demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

İşletme Giderlerini Belirlerken Dikkat Edilecekler

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Gideri Nedir?

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Giderleri Neleri Kapsar?

Firmaların gider olarak gösterebilecekleri ve Vergi Kanununa göre masraf olarak kabul edilebilecek bazı harcamalar vardır. Aşağıda bunların detaylarını görebilirsiniz:

  • Seyahat harcamaları: Kurumun faaliyet konusu olan alanlarda yaptığı seyahat masrafları gider olarak gösterilebilir. Bayi toplantıları, eğitimler, toplantılar, seminerler ve yapılan yolculuk harcamaları gider olarak kabul edilir.
  • Yemek harcamaları: Kurum içindeki organizasyon yemekleri, müşteri ağırlama toplantıları ve kurumun faydasına olan tüm yemek harcamaları gider olarak gösterilebilir. Yemek harcamalarını gider olarak gösterirken şirket adına ve şirketin faaliyet gösterdiği alanla uyumlu yemek giderleri kayda alınmalıdır. Ayrıca çalışan yemek kartları ve şirketi içi yemek ücretleri de bu kapsama girer.
  • Taşıt harcamaları: Firmanın hizmet alanı ile uyumlu olan taşıt ve yolculukla alakalı masraflar taşıt harcamaları kapsamında gider olarak gösterilebilir. Kurum araçlarının yakıt, sigorta ve tamir gibi masrafları bu statüde değerlendirilebilir.
  • Giyim harcamaları: İşletmenin faaliyet alanını ilgilendiren konularda yapılan giyim masrafları giyim giderleri kapsamında kabul edilebilir. Personelin hizmet sırasında giydiği kıyafetler veya inşaat şirketinde çalışanların giyim ihtiyaçları bu kapsam dahilindedir.
  • İletişim harcamaları: Şirketin iş yaparken kullandığı telefon, internet ve telsiz gibi iletişim araçlarına yaptığı harcamalar iletişim giderleri altında gösterilir. Söz konusu araçların kiralama vasıtasıyla işletmede kullanılması gerekir.

İşletme Giderleri Neleri Kapsamaz?

İşletme masrafları hazırlanırken kurumlar tarafından sıklıkla yapılan bazı hatalar vardır. Aşağıdaki maddeler şirketlerin faaliyetine katkı sağlamadığı için maliye tarafından şirket gideri olarak kabul edilmez:

  • Aile ve arkadaşlarla bir arada yapılan tatil harcamaları veya şirket için çıkılan seyahatlerde eşin yaptığı harcamalar.
  • Aileyle, yakın çevreyle veya arkadaşlarla yapılan yemek veya market harcamaları.
  • Personelin özel işleri için yaptığı araç yakıt ve tamir harcamaları.
  • Kuruma katkısı olmayan ve çalışanın özel olarak kullandığı iletişim araçları.
  • Kişisel giyim ürünleri için yapılan harcamalar.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Deftere-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

İmza Sirküleri Nedir? Nasıl Alınır?

İş yaşamında adı sıklıkla duyulan ve değerli evrak niteliği taşıyan imza sirküleri birçok ticari faaliyet için bir anahtardır. Dolayısıyla özellikle girişimciler ve beyaz yakalı çalışanlar için “İmza sirküleri ne demek?” önemli bir konu hâline gelir. İmza sirküleri ile alâkalı kullanım alanları, alabilecek kişiler, başvuru yapılması gereken kurum gibi birçok önemli detay vardır.

İmza sirküleri bir kurum/kuruluşu temsil etmeye yetkisi olan kişilerin bilgilerinin ve imzasının yer aldığı belgedir. İmza sirkülerinde temsil yetkilisinin kimlik bilgileri, kurumdaki unvanı, yetki sahibi olduğu konular, adresi ve üç adet imzası bulunur. İmza sahibinin kurum/kuruluş adına hangi faaliyetleri gerçekleştirebileceğine dair bilgiler verilir. Yani imza sahibi şirketi her hususta temsil etmeye yetkili olabildiği gibi yalnızca belli konularda da yetkilendirilebilir. Örneğin; sadece ihracat yaparken resmi kurumlardan alınması gereken evraklar için başvuru yapma konusunda yetkilendirilen bir kişi de imza sirkülerine sahip olabilir.

İmza Sirküleri Ne İşe Yarar?

