demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

İndirimli Fatura Nasıl Oluşturulur?

Her işletme için maliyetleri yönetmek ve müşteri ilişkilerini güçlendirmek büyük önem taşır. İndirimli faturalama, hem müşterilerinize değer sunmanın hem de işletme gelirlerinizi optimize etmenin etkili bir yöntemidir.

Süreç içerisinde çeşitli indirim türlerinin uygulanması, yasal düzenlemelere uyum sağlanması ve doğru hesaplama yöntemlerinin benimsenmesini gerektirir. Müşteri memnuniyetini artırma ve maliyet yönetimi konularında işletmenizi bir adım öne taşıyabilirsiniz.

İndirimli Fatura Nedir?

İndirimli fatura, işletmelerin belirli ürün ya da hizmetler üzerinden sağladıkları mali indirimleri resmi olarak belgelemek için kullandıkları bir fatura türüdür. Promosyonlar, özel indirimler ya da toplu alımlar gibi durumlarda müşterilere sunulur.

İndirimli fatura düzenleyerek, müşterilerinize sunduğunuz avantajları net bir şekilde gösterebilirsiniz. İşletmenizin mali kayıtlarında da şeffaflık sağlayan bu düzem dönem sonu raporlarının doğru oluşmasına katkıda bulunur. Böylelikle, hem müşteri memnuniyetini artırabilir hem de işletmenin vergisel yükümlülükleri doğru bir şekilde yerine getirebilirsiniz. İndirimli faturalar, müşteri sadakatini pekiştirmek ve uzun vadeli müşteri ilişkileri kurmak için de etkili bir araçtır.

İndirimli Fatura Nasıl Kesilir?

İndirimli fatura kesmek, işletmelerin hem mali düzenlerini korumalarını hem de müşterilerine sunulan avantajları resmi olarak belgelemelerini sağlar. İndirimli bir fatura kesmek için izlenmesi gereken adımları aşağıda bulabilirsiniz:

  • Müşterinin ve işletmenizin tam adı, adresi, vergi numarası gibi temel fatura bilgilerini doğru ve eksiksiz bir şekilde toplayabilirsiniz.
  • Hangi ürün üzerinden ne kadar indirim yapılacağını belirleyebilirsiniz. İndirim oranı ya da sabit indirim miktarını net bir şekilde faturaya işleyebilirsiniz.
  • Fatura yazılımınız veya manuel sistemleriniz üzerinden, faturanın üzerine tüm satın alınan ürünlerin listesini, birim fiyatlarını ve indirimli tutarları ekleyebilirsiniz.
  • İndirim uygulandıktan sonra kalan net tutar üzerinden geçerli vergi oranlarını hesaplayarak faturaya ekleyebilirsiniz.
  • Faturadaki tüm bilgilerin doğruluğunu kontrol edebilir ve gerekli onayları alabilirsiniz.
  • Faturayı resmi olarak kesip müşteriye ya da ilgili birime elektronik veya fiziki olarak iletebilirsiniz.
  • Kesilen indirimli fatura detaylarını işletmenizin muhasebe sisteminde güncelleyebilir ve arşivleyebilirsiniz.

Bu adımları takip ederek, hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirebilir hem de müşterilerinizle olan ilişkilerinizi güçlendirebilirsiniz.

İndirimli Fatura Oluşturmanın İşletmelere Faydaları

İndirimli fatura oluşturmanın işletmelere sunduğu faydalar, hem mali hem de stratejik açıdan oldukça önemlidir. Bu faydalar, firmanızın piyasadaki konumlarını güçlendirebilir ve müşteri ilişkilerini derinleştirebilir.

  • İndirimli faturalar, müşterilere özel teklifler sunarak onların sadakatini kazanmaya yardımcı olur. Müşterileriniz kendilerine sunulan indirimlerle değerli hisseder ve aynı işletmeden tekrar alışveriş yapma olasılıkları artar.
  • Büyük miktarlarda yapılan satışlarda indirim uygulamak, müşterilerin daha hızlı ödeme yapmalarını teşvik edebilir. İşletmenizin nakit akışını hızlandıran bu durum likidite ihtiyaçlarınızı daha etkin yönetmenize olanak tanır.
  • İndirimli faturalama, belirli ürünlerin stoklarını hızla azaltmak için kullanılabilir. Bu yöntemle, sezon sonu ürünleri veya modası geçen mallar etkili bir şekilde elden çıkarabilir, depolama ve bakım maliyetlerini azaltabilirsiniz.
  • İndirimleri, özellikle yoğun rekabetin olduğu sektörlerde bir avantaj olarak kullanabilirsiniz. Müşteriler, benzer ürün veya hizmetler arasında tercih yaparken fiyat avantajını göz önünde bulundurur.
  • İndirimli faturalarla yeni müşteriler çekmek mümkündür. Potansiyel alıcılar için cazip hale gelen fiyatlar, işletmenizin tanınırlığını ve pazar payını artırır.
  • İndirimli faturalar, işletmenin toplam gelirini düşürerek vergi yükünü azaltabilir. Ayrıca, bu faturalar, mali düzenlemeler ve vergi denetimleri sırasında işletmenin uyumunu gösteren belgeler olarak işlev görür.
  • İndirimli teklifler sunarak, müşteri ile aranızda güven oluşturabilir uzun vadeli ilişkiler kurabilirsiniz. Bu yaklaşım, müşteri hizmetleri ve memnuniyet düzeyini artırarak marka sadakatini pekiştirir.

İndirimli Fatura İndirimlerini Hesaplama Yöntemleri

İndirimli fatura düzenlerken indirim miktarlarını doğru bir şekilde hesaplamak, işletmeler için mali doğruluk açısından büyük önem taşır. İndirim hesaplama yöntemleri, uygulanacak indirimin türüne ve işletmenin stratejik hedeflerine göre değişebilir.

  • En sık kullanılan yöntemlerden biri olan yüzde bazlı indirim, ürün veya hizmetin liste fiyatından belirli bir yüzde oranında indirim yapılmasını içerir. Örneğin, bir ürünün liste fiyatı 100 TL ise ve %10 indirim uygulanacaksa, indirim miktarı 10 TL olur ve müşteriye 90 TL’ye sunulur.
  • Sabit tutar yönteminde, fatura toplamından baştan belirlenmişt bir tutar düşülür. Örneğin, müşterinin alışverişinin toplamı 500 TL ise ve 50 TL sabit indirim uygulanacaksa, müşteri 450 TL öder.
  • Belirli bir miktarın üzerindeki alışverişlerde uygulanan miktar bazlı indirimler, genellikle toptan alımlarda tercih edilir. Örneğin, 10 adet ürün alana %15, 20 adet ve üzeri alımlarda %20 indirim gibi uygulamalar yapabilirsiniz
  • Müşterilerin belirli promosyon kodlarını kullanmaları halinde indirimler uygulayabilirsiniz. Bu kodlar genellikle pazarlama kampanyaları, özel günler veya ilk alışverişe özel olarak sunulur.

İndirimli E-Fatura Nasıl Oluşturulur?

İndirimli e-fatura oluşturmak, işletmelerin elektronik ortamda indirim uygulamış oldukları faturaları resmi ve yasal bir biçimde düzenlemelerini sağlar. Bu süreç, hem zaman tasarrufu hem de maliyet avantajı sunar. İndirimli e-fatura oluşturmak için izlenebilecek adımlar şöyledir:

  • İşletmenizin e-fatura sistemine giriş yapabilirsiniz.
  • Müşterinin vergi numarası, adı ve adresi gibi temel bilgilerini sisteme doğru bir şekilde girerek işleme devam edebilirsiniz.
  • Satılacak hizmetlerin miktarını, birim fiyatını ve toplam tutarını belirleyerek sistemde seçmeniz gerekir. Ardından, uygulanacak indirim miktarını ve indirimli toplam tutarı hesaplayıp ilgili alanlara ekleyebilirsiniz.
  • İndirim sonrası net tutar üzerinden gerekli vergi hesaplamalarını yapabilirsiniz. Bu hesaplamalar, KDV ve varsa diğer vergi yükümlülüklerini içermelidir.
  • Oluşturduğunuz e-faturanın tüm detaylarını kontrol etmeniz önerilir. Bilgilerin doğruluğundan ve eksiksiz olduğundan emin olduktan sonra faturayı onaylayabilirsiniz.
  • Onaylanan faturayı müşterinizin e-fatura adresine elektronik olarak iletebilirsiniz. Müşteri e-faturayı kendi sistemlerinde görüntüleyebilir ve gerektiğinde indirebilir.
  • İşletmenizin muhasebe kayıtlarını güncelleyerek oluşturulan e-faturaları yasal süreler boyunca elektronik ortamda saklayabilirsiniz.

