demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Orka e-Defter Saklama

e-Defter Saklama Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Orka E-Defter Saklama Hakkında Bilgi Alabilir Miyiz?

Orka e-Defter Saklama; Orka’nın yeni geliştirdiği, e-Defter uygulamasına yönelik, saklama ürünüdür. Bu uygulamada, sadece e-deftere ait bilgi ve dosyalar, Orka sunucularında saklanmaktadır.

e-Defter Saklama Hizmeti Ne Gibi Kolaylıklar Sağlar?

Defterlerin bulut ortamında imzalanmasını sağlar .
e-defter mükellefi olan firmaların, mali mühür kullanmadan defterlerini imzalama imkânı sunar.
Ayrıca Orka e-Defter saklama kullanıcıları, program içerisinden e-defter başvurularını internet vergi dairesine otomatik olarak gönderip, başvuru süreçlerinde hız kazanacaklardır.

Firma Mali Mührü Olmadan, Defter Gönderimi Yapılabilir mi?

Evet
e-Defter Saklaması hizmeti satın aldığınız firmalar için “Orka” Uyumlu Yazılım firmasına, e-defter gönderim muvafakatnamesi vermeniz yeterlidir.

Orka’dan “e-Defter Saklama” Hizmeti Alınmadığında, e-Defter Gönderilemeyecek mi?

e-Defterler daha önce olduğu gibi “Mali Mühür veya e-imza” kullanılarak gönderilmeye devam edilebilir.

e-Defter Saklama Hizmeti Alındığında, e-Defter Gönderimlerini Orka mı Yapacak?

Hayır.
E-Defter oluşturma ve gönderim işlemleri, kullanıcının kontrolünde hazırlanmaya devam edecektir.
e-Defter gönderiminin Orka tarafından yapılması istenirse; defter gönderim paketi, ayrıca satın alınabilir.

Orka’dan Kayıt Girip, Başka Entegratörlerden Defter Gönderebilir miyim?

Hayır.
e-Defter gönderiminde oluşan XML’ler şema / şematron kontrollerinden sonra mali mühür ile imzalanıp gönderilir.

Program Üzerinden e-Defter Saklama Hizmeti Satın Alabilir miyim?

Ana modül ekranında sağ üst köşede bulunan e-Satış butonuna tıklayarak, ekran üzerinden tüm mükellef ve firmalarınız için saklama hizmeti satın alabilirsiniz.

Orka’dan e-Defter Gönderimi Yapıp, Başka Entegratörlerden Saklama Yapabilir miyim?

Hayır!
Oluşturulan defterlerin saklanması, sadece Orka E-defter Saklama uygulamasını satın alan kullanıcılar için otomatik gerçekleştirilecektir.

Geçmiş Yıllarda Aldığım e-Defter Saklama Hizmeti, Orka’nın Bulut Sisteminde Saklanacak mı?

Evet!
Satın alınmış yılların defterleri saklanacaktır.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Sigorta Prim Hesaplama Nasıl Yapılır?

Sigorta prim hesaplama, sigortalıların ödeyeceği sigorta prim tutarının belirlenmesinde uygulanan yöntemdir. Hesaplama, sigorta türü dikkate alınarak çalışanın prime esas brüt kazanç tutarı ile yasal olarak belirlenen prim oranları üzerinden yapılır. Sigorta primlerinin hesaplanması ve primlerin düzenli bir şekilde ödenmesi, işverenler için yasal bir yükümlülük iken; diğer yandan çalışanlar için de devlet tarafından sunulan sosyal hizmetlerden yararlanmalarını sağlayan bir güvencedir.

Sigorta Primi Nedir?

Sigorta primi, çalışanların devletin sunduğu sağlık hizmetleri, işsizlik maaşı gibi sosyal güvencelerden faydalanabilmeleri ve emeklilik hakkı elde edebilmeleri için işveren tarafından devlete ödenen teminat tutarıdır. Bu ödeme, çalışanın maaşından kesilen belli bir tutarın Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılması yoluyla gerçekleşir. SGK’ye ödenen prim oranı, sosyal güvenlik hizmetinden faydalanan kişinin çalışan veya işveren olmasına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Sigorta primi hesaplama, çalışanın prime esas brüt kazanç tutarı üzerinden yapılır. Sigortanın devamlılığı için ödemenin aksamadan gerçekleştirilmesi gerekir. Ödemelerin kesildiği aşamada sigortalılık hakları da yitirilir.

2024 SGK Prim Tutarı Ne Kadardır?

Sigorta prim oranları, devlet tarafından belirlenerek yasal düzenlemelerle yürürlüğe konulur. Bu oranlar işveren ve çalışan payı olmak üzere iki farklı koşula göre belirlenir. İşveren payı, işverenin yükümlülüğünde iken; çalışan payı ise çalışanların maaşından kesinti yapılarak işveren tarafından SGK’ye ödenen tutarı ifade eder. Sigorta prim tutarı hesaplanırken, çalışanın faaliyet gösterdiği gün sayısı da dikkate alınır. 2024 SGK prim tutarı, bir işverene bağlı olarak 4A ve 4B kapsamında çalışanlar ve isteğe bağlı sigortalılar için değişkenlik gösterir.

4/a Kapsamında Sigortalıların Prim Oranları

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu uyarınca 4/a kapsamında bir işverene bağlı olarak çalışanlar için sigorta primleri brüt maaş üzerinden kesinti yapılarak işveren tarafından devlete ödenir. Maaştan yapılacak olan kesintiler; emeklilik, sağlık ve gelir vergisi gibi kalemleri içerir. 4/a kapsamında sigortalıların sigorta prim oranları, çalışanın prime esas kazanç miktarı üzerinden hesaplanır. Hesaplamada temel alınan aylık üst kazanç sınırı, alt sınırın 7.5 katına denktir. Çalışanın aylık kazancındaki prime esas kazanç üst sınırını aşan tutar, sigorta primine tabi olmaz. Toplam prim oranı ise; prime esas kazancın %37.5’ini aşamaz.

Hizmet akdine tabi olanlar için işveren ve çalışan paylarının prim dağılımları sigorta koluna bağlı olarak farklı oranlarda uygulanır. Bu uygulamanın türleri şu şekildir:

  • Malullük, Yaşlılık ve Ölüm: Bu sigorta kolunda, prim oranlarında işveren payı %11 iken; çalışan payı %9 olarak uygulanır.
  • Genel Sağlık Sigortası (GSS): GSS sigorta kolunda prim hesaplama yapılırken işveren payı %7.5 oranında; çalışan payı %5 oranında uygulanır.
  • Kısa Vadeli Sigorta Kolları: Kısa vadeli sigorta kollarında prim oranı %2 üzerinden hesaplanarak prim ödemeleri yalnızca işveren tarafından yapılır.
  • İşsizlik Sigortası: İşsizlik sigortasında uygulanan prim oranlarında işveren payı %2 iken; çalışan payı ise %1 üzerinden hesaplanır.

2024 yılı için 4/a kapsamındaki sigortalıların işveren payı dahil olacak şekilde ödeyeceği alt ve üst sınır devlet tarafından belirlenmiştir. Bu oranlar, aşağıdaki gibidir:

  • En düşük sigorta primi: ₺7.500,93
  • En yüksek sigorta primi: ₺56.257,03

4/b Kapsamında Sigortalıların Prim Oranları

Sözleşmeli olarak bir işverene bağlı çalışmayan esnaf ve sanatkarlar ile serbest meslek grupları önceden Bağkur olarak da bilinen, 4/b kapsamında sigorta primi öder. 4/b kapsamındaki sigortalıların prim oranları, prime esas kazanç üzerinden %34.5’lik bir oranla uygulanır. Primlerin düzenli ve zamanında ödendiği koşulda bu oran üzerinden indirim yapılarak %29.5 oranıyla prim tutarı hesaplanır.

2024 yılı için 4/b kapsamındaki sigortalıların prime esas günlük alt gelir ve üst gelir sınırı ile indirimsiz prim alt ve üst sınırları devlet tarafından belirlenmiştir:

  • En düşük alt gelir sınırı: ₺666,75
  • En yüksek alt gelir sınırı: ₺5.000,62
  • En düşük indirimsiz prim tutarı: ₺6.900,86
  • En yüksek indirimsiz prim tutarı: ₺51.756,46

İsteğe Bağlı Sigortalıların Prim Oranları

İsteğe bağlı sigorta, sigortalıların uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası gibi güvencelerden faydalanmalarını sağlar. İsteğe bağlı sigorta primi ödeyenler, devletin sunduğu sağlık hizmetleri ve emeklilik aylığı gibi sosyal güvencelerden faydalanabilirler. İsteğe bağlı sigortalıların prim oranları, sigortalının prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında belirlediği tutarın %32’si olacak şekilde gerçekleştirilir. Bu oranın 20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolunu içerirken; %12’si genel sağlık sigortasına tabidir.

2024 yılı için isteğe bağlı sigortalıların ödeyeceği alt ve üst sınır devlet tarafından belirlenmiştir.Bu oranlar, şu şekildir:

  • En düşük sigorta primi: ₺6.400,80
  • En yüksek sigorta primi: ₺48.006,05

Sigorta Primi Nasıl Hesaplanır?

Sigorta primi hesaplama, 4/a ve 4/b kapsamında çalışanlar için farklı uygulamalarla yapılır. 4/a kapsamında çalışanlar için sigorta primleri, prime esas brüt kazanç üzerinden hesaplanırken; 4/b kapsamında çalışanlar için prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında kalmak kaydıyla, sigortalının beyan ettiği günlük kazancın 30 katı üzerinden hesaplanır. Sigortalının ödemekle yükümlü olduğu prim tutarının hesaplanması, prime esas brüt ücret tutarı ile devlet tarafından kanunen belirlenen prim oranlarının çarpılması yoluyla yapılır.

Orka Bordro ve İK Yönetimi

Orka Bordro ve İK Yönetimi uygulamalarıyla çalışanlarınızın SGK işlemlerini kolaylıkla takip edebilir; personellerinizin bordrolarına erişmelerini ve rapor dökümlerini incelemelerini sağlayabilirsiniz. Ücretsiz demo için site üzerinden form doldurarak İK yönetici panelini deneme fırsatı yakalayabilirsiniz.

demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Performans Yönetim Sistemi Nedir?

Günümüzde şirketlerin başarısı, yalnızca kârlılık değil, çalışanlarının verimliliği ve gelişimiyle de ölçülür. Bu noktada öne çıkan performans yönetim sistemi, iş gücünün etkinliğini, çalışanların şirkete katkısını artıran, tüm paydaşlar için kazan-kazan prensibini destekleyen bir yaklaşımdır. Performans yönetim sistemi, çalışanların hedeflerini belirlemelerine, bu hedefler doğrultusunda gelişim göstermelerine, sonuç olarak şirketin başarı grafiğini yükseltmelerine olanak tanıyan önemli bir araçtır. Sistem aynı zamanda çalışanların, şirkete bağlılıklarının artmasına da katkı sağlar.

Yöneticilere ise çalışan performansını düzenli ve şeffaf bir şekilde değerlendirme imkânı sunarak işletmenin uzun vadeli başarı stratejilerine ulaşmasına yardımcı olur. Çünkü, günümüz iş dünyasında, verimlilik, etkinlik, çalışan memnuniyeti gibi kavramların hepsi önem taşır ve birbirinden ayrılmadan geliştirilmelidir. Peki, performans yönetim sistemleri nasıl işler, hangi temel bileşenleri içerir, neden bu kadar önemlidir? Gelin, başarılı bir şirketin temel unsurunu oluşturan performans yönetim sistemine dair tüm detayları, en iyi uygulamaları ve şirketlere sunduğu avantajları birlikte inceleyelim.

Performans Yönetim Sisteminin Temel Öğeleri Nelerdir?

Bir performans yönetim sisteminin etkili olabilmesi için belirli temel öğelere sahip olması gereklidir. Çünkü bu öğeler, sistemin işleyişini daha şeffaf, adil ve faydalı hale getirirken çalışan ve işveren arasında güçlü iletişim bağı kurar. Örneğin; hedef belirleme, beklentilerin netleştirilmesi, performans yönetim sisteminin en önemli yapı taşlardır. Çalışanlar için net hedefler belirlemek görev ve sorumlulukların açıkça tanımlanması, şirketin beklentilerinin doğru aktarılması, başarıya giden yolda ilk adımı oluşturur. Çalışanlar ne yapması gerektiğini bildiğinde görevler daha verimli tamamlanır.

Geri bildirim mekanizmaları, performans yönetim sisteminin ikinci önemli unsurudur. Çalışanların güçlü yanlarını geliştirebilmeleri ve eksik oldukları alanlarda kendilerini iyileştirmeleri için sürekli geri bildirim almaları büyük önem taşır. Geri bildirim süreçleri, yalnızca çalışanların değil, aynı zamanda yöneticilerin de gelişim alanlarını görmelerine, daha yapıcı yönetim sergilemelerine yardımcı olur. Çalışanlar, düzenli geri bildirim aldıklarında işlerini daha bilinçli, motive olarak yapacağından daha verimli sonuçlar alınması mümkün hale gelir.

Bir diğer önemli bileşen ise performans değerlendirme - ölçme sürecidir. Çalışan performansını objektif ölçütlere dayalı olarak değerlendirmek, şirketin genel işleyişi hakkında bilgi verirken çalışanların gelişimlerini de izlemeye olanak tanır. Ancak performans ölçütleri, yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda takım içindeki uyumu, genel iş katkısını da kapsamalıdır.

En önemlisi ise gelişim ve eğitim programlarıdır. Çalışanların performanslarını sürdürülebilir şekilde artırmak için eğitim programları, gelişim fırsatları sunulmalıdır. Çünkü eğitim, performans yönetim sisteminin sürdürülebilir yapıya sahip olmasını sağlar. Çalışanların gelişimlerini sağlayarak iş tatmini ile motivasyonu artırabilirsiniz. Böylece çalışanların potansiyelini açığa çıkararak iş gücünün uzun vadede daha nitelikli olmasını sağlamanız mümkün hale gelir.

Performans Yönetim Sistemi Neden Önemli?

Bir işletme için performans yönetim sistemi yalnızca çalışan değerlendirme aracı değil, aynı zamanda şirketin stratejik hedeflerine ulaşmasında etkili bir yapı taşıdır. Tüm sistem, çalışan performansını genel olarak değerlendirmeye yardımcı olsa da aynı zamanda şirket kültürünü geliştirmeye, organizasyon içindeki şeffaflığı artırmaya da olanak tanır. Dolayısıyla şirketlerin verimliliği, vizyonu ve hedefleri düşünüldüğünde oldukça önemlidir. Performans yönetim sistemlerini önemli kılan diğer avantajlara göz atalım:

  • Performans yönetimi, verimliliği artırır, çalışanların daha etkin bir şekilde işlerini yapmalarını sağlar. Yani çalışanların güçlü yanlarını kullanarak hedefe daha etkin şekilde ulaşılmasına yardımcı olur. Şirketin genel hedefleriyle çalışan hedeflerini uyumlu hale getirerek her iki taraf için de olumlu sonuçlar sağlar.
  • Performans değerlendirme süreçleri sayesinde çalışanlar kendilerini değerli hisseder ve şirkete bağlılıkları artar. Bu da işten ayrılma oranlarının azalmasına, çalışan memnuniyetinin artmasına neden olur.
  • Şirket genelindeki hedeflere uyum sağlanması, performans yönetim sistemlerinin en büyük katkılarından biridir. Çalışanlar kendi hedefleri ile şirket hedefleri arasında bağ kurarak daha büyük anlamla çalışır.

Performans Yönetimi En İyi uygulamaları Nelerdir?

En iyi performans yönetimi uygulamaları, her şirkette aynı olmasa da bazı temel yaklaşımlar üzerine kuruludur. Başarılı bir performans yönetim sistemi oluşturmak için aşağıdaki uygulamalara odaklanabilirsiniz:

  • Sürekli Geri Bildirim Sağlayın: Geleneksel yıllık değerlendirme süreçleri yerini daha dinamik, sürekli geri bildirim mekanizmalarına bırakmalıdır. Böylece çalışanlar, her gün aldıkları geri bildirimlerle performanslarını düzenleme fırsatına sahip olabilir.
  • Kişisel Gelişimi Teşvik Edin: Performans yönetimi yalnızca iş hedeflerine ulaşmak değil, aynı zamanda çalışanların kişisel / profesyonel gelişimlerini desteklemek anlamına da gelir. Eğitim ve gelişim programları ile çalışanların motivasyonunu artırabilirsiniz.
  • Hedefleri Ölçülebilir ve Ulaşılabilir Kılın: Çalışanların motivasyonunu kaybetmemesi için hedefler net, ulaşılabilir - ölçülebilir olmalıdır. Kolay tamamlanan görevler, başarıların devam etmesi, çalışanları motive etmek için önemlidir.
  • Kapsayıcı Bir Kültür Yaratın: Çalışanların kendilerini değerli hissettikleri kapsayıcı bir şirket kültürü oluşturmak, performans yönetimi sürecinde büyük avantaj sağlar. Ekip çalışması ve iş birliği konuları üzerinde iyileştirmeler sağlayabilirsiniz.

Orka Finans Bütçe Programı

Doğru performans yönetimi, yalnızca çalışanların potansiyelini açığa çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda işletmelere rekabet avantajı kazandırır. Günümüzde birçok kuruluş, performans yönetimi sistemlerini dijital ortamlara taşıyarak değerlendirme, geri bildirim süreçlerini daha kolay hale getirir. Siz de Orka Bilgisayar'ın sunduğu finansal ve operasyonel yazılımlarla iş süreçlerinizi daha şeffaf ve yönetilebilir hale getirebilirsiniz. Muhasebe yönetiminden bordro işlemlerine kadar geniş yelpazede sunulan çözümlerle işletmenizin performansını optimize etmek artık çok daha kolay.

 

demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Orka Bulut’ta e-Defter İmzalamak Artık Çok Daha Pratik!

1. Digital İnternet Vergi Dairesi

Dijital İnteraktif Vergi Dairesi (İVD) üzerinden, E-İmza veya Mali Mühür olmadan kolayca E-Defter başvurunuzu yapın.

2. Orka Defter Saklama Hizmeti

Orka Defter Saklama Hizmeti'ni satın alın ve her bir VKN için sınırsız defter saklama kapasitesiyle ücretsiz bulutta imzalama avantajından faydalanın.

3. Mali Mühür

Mali Mühür veya E-İmza kullanmadan E-Defter gönderebilmek için İVD üzerinden Orka'ya muvafakatname verin.

Orka e-Defter

e-Defter ile 7/24, hızlı ve pratik bir şekilde E-Defter gönderimi gerçekleştirin!

demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Sermaye Artırımı Nedir? Neden Yapılmaktadır?

Sermaye artırımı bir işletmenin mevcut öz kaynaklarını güçlendirmek için sermayesini yükseltmesidir. Bu işlem, işletmelerin uzun vadeli hedeflerine ulaşabilmesini ve finansal yapısını güçlendirmesini destekler.

Sektör fark etmeksizin işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ek kaynaklara ihtiyaçları vardır. Sermaye artırımı, bu kaynakları elde etme noktasında başvurulan yöntemler arasında yer alır. İşletmeler, yeni yatırımları ya da satın alımları finanse etmek için sermaye artırımı işlemini gerçekleştirir. Bununla beraber bu işlemin gerçekleştirilebilmesi için sürecin genel kurulun kararından geçmesi gerekir. Genel kurul onay verdiği takdirde işletmeler sermayelerini artırabilir ve yeni finansal kaynaklar yaratarak yatırımlarını gerçekleştirmeye başlayabilir.

En basit tanımıyla sermaye artırımı, şirketlerin daha fazla hisse senedi piyasaya sürmeleri işlemidir. Ortaklardan ek para toplayan işletmeler, ihtiyaçlarını karşılamak için bu tür yollara başvurur.

Sermaye Artırımı Neden Yapılır?

Sermaye artırımı, işletmelerin büyüme ya da finansal hedeflerine gerçekleştirme amacıyla başvurdukları stratejik bir adımdır. Sermaye artırımı yapılmasının birçok farklı neden olabilir. Nedenlerden bazıları şu şekildedir:

  • Büyüme ve Genişleme: İşletmeler, yeni pazarlara girmek istediklerine yeni finansmanlara ihtiyaç duyar. Üretim kapasitesinin artırılması ya da yeni ürün/hizmetlerin geliştirilmesi için ek kaynaklara gereksinim duyulabilir. Bütün bu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için sermaye artırımı yapılabilir.
  • Yatırım Projelerine Fon Bulma: Yeni yatırımlar, fabrika açmak, teknolojik gelişmelere imza atmak ya da bir şirket satın almak gibi önemli yatırım projeleri için finansman gerekir. Sermaye artırımı, bu noktada işletmelere fırsatlar sağlar.
  • Borç Yapılandırması: Şirketler borçlarını ödemek için daha uygun koşullarda yeniden yapılandırmaya ihtiyaç duyabilir. Yeni borçlar alabilmek için sermaye artırımına gidilebilir.
  • Şirket Değerinin Artırılması: Şirket değerinin artması, işletmeye yeni yatırımcılar çekebilir. Böylece işletmeler gelecekte daha kolay finansman bulabilir.
  • Enflasyona Karşı Korunma: Yüksek enflasyon dönemlerinde, sabit sermayeler problemlere neden olabilir. Sermaye artırımı, yaşanabilecek kayıpların telafi edilmesine olanak tanır.
  • Borçlanma İhtiyacını Azaltma: Artırım sonucunda işletmelerin finansal kaynakları güçlenir ve böylece borçlanma ihtiyacı azalır. Bu durum, finansal riskleri minimize ederek işletmenin daha rahat bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olur.

Sermaye artırımı, şirketlerin büyümelerine, gelişmelerine ve rekabet güçlerini artırmalarına olanak tanır. Bununla beraber bu işlemi gerçekleştirmeden önce şirketlerin detaylı bir değerlendirme yapmaları gerekir. Yanlış yapılan hamleler, şirketin finansal yapısını zayıflatabilir ve bazı durumlarda iflasına neden olabilir.

Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır?

Sermaye artırımı farklı şekillerde yapılabilir. Bu  yöntemler, özetle şu şekildedir:

Bedelli Sermaye Artırımı: Bedelli artırımda şirketler, yeni hisse senetleri ihraç eder. Bu hisse senetlerini mevcut hissedarlara ya da yeni yatırımcılara belirli bir bedel karşılığında satar. Böylece işletmenin kasasına nakit girdisi sağlanmış olur. Bedelli sermaye artırımı, dış kaynaklardan gerçekleştirilir. Böylece işletmeler herhangi bir borçlanmaya gitmeden finansman elde edebilir. Bununla beraber yeni hisse senetlerinin piyasaya sürülmesi, mevcut hissedarların sahip olduğu oranları düşürebilir. Hisse oranının düşmesini istemeyen hissedarlar, rüçhan hakkını kullanarak yeni senetler alabilir.

Bedelsiz Sermaye Artırımı: Bedelsiz artırımda işletmeler hissedarlarına ek hisse senetleri verir. Bedelliden farklı olarak karşılığında herhangi bir talepte bulunmaz. Bu durum, mevcut hisse senedi sayısının artmasına neden olur ve hisse başına düşen değeri düşürür. Örneğin, piyasada 100 TL değerinde 500 hisse senedi varken bedelsiz sermaye artırımı sonucunda hisse sayısı 1000’e çıkabilir. Bu durumda hisse başına düşen değer 100 TL’den 50 TL’ye iner.

Artırım işlemi hisse senetlerini hem olumlu hem de olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Bundan dolayı sermaye artırımına gidilmeden önce işletmelerin doğru analizler yapması gerekir. Şirketin finansal durumunu, sektördeki rekabet koşullarını, piyasa şartlarını ve yatırımcı beklentilerini incelemesi önemlidir. Doğru bir şekilde yapılan sermaye artırımı, şirketin piyasadaki güvenini pekiştirebilir. Bununla beraber yanlış zamanda yapılan bir artırım, yatırımcıların olumsuz tepkisiyle karşılaşabilir. Yatırımcıların şirket hakkındaki düşünceleri de hisse senedinin değerini doğrudan etkiler. Sermaye artırımı ile ilgili riskleri minimize etmek için hangi kaynakların kullanılacağına ve nasıl bir strateji izleneceğine iyi bir şekilde karar verilmesi gerekir.

Sermaye Artırımı Sürecinin Adımları

Sermaye artırımı süreci, belirli adımlardan oluşur. Dikkatle takip edilmesi gereken yasal süreçler sonucunda işlem gerçekleştirilebilir. Sermaye artırımının genel adımları şöyledir:

  • Artırım kararı verebilmek için ilk önce genel kurulun onayının alınması gerekir. Şirketlerin yetkili organı sermaye artırım tutarı, yöntemi, finansal kaynakları ve diğer konular hakkında karar vermelidir. Türk Ticaret Kanunu’na göre sermaye artırımı kararının verilebilmesi için genel kurul üyelerinin üçte ikisinin onayı alınmalıdır.
  • Bir işletmenin sermaye artırımı yapabilmesi için şirketin mevcut sermayesinin tamamının ödenmesi gerekir. Şirket, hisse senetlerine karşılık gelen bütün tutarı bankaya yatırdığı takdirde koşulu sağlamış olur.
  • Şirketlerin sermaye artırımı yapabilmesi için Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemelerine uyum sağlaması gerekir.
  • Bedelsiz sermaye artırımı yapılacaksa işletme, bağımsız uzmanlar tarafından değerlendirilmelidir. Uzmanlar, sermaye artırımında kullanılacak varlıkların gerçek değerini tespit eder ve konu hakkında rapor hazırlar.
  • Sermaye artırımı gerçekleştirildikten sonra yeni hisse senetleri Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından kayıt altına alınır. Bu sayede hisse senetleri borsada işlem görebilir.
  • Halka açık şirketler, sermaye artırımı yapacağı zaman konuyu halka bildirmelidir. SPK’ya gerekli bildirimler yapıldıktan sonra şirketler, artırımı kamuya açıklamalıdır.

Sermaye artırımı hem hukuki hem de teknik birçok detayı içerir. Bu süreçte işletmeler uzmanlardan yardım alarak artırımı eksiksiz bir şekilde gerçekleştirebilir. Hisse senedi sahibi olan yatırımcılar da artırım kararlarını dikkatli bir şekilde takip etmeli ve artırım teklifini değerlendirmelidir.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Amazon Türkiye’de Mağaza Nasıl Açılır?

Şirketlerin büyüme stratejilerinde önemli rol oynayan iştirakler ve yapıları hem büyüme fırsatları sunar hem de yeni pazarlara giriş imkanı sağlar. İştirak, genel olarak bir şirketin başka şirketin sermayesine katılarak hissedar olması anlamına gelir. Şirketler, yeni pazarlara girmek, faaliyetlerini genişletmek veya mevcut riskleri dağıtmak amacıyla iştirak yapıları kurabilir. İştirak türleri ise şirketlerin stratejilerine göre farklı şekillerde düzenlenebilir. Peki iştirak türleri neler? İştirak kuruluş sürecinde nelere dikkat etmeli? Gelin, iştirak yapılarının avantajlarını, işleyiş yapısına ve tercih edilme nedenlerine birlikte bakalım.

Amazon Mağaza Nasıl Açılır?

Amazon mağaza açma süreci karmaşık gibi dursa da aslında oldukça kolaydır. Birkaç basit adımı takip ederek siz de Amazon’da mağaza sahibi olabilirsiniz. Aşağıdaki başlıkları inceleyerek süreç hakkında daha detaylı bilgilere ulaşabilir, satışlarınızı farklı kanallara nasıl aktarabileceğinize dair fikir alabilirsiniz.

1. Hazırlık Aşaması

Amazon mağaza açma sürecine geçmeden önce stratejilerinizi belirlemelisiniz. Ürün seçimi, bu noktada oldukça önemlidir. Satmak istediğiniz ürünlerin Amazon’un satış politikalarına uygun olduğundan emin olmalısınız. Ardından hedef kitle analizi yaparak bu kitleye yönelik bir pazarlama stratejisi oluşturmalısınız. Rakiplerinizi inceleyerek onlardan nasıl farklılaşabileceğinizi belirlemelisiniz. Son olarak stok yönetimi yapabileceğiniz bir depolama alanı oluşturmalısınız.

2. Amazon Türkiye Satıcı Hesabı Oluşturma

Amazon mağaza açma sürecini başlatmak için bazı bilgileri internet sitesine sunmalısınız. İşletme bilgilerinizi, vergi levhanızı, kimlik belgenizi ve banka hesap bilgilerinizi hazırlamalısınız. Kayıt işlemini Amazon Seller Central üzerinden rahat bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Kayıt işlemini tamamlamak için de hesabınızı doğrulamalısınız. Doğrulama işleminin eksiksiz bir şekilde gerçekleşebilmesi için bütün bilgileri girdiğinizden emin olmalısınız.

3. Ürün Listeleme

Hesabınız doğrulandıktan sonra ürünlerinizi listelemeye başlayabilirsiniz. Amazon mağaza açma işleminin ardından en önemli adımlardan biri listelemedir. Bunun için ürünlerinizin adını, açıklamalarını, özelliklerini ve yüksek kaliteli görsellerini yüklemelisiniz. Açıklamaları hem SEO’ya hem de potansiyel müşterilerinize yönelik yazmalısınız. Müşterilerinizin ürünlerinizi kolayca bulmasını sağlayacak anahtar kelimeler kullanmalısınız. Aynı ürünün farklı bedeni, rengi ya da modeli varsa onları da sisteme yükleyebilirsiniz. Ek olarak Amazon’daki doğru kategorilere ürünlerinizi yerleştirmelisiniz.

4. Lojistik

Amazon mağaza açma işlemini tamamladıktan ve ürünlerinizi listeledikten sonra lojistiğe karar vermelisiniz. Amazon Kolay Gönderi, işletmenin kargo hizmetidir. Bu kargo hizmeti, ürünlerinizi anlaşmalı kargo firmaları aracılığıyla belirttiğiniz adresten alarak müşterilerinize ulaştırır.

Amazon Lojistik ise ürünlerinizi işletmenin 175’ten fazla lojistik merkezinde depolayabilir. Amazon Prime etiketi ile hızlı teslimat gibi avantajlardan yararlanabilirsiniz. Bu seçenekte Amazon, müşteri hizmetleri ve iade süreçlerini de yönetir. Amazon Lojistik ile teslimatın haricinde diğer süreçlerle de rahatça ilgilenebilirsiniz.

Lojistik işlemini kendi başınıza da gerçekleştirebilirsiniz. Amazon’un Kargo Satın Al aracı ile kargo firmaları üzerinden indirimli gönderim hizmeti alabilir, siparişlerinizi kolayca takip edebilir ve lojistik sürecini dilediğiniz gibi yönetebilirsiniz.

5. Performans Takibi

Amazon, satıcılarının performanslarını takip edebilmeleri ve değerlendirmeleri için çeşitli metrikler sunar. Bu metrikleri düzenli bir şekilde takip etmek, işletmenizin güçlü ve zayıf yanlarını anlamanıza yardımcı olabilir. Eğer ihtiyacınız varsa çeşitli iyileştirmeler yapabilirsiniz. Metrikler şu şekildedir:

  • Kusurlu Sipariş Oranı: Satış yaptığınız kişilerin siparişleri ile ilgili yaşadığı sorunların oranını ifade eder. Düşük bir orana sahip olmak, müşteri memnuniyetinizin yüksek olduğunu belirtir.
  • Gönderim Öncesi İptal Oranı: Daha siz siparişleri kargoya vermeden müşterilerinizin iptal etme oranıdır. Bu oranının düşük olması, müşterilerinizin size güvendiğini gösterir.
  • Geç Gönderim Oranı: Siparişleri belirttiğiniz tahmini gönderme zamanından sonra gönderdiğiniz miktardır. Zamanında teslimat, müşteri memnuniyetini sağlama noktasında oldukça önemlidir.

Amazon mağaza açma işlemini tamamladıktan sonra Seller Central platformu üzerinden bu metrikleri detaylı bir şekilde inceleyebilir, performansınızı pratik bir şekilde değerlendirebilirsiniz.

Amazon Mağaza Açma ve Başarılı Bir Satıcı Olma

Amazon mağaza açma işlemi her ne kadar kolay olsa da sonrasında süreci iyi bir şekilde yönetmeniz gerekir. Amazon’a göre ilk 90 gün, işinizi büyütmeniz ve iyi bir temel oluşturmak için oldukça önemlidir. Bu 90 günde başarılı satıcı olmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.

  • Seller Central’da Hesap Durumunuzu Takip Edin: Satıcı panel üzerinden performansınızı düzenli bir şekilde takip ederek işinizin doğru bir biçimde ilerlemesini sağlayabilirsiniz. Müşteri memnuniyetini artırarak platformda güven sağlayabilir ve Amazon’un belirlediği performans standartlarını bu aşamada hayata geçirebilirsiniz.
  • Amazon Lojistik Hizmetlerinden Yararlanın: Her ne kadar zorunlu olmasa da Amazon’un lojistik hizmetlerinden yararlanmak size başlangıçta avantaj sağlayabilir. Ürünlerinizi Amazon’un sunduğu güvenli depolarda saklayarak stok maliyetini azaltabilirsiniz. Ayrıca Amazon, hızlı gönderim fırsatı sunmasıyla da geç gönderim oranını düşürmenize yardımcı olur.
  • Marka Kaydı Programı: Kendi markanızı koruma altına almak için Amazon’un Marka Kaydı programına katılmayı düşünebilirsiniz. Bu program, listelerinizi zenginleştirerek müşterilerinize sizin hakkında daha fazla bilgi verebilir.
  • Ürün Yelpazesini Geliştirin: Müşterilerinize ihtiyaç duyabilecekleri uygun ürünler sunarak satışlarınızı artırabilirsiniz. Mevcut ürünlerinize tamamlayıcı ürünler ekleyerek ortalama sipariş değerini artırabilir, satışlarınızı iyileştirebilirsiniz.
  • Fiyatlandırma Stratejinizi Optimize Edin: Amazon’un Seller Central platformunda otomatik fiyatlandırma aracı yer alır. Bu araç, rekabetçi fiyatlar belirleme noktasında size yardımcı olabilir. Fiyatlandırma sürecinde kâr marjınızı dikkate almalı ve stratejilerinizi ona göre belirlemelisiniz.
  • Müşteri Memnuniyetini Maksimize Edin: Müşterilerinizin soru ve şikayetlerine hızlı yanıtlar vererek onları memnun edebilirsiniz. Müşteri beklentilerini doğru bir şekilde analiz ederek ona göre ürünler sunmaya özen göstermelisiniz. Müşterilerinizi yorum yapmaya teşvik ederek potansiyel alıcılarınızın ilgisini çekebilirsiniz.

Orka Muhasebe Programı

Amazon mağaza açma işleminin ardından belirli adımları takip ederek işletmenizi büyütebilir, müşterilerinizin gözündeki değerinizi artırabilir ve büyüme stratejilerinizi genişletebilirsiniz. Sonrasında muhasebe süreçlerini Orka Bilgisayar ile takip ederek işletmenizi istediğiniz noktaya taşımaya başlayabilirsiniz.

demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Trendyol’a Fatura Nasıl Kesilir?

Trendyol, Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından biri olarak, binlerce satıcıya ürünlerini milyonlarca tüketiciye ulaştırma fırsatı sunuyor. E-ticarette satış yapmanın ilk adımı ürünlerinizi listelemek kadar önemli bir diğer süreç de doğru ve düzenli fatura kesimidir.

Bu rehber, Trendyol’da mağaza açmış ya da açmayı düşünen satıcılar için fatura kesme sürecini adım adım açıklıyor. Fatura kesme, yasal bir gereklilik olmanın yanı sıra, işletmenizin mali disiplinini ve vergisel sorumluluklarını yerine getirmenin de temel bir parçasıdır.

Bu yazıda, Trendyol satıcı panelinden fatura oluşturma sürecinden, e-fatura ve e-arşiv fatura kullanımına, ayrıca karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümlerine kadar her detayı bulacaksınız.

Faturalandırma sürecinizi kolaylaştırmak ve Trendyol’da satış yaparken karşılaşabileceğiniz muhtemel aksilikleri minimuma indirmek için hazırladığımız bu rehberi takip ederek, işlemlerinizi hızla ve hatasız bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

Trendyol’da Nasıl Mağaza Açılır?

Trendyol platformunda mağaza açma süreci, satıcıların ürünlerini geniş bir tüketici kitlesine sunmaları için gereken adımları içerir. İşte bu süreçle ilgili temel adımlar:

1. Trendyol Satıcı Başvuru Sayfasına Gitmek

İlk adım, Trendyol'un resmi web sitesine giderek "Satıcı Ol" bölümünü ziyaret etmektir. Bu bölümde, satış yapmak istediğiniz kategoriyle ilgili gerekli bilgileri doldurarak başvurunuzu yapabilirsiniz.

2. Gerekli Bilgileri ve Belgeleri Hazırlamak

Başvuru sırasında şirket bilgileri, vergi numarası, iletişim bilgileri ve banka hesap bilgileri gibi önemli belgeler gereklidir. Bireysel veya kurumsal satıcı olma durumunuza göre gerekli belgelerde değişiklik gösterebilir.

3. Başvurunun Onaylanmasını Beklemek

Gönderilen başvuru, Trendyol tarafından değerlendirilecektir. Bu süreç, başvurunun detaylarına ve yoğunluğuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Onaylandıktan sonra, Trendyol size satış yapmaya başlayabileceğiniz ile ilgili bilgiler ve sonraki adımlar hakkında bilgi verecektir.

4. Satıcı Panelini Tanımak ve Ürün Yüklemek

Onay aldıktan sonra, satıcı paneline erişim sağlanır. Panel üzerinden ürünlerinizi sisteme yükleyebilir, fiyat ve stok bilgilerini güncelleyebilirsiniz. Ayrıca Trendyol fatura, sipariş yönetimi, ve kargo süreçlerini de bu panel üzerinden yönetebilirsiniz.

5. Satışa Başlamak

Tüm bu adımlar tamamlandıktan sonra, ürünleriniz Trendyol'da listelenecek ve satışa sunulacaktır. Satışlarınızı artırmak için çeşitli kampanya ve reklam seçeneklerinden yararlanabilir, müşteri geri bildirimlerini takip ederek hizmet kalitenizi artırabilirsiniz.

Bu adımlar, Trendyol'da başarılı bir şekilde mağaza açmanın ve satış yapmanın temellerini oluşturur. E-ticaret dünyasında yerinizi almak için bu süreci dikkatle takip etmek önemlidir.

6. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası Kabulü

Trendyol platformunda satış yapabilmek için kullanıcı sözleşmesini ve gizlilik politikasını kabul etmeniz gerekir. Bu dokümanlar, platformun kullanım koşullarını ve tarafların haklarını detaylı bir şekilde açıklar.

7. Müşteri Hizmetleri ve Lojistik Yapılanması

Satıcıların, müşteri sorularına hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilme kapasitesine sahip olmaları ve ürünlerin zamanında ve sağlam bir şekilde müşterilere ulaştırılmasını sağlayacak lojistik bir yapıya sahip olmaları beklenir.

Bu şartlar, Trendyol platformunda satıcı olarak başarılı bir şekilde faaliyet göstermenin temelini oluşturur. Her bir adım, hem satıcıların hem de alıcıların memnuniyetini ve güvenliğini sağlamak

Trendyol Satıcı Panelinin İşlevleri

Trendyol Satıcı Paneli, satıcıların platform üzerindeki tüm işlemlerini yönetebilecekleri kapsamlı bir araçtır. Bu panel, satış süreçlerini kolaylaştırmak ve satıcıların ihtiyaçlarına yönelik çeşitli işlevler sunarak, onların verimliliğini ve satışlarını artırmayı hedefler. İşte Trendyol Satıcı Paneli’nin temel işlevleri:

1. Ürün Yönetimi

Satıcılar, bu bölüm üzerinden yeni ürün ekleyebilir, mevcut ürünlerin bilgilerini güncelleyebilir ve fiyat ayarlamaları yapabilirler. Ürün kategorilerine göre özelleştirilmiş alanlar sayesinde, ürün detaylarını alıcıların aradığı bilgilerle donatabilirler.

2. Sipariş Yönetimi

Bu işlev, gelen siparişleri takip etme, sipariş durumlarını güncelleme ve müşteri iade işlemlerini yönetme imkanı tanır. Ayrıca, siparişlerin kargo sürecini başlatmak ve kargo takibi yapmak için de kullanılır.

3. Kampanya Yönetimi

Satıcılar, Trendyol tarafından sunulan kampanyalara katılabilir veya kendi özel indirim ve promosyonlarını oluşturabilir. Bu sayede satış potansiyellerini artırma şansı bulurlar.

4. Finansal İşlemler

Bu alanda, satıcılar kazançlarını takip edebilir, ödeme dökümanlarını görüntüleyebilir ve faturalandırma işlemlerini yönetebilirler. Ayrıca, mali durumlarını analiz etmek için detaylı raporlara erişim sağlayabilirler.

5. E-Fatura veya E-Arşiv Fatura Seçeneği

Eğer e-fatura mükellefi iseniz, e-fatura seçeneğini; değilseniz e-arşiv fatura seçeneğini tercih edin. Trendyol, her iki fatura türünü de desteklemektedir.

6. Faturayı Oluşturun

Tüm bilgiler doğru girildikten sonra "Fatura Oluştur" butonuna tıklayarak faturayı elektronik olarak oluşturun. Fatura, hem sizin hem de alıcının kayıtlarında elektronik olarak saklanacaktır.

7. Fatura Bilgilerini Kontrol Edin ve Yazdırın

Fatura oluşturulduktan sonra, oluşturulan faturanın önizlemesini inceleyin ve bilgilerin doğruluğundan emin olun. Ardından faturayı yazdırmak için gereken işlemleri tamamlayın.

8. Faturayı Müşteriye Gönderin

Fatura, ürünle birlikte müşteriye fiziksel olarak gönderilmelidir. Eğer müşteri e-fatura mükellefi ise, fatura elektronik olarak da müşteriye iletilir.

Bu adımlar, Trendyol Satıcı Paneli üzerinden pratik ve hızlı bir şekilde fatura oluşturmanıza olanak tanır. Fatura oluşturma sürecini düzenli olarak yürütmek, işletmenizin mali disiplinini ve yasal uyumunu sağlar.

Trendyol’a Fatura Kesmek Zorunlu mu?

Trendyol’da satış yapan her satıcı için fatura kesmek zorunludur. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm e-ticaret platformları gibi Trendyol da, vergi mevzuatına uygun olarak hareket etmek zorundadır. Satıcılar, sattıkları her ürün için alıcılara yasal bir fatura sağlamalıdır. Bu, hem satıcıların hem de alıcıların hukuki haklarını korur ve vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlar.

Fatura kesmek, satıcıların şu yönlerden yararına olan bir süreçtir:

  • Vergi Kaydı: Satıcılar, satış üzerinden elde ettikleri geliri vergi dairelerine doğru bir şekilde beyan etmek için fatura kesmelidir.
  • Müşteri Güveni: Müşteriler, aldıkları ürünler için fatura almaları durumunda satın alma işlemlerinin resmi ve güvenli olduğunu bilirler.
  • Hukuki Koruma: Faturalar, olası bir anlaşmazlık durumunda satıcıların ve alıcıların haklarını kanıtlamada önemli bir rol oynar.
  • İşletme Kayıtları: Faturalar, işletmelerin mali kayıtlarını düzenli tutmalarına yardımcı olur ve mali analiz yapılabilmesi için gerekli verileri sağlar.

Bu nedenle, Trendyol gibi büyük bir platformda satış yapmayı düşünüyorsanız, fatura kesme sürecini otomatikleştirecek ve kolaylaştıracak sistemler kurmanız önemlidir. Bu, işletmenizin yasal olarak uyumlu olmasını ve müşteri memnuniyetini artırmasını sağlayacaktır.

Orka ile e-Belge Transferi

Orka sayesinde Trendyol, N11, Turkcell, Kolaysoft ya da E-Logo gibi farklı uygulamalar arasında belge transferi yapabilirsiniz. Özellikle e-ticaret ile ilgileniyorsanız e-Arşiv Fatura ve e-Faturalarınızı Orka sayesinde sistemler arasında kolaylıkla transfer edebilir, ticari faaliyetlerinizi kolayca belgelendirebilirsiniz. Farklı programlar arasından ihtiyaç duyduğunuzu seçebilir ve aktarım işlemini tamamlayabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

İndirimli Fatura Nasıl Oluşturulur?

Her işletme için maliyetleri yönetmek ve müşteri ilişkilerini güçlendirmek büyük önem taşır. İndirimli faturalama, hem müşterilerinize değer sunmanın hem de işletme gelirlerinizi optimize etmenin etkili bir yöntemidir.

Süreç içerisinde çeşitli indirim türlerinin uygulanması, yasal düzenlemelere uyum sağlanması ve doğru hesaplama yöntemlerinin benimsenmesini gerektirir. Müşteri memnuniyetini artırma ve maliyet yönetimi konularında işletmenizi bir adım öne taşıyabilirsiniz.

İndirimli Fatura Nedir?

İndirimli fatura, işletmelerin belirli ürün ya da hizmetler üzerinden sağladıkları mali indirimleri resmi olarak belgelemek için kullandıkları bir fatura türüdür. Promosyonlar, özel indirimler ya da toplu alımlar gibi durumlarda müşterilere sunulur.

İndirimli fatura düzenleyerek, müşterilerinize sunduğunuz avantajları net bir şekilde gösterebilirsiniz. İşletmenizin mali kayıtlarında da şeffaflık sağlayan bu düzem dönem sonu raporlarının doğru oluşmasına katkıda bulunur. Böylelikle, hem müşteri memnuniyetini artırabilir hem de işletmenin vergisel yükümlülükleri doğru bir şekilde yerine getirebilirsiniz. İndirimli faturalar, müşteri sadakatini pekiştirmek ve uzun vadeli müşteri ilişkileri kurmak için de etkili bir araçtır.

İndirimli Fatura Nasıl Kesilir?

İndirimli fatura kesmek, işletmelerin hem mali düzenlerini korumalarını hem de müşterilerine sunulan avantajları resmi olarak belgelemelerini sağlar. İndirimli bir fatura kesmek için izlenmesi gereken adımları aşağıda bulabilirsiniz:

  • Müşterinin ve işletmenizin tam adı, adresi, vergi numarası gibi temel fatura bilgilerini doğru ve eksiksiz bir şekilde toplayabilirsiniz.
  • Hangi ürün üzerinden ne kadar indirim yapılacağını belirleyebilirsiniz. İndirim oranı ya da sabit indirim miktarını net bir şekilde faturaya işleyebilirsiniz.
  • Fatura yazılımınız veya manuel sistemleriniz üzerinden, faturanın üzerine tüm satın alınan ürünlerin listesini, birim fiyatlarını ve indirimli tutarları ekleyebilirsiniz.
  • İndirim uygulandıktan sonra kalan net tutar üzerinden geçerli vergi oranlarını hesaplayarak faturaya ekleyebilirsiniz.
  • Faturadaki tüm bilgilerin doğruluğunu kontrol edebilir ve gerekli onayları alabilirsiniz.
  • Faturayı resmi olarak kesip müşteriye ya da ilgili birime elektronik veya fiziki olarak iletebilirsiniz.
  • Kesilen indirimli fatura detaylarını işletmenizin muhasebe sisteminde güncelleyebilir ve arşivleyebilirsiniz.

Bu adımları takip ederek, hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirebilir hem de müşterilerinizle olan ilişkilerinizi güçlendirebilirsiniz.

İndirimli Fatura Oluşturmanın İşletmelere Faydaları

İndirimli fatura oluşturmanın işletmelere sunduğu faydalar, hem mali hem de stratejik açıdan oldukça önemlidir. Bu faydalar, firmanızın piyasadaki konumlarını güçlendirebilir ve müşteri ilişkilerini derinleştirebilir.

  • İndirimli faturalar, müşterilere özel teklifler sunarak onların sadakatini kazanmaya yardımcı olur. Müşterileriniz kendilerine sunulan indirimlerle değerli hisseder ve aynı işletmeden tekrar alışveriş yapma olasılıkları artar.
  • Büyük miktarlarda yapılan satışlarda indirim uygulamak, müşterilerin daha hızlı ödeme yapmalarını teşvik edebilir. İşletmenizin nakit akışını hızlandıran bu durum likidite ihtiyaçlarınızı daha etkin yönetmenize olanak tanır.
  • İndirimli faturalama, belirli ürünlerin stoklarını hızla azaltmak için kullanılabilir. Bu yöntemle, sezon sonu ürünleri veya modası geçen mallar etkili bir şekilde elden çıkarabilir, depolama ve bakım maliyetlerini azaltabilirsiniz.
  • İndirimleri, özellikle yoğun rekabetin olduğu sektörlerde bir avantaj olarak kullanabilirsiniz. Müşteriler, benzer ürün veya hizmetler arasında tercih yaparken fiyat avantajını göz önünde bulundurur.
  • İndirimli faturalarla yeni müşteriler çekmek mümkündür. Potansiyel alıcılar için cazip hale gelen fiyatlar, işletmenizin tanınırlığını ve pazar payını artırır.
  • İndirimli faturalar, işletmenin toplam gelirini düşürerek vergi yükünü azaltabilir. Ayrıca, bu faturalar, mali düzenlemeler ve vergi denetimleri sırasında işletmenin uyumunu gösteren belgeler olarak işlev görür.
  • İndirimli teklifler sunarak, müşteri ile aranızda güven oluşturabilir uzun vadeli ilişkiler kurabilirsiniz. Bu yaklaşım, müşteri hizmetleri ve memnuniyet düzeyini artırarak marka sadakatini pekiştirir.

İndirimli Fatura İndirimlerini Hesaplama Yöntemleri

İndirimli fatura düzenlerken indirim miktarlarını doğru bir şekilde hesaplamak, işletmeler için mali doğruluk açısından büyük önem taşır. İndirim hesaplama yöntemleri, uygulanacak indirimin türüne ve işletmenin stratejik hedeflerine göre değişebilir.

  • En sık kullanılan yöntemlerden biri olan yüzde bazlı indirim, ürün veya hizmetin liste fiyatından belirli bir yüzde oranında indirim yapılmasını içerir. Örneğin, bir ürünün liste fiyatı 100 TL ise ve %10 indirim uygulanacaksa, indirim miktarı 10 TL olur ve müşteriye 90 TL’ye sunulur.
  • Sabit tutar yönteminde, fatura toplamından baştan belirlenmişt bir tutar düşülür. Örneğin, müşterinin alışverişinin toplamı 500 TL ise ve 50 TL sabit indirim uygulanacaksa, müşteri 450 TL öder.
  • Belirli bir miktarın üzerindeki alışverişlerde uygulanan miktar bazlı indirimler, genellikle toptan alımlarda tercih edilir. Örneğin, 10 adet ürün alana %15, 20 adet ve üzeri alımlarda %20 indirim gibi uygulamalar yapabilirsiniz
  • Müşterilerin belirli promosyon kodlarını kullanmaları halinde indirimler uygulayabilirsiniz. Bu kodlar genellikle pazarlama kampanyaları, özel günler veya ilk alışverişe özel olarak sunulur.

İndirimli E-Fatura Nasıl Oluşturulur?

İndirimli e-fatura oluşturmak, işletmelerin elektronik ortamda indirim uygulamış oldukları faturaları resmi ve yasal bir biçimde düzenlemelerini sağlar. Bu süreç, hem zaman tasarrufu hem de maliyet avantajı sunar. İndirimli e-fatura oluşturmak için izlenebilecek adımlar şöyledir:

  • İşletmenizin e-fatura sistemine giriş yapabilirsiniz.
  • Müşterinin vergi numarası, adı ve adresi gibi temel bilgilerini sisteme doğru bir şekilde girerek işleme devam edebilirsiniz.
  • Satılacak hizmetlerin miktarını, birim fiyatını ve toplam tutarını belirleyerek sistemde seçmeniz gerekir. Ardından, uygulanacak indirim miktarını ve indirimli toplam tutarı hesaplayıp ilgili alanlara ekleyebilirsiniz.
  • İndirim sonrası net tutar üzerinden gerekli vergi hesaplamalarını yapabilirsiniz. Bu hesaplamalar, KDV ve varsa diğer vergi yükümlülüklerini içermelidir.
  • Oluşturduğunuz e-faturanın tüm detaylarını kontrol etmeniz önerilir. Bilgilerin doğruluğundan ve eksiksiz olduğundan emin olduktan sonra faturayı onaylayabilirsiniz.
  • Onaylanan faturayı müşterinizin e-fatura adresine elektronik olarak iletebilirsiniz. Müşteri e-faturayı kendi sistemlerinde görüntüleyebilir ve gerektiğinde indirebilir.
  • İşletmenizin muhasebe kayıtlarını güncelleyerek oluşturulan e-faturaları yasal süreler boyunca elektronik ortamda saklayabilirsiniz.

Orka e-Fatura

Siz de işletmenizi dijital dünyaya ayak uydurmak için Orka Bilgisayar’ın E-fatura hizmetinden faydalanabilirsiniz. Çevreye duyarlı bu yaklaşımı benimseyerek müşterilerinizin onayını kazanabilir, kağıt masrafınızı minimize edebilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Bilanço Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Finansal raporlamada bilanço, işletmenin varlıklarını, borçlarını ve öz kaynaklarını belirli bir tarihte gösteren temel mali tablolardan biridir. İşletmelerin mali durumunu değerlendirmede kullanılan tablo, işletmenin finansal durumunu analiz etmek açısından büyük öneme sahiptir.

Bilanço hesaplama süreci ise işletmenin kaynaklarının, yükümlülüklerinin dengeli şekilde raporlanmasını sağlar. İşletme sahipleri, yöneticiler, yatırımcılar için önemli bir bilgi kaynağı olan bilanço, karar alma süreçlerinin olmazsa olmazıdır.

Bilanço Nedir?

Bir işletmenin finansal durumunu analiz etmek, geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek ve mali performansını değerlendirmek için kullanılan en önemli araçlardan biri bilançodur.

Bilanço, belirli tarihte işletmenin tüm aktiflerini, pasiflerini ve öz kaynaklarını tablolaştırır. İşletme sahipleri kadar yatırımcılar için de hayati önem taşıyan tablo, işletmenin sağlığı hakkında net bilgiler sunar.

Bilanço, aktifler ve pasifler adı verilen iki ana bölüme ayrılır. Bu iki bölüm her zaman dengede olmalıdır. Yani, bilançoda toplam varlıklar, borçlar ve öz kaynaklar toplamına eşit olmalıdır.

Bu denge, bilançonun en temel denklemi olan Aktifler = Pasifler + Öz Kaynaklar formülüyle ifade edilir. Formülün temel amacı, işletmenin varlıklarının hangi kaynaklardan finanse edildiğini göstermek ve mali tabloların dengeli olmasını sağlamaktır. Formülde yer alan değerler ise şunlardır:

  • Aktifler (Varlıklar): İşletmeye ait tüm varlıklar bu bölümde yer alır. Aktifler, dönen / duran varlıklar olarak iki ana grupta sınıflandırılır. Dönen varlıklar, kısa vadede (1 yıl) nakit elde edilebilen varlıklar iken duran varlıklar daha uzun vadeli yatırımları ifade eder.
  • Pasifler (Borçlar ve Öz Kaynaklar): Bu bölümde, işletmenin borçları (yükümlülükleri) ve sahip olduğu öz kaynaklar yer alır. Pasifler de kısa vadeli / uzun vadeli borçlar olarak ayrılır. Kısa vadeli borçların 1 yıl içinde ödenmesi gerekir. Uzun vadeli borçlar ise bir yıldan uzun vadede ödenecek olan finansal yükümlülüklerdir. Öz kaynaklar ise işletmenin sahip olduğu sermaye, kâr yedeklerinden oluşur.

Bilanço Nasıl Hesaplanır?

Bilanço hesaplama, mali verilerin doğru organize edilmesi ve bu verilerin dengeli şekilde sunulması anlamına gelir. Bilanço hesaplamasında dikkat edilmesi gereken birkaç temel adım vardır.

Varlıkların Hesaplanması

Öncelikle işletmenin sahip olduğu tüm varlıklar hesaplanır. Varlıklar, kısa vadeli dönen ve uzun vadeli duran varlıklar şeklinde ayrı ayrı hesaplanır. Dönen varlıklar, işletmenin kısa sürede nakde çevirebileceği varlıklardır. Nakit, stoklar ya da ticari alacaklar dönen varlıklara örnek verilebilir. Duran varlıklar ise uzun vadeli yatırımlar, taşınmazlar gibi varlıklardır.

Borçların Hesaplanması

İkinci adımda, işletmenin kısa - uzun vadeli borçları hesaplanır. Kısa vadeli borçlar, ticari borçlar ve vergi yükümlülükleri gibi kısa sürede ödenmesi gereken borçlardır. Uzun vadeli borçlar ise kredi, tahvil gibi uzun vadeli finansal yükümlülüklerdir.

Öz Kaynakların Hesaplanması

Hesaplamanın son aşamasında ise işletmenin öz kaynakları ortaya çıkarılır. Öz kaynaklar, işletme sahiplerinin koyduğu sermaye, geçmiş yıllara ait kârların bir kısmının işletmede tutulmasıyla oluşur.

Bilançonun hesaplanmasında bu üç adım eksiksiz tamamlanmalıdır. İşletmenin aktifleri ile pasifleri dengelenmesi oldukça önemlidir. Bu denge, işletmenin finansal yapısının sağlıklı olduğunu gösterir.

Örnek Bilanço Hesaplaması

Dönen Varlıklar

Nakit: 50.000 TL

Alacaklar: 30.000 TL

Stoklar: 20.000 TL

Duran Varlıklar

Makine: 100.000 TL

Bina: 200.000 TL

Toplam Varlıklar

Dönen Varlıklar: 50.000 TL + 30.000 TL + 20.000 TL = 100.000 TL

Duran Varlıklar: 100.000 TL + 200.000 TL = 300.000 TL

Toplam Varlıklar = 100.000 TL + 300.000 TL = 400.000 TL

Kısa Vadeli Borçlar

Banka Kredisi: 60.000 TL

Tedarikçi Borçları: 20.000 TL

Uzun Vadeli Borçlar

Kredi Borcu: 100.000 TL

Toplam Borçlar

Kısa Vadeli Borçlar: 60.000 TL + 20.000 TL = 80.000 TL

Uzun Vadeli Borçlar: 100.000 TL

Toplam Borçlar = 80.000 TL + 100.000 TL = 180.000 TL

Öz Kaynaklar

Sermaye: 150.000 TL

Geçmiş Yıl Kârı: 70.000 TL

Toplam Öz Kaynaklar

150.000 TL + 70.000 TL = 220.000 TL

Bilanço Formülü

Varlıklar = Borçlar + Öz Kaynaklar

400.000 TL = 180.000 TL + 220.000 TL

Örnekte görüldüğü gibi varlıklar toplamı borçlar ve öz kaynaklar toplamına eşit. Dolayısıyla hesaplama sonucunda bilançonun dengede olduğunu görebilirsiniz.

Bilanço Hesaplamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bilançonuzu düzenli olarak kontrol etmeniz, işletmenizin finansal durumunu görebilmeniz için en etkili yöntemler arasında yer alır. Bilanço hesaplama sürecinde aşağıdaki unsurlara dikkat ederek işletmenizin geleceğini planlayabilirsiniz:

  • Verilerin Güncel Olması: Bilançoda kullanılan tüm verilerin doğru, güncel olması önemlidir. Yanlış veya eski verilerle yapılan hesaplamalar, işletmenin mali durumu hakkında yanıltıcı sonuçlar verebilir.
  • Aktif ve Pasif Dengesinin Sağlanması: Bilançoda aktifler / pasifler arasındaki denge mutlaka korunmalıdır. Eğer denge sağlanmıyorsa finansal tabloda hata olduğu anlamına gelir.
  • Likidite Oranları: Dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranı, işletmenin kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği konusunda önemli göstergedir.

Bilançonun Avantajları

İşletmelerin finansal durumunu şeffaf şekilde göstermeleri açısından büyük öneme sahip bilanço, yani mali tablo pek çok açıdan avantajlar sunabilir. Örneğin; işletmenin sahip olduğu varlıkları / borçlarını net şekilde gösterir. Bu sayede, işletmenin mali durumu açıkça anlaşılabilir. Aynı zamanda yatırımcılar için iyi bir bilgi kaynağıdır. Yatırımcılar, işletmenin bilançosunu inceleyerek gelecekteki potansiyel kârlılık hakkında fikir sahibi olabilir. Ayrıca, bilançoları inceleyerek işletmenin risk durumunu değerlendirebilir.

Bankalar ve diğer finans kuruluşları, işletmelere kredi vermeden önce bilançoyu inceler, işletmenin borç ödeme kapasitesini değerlendirir. Güçlü bilanço, kredi alımını kolaylaştırabilir. Diğer avantaj ise işletme performansına katkı sunması olabilir. Çünkü bilanço, işletmenin kârlılığını, likiditesini, borç ödeme kapasitesini değerlendirmek için kullanılabilecek en iyi göstergedir.

Orka IK Bilanço ve Mali Tablolar

Siz de finansal yönetiminizi en iyi şekilde yapmak ve bilançonuzu kolayca takip etmek için Orka Bilgisayar’ın güçlü muhasebe yazılımlarını kullanabilirsiniz. Orka Bilgisayar hizmetleri sayesinde gelir-gider takibi, vergi hesaplamaları, finansal analizler gibi işlemleri daha kolay ve hızlı şekilde yapabilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Kıdem Tazminati Nedir? Nasıl Hesaplanır?

İşçi ve işveren arasında kurulan iş akdinin herhangi bir sebeple sonlanması durumunda her iki taraf için de bazı sorumluluklar ve haklar ortaya çıkar. Taraflar arasındaki iş ilişkisi bittiğinde doğan bu haklardan biri de kıdem tazminatıdır. İşten ayrılan taraf için sosyal bir güvence olan kıdem tazminatı hakkında bilgi sahibi olmak geleceği planlayabilmek açısından önem taşır.

Kıdem Tazminatı Nedir?

Çalışanın mevcut işyerinden ayrılması durumunda geçmiş hizmetlerinin karşılığı olarak işverenin ödemekle yükümlü olduğu toplu paraya kıdem tazminatı denir. Şartları 4857 sayılı İş Kanunu ile belirlenmiş olan kıdem tazminatı, işçinin çalıştığı süre karşılığında almaya hak kazandığı bir tazminat türüdür. Bu tazminata hak kazanabilmek için kanunda belirtilen şartları karşılamak gerekir.

Kıdem Tazminatı Alabilmenin Şartları

Kıdem tazminatı kazanabilmek için İş Kanunu’nda karşılanması gereken üç temel şart belirlenmiştir. Bu şartlardan ilki 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçi olma koşuludur. Kanun kapsamında işçi sayılabilmek için çalışan ve işveren arasında yazılı ya da sözlü olarak bir iş sözleşmesi gerçekleştirilmiş olmalıdır. Bazı iş kollarında çalışanlar ve mesleği yapanlar kanunda belirlenen işçi kategorisinde yer almaz ve kıdem tazminatı almaya hak kazanamaz. Bu iş ve meslek grupları şu şekilde sıralanır:

  • Hava ve deniz taşıma işlerinde görev alanlar
  • Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işlerinde çalışanlar
  • Bir ailenin üyeleri ve 3. dereceye kadar ( 3. derece dahil olmak üzere) hısımlar arasında dışardan başka biri kayılmayarak evde ve el sanatlarının yapıldığı işlerd çalışanlar
  • Ev hizmetlerinde çalışanlar
  • Çıraklar
  • Sporcular
  • Rehabilite edilenler
  • 50'den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde görev yapanlar

Temel şartlardan diğeri en az bir yıl süre ile çalışma koşuludur. Tazminatı talep edebilmeniz için aynı işverene ait işyerlerlerinden birinde en az bir yıl süreyle çalışmış olmanız gerekir. Belirtilen süreden daha kısa çalışanlar tazminata hak kazanamaz.

Kıdem tazminatı hakkı doğması için işçi ve işveren arasındaki sözleşmenin haklı fesih koşullarına uygun olacak şekilde sonlandırılması gerekir. Bu koşullar kanunda net bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen taraflar arasında anlaşma sağlandığı sürece tazminat işçiye ödenebilir.

Kanunda yer verilen haklı fesih koşulları şu şekilde sıralanır:

  • İşin yapılması işin özelliğinden dolayı çalışanın sağlığı ve yaşayışı için tehlike oluşturduğunda iş akdi feshedilebilir. İşçi tam teşekküllü bir devlet hastanesinden sağlık raporu alarak bu durumu ispatlamalıdır.
  • Çalışanın sürekli görüşme halinde olduğu işveren ya da iş arkadaşının bulaşıcı hastalık veya çalışanın işi ile bağlantılı olmayan bir hastalığa tutulması durumunda sözleşme sonlandırılabilir.
  • İşçinin sahip olduğu temel haklar ya da yan hakların zamanında karşılanmaması iş akdinin feshi ve kıdem tazminatı için geçerli bir sebeptir.
  • İşveren tarafından hakarete uğrayan, tehdit edilen, cinsel taciz ya da mobbinge uğrayan işçi, sözleşmeyi sonlandırma ve kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir.
  • Askerlik görevini yerine getirmek için görevinden ayrılan çalışan kıdem tazminatı alabilir.
  • Mevcut iş yerinin daha uzak bir bölgeye taşınması, çalışanın bulunduğu pozisyonunun düşürülmesi, çalışma saatlerine olağan dışı değişikliğe gidilmesi gibi çalışma koşullarında yapılan esaslı değişiklikler taraflar arasında anlaşmanın sonlandırılması ve kıdem tazminatı için dikkate alınabilir.
  • Yasal olarak emeklilik zamanı gelen bir işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır.
  • Evlenen bir kadın çalışan, evlendiği tarihten başlamak üzere 1 yıl içinde görevinden ayrılmak isterse kıdem tazminatı alabilir.
  • Sendika yöneticisi olan bir işçi iş akdini sonlandırırsa tazminat alabilir ya da iş sözleşmesini askıya alabilir.
  • Çalışanın ölmesi durumunda mirasçılar işverenden kıdem tazminatı talep edebilir.
  • Kanunda parça başı iş yapanlar için de kıdem tazminatı hakkı korunur. Bu işçilere daha düşük ödeme yaparak işten ayrılmasını sağlamak için az miktarda iş verilmesi durumunda çalışan anlaşmayı bitirebilir ve kıdem tazminatı alabilir.

Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Kıdem tazminatı hesaplama için çalışanın işe girdiği ve işten çıktığı tarihler arasındaki süreyle birlikte brüt maaşı baz alınır. Brüt maaş yemek, yakacak yardımı ve yol gibi sürekli yapılan yan ödemelerin eklenmesiyle giydirilmiş brüt maaş olarak hesaplanır.

İşçinin çalıştığı her bir yılın süresi ile son ödenen giydirilmiş brüt maaş çarpılarak hak kazanılan tazminat miktarı belirlenir. Bu işlem sırasında yıl kesirleri de dikkate alınmalıdır. Arta kalan aylar güne çevrildikten sonra son brüt tutar 365’e bölünür ve böylece günlük ücret hesaplanır. Çalışma süreleri güne çevrilerek günlük ücretle çarpılır.

Kıdem tazminatında yıllık olarak taban ve tavan miktarı belirlenir. Hesaplanan tazminat tutarının yıllık tavan miktarını aşmaması halinde yalnızca damga vergisi kesilir. Tavan miktarı aşılırsa ve işveren aşan tutar için de ödeme yapacak ise gelir vergisi kesintisi yapılır. Kesilecek olan bu gelir vergisi, mevcut biriken vergi matrahına göre %15 ile % 40 arasında değişiklik gösterebilir.

Örnek vermek gerekirse; aynı iş yerinde tam olarak altı yıl görev almış ve son brüt maaşı 30.000 TL olan bir işçi, haklı sebeplerle iş akdinin feshedilmesi halinde yaklaşık olarak 180.000 TL kıdem tazminatı almaya hak kazanır.

Orka IK Yönetimi

Siz de işe başlama ve ayrılma tarihi, son brüt maaş, kümülatif vergi matrahı bilgileriyle hak edilen kıdem tazminatını yaklaşık olarak hesaplayabilirsiniz. Daha profesyonel bir IK yönetimi için Orka Bilgisayar uzmanlarından destek alabilirsiniz.