İmza sirküleri resmi olarak kabul gören bir evrak olduğu için devlet kurumlarındaki işlemlerde son derece önemlidir. Bir şirket tarafından yapılan başvurularda devlet kurumları yetkili kişinin imza sirkülerini de talep eder. Böylece sunulan evraklarda bulunan imzanın gerçekten yetkili kişi tarafından atılıp atılmadığı kontrol edilebilir. Bu kontrol ve teyit etme işlemi özel şirketler arasında da olabilir. Örneğin tedarikçisi ile sözleşme imzalamak isteyen bir şirket de imza sirkülerini dosya içeriğine dahil edebilir. İmza sirkülerinin en önemli işlevlerinden biri ise sahte belge düzenlenmesi için bir engel oluşturmasıdır. Şirketler adına yapılabilecek asılsız işlemler imza sirküleri sayesinde ortaya çıkabilir. Bunun sonucu olarak da şirketler hem itibar hem malî düzen açısından yaşayabilecekleri problemlere karşı korunmuş olur. İmza sirküleri sayesinde önemli görevler ancak yetki sahibi kişiler tarafından yerine getirilir.

İmza Sirküleri Nereden Alınır?

İmza sirküleri için gerekli evraklar arasında imza sirküleri için başvuracak kişinin kimliği, şirkete ait güncel ticaret sicil gazetesi ve vergi levhası sayılabilir. Bu belgeler sunulduktan sonra imza sirküleri oluşturularak 2 nüshadan biri imza sahibine verilir, diğeri ise noterde kalır.

İmza sirküleri oluşturulurken bir süre belirlenebilir ve bu süre de imza sirkülerine işlenebilir. Ancak süre belirtilmezse geçerlilik 3 yıl sonra sona erer. İmza yetkilisinin veya unvanın değişmesi durumunda imza sirkülerinin güncellenmesi gerekir. Aynı şekilde şirket bilgilerinde değişiklik olması da imza sirkülerinin güncelliğini yitirmesine sebep olabilir. İmza sirküleri kaybolursa da notere tekrar başvuru yapmak gerekir.

İmza Sirküleri ile İlgili Diğer Önemli Bilgiler

İmza sirküleri alabilmek için notere yatırılması gereken ücretler her yıl değişiklik gösterir.  KDV, harç, damga vergisi ve değerli kağıt bedeli toplamı imza sirküleri alabilmek için ödenecek ücreti oluşturur. Birden fazla nüsha alınması durumunda da ödenecek ücrette artış olur.

Birçok işlem e-devlet üzerinden kolayca gerçekleştirilebilirken imza sirküleri alma işlemi gerçekleştirilemez. Tek yöntem notere doğrudan başvuru yapmaktır.

İmza sirkülerinin devredilmesi de söz konusudur. Bunun için yine ilgili kişilerin bilgileri ile notere başvurulması gerekir.

İmza sirküleri ile imza beyannamesi aynı nitelikte değildir. İmza beyannamesi bir tüzel kişiliği temsil etmekten ziyade bireysel başvuru ile alınan ve tamamen kişiye özgü olan bir belgedir.

İmza yetkilisinin imzasını değiştirmesi yetki durumları açısından risk taşır. Böyle bir durum olursa imza sirkülerinin değiştirilmesi gerekir. Aksi takdirde resmi işlemlerde yetkilere dair verilen onay geçersiz hâle gelebilir.

Belirli konularda noter onayıyla yetkilendirilen kişiler adına imza atmak yasal olarak suçtur. Bu nedenle evraklara atılan imzaların imza sirküleri ile uyumlu olması gerekir.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Defter, e-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Mail Order Nedir? Nasıl Yapılır?

Banka ve kredi kartlarının yanı sıra oluşturulan sanal kartlar, temassız ödeme gibi seçenekler alışverişi kolaylaştırmak adına geliştirilen popüler ödeme yöntemleridir. Bununla birlikte sağladığı avantajlar ve kullanım kolaylığı açısından kredi kartı ile ödeme en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Fiziksel olarak şifre olmadan alışveriş yapmanızı sağlayan bu kartlar, online alışverişlerde de oldukça pratiktir. Güvenli ödeme sağlayan tüm web sitelerinden kart bilgilerini girerek taksitli ya da peşin seçiminin ardından ödemenizi tamamlayabilirsiniz. Mail order da tıpkı online alışverişte olduğu gibi kartın fiziksel olarak yanınızda olmasına gerek bırakmayan bir ödeme yöntemidir. Peki “Mail order ne demek?”, “Mail order nasıl açılır ve kullanılır?” gelin bu yeni ve pratik ödeme yöntemi hakkında merak edilen tüm detayları birlikte inceleyelim.

Mail Order Nedir?

Bazı durumlarda POS cihazı ile ödeme yapamayabilirsiniz ya da kredi kartınızı evde unuttuğunuz anlar olabilir. İşte bu tür durumlarda kullanılan mail order, kredi kartınız yanınızda olmadığında da ödeme yapabilmeniz için geliştirilen bir yöntemdir. Mail order, kredi kartınızla ödeme yapamadığınız, POS cihazının yanıt vermediği ya da kartınızın manyetiğinde bulunan sorunlar nedeniyle gerçekleşmeyen ödemelerde devreye girer. İnternet ya da elektrik kesintisi durumlarında da mail order ile ödeme yapmanız mümkündür. Yaşanan aksaklıklar nedeniyle tamamlanamayan alışverişlerde de büyük kolaylık sağlayan bu yöntemin en büyük avantajı sadece fiziksel alışverişlerde değil, işletmeden uzakta olsanız bile ödeme yapabilmenizi sağlamasıdır. Ancak mail order kullanımı için kartınızın bu ödeme yöntemine açık olması gerekir. Tıpkı kredi kartınızın online alışverişe açık ya da kapalı olmasını ayarladığınız gibi mail order seçeneğini de aktif/pasif hale getirebilirsiniz.

Mail Order Nasıl Yapılır?

Mail order yapmak için genellikle iki seçenek sunulur. İlk olarak işletmede yapılan alışveriş sonrası POS cihazı ile çekim işlemi gerçekleşmediğinde kredi kart bilgilerinizi POS cihazına manuel olarak girmeniz beklenir. Online alışverişlerde olduğu gibi öncelikle kart numaranızı yazmanız, ardından kartınızın son kullanım tarihi ve arkasında yer alan CVV güvenlik kodunu doğru şekilde belirtmeniz gerekir. Fiziksel olarak kartınızla ödeme yapamadığınızda bu seçenek sayesinde alışverişi tamamlayabilirsiniz. Öte yandan diğer bir seçenek ise uzaktan alışverişlerde kullanılır. Tercih ettiğiniz işletme size bir mail order formu gönderir ve bu formu doldurmanız beklenir. İlk seçenekte olduğu gibi formda yer alan kart bilgileri hanesine numara, tarih ve güvenlik kodunu, ardından alışveriş tutarını belirtmeniz gerekir. Son kontrollerinizi yaptıktan sonra formu imzalayarak işletmeye posta ya da faks olarak gönderebilirsiniz. Bunların dışında telefon yoluyla da mail order yapabilirsiniz, ancak bu seçenekte kart bilgilerinizi sözlü olarak iletmelisiniz. Mail order açmak konusunda dikkat etmeniz gereken ise kart limitidir. Kredi kartı limitiniz kadar mail order limitinizin olduğunu unutmamanız oldukça önemlidir. Çünkü meblağ, kredi kart limitinin üzerinde ise çekim başarısız olacaktır.

İşletme açısından mail order ödemelerinin hesaba geçmesi ise bankalarla yapılan anlaşmalara bağlıdır. Genellikle 1-3 gün içinde çekim gerçekleşir, ancak tutarı anında çekmek isterseniz bankanızla yaptığınız anlaşmalar çerçevesinde kesintiler söz konusu olabilir.

Mail Order Güvenli mi?

Mail order, fiziksel olarak bulunmadığınız ya da yurt dışındaki işletmelerden alışveriş imkanı sunduğu için oldukça popülerdir. Ayrıca kartınızda ya da POS cihazında kaynaklanan problemlerde de alışveriş imkanı tanır ve işlem ücretleri oldukça düşüktür. Ancak mail order yapmak tamamen risksiz değildir. Çünkü kredi kart bilgilerinizi yazılı veya sözlü olarak iletmeniz gerekir ve bu da bilgilerinizin rızanız dışında kullanım riskini artırır. Bilgileriniz 3. tarafların eline de geçebilir. Tüm bunların olmaması için hem işletmelerin hem de kart sahiplerinin önlemler alması gerekir. Bilginiz dışında yapılan alışverişler söz konusu olduğunda yasal süreç başlatabilir ve banka ile iletişim kurarak kartınızın hemen kapanmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca işletme de bu durumdan sorumlu tutulabileceği için işletme açısından da risk taşır. Bu nedenle işletme kart sahibinden kimlik fotokopisi, imza veya yazılı/sözlü beyan isteyebilir.

Siz de güvenlik önlemlerinizi alarak kullanıcılarınıza yeni ve kolay bir ödeme yöntemi sunmak isterseniz mail order seçeneğini tercih edebilirsiniz. Ödemelerin muhasebeleştirilmesi, uzaktan mail order yöntemini kullanan müşteriler için e-fatura oluşturulması için Orka hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Orka E-Fatura'nın yanı sıra büyük kolaylık sağlayan muhasebe programı, E-Defter, Bordro programı gibi hizmetleri tercih edebilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Girişimcilere Verilen Devlet Teşvikleri Nelerdir?

Fransızca “entreprendre” sözcüğünden türeyen ve Türkçe karşılığı “üstlenmek” olan girişimcilik kavramı bir değer yaratma süreci olarak tanımlanır. Girişimciler ekonomik risklerin yanı sıra psikolojik ve sosyal riskleri göze alır, zaman ve çaba harcayarak iş fırsatlarını projeye dönüştürmeyi hedefler.

Girişimcilik ülke ekonomisine katkı sağlayan, istihdamı artıran ve katma değerli ürün ortaya çıkaran bir faaliyet olduğu için devlet tarafından da desteklenir. Türkiye’de devlet destekli çoğu girişimci teşvikleri Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEP) tarafından projelendirilir. Girişimcilik faaliyetleriyle ülke ekonomisine katkı sağlamak isteyen kişiler birçok farklı açıdan desteklenir. Devlet destekli girişimcilik teşvikleri eğitim ve vergi muafiyetinin yanı sıra kredi desteği olarak da verilir. AR-GE çalışmaları, yerlileştirme, büyüme ve uluslararasılaşma desteklerine ek olarak rehberlik ve danışmanlık hizmetleriyle de girişimcilerin faaliyetlerine katkı sağlanır. Bu desteklerin arasında kredi ve geri ödemesiz finansal teşvikler en merak edilen konular arasındadır.

Devlet Girişimci Destekleri

Devlet girişimci teşvikleri 2023 yılında aktif olarak 3 farklı projeye bağlı olarak verilir. Daha önceleri verilen Girişimcilik Destek Programı 2019 başı itibariyle sonlandırılmıştır.

Geleneksel Girişimcilik Destek Programı yeni kurulan işletmelerin müşteri portföyü oluşturma ve sistem oturtma sürecinde yaşadığı finansal zorlukları engellemeyi hedefler. İlk kez kurulan işletmelerin uzun süre hayatta kalıp gelişebilmesi için girişimci teşvikleri verilir.

İleri Girişimcilik Destek Programı ülke ekonomisine stratejik olarak yüksek değer katma potansiyeli olan ve belli alanlarda faaliyet yürüten yeni kurulmuş işletmelere verilir. Teknoloji, tarım, hayvancılık, tekstil, ahşap, kağıt, petrol ürünleri, maden ürünleri ve yapı ürünleri gibi birçok farklı sektörde üretim ve AR-GE çalışmaları yapmak için kurulan işletmeler bu destekten yararlanabilir.

İş Planı Ödüllü Destek Programı ile girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesi için düzenlenen yarışmalar sonucunda başarılı olan proje ve fikirlere özel destekler ve geri ödemesiz ödüller verilir.

  • KOSGEP ve üniversite işbirliği ile örgün eğitim süresince girişimcilik dersi alan öğrenciler için yarışmalar düzenlenir. Birinci, ikinci ve üçüncü olan projeler nakdi destek ödülü alırlar.
  • KOSGEP tarafından düzenlenen yada kabul gören farklı kurum ve kuruluşlar tarafından açılan yarışmalarda dereceye giren proje sahiplerine faaliyete başlamaları halinde nakdi ödül verilir.
  • Yurtdışı yarışmalarında derece almış projelerin Türkiye’de uygulanması yani millileştirilmesi için nakdi ödül verilir.

Girişimcilere Devlet Desteği Şartları

Girişimcilere devlet desteği şartları proje bazlı bazı farklar içerse de aynıdır. Adayların Girişimcilik Eğitimi sürecini başarıyla tamamlaması, işletmelerin gerçek ya da tüzel kişiler olarak açılması, işletmenin Kobi Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olması ve programa başvuru öncesi en çok 1 yıl içerisinde kurulmuş olması gerekir.

İleri Girişimcilik Destek Programı başvurularında farklı olarak şu koşulları aranır:

  • Girişimcinin işletmede kurucu ortak payı en az %50 olmalıdır.
  • Girişimci Programı Faaliyet Konuları Tablosu ile belirtilen alanlarda faaliyet göstermelidir.

Başarı için Girişimcilik Eğitimi

Geleneksel Girişimci Eğitimi ve İleri Girişimci Eğitimi olarak iki farklı statüde ücretsiz olarak tüm girişimcilere uzaktan eğitim imkanı sunulur. Bu eğitimler faydalı bir proje olmanın yanı sıra teşviklerden yararlanabilmek için de bir zorunluluktur. Girişimcileri iş kurma ve yürütme sürecinde başarılı olmaları için eğitmek amaçlanır.

Siz de aklınızdaki projeyi hayata geçirmek istiyor ya da yeni kurduğunuz işletmenizi büyütmek için uğraşıyorsanız bu eğitimlere katılabilir, desteklere başvuru yapabilirsiniz. Ayrıca dijital dönüşüm sürecinde sizden istenecek olan e-Fatura, e-Defter, e-İrsaliye gibi elektronik belgeleri Orka entegratörlüğünde düzenleyebilirsiniz. Şimdi Orka online ön muhasebe modülleri ile tanışarak dijitalleşen dünyada işletmenize değer kazandırabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Ön Muhasebe Elemanı Nedir? Ne İş Yapar?

Muhasebenin ilk adımı ön muhasebedir ve ön muhasebe, kurumların finansal yönetimiyle ilgili tüm konuları kapsar. Kurumlardaki tüm giderleri kayıt altına alan ön muhasebe elemanı finansal operasyonları yapar. Ön muhasebe elemanları sayesinde şirketlerin mali konuları takip edilebilir. Şirketin mali kayıtlarını tutmakla görevli ön muhasebe elemanı irsaliye, kasa, banka veya çek gibi rutin işlemleri yerine getirir. Muhasebe elemanı finansal işleri muhasebeleştirir, tahsilatlarla ilgilenir ve evrakları dosyalayarak raporlar. Muhasebe işlemleri için firmalara destek sunan ön muhasebe elemanı mali işlerin zeminini oluşturduğu için kurumların en önemli parçalarındandır. Ön muhasebe elemanı yazılımlarla çalışarak hataları sıfıra indirebilir. Faturaların işlenmesinden ödeme aşamasına ve firmadaki nakit akışına kadar tüm işlemleri kayıt altına almakla görevlidir. Titiz ve dikkatli bir çalışma gerektiren ön muhasebe, şirketlerdeki muhasebe bölümünün iş yükünü hafifletir.

Ön Muhasebe Elemanı Nasıl Olunur?

Ön muhasebe elemanı olabilmek için adayların muhasebeyle alakalı bir eğitim geçmişine sahip olması gerekir. Şirketler, genellikle, ön muhasebe elemanlarının muhasebeyle ilgili ön lisans ya da lisans bölümlerinden mezun olmasını tercih eder. Ancak sektörel anlamda bu alanla ilgili deneyim sahibi olan lise mezunları da bu mesleği yapabilir. Tecrübenin ve eğitimin bir getirisi olarak ön muhasebe elemanlarının bazı muhasebe paket programlarını bilmesi gerekir.  Ayrıca adaylar MS Office programlarına da hakim olmalıdır.

Ön Muhasebe Elemanı Ne İş Yapar?

Ön muhasebe elemanı küçük, orta veya büyük ölçekli işletmelerde muhasebe bölümünde çalışır. Günlük işleri temel finansal işlemlerden oluşur. Ön muhasebe yoğun bir tempoyla yapılan ve dikkat gerektiren bir iştir. Ön muhasebenin temel amacı asıl muhasebe işlemlerini ve ön girdileri hazırlamaktır. Ön muhasebe elemanı görevleri ve sorumlulukları şu şekildedir:

  • Genel muhasebe departmanı ile koordinasyon içinde çalışmak
  • Günlük olarak kasa, pos ve muhasebe kayıtlarını tutmak
  • İşletmeye alınmış olan malların, malzemelerin ve hizmetlerin irsaliyelerini sistemde kayıt altına alıp saklamak. Makbuzları arşivlemek
  • Vergi ödemelerinin takibini yapmak
  • Muhasebe kayıtlarını tutarak dosyaları düzenlemek
  • Alınan malzeme ve ürünlerin alış satış faturalarını ve garanti belgelerini saklamak
  • Her ay sonunda çalışanların  bordro ve personel ücretlerini hazırlamak
  • Raporlu personeli muhasebe departmanına bildirmek
  • Muhasebeye gelen evrakları zamanında ulaştırmak
  • Firmanın demirbaşını kullanıcılarıyla beraber listelemek
  • Tüm raporlamaları yapmak ve arşivlenmesini sağlamak
  • Firmanın tