanlara yönelik olarak mevcuttur. Yıllık izin hakkı kanunen doğmamış ancak iş yerinde 6 ay çalışmak suretiyle izin yapmak istendiğinde, işverenin insiyatifine bağlı olarak yıllık izin kullanılabilmektedir. Burada kanunen belirtilen süre her ne kadar deneme süresi dahil bir yıllık çalışma süresinin tamamlanmasına dayalı olsa da işveren ile çalışan arasında uzlaşma sağlanması durumunda 6 aylık periyod için de yıllık izin kullanımı söz konusu olabilmektedir.

Yıllık izin kulllanımı ile ilgili olarak dikkate alınan bir diğer detay ise yol süresi olabilmektedir. Çalışan, yıllık izni kapsamında, izin süresini bulunduğu konumdan uzak bir yerde geçirecekse ve yolda geçirilecek uzun bir süre söz konusuysa; bu durumda ilgili süre için 4 güne kadar ek izin talep edilebilmektedir. Ancak burada gerekli olan şart, çalışanın ilgili izin süreci ile ilgili olarak yol süresine dair ispatının olmasıdır. Bu şartların sağlanması durumunda, çalışan yolda geçireceği süre için de gidiş ve dönüş süreleri dikkate alınmak suretiyle ek olarak izin kullanabilmektedir. Bu şart dahilinde de yıllık izin kullanım hakkı doğmuş olmalıdır veya 6 aylık süre için işveren ile uzlaşmanın sağlanmış olması gerekmektedir.

Çalışan sahibi bir işletmeye sahipseniz sizler için rehber niteliğindeki Personel Özlük Dosyası Nedir? Nasıl Hazırlanır? adlı yazımıza göz atabilirsiniz.