Orka e-Fatura

Siz de işletmenizi dijital dünyaya ayak uydurmak için Orka Bilgisayar’ın E-fatura hizmetinden faydalanabilirsiniz. Çevreye duyarlı bu yaklaşımı benimseyerek müşterilerinizin onayını kazanabilir, kağıt masrafınızı minimize edebilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Bilanço Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Finansal raporlamada bilanço, işletmenin varlıklarını, borçlarını ve öz kaynaklarını belirli bir tarihte gösteren temel mali tablolardan biridir. İşletmelerin mali durumunu değerlendirmede kullanılan tablo, işletmenin finansal durumunu analiz etmek açısından büyük öneme sahiptir.

Bilanço hesaplama süreci ise işletmenin kaynaklarının, yükümlülüklerinin dengeli şekilde raporlanmasını sağlar. İşletme sahipleri, yöneticiler, yatırımcılar için önemli bir bilgi kaynağı olan bilanço, karar alma süreçlerinin olmazsa olmazıdır.

Bilanço Nedir?

Bir işletmenin finansal durumunu analiz etmek, geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek ve mali performansını değerlendirmek için kullanılan en önemli araçlardan biri bilançodur.

Bilanço, belirli tarihte işletmenin tüm aktiflerini, pasiflerini ve öz kaynaklarını tablolaştırır. İşletme sahipleri kadar yatırımcılar için de hayati önem taşıyan tablo, işletmenin sağlığı hakkında net bilgiler sunar.

Bilanço, aktifler ve pasifler adı verilen iki ana bölüme ayrılır. Bu iki bölüm her zaman dengede olmalıdır. Yani, bilançoda toplam varlıklar, borçlar ve öz kaynaklar toplamına eşit olmalıdır.

Bu denge, bilançonun en temel denklemi olan Aktifler = Pasifler + Öz Kaynaklar formülüyle ifade edilir. Formülün temel amacı, işletmenin varlıklarının hangi kaynaklardan finanse edildiğini göstermek ve mali tabloların dengeli olmasını sağlamaktır. Formülde yer alan değerler ise şunlardır:

  • Aktifler (Varlıklar): İşletmeye ait tüm varlıklar bu bölümde yer alır. Aktifler, dönen / duran varlıklar olarak iki ana grupta sınıflandırılır. Dönen varlıklar, kısa vadede (1 yıl) nakit elde edilebilen varlıklar iken duran varlıklar daha uzun vadeli yatırımları ifade eder.
  • Pasifler (Borçlar ve Öz Kaynaklar): Bu bölümde, işletmenin borçları (yükümlülükleri) ve sahip olduğu öz kaynaklar yer alır. Pasifler de kısa vadeli / uzun vadeli borçlar olarak ayrılır. Kısa vadeli borçların 1 yıl içinde ödenmesi gerekir. Uzun vadeli borçlar ise bir yıldan uzun vadede ödenecek olan finansal yükümlülüklerdir. Öz kaynaklar ise işletmenin sahip olduğu sermaye, kâr yedeklerinden oluşur.

Bilanço Nasıl Hesaplanır?

Bilanço hesaplama, mali verilerin doğru organize edilmesi ve bu verilerin dengeli şekilde sunulması anlamına gelir. Bilanço hesaplamasında dikkat edilmesi gereken birkaç temel adım vardır.

Varlıkların Hesaplanması

Öncelikle işletmenin sahip olduğu tüm varlıklar hesaplanır. Varlıklar, kısa vadeli dönen ve uzun vadeli duran varlıklar şeklinde ayrı ayrı hesaplanır. Dönen varlıklar, işletmenin kısa sürede nakde çevirebileceği varlıklardır. Nakit, stoklar ya da ticari alacaklar dönen varlıklara örnek verilebilir. Duran varlıklar ise uzun vadeli yatırımlar, taşınmazlar gibi varlıklardır.

Borçların Hesaplanması

İkinci adımda, işletmenin kısa - uzun vadeli borçları hesaplanır. Kısa vadeli borçlar, ticari borçlar ve vergi yükümlülükleri gibi kısa sürede ödenmesi gereken borçlardır. Uzun vadeli borçlar ise kredi, tahvil gibi uzun vadeli finansal yükümlülüklerdir.

Öz Kaynakların Hesaplanması

Hesaplamanın son aşamasında ise işletmenin öz kaynakları ortaya çıkarılır. Öz kaynaklar, işletme sahiplerinin koyduğu sermaye, geçmiş yıllara ait kârların bir kısmının işletmede tutulmasıyla oluşur.

Bilançonun hesaplanmasında bu üç adım eksiksiz tamamlanmalıdır. İşletmenin aktifleri ile pasifleri dengelenmesi oldukça önemlidir. Bu denge, işletmenin finansal yapısının sağlıklı olduğunu gösterir.

Örnek Bilanço Hesaplaması

Dönen Varlıklar

Nakit: 50.000 TL

Alacaklar: 30.000 TL

Stoklar: 20.000 TL

Duran Varlıklar

Makine: 100.000 TL

Bina: 200.000 TL

Toplam Varlıklar

Dönen Varlıklar: 50.000 TL + 30.000 TL + 20.000 TL = 100.000 TL

Duran Varlıklar: 100.000 TL + 200.000 TL = 300.000 TL

Toplam Varlıklar = 100.000 TL + 300.000 TL = 400.000 TL

Kısa Vadeli Borçlar

Banka Kredisi: 60.000 TL

Tedarikçi Borçları: 20.000 TL

Uzun Vadeli Borçlar

Kredi Borcu: 100.000 TL

Toplam Borçlar

Kısa Vadeli Borçlar: 60.000 TL + 20.000 TL = 80.000 TL

Uzun Vadeli Borçlar: 100.000 TL

Toplam Borçlar = 80.000 TL + 100.000 TL = 180.000 TL

Öz Kaynaklar

Sermaye: 150.000 TL

Geçmiş Yıl Kârı: 70.000 TL

Toplam Öz Kaynaklar

150.000 TL + 70.000 TL = 220.000 TL

Bilanço Formülü

Varlıklar = Borçlar + Öz Kaynaklar

400.000 TL = 180.000 TL + 220.000 TL

Örnekte görüldüğü gibi varlıklar toplamı borçlar ve öz kaynaklar toplamına eşit. Dolayısıyla hesaplama sonucunda bilançonun dengede olduğunu görebilirsiniz.

Bilanço Hesaplamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bilançonuzu düzenli olarak kontrol etmeniz, işletmenizin finansal durumunu görebilmeniz için en etkili yöntemler arasında yer alır. Bilanço hesaplama sürecinde aşağıdaki unsurlara dikkat ederek işletmenizin geleceğini planlayabilirsiniz:

  • Verilerin Güncel Olması: Bilançoda kullanılan tüm verilerin doğru, güncel olması önemlidir. Yanlış veya eski verilerle yapılan hesaplamalar, işletmenin mali durumu hakkında yanıltıcı sonuçlar verebilir.
  • Aktif ve Pasif Dengesinin Sağlanması: Bilançoda aktifler / pasifler arasındaki denge mutlaka korunmalıdır. Eğer denge sağlanmıyorsa finansal tabloda hata olduğu anlamına gelir.
  • Likidite Oranları: Dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranı, işletmenin kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği konusunda önemli göstergedir.

Bilançonun Avantajları

İşletmelerin finansal durumunu şeffaf şekilde göstermeleri açısından büyük öneme sahip bilanço, yani mali tablo pek çok açıdan avantajlar sunabilir. Örneğin; işletmenin sahip olduğu varlıkları / borçlarını net şekilde gösterir. Bu sayede, işletmenin mali durumu açıkça anlaşılabilir. Aynı zamanda yatırımcılar için iyi bir bilgi kaynağıdır. Yatırımcılar, işletmenin bilançosunu inceleyerek gelecekteki potansiyel kârlılık hakkında fikir sahibi olabilir. Ayrıca, bilançoları inceleyerek işletmenin risk durumunu değerlendirebilir.

Bankalar ve diğer finans kuruluşları, işletmelere kredi vermeden önce bilançoyu inceler, işletmenin borç ödeme kapasitesini değerlendirir. Güçlü bilanço, kredi alımını kolaylaştırabilir. Diğer avantaj ise işletme performansına katkı sunması olabilir. Çünkü bilanço, işletmenin kârlılığını, likiditesini, borç ödeme kapasitesini değerlendirmek için kullanılabilecek en iyi göstergedir.

Orka IK Bilanço ve Mali Tablolar

Siz de finansal yönetiminizi en iyi şekilde yapmak ve bilançonuzu kolayca takip etmek için Orka Bilgisayar’ın güçlü muhasebe yazılımlarını kullanabilirsiniz. Orka Bilgisayar hizmetleri sayesinde gelir-gider takibi, vergi hesaplamaları, finansal analizler gibi işlemleri daha kolay ve hızlı şekilde yapabilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Kıdem Tazminati Nedir? Nasıl Hesaplanır?

İşçi ve işveren arasında kurulan iş akdinin herhangi bir sebeple sonlanması durumunda her iki taraf için de bazı sorumluluklar ve haklar ortaya çıkar. Taraflar arasındaki iş ilişkisi bittiğinde doğan bu haklardan biri de kıdem tazminatıdır. İşten ayrılan taraf için sosyal bir güvence olan kıdem tazminatı hakkında bilgi sahibi olmak geleceği planlayabilmek açısından önem taşır.

Kıdem Tazminatı Nedir?

Çalışanın mevcut işyerinden ayrılması durumunda geçmiş hizmetlerinin karşılığı olarak işverenin ödemekle yükümlü olduğu toplu paraya kıdem tazminatı denir. Şartları 4857 sayılı İş Kanunu ile belirlenmiş olan kıdem tazminatı, işçinin çalıştığı süre karşılığında almaya hak kazandığı bir tazminat türüdür. Bu tazminata hak kazanabilmek için kanunda belirtilen şartları karşılamak gerekir.

Kıdem Tazminatı Alabilmenin Şartları

Kıdem tazminatı kazanabilmek için İş Kanunu’nda karşılanması gereken üç temel şart belirlenmiştir. Bu şartlardan ilki 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçi olma koşuludur. Kanun kapsamında işçi sayılabilmek için çalışan ve işveren arasında yazılı ya da sözlü olarak bir iş sözleşmesi gerçekleştirilmiş olmalıdır. Bazı iş kollarında çalışanlar ve mesleği yapanlar kanunda belirlenen işçi kategorisinde yer almaz ve kıdem tazminatı almaya hak kazanamaz. Bu iş ve meslek grupları şu şekilde sıralanır:

  • Hava ve deniz taşıma işlerinde görev alanlar
  • Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde çalışanlar
  • Bir ailenin üyeleri ve 3. dereceye kadar ( 3. derece dahil olmak üzere) hısımlar arasında dışardan başka biri kayılmayarak evde ve el sanatlarının yapıldığı işlerd çalışanlar
  • Ev hizmetlerinde çalışanlar
  • Çıraklar
  • Sporcular
  • Rehabilite edilenler
  • 50'den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde görev yapanlar

Temel şartlardan diğeri en az bir yıl süre ile çalışma koşuludur. Tazminatı talep edebilmeniz için aynı işverene ait işyerlerlerinden birinde en az bir yıl süreyle çalışmış olmanız gerekir. Belirtilen süreden daha kısa çalışanlar tazminata hak kazanamaz.

Kıdem tazminatı hakkı doğması için işçi ve işveren arasındaki sözleşmenin haklı fesih koşullarına uygun olacak şekilde sonlandırılması gerekir. Bu koşullar kanunda net bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen taraflar arasında anlaşma sağlandığı sürece tazminat işçiye ödenebilir.

Kanunda yer verilen haklı fesih koşulları şu şekilde sıralanır:

  • İşin yapılması işin özelliğinden dolayı çalışanın sağlığı ve yaşayışı için tehlike oluşturduğunda iş akdi feshedilebilir. İşçi tam teşekküllü bir devlet hastanesinden sağlık raporu alarak bu durumu ispatlamalıdır.
  • Çalışanın sürekli görüşme halinde olduğu işveren ya da iş arkadaşının bulaşıcı hastalık veya çalışanın işi ile bağlantılı olmayan bir hastalığa tutulması durumunda sözleşme sonlandırılabilir.
  • İşçinin sahip olduğu temel haklar ya da yan hakların zamanında karşılanmaması iş akdinin feshi ve kıdem tazminatı için geçerli bir sebeptir.
  • İşveren tarafından hakarete uğrayan, tehdit edilen, cinsel taciz ya da mobbinge uğrayan işçi, sözleşmeyi sonlandırma ve kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir.
  • Askerlik görevini yerine getirmek için görevinden ayrılan çalışan kıdem tazminatı alabilir.
  • Mevcut iş yerinin daha uzak bir bölgeye taşınması, çalışanın bulunduğu pozisyonunun düşürülmesi, çalışma saatlerine olağan dışı değişikliğe gidilmesi gibi çalışma koşullarında yapılan esaslı değişiklikler taraflar arasında anlaşmanın sonlandırılması ve kıdem tazminatı için dikkate alınabilir.
  • Yasal olarak emeklilik zamanı gelen bir işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır.
  • Evlenen bir kadın çalışan, evlendiği tarihten başlamak üzere 1 yıl içinde görevinden ayrılmak isterse kıdem tazminatı alabilir.
  • Sendika yöneticisi olan bir işçi iş akdini sonlandırırsa tazminat alabilir ya da iş sözleşmesini askıya alabilir.
  • Çalışanın ölmesi durumunda mirasçılar işverenden kıdem tazminatı talep edebilir.
  • Kanunda parça başı iş yapanlar için de kıdem tazminatı hakkı korunur. Bu işçilere daha düşük ödeme yaparak işten ayrılmasını sağlamak için az miktarda iş verilmesi durumunda çalışan anlaşmayı bitirebilir ve kıdem tazminatı alabilir.

Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Kıdem tazminatı hesaplama için çalışanın işe girdiği ve işten çıktığı tarihler arasındaki süreyle birlikte brüt maaşı baz alınır. Brüt maaş yemek, yakacak yardımı ve yol gibi sürekli yapılan yan ödemelerin eklenmesiyle giydirilmiş brüt maaş olarak hesaplanır.

İşçinin çalıştığı her bir yılın süresi ile son ödenen giydirilmiş brüt maaş çarpılarak hak kazanılan tazminat miktarı belirlenir. Bu işlem sırasında yıl kesirleri de dikkate alınmalıdır. Arta kalan aylar güne çevrildikten sonra son brüt tutar 365’e bölünür ve böylece günlük ücret hesaplanır. Çalışma süreleri güne çevrilerek günlük ücretle çarpılır.

Kıdem tazminatında yıllık olarak taban ve tavan miktarı belirlenir. Hesaplanan tazminat tutarının yıllık tavan miktarını aşmaması halinde yalnızca damga vergisi kesilir. Tavan miktarı aşılırsa ve işveren aşan tutar için de ödeme yapacak ise gelir vergisi kesintisi yapılır. Kesilecek olan bu gelir vergisi, mevcut biriken vergi matrahına göre %15 ile % 40 arasında değişiklik gösterebilir.

Örnek vermek gerekirse; aynı iş yerinde tam olarak altı yıl görev almış ve son brüt maaşı 30.000 TL olan bir işçi, haklı sebeplerle iş akdinin feshedilmesi halinde yaklaşık olarak 180.000 TL kıdem tazminatı almaya hak kazanır.

Orka IK Yönetimi

Siz de işe başlama ve ayrılma tarihi, son brüt maaş, kümülatif vergi matrahı bilgileriyle hak edilen kıdem tazminatını yaklaşık olarak hesaplayabilirsiniz. Daha profesyonel bir IK yönetimi için Orka Bilgisayar uzmanlarından destek alabilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Maaş Bordrosu Nedir? Nasıl Hazırlanır?

Maaş bordrosu, çalışanların aldıkları ücretin yasal kaydını tutan resmi bir belgedir. Çalışanların ücret bilgilerinin doğru ve şeffaf şekilde kaydedilmesi, hem mali denetimlerde hem de yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinde kritik öneme sahiptir. Maaş bordrosu düzenleme işlemi, çalışanların aldıkları ödeme miktarını ve yapılan kesintileri belgelendirir, bu sayede hem çalışan hem de işveren için güvenli referans noktası sunar. Aynı zamanda işçi haklarının korunmasında ve maaşla ilgili herhangi bir anlaşmazlık durumunda, kanıt olarak kullanılabilir.

Maaş Bordrosu Nedir?

Maaş bordrosu, bir işverenin çalışanına belirli bir ödeme dönemi için yapılan ödemelerin ve kesintilerin detaylı bir dökümünü sağlayan resmi bir belgedir. Ay sonunda çalışanlara verilen belge çalışanın brüt maaşı, yapılan vergi kesintileri, sigorta primleri, varsa fazla mesai ücretleri ve diğer tüm ilgili kesintileri içerir. Maaş bordrosu, çalışanın ne kadar ve neden ödeme aldığını anlamasına yardımcı olur.

Maaş bordroları, bir çalışanın ücretinin doğru bir şekilde belgelenmesi, gelecekte referans olarak kullanılması amacıyla hazırlanır. İşverenler, muhasebe departmanları, insan kaynakları bölümleri gibi kurumsal yapılar tarafından düzenlenerek çalışanlara imzalatılır. Maaş bordrosunun düzenli olarak kaydedilmesi, hem işverenin hem de çalışanın yasal haklarının korunmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca bordro, çalışanın emeklilik planlaması, kredi başvuruları gibi finansal işlemlerinde de kullanılabilen önemli bir belgedir.

Maaş Bordrosu Ne İşe Yarar?

Maaş bordrosu, hem işveren hem de çalışan açısından birçok önemli işleve sahiptir. Maaş bordrosu hesaplama temel fonksiyonlarını aşağıda bulabilirsiniz:

  • Maaş bordrosu, çalışanların aldıkları brüt ücret, vergi, sigorta primleri, emeklilik katkıları gibi kesintiler ve net alacakları konusunda tam şeffaflık sağlar. Çalışanların maaş hesaplamalarını anlamalarına ve herhangi bir hata veya yanlış anlama durumunda sorgulamalarına olanak tanır.
  • İşverenler için maaş bordrosu düzenleme, çeşitli yasal yükümlülükleri yerine getirme açısından zorunludur. Bordro, çalışanlara karşı yasal sorumluluklarını yerine getirdiklerini kanıtlama aracı olarak hizmet eder.
  • Maaş bordroları, hem işverenler hem de çalışanlar için önemli bir kayıt tutma aracıdır. İşverenler için mali denetimlerde, çalışanlar için ise emeklilik planlaması, vergi beyannamesi, kredi başvuruları gibi finansal işlemlerde gerekli bir dökümandır.
  • Maaşla ilgili çıkabilecek anlaşmazlıklarda, maaş bordrosu önemli bir kanıt olarak kullanılabilir. Çalışanların haklarının korunmasında ilk başvurulan belgelerden biridir.
  • Hem çalışanlar hem de işverenler için maaş bordrosu, bütçe planlaması ve finansal yönetimde kritik rol oynar.
  • Maaş bordrosunun düzenli ve şeffaf bir şekilde sağlanması, çalışanların işverenlerine olan güvenini artırarak iş yerinde genel memnuniyeti ve motivasyonu olumlu yönde etkiler.

Maaş Bordrosu Nasıl Hesaplanır?

Maaş bordrosu hesaplama süreci, çalışanın anlaşmalı brüt maaşı ile başlar. Bu maaş, iş sözleşmesinde belirtilen temel ücretin yanı sıra fazla mesai, primler ve diğer ek ödemeleri de içerebilir. Brüt maaş, çalışanın o dönem için hak ettiği toplam ödemenin temelini oluşturur.

Brüt maaştan yapılan kesintiler, çalışanın net maaşını belirleyen önemli faktörlerdir. Bu kesintiler arasında gelir dilimine göre değişen %15 ile %35 arasında değişen gelir vergisi bulunur. Üstüne yaklaşık %1 oranında işsizlik sigortası kesintisi yapılır. Çalışanın brüt maaşının belirli bir yüzdesi, genellikle %14 civarında, sağlık ve emeklilik sigortası için kesilir. Tüm kesintiler brüt maaştan düşüldükten sonra elde edilen miktar, çalışanın eline geçen net maaşıdır. Net maaş, çalışanın o ödeme dönemi için alacağı gerçek ödeme miktarını yansıtır.

Maaş Bordrosu Nasıl Hazırlanır?

Maaş bordrosu hazırlama, temelde resmi bir belge oluşturma işlemi olduğu için belirli standartlara uyması gerekir. Maaş bordrosu düzenleme işlemi, işletmenin politikalarına, çalışanların özlük haklarına ve yasal gerekliliklere göre farklı şekillerde yapılabilir. Maaş bordrosu hazırlarken aşağıdaki şartlara dikkat edilmesi gerekir.

  • Çalışanın tam adı, pozisyonu, departmanı ve bordronun ilgili olduğu ödeme dönemi gibi temel bilgiler açıkça belirtilmelidir.
  • Çalışma süresi, mesai saatleri ve varsa fazla mesai saatlerinin detaylı bir şekilde hesaplanması önemlidir.
  • Hazırlanan bilgiler, resmi maaş bordrosu formatı kapsamına uygun olarak düzenlenir.
  • Varsa yapılan kesintilerin her biri için yasal dayanak ve hesaplama yöntemi açıkça yazılmalıdır.
  • Çalışanın eline geçen net maaş miktarı, bordronun en belirgin bölümünde gösterilmelidir.
  • Maaş bordrosu, işveren veya yetkili personel tarafından kontrol edilir ve onaylanır.
  • Onaylanan maaş bordrosu, çıktısı alınarak ilgili çalışana imzalatılır ve bir kopyası işveren tarafından saklanır. İmzasız bordrolar resmiyet kazanmaz.
  • Bordro sadece kağıdın ön yüzüne yazılmalıdır. Arka yüz boş bırakılmalıdır. Eğer birden fazla sayfa gerekiyorsa her sayfa numaralandırılmalıdır.
  • Her maaş bordrosunun bir kopyası, olası denetimler veya gereksinimler için arşivlenir.

Maaş Bordrosu Nereden Alınır?

Maaş bordrolarını doğrudan işverenlerinin insan kaynakları veya muhasebe departmanlarından alabilirsiniz. Bu departmanlar, her ödeme döneminin sonunda çalışanlara fiziksel veya dijital olarak bordro sağlar. Bir diğer yöntem ise e-devlet portalını kullanmaktır:

  • Tarayıcınız üzerinden e-Devlet Kapısı web sitesine giderek işleminize başlayabilirsiniz.
  • C. kimlik numaranız ve e-Devlet şifreniz ile sisteme giriş yaparak kimliğinizi doğrulamanız gerekir. Alternatif olarak mobil imza, elektronik imza veya internet bankacılığı gibi diğer kimlik doğrulama yöntemlerini de kullanabilirsiniz.
  • Maaş bordronuzu görmek için Maliye Bakanlığı Maaş Bordrosu Sorgulama hizmetini kullanabilirsiniz.
  • Kurumun hizmetleri arasından maaş bordrosu seçeneğine tıklayarak gerekli bilgileri girebilir, sorgulamanızı tamamlayabilirsiniz.
  • Sorgulama sonucunda çıkan maaş bordrosu örneği dosyasını görüntüleyebilir ve isterseniz PDF formatında indirebilirsiniz.
demo-attachment-1083-Mask-Group-4442@2x

Fatura Örneği – Faturanız Nasıl Olmalı?

Alım satım işlemlerinin yapıldığı her ticari durumda işletmelerin fatura düzenleme ve kesme işlemi yapması zorunludur. Fatura kesim işleminin haricinde kesilen faturaları takip etmek ve arşivlemek gibi süreçler de son derece önemlidir.

Fatura Çeşitleri Nelerdir?

Fatura, temelde alışveriş ile ilgili belgeler şeklinde tanımlanır. Bu nedenle günümüzde farklı fatura türleri görmek mümkündür. Ancak farklı çeşitlerde olsa da her satış durumunda fatura kesilmesi yasal bir yükümlülüktür. Alım satım işlemleri sırasında hangi faturanın kesilmesi gerektiğini bilmek gerekir.

Satış Faturası

Satış faturası, standart alışverişlerin ardından satıcının müşteriye kestiği fatura örneği olarak bilinir. Sunulan hizmeti ya da satılan ürünü belgeleyip yasal hale getiren satış faturasında ürün veya hizmete dair tüm detaylar yer almalıdır. Satış faturasında da iki farklı fatura türü söz konusudur. Bunlar, peşin ve vadeli fatura şeklindedir. Peşin ödeme yapılan satış faturasında ilgili evrakın alt kısmı imzalanıp ardından da kaşelenir. Bu fatura “Kapalı fatura” şeklinde tanımlanır. Vadeli satış faturalarında ise imza ve kaşe üst kısımda yer alır.

İrsaliyeli Fatura

İrsaliyeli fatura,hem fatura hem de sevk irsaliyesi olarak kullanılır. Sevk irsaliyesi satıcı tarafından alıcıya gönderilen ürünler için hazırlanır. Taşıma sürecinde mutlaka taşıtta bulunması gerekir. İrsaliye üzerinde hem alıcı hem satıcı hem de ürün hakkındaki tüm bilgiler yer alır. Faturada bulunması gereken bilgilerin tamamı irsaliyede de yer aldığı için için bu iki belgeye irsaliyeli fatura tanımı yapılabilir

Proforma Fatura

Proforma fatura temelde göstermelik fatura şeklinde de ifade edilebilir. Bu fatura türleri satış için değil potansiyel satış teklifi için düzenlenir. Satıcı, ürününü ya da hizmetini hangi miktarda ve ne kadar ücret kapsamında satabileceğini göstermek için satış işlemi olmuş gibi bir fatura düzenler. Ardından da potansiyel alıcıya gönderir. Ancak bu fatura türünün Ticaret ve Vergi Hukuku’nda yeri yoktur. Dolayısıyla mali değeri de bulunmaz. Bu faturanın karşılığında hizmet ya da mal verilmez. Ayrıca ödeme de alınmaz. Bu nedenle alışveriş gerçekleşmez.

İade Faturası

İade faturası, ürünlerin iade işlemleri sırasında kullanılan bir türdür. Alıcılar, satın aldığı bir ürünü belirlenen süre içinde iade etme hakkına sahiptir. Bu iade işlemi için de satıcı, satmış olduğu ürünü geri aldığına yönelik bir iade faturası keser.

Fatura Kesme Yöntemleri Nelerdir?

İade faturası, ürünlerin iade işlemleri sırasında kullanılan bir türdür. Alıcılar, satın aldığı bir ürünü belirlenen süre içinde iade etme hakkına sahiptir. Bu iade işlemi için de satıcı, satmış olduğu ürünü geri aldığına yönelik bir iade faturası keser.

El ile Fatura Kesmek

El ile fatura kesileceği zaman belgede yer alacak bilgilerin yazımında tükenmez kalem kullanılması gerekir. Kurşun kalem ya da buna benzer silinebilecek kalem türü, fatura düzenleme sırasında kullanılamaz. Ancak bu yöntemin önemli bir dezavantajı bulunur. Bu da elle kesme esnasında gözden kaçırılabilecek hatalardır.

Yazıcı ile Fatura Kesmek

Bilgisayarlarda kullanılabilen çeşitli uygulamalar sayesinde fatura oluşturmak mümkündür. Bu faturalar yazıcıdan çıktı olarak alınıp kullanılabilir. Yazıcı ile fatura kesme yöntemdeki temel dezavantaj ise işlerin büyükçe fatura sayısının da artmasıdır. Bu durum zaman içinde faturaları muhafaza etme sorunu ortaya çıkarır.

Program Aracılığıyla ile Fatura Kesmek

Son derece pratik aynı zamanda güvenilir olan yöntemlerden biri de fatura kesme işlemini program kullanarak gerçekleştirmektir. Bilgisayarlarda bulunan internet tabanlı programlar ile kolay biçimde e fatura kesmek mümkündür. Ayrıca bu yöntemle fatura takibi de son derece kolay bir şekilde yapılabilir. Bu sayede arşivleme sorunu da yaşanmaz.

Fatura Nasıl Hazırlanır?

Farklı fatura formatı bulunur. Ancak her faturaya birtakım bilgilerin yazılması zorunludur. Satıcı ve alıcıya dair bilgiler, hiçbir fatura için tek başına yeterli olmaz. Fatura çeşitlerinin her birinde kendine özgü şartlar olabilir. Bu nedenle içeriğe yazılması zorunlu olan fatura bilgileri de değişiklik gösterebilir. Ancak temelde hemen her faturada bulunması gereken standart bilgiler aynıdır.

Faturada Bulunması Gereken Bilgiler

Hatasız şekilde fatura düzenlemek için belgede bulunması gereken bilgilerin de eksiksiz biçimde doldurulması büyük önem taşır. Her fatura türünde bulunması gereken bilgiler kısaca şöyle sıralanabilir:

  • Faturanın düzenlenme tarihi,
  • Faturanın sıra ve seri numarası,
  • Fatura düzenleyenin adı ya da varsa ticaret unvanı,
  • Faturayı düzenleyenin iş adresi, bağlı bulunduğu vergi dairesi ve banka hesap numarası,
  • Müşterinin adı ve ticaret unvanı,
  • Müşterinin adresi, varsa bulunduğu vergi dairesi ve bankaya ait hesap numarası,
  • Malın ya da hizmetin fiyatı, miktarı, tutarı ve KDV oranı,
  • Satılan malların irsaliye numarası ve teslim tarihi
  • Satışı yapan ya da hizmeti sunan firmaya ait kaşe veya yetkili kişi imzası

Fatura Düzenlerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Fatura düzenleme işlemi sırasında dikkate alınması gereken önemli noktalar şöyle listelenebilir:

  • Faturalar, seri numaralarına göre düzenlenmek zorundadır.
  • Matbaanın maliye ile anlaşması bulunmasına mutlaka dikkat edilmesi gerekir.
  • Faturanın mal ya da hizmet satışının azami 7. gününe kadar düzenlenmesi önemlidir.
  • Fatura minimum 1 aslı bir sureti olmak şeklinde toplamda 2 nüshadan oluşmalıdır.
  • Fatura düzenlemesi sırasında yanlış bir şey yazıldığında üzerini karalama ya da silme yapılmamalıdır. Bunun yerine yanlış yazılan kısmın üzerine bir çizgi çekip altına doğrusu yazılmalıdır.

Fatura Örnekleri 2024

Fatura türleri, alım satım işleminin çeşidine göre değişiklik gösterir. Bu nedenle ilgili konuda tek fatura örneği göstermek doğru olmaz.

demo-attachment-1248-Mask-Group-48@2x

Şahıs Şirketi Kurma Rehberi

Şahıs şirketi, sadece tek bir kişinin sahibi olduğu ve yönetimini sadece kuran kişinin sağladığı bir işletmedir. Bu şirket modeli, girişimcilere işlerini hızlı ve düşük maliyetle başlatma imkanı sunar. Şahıs şirketi kurma işlemleri, diğer şirket türlerine göre çok daha kolay ve basittir.

Günümüzde şahıs şirketi, özellikle küçük ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarına uygun bir model olup kolay yönetilebilirliği ve düşük maliyetleriyle öne ön plana çıkar. Bu içerikte, şahıs şirketi kurma sürecinde izlemeniz gereken adımları ve karşılaşabileceğiniz ihtimalleri ele alacağız.

Şahıs Şirketi Nedir?

Şahıs şirketi, tek bir kişinin sahip olduğu ve ticari faaliyetlerini yürüttüğü bir işletme modelidir. Küçük ve orta ölçekli firmalar tarafından genel olarak tercih edilir. Şahıs şirketlerinde alınan tüm kararlar şirket sahibine aittir. Şahıs şirketinde ticari faaliyetleri nedeniyle oluşan yükümlülüklerden de doğrudan şirket sahibi sorumlu tutulur.

Şahıs Şirketi Kurma Kurulum Süreci

Kendi işini kurmak isteyen pek çok kişi, şahıs şirketi kurma ve şahıs şirketi kurulum süreci hakkında bilgi araştırmalar yapar. Şahıs şirketi kurulumu için ilk adım olarak gerekli belgelerin toplanması ve vergi dairesinde işlemlerin tamamlanması gerekir. Belgelerinizi bizzat vergi dairesine teslim edebilir veya bir mali müşavir aracılığıyla başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz.

Vergi dairesi tarafından yapılan denetimlerin ardından, gerekli şartlar sağlanıyorsa şirketinizi  yaklaşık olarak üç gün içinde kurabilirsiniz.

  • Şahıs şirketi kuracak olan kişinin; nüfus cüzdanına ait fotokopisi, ikametgah bilgisine ait dökümanın ve imza tescil beyannamesi gibi resmi belgelerin eksiksiz olarak toplanması gerekir.
  • Daha sonra, şahıs şirketi tescil işlemi gerçekleştirilir.
  • Vergi hesap numarası için başvuruda bulunulur.
  • Gerekli defterler temin edilir. Daha sonra bu defterlerde noterde tasdik ettirilir.
  • Vergi Dairesi tarafından yoklama tutanağı oluşturulur.
  • Vergi hesap numarası tedarik edilir.
  • Vergi levhası alınır.
  • Gider pusulası ve irsaliye belgeleri düzenlenir.
  • Sicil gazetesine ilan verilir. Daha sonra ise hizmet verilecek sektör ile ilgili bağlantılı olan ticaret odasına kayıt yaptırılır.
  • İş yeri açma ve iş yeri çalıştırma ruhsatı alınır.
  • SGK ve Bağ-Kur işlemleri tamamlanır.

Şahıs Firması Kurmak İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Şahıs şirketi kurmak için tüm belgelerin eksiksiz olarak toplanması ve daha sonra ilgili kuruma iletilmesi gerekir. Şahıs şirketi kurmak için gerekli olan tüm belgeler şu şekildedir:

  • Vergi dairesi veya internet üzerinden temin edilebilecek başvuru formu eksiksiz olarak doldurulması gerekir.
  • 2 adet nüfus cüzdanı fotokopisi
  • Şahıs şirketi kuracak kişinin 2 adet vesikalık fotoğrafı
  • 2 adet noterden alınacak imza beyannamesi
  • 2 adet ikametgah belgesi
  • Kira kontratı veya tapu fotokopisi
  • Başvuruyu muhasebeci yapacaksa kişinin yetkilendirildiğine dair vekaletname

Şahıs Şirketi Avantajları Nedir?

Kısaltılmış hali “YMM” olan yeminli mali müşavir, serbest muhasebeci mali müşavirin yetkilerine ek olarak tasdik yapabilir. Danışmanlık ile denetim yapan SMMM, yeminli mali müşavir olma sürecini tamamlayarak göreve başlayabilir. Çalışma ruhsatını aldıktan sonra vergi beyanname ekleri, mali tablolar için tasdik yapma yetkisi kazanır. En az 10 yıl boyunca SMMM olarak çalışan ve meslek sınavını başaran kişiler YMM olduğunda artık muhasebe işlemi yapamaz fakat farklı görevler üstlenir. 

Şahıs Şirketi Dezavantajları Nedir?

Şahıs şirketinin avantajı olduğu gibi dezavantajları da bulunuyor.

  • Şahıs şirketlerinin küçük ölçekli olması, kredi ve POS cihazı başvurularının onay sürecinin diğer şirket türlerine göre daha uzun sürebilmesine neden olabilir.
  • Şahıs şirketlerinde gelir arttıkça uygulanan kademeli vergi sistemi, düşük gelirlerde avantaj sağlar. Yüksek gelirlerde ise vergi oranının %20 ile %40 arasında değişmesine yol açar. Bu durum, gelir yükseldikçe avantajlı olan vergi sisteminin dezavantajlı hale gelmesine neden olabilir.

Şahıs Şirketi Ne Kadar Vergi Verir?

Şahıs şirketi kuran kişilerin en merak ettiği ve internet üzerinden araştırma yaptığı konular arasında şahıs şirketi vergi oranı gelir. Şahıs şirketinde KDV oranları %1 ile %18 arasında değişiklik gösterir. KDV oranı, şirket türünden bağımsız olarak satılan ürünün türüne göre belirlenir. Şahıs şirketi sahipleri ise yıllık gelir vergisi olarak %15'ten %40'a kadar vergi ödemesi gerekir.

Şahıs Şirketi Kurma Maliyeti Nedir? - 2024

Şirket kurma sürecinde kişiler genel olarak şahıs şirketi maliyet hesabı yaparak toplam tutarı araştırıyor. Bazı önemli şahıs şirketi maliyet detayları şu şekildedir:

  • Şahıs İmza Beyannamesi (Noter): Şahıs imza beyannamesinin noter tarafından onaylanması için ödemeniz gereken ücret, 491,23 TL’dir. Şahıs şirketi için gerekli olan bu belge, şahıs şirketinin resmi işlemlerinde gerekli olan bir evraktır ve noter onayı ile geçerlilik kazanır.
  • Vergi Dairesi Sözleşme Damga Vergileri: Vergi dairesine ödenmesi gereken sözleşme damga vergileri, toplamda 194,00 TL olarak hesaplanır. Şahıs şirketi için gerekli olan bu vergi, şirket sözleşmelerinin resmi olarak kaydedilmesi ve geçerliliğinin sağlanması için ödenir.
  • Mali Müşavir Şahıs Şirketi Açılış Ücreti: Şirket açılışında alanında uzman bir mali müşavirden profesyonel olarak şahıs şirketi açılışında yardım almanız gerekir. Şirket açabilmek için almanız gereken bu hizmetin 2024 yılı itibariyle genel olarak ücreti 1000 TL ile 3000 TL arasında değişkenlik gösterir. Mali müşavir, şirketin muhasebe işlemlerinin düzenlenmesi ve yürütülmesi konusunda önemli rol oynar.

Şahıs şirketinizin her aşamasında Orka Bilgisayar, kişilere profesyonel olarak destek sunuyor. Her türlü sorunu çözmek için Orka Bilgisayar uzmanlarına başvurabilirsiniz. Alanında uzman olarak hizmet sunan çalışanlar, sizlerin her ihtiyacına uygun çözümler sunarak iş süreçlerinizi daha verimli hale getirmenize büyük oranda katkı sağlar. Şimdi Orka Bilgisayar ile iletişime geçebilir ve şahıs şirketiniz için en iyi hizmeti alabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Limited Şirket Nedir? Nasıl kurulur?

Limited şirket, Türkiye’de en çok kurulan şirket türlerinin başında gelir. Türkiye’de kurulan şirketlerin %82’si, limited şirket türündedir. Bir ya da birden fazla ortakla kurulabilen limited şirket, pek çok avantajı beraberinde getirir. Ticaret, sanayi, hizmet gibi farklı sektörlerde faaliyet gösterebilen bu şirket türleri, aynı zamanda prestijli olmalarıyla da öne çıkar. Limited şirket türü ve kurulma süreci hakkında merak ettiğiniz tüm detayları aşağıda bulabilirsiniz.

Limited Şirket Nedir?

Limited şirket, anonim ve şahıs şirketleriyle birlikte Türkiye’de kurulmasına izin verilen üç şirket türünden biridir. Şirket türünün ismindeki “limited” ifadesi, “sınırlı” anlamına gelir ve şirket türünün ortaklık kuralını tanımlar. Bir diğer ifadeyle limited niteliğindeki şirketler, sınırlı sayıda ortak alabilir. Bu sınır da 1 ila 50 arasıdır. Dileyen kişiler, tek başlarına limited şirket kurabilir, dileyenler ise limited şirketlerine 50’ye kadar ortak alabilir. Limited şirketin özellikleri ve diğer şirket türlerinden farkları ise şu şekildedir:

  • Limited türündeki şirketlerin kurulumu için en az 10.000 TL sermaye gerekir. Bu rakam anonim şirketlerde 50.000 TL iken şahıs şirketlerinde sermaye şartı yoktur.
  • Limited yapılarda ortaklık yetkileri, sermaye oranına göre dağıtılır. Örneğin sermayenin 1.000 TL’sini karşılayan ortak %10, 9.000 TL’sini karşılayan ortak ise %90 yetkiye sahiptir.
  • Şirket, kurumsal bir kimliğe sahiptir. Şirketin ismi, logosu ve diğer ürünleri marka olarak tescil edilir ve şirket, tüzel kişilik olarak kabul edilir.
  • Şirket, sonraki dönemlerde tüzel kişiliği değişmeden satılabilir, ortak sayısını değiştirebilir ya da bölünebilir.
  • Dileyen herkes limited bir şirket yapısı oluşturabilir. SGK’lı olarak başka şirketlerde çalışan kişilerin şirket kurması önünde herhangi bir engel yoktur. Bunun tek istisnası, memurlardır.
  • Devlet memurları, özel kuruluşların temsil ve satış alanlarında görev alamayacağı için limited yapıda şirket kuramaz ve yönetemez.

Limited Şirket Nasıl Kurulur?

Limited şirket kurma süreci, son derece basit adımlardan oluşur. Limited şirket kurulum süreci için ilk olarak aşağıdaki evrakları temin etmeniz gerekir:

  • Şirket kuruluş sözleşmesi,
  • Faaliyet göstereceği alandaki ticaret odasından tescil belgesi,
  • Vergi İdaresi’nden vergi kimlik numarası,
  • Eğer ortak varsa ortaklar arası noter onaylı sözleşme ve beyanname,
  • Ortakların noter onaylı kimlik nüshaları ve imza sirküleri,
  • Şirketin yasal adres olarak göstereceği ofisin yasal belgeleri,
  • Sigorta başvuruları.

Yukarıdaki evrakları tamamladıktan sonra bulunduğunuz ilin ticaret odasına başvurarak şirketinizin açılış sürecini başlatabilirsiniz. Başvuru için yapmanız gereken hazırladığınız evrakları şirket açılış dilekçesiyle birlikte ticaret odasına sunmaktır. Sonrasında ticaret odası yetkilileri başvurunuzu inceler, evraklarınızı değerlendirir, MERSİS üzerinden kimlik kontrolü yapar.

Başvuruda herhangi bir yanlış bildirim ya da hata bulunmaması durumunda, evraklarınız yetkili temsilciler tarafından imzalanır. Tahakkuk ve tahsilat adımlarının tamamlanmasıyla birlikte şirketiniz denetime hazır hâle gelir. Yasal adres olarak gösterdiğiniz ofise gelen maliye yetkilileri, başvuruda bildirdiğiniz bilgilerin doğruluğunu ve ofisinizin yeterliliğini denetler. Denetimin sorunsuz şekilde tamamlanmasıyla birlikte şirketiniz aktif hale gelir. Bütün bu süreç, dönemsel yoğunluğa bağlı olarak bir hafta ila 10 gün arasında tamamlanır.

Limited şirket kuruluş sürecinde bir muhasebeciden destek almanız da önemlidir. Şirketinizi yönetirken tüm işlemlerinizin muhasebeciler tarafından kontrol edilmesi gerekir. İşlemlerinizin ön muhasebe adımlarının atılması, gelir bildirimlerinin yapılması, vergilerin hesaplanması ve zamanında ödenmesi gibi işlemler, muhasebeci desteğiyle gerçekleştirilir. Bu sebeple şirketinizin başvurusunu yapmadan önce muhasebecinizle anlaşmanız ve bu belgeleri de başvuru dosyanıza eklemeniz size avantaj sağlar.

Limited Şirket Avantajları Nelerdir?

Limited şirket kurmak, faaliyet alanınıza, iş hacminize ve sektörünüze bağlı olarak çok sayıda avantaj sağlayabilir. Limited şirket avantajları, şu şekilde sıralanır:

  • Prestijli bir şirket türü olması sebebiyle müşteri adaylarınızda olumlu bir etki bırakır ve size daha kurumsal bir kimlik kazandırır.
  • Yasal olarak tüzel kimlik taşıyan limited şirketler, yönetim konusunda kolaylık sağlar. Şirket, gerekli durumlarda devredilebilir ya da yöneticileri değiştirilebilir.
  • Dilediğiniz sayıda ortak almanıza imkân vermesi sayesinde maliyetlerinizi ve risklerinizi paylaşabilir, daha güvenli bir şekilde yatırım yapabilirsiniz.
  • Şirket kuruluş sürecinde, faaliyet göstermek istediğiniz tüm alanları kaydedebilirsiniz. Böylece şirketinizi kurduktan sonra birden fazla alanda faaliyet gösterebilir ve geniş bir gelir ağı oluşturabilirsiniz.
  • Ortaklar, taahhüt ettikleri sermaye dışında şirkete nakit girişi sağlamak zorunda değildir. Bu durum da şirket ortaklarının mali yükümlülüklerini kontrol altında tutar.

Limited Şirket Dezavantajları Nelerdir?

Limited yapıda bir şirket kurmak, kimi durumlarda size dezavantaj da getirebilir. Bu sebeple şirket kuruluş süreci öncesinde gerekli hesaplamaları yapmanız, ihtiyaçlarınızı belirlemeniz ve doğru şirket türünü seçmeniz, ilerleyen dönemlerde sorun yaşamamanız açısından önem taşır. Karşılaşabileceğiniz limited şirket dezavantajları ise şöyledir:

  • Ortaklı bir şekilde kurulan limited şirketler, yönetim konusunda zorluklar getirebilir. Şahıs şirketinden farklı olarak, limited yapılarda ortaklar birbirine karşı sorumludur ve anlaşmazlık durumlarında hukuki sonuçlar doğabilir.
  • Limited yapıda bir şirketi kuran kişiler, şirketin kamu borçlarından sorumlu tutulur. Bu durum da mali yükümlülüklerinizi artırabilir.
  • Limited yapıda şirket kurma maliyeti, şahıs şirketi maliyetinden daha yüksektir. Ayrıca limited yapıların yönetim maliyetleri, vergi oranları ve giderleri de şahıs şirketlerine göre daha fazladır.
  • Limited şirketler, anonim şirketler gibi halka arz edilme ve sermaye artırımı gibi avantajlara sahip değildir. Şirketin sadece kendi öz sermayesi ve gelirleriyle dönmesi gerekir.
demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

İşletme Giderlerini Belirlerken Dikkat Edilecekler

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Gideri Nedir?

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Giderleri Neleri Kapsar?

Firmaların gider olarak gösterebilecekleri ve Vergi Kanununa göre masraf olarak kabul edilebilecek bazı harcamalar vardır. Aşağıda bunların detaylarını görebilirsiniz:

  • Seyahat harcamaları: Kurumun faaliyet konusu olan alanlarda yaptığı seyahat masrafları gider olarak gösterilebilir. Bayi toplantıları, eğitimler, toplantılar, seminerler ve yapılan yolculuk harcamaları gider olarak kabul edilir.
  • Yemek harcamaları: Kurum içindeki organizasyon yemekleri, müşteri ağırlama toplantıları ve kurumun faydasına olan tüm yemek harcamaları gider olarak gösterilebilir. Yemek harcamalarını gider olarak gösterirken şirket adına ve şirketin faaliyet gösterdiği alanla uyumlu yemek giderleri kayda alınmalıdır. Ayrıca çalışan yemek kartları ve şirketi içi yemek ücretleri de bu kapsama girer.
  • Taşıt harcamaları: Firmanın hizmet alanı ile uyumlu olan taşıt ve yolculukla alakalı masraflar taşıt harcamaları kapsamında gider olarak gösterilebilir. Kurum araçlarının yakıt, sigorta ve tamir gibi masrafları bu statüde değerlendirilebilir.
  • Giyim harcamaları: İşletmenin faaliyet alanını ilgilendiren konularda yapılan giyim masrafları giyim giderleri kapsamında kabul edilebilir. Personelin hizmet sırasında giydiği kıyafetler veya inşaat şirketinde çalışanların giyim ihtiyaçları bu kapsam dahilindedir.
  • İletişim harcamaları: Şirketin iş yaparken kullandığı telefon, internet ve telsiz gibi iletişim araçlarına yaptığı harcamalar iletişim giderleri altında gösterilir. Söz konusu araçların kiralama vasıtasıyla işletmede kullanılması gerekir.

İşletme Giderleri Neleri Kapsamaz?

İşletme masrafları hazırlanırken kurumlar tarafından sıklıkla yapılan bazı hatalar vardır. Aşağıdaki maddeler şirketlerin faaliyetine katkı sağlamadığı için maliye tarafından şirket gideri olarak kabul edilmez:

  • Aile ve arkadaşlarla bir arada yapılan tatil harcamaları veya şirket için çıkılan seyahatlerde eşin yaptığı harcamalar.
  • Aileyle, yakın çevreyle veya arkadaşlarla yapılan yemek veya market harcamaları.
  • Personelin özel işleri için yaptığı araç yakıt ve tamir harcamaları.
  • Kuruma katkısı olmayan ve çalışanın özel olarak kullandığı iletişim araçları.
  • Kişisel giyim ürünleri için yapılan harcamalar.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Deftere-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Toplu İş Sözleşmesi Nedir?

Ülkemizde faaliyet gösteren büyük ölçekli firmalar için toplu iş sözleşmeleri oldukça önem taşır. İşveren ve işçi arasında düzenlenen ve sonuçları bakımından ciddi yaptırımlara tabi olan toplu iş sözleşmelerinin dikkatle ele alınması gerekir. İki taraf arasında gerçekleştirilen sözleşmeler işçi ve işverenin temel çalışma şartlarını belirleme ve haklarını güvence altına alma gayesiyle yapılır. Peki, toplu iş sözleşmesi nedir, nasıl yapılır ve türleri nelerdir? Bu yazımızda büyük şirketlerin en önemli konularından olan toplu iş sözleşmesi hakkında merak edilen detayları bulabilirsiniz. İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında yapılan iş sözleşmelerine toplu iş sözleşmesi denir. Sözleşmede işveren sendikası yerine direkt olarak işveren de bulunabilir. İşveren herhangi bir sendikaya bağlı olma zorunluluğuna sahip değildir. Sözleşmenin ana amacı iki taraf arasındaki hizmet ilişkisini belirli kurallar çerçevesine oturtmaktır. Sendikaların dahil olduğu toplu iş sözleşmesi çoğunlukla işçinin lehine kararları olan bir anlaşma niteliği taşır.

Toplu İş Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

İşveren, herhangi bir sendikaya bağlı olduğu zaman o sendika üzerinden toplu iş sözleşmesi yapma hakkı kazanır. Belli bir sendikaya bağlı olmadan hareket eden işveren ise direkt olarak işçi sendikası ile masaya oturup sözleşme yapabilir. Toplu iş sözleşmesi hukuki anlamda ve doğurduğu sonuçlar bakımından oldukça detaylı bir şekilde düzenlenmesi gereken bir anlaşmadır. Bu nedenle sözleşmelerin alanında deneyimli ve iş hukuku kurallarına hakim avukatlarla birlikte yapılması son derece önemlidir.

Toplu iş sözleşmesi hem işçi hem de işverenin en temel anayasal haklarından birini oluşturur. Bu anlaşma, özellikle bireysel sözleşmeler üzerinden işveren karşısında güçsüz duruma düşebilecek olan işçileri daha güçlü bir pozisyona taşıma görevi görür. Sendikalar aracılığıyla gerçekleştirilen sözleşmeler işçilerin haklarını koruma altına almaya yardım eder. Bu sözleşme çerçevesinde ekonomik ve sosyal şartların yanında ana çalışma prensipleri de belirlenerek güvence altına alınır.

Toplu İş Sözleşmesi Türleri

Toplu iş sözleşmeleri taraflara göre ve tarafların taşıdığı özelliklere göre olmak üzere ikiye ayrılır. Taraflara göre yapılan toplu iş sözleşmeleri iki şekilde gerçekleşir:

  • İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında yapılan sözleşmeler
  • İşçi ile herhangi bir sendikaya üye olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeler

Yukarıdaki sözleşmeler prosedürleri bakımından bazı farklılıklara sahip olsa da içerik anlamında aynı şekilde düzenlenen sözleşmelerdir. Tarafların taşıdığı özelliklere göre yapılan sözleşmeler ise üçe ayrılır:

  • İş yeri toplu iş sözleşmesi
  • İşletme toplu iş sözleşmesi
  • Grup toplu iş sözleşmesi

İş yeri toplu iş sözleşmesi düzenlemek için mevcut iş yerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının sendikaya üye olması gerekir. Stajyer veya çırak statüsündeki kişiler sözleşmeye dahil edilmezken, kısmi veya belirli bir süre ile şirkette çalışan işçiler sözleşme kapsamına girer.

İşletme toplu iş sözleşmesi ise işletmedeki işçilerin en az yüzde 40’ının sendikaya üye olduğu durumlarda gerçekleştirilir. İşverenin birden fazla şubesi olan bir iş yeri varsa sadece bir şubede çoğunluğu sağlayan bir işletme sözleşmesi yapmak mümkün değildir. Yani tüm şubelerdeki işçilerin yüzde 40 çoğunluğu sağlaması durumunda işletme sözleşmesi yapılabilir.

Grup toplu iş sözleşmesi, birden fazla işverenin tek bir sendikaya bağlı olduğu durumlarda ve aynı iş alanında faaliyet göstermesi sonucu işçi sendikası ile yaptığı sözleşmelerdir. Bu anlaşmada işvereni temsil eden taraf ya işverenin kendisi ya da işveren sendikası olmalıdır.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Deftere-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

İmza Sirküleri Nedir? Nasıl Alınır?

İş yaşamında adı sıklıkla duyulan ve değerli evrak niteliği taşıyan imza sirküleri birçok ticari faaliyet için bir anahtardır. Dolayısıyla özellikle girişimciler ve beyaz yakalı çalışanlar için “İmza sirküleri ne demek?” önemli bir konu hâline gelir. İmza sirküleri ile alâkalı kullanım alanları, alabilecek kişiler, başvuru yapılması gereken kurum gibi birçok önemli detay vardır.

İmza sirküleri bir kurum/kuruluşu temsil etmeye yetkisi olan kişilerin bilgilerinin ve imzasının yer aldığı belgedir. İmza sirkülerinde temsil yetkilisinin kimlik bilgileri, kurumdaki unvanı, yetki sahibi olduğu konular, adresi ve üç adet imzası bulunur. İmza sahibinin kurum/kuruluş adına hangi faaliyetleri gerçekleştirebileceğine dair bilgiler verilir. Yani imza sahibi şirketi her hususta temsil etmeye yetkili olabildiği gibi yalnızca belli konularda da yetkilendirilebilir. Örneğin; sadece ihracat yaparken resmi kurumlardan alınması gereken evraklar için başvuru yapma konusunda yetkilendirilen bir kişi de imza sirkülerine sahip olabilir.

İmza Sirküleri Ne İşe Yarar?

İmza sirküleri resmi olarak kabul gören bir evrak olduğu için devlet kurumlarındaki işlemlerde son derece önemlidir. Bir şirket tarafından yapılan başvurularda devlet kurumları yetkili kişinin imza sirkülerini de talep eder. Böylece sunulan evraklarda bulunan imzanın gerçekten yetkili kişi tarafından atılıp atılmadığı kontrol edilebilir. Bu kontrol ve teyit etme işlemi özel şirketler arasında da olabilir. Örneğin tedarikçisi ile sözleşme imzalamak isteyen bir şirket de imza sirkülerini dosya içeriğine dahil edebilir. İmza sirkülerinin en önemli işlevlerinden biri ise sahte belge düzenlenmesi için bir engel oluşturmasıdır. Şirketler adına yapılabilecek asılsız işlemler imza sirküleri sayesinde ortaya çıkabilir. Bunun sonucu olarak da şirketler hem itibar hem malî düzen açısından yaşayabilecekleri problemlere karşı korunmuş olur. İmza sirküleri sayesinde önemli görevler ancak yetki sahibi kişiler tarafından yerine getirilir.

İmza Sirküleri Nereden Alınır?

İmza sirküleri için gerekli evraklar arasında imza sirküleri için başvuracak kişinin kimliği, şirkete ait güncel ticaret sicil gazetesi ve vergi levhası sayılabilir. Bu belgeler sunulduktan sonra imza sirküleri oluşturularak 2 nüshadan biri imza sahibine verilir, diğeri ise noterde kalır.

İmza sirküleri oluşturulurken bir süre belirlenebilir ve bu süre de imza sirkülerine işlenebilir. Ancak süre belirtilmezse geçerlilik 3 yıl sonra sona erer. İmza yetkilisinin veya unvanın değişmesi durumunda imza sirkülerinin güncellenmesi gerekir. Aynı şekilde şirket bilgilerinde değişiklik olması da imza sirkülerinin güncelliğini yitirmesine sebep olabilir. İmza sirküleri kaybolursa da notere tekrar başvuru yapmak gerekir.

İmza Sirküleri ile İlgili Diğer Önemli Bilgiler

İmza sirküleri alabilmek için notere yatırılması gereken ücretler her yıl değişiklik gösterir.  KDV, harç, damga vergisi ve değerli kağıt bedeli toplamı imza sirküleri alabilmek için ödenecek ücreti oluşturur. Birden fazla nüsha alınması durumunda da ödenecek ücrette artış olur.

Birçok işlem e-devlet üzerinden kolayca gerçekleştirilebilirken imza sirküleri alma işlemi gerçekleştirilemez. Tek yöntem notere doğrudan başvuru yapmaktır.

İmza sirkülerinin devredilmesi de söz konusudur. Bunun için yine ilgili kişilerin bilgileri ile notere başvurulması gerekir.

İmza sirküleri ile imza beyannamesi aynı nitelikte değildir. İmza beyannamesi bir tüzel kişiliği temsil etmekten ziyade bireysel başvuru ile alınan ve tamamen kişiye özgü olan bir belgedir.

İmza yetkilisinin imzasını değiştirmesi yetki durumları açısından risk taşır. Böyle bir durum olursa imza sirkülerinin değiştirilmesi gerekir. Aksi takdirde resmi işlemlerde yetkilere dair verilen onay geçersiz hâle gelebilir.

Belirli konularda noter onayıyla yetkilendirilen kişiler adına imza atmak yasal olarak suçtur. Bu nedenle evraklara atılan imzaların imza sirküleri ile uyumlu olması gerekir.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Defter, e-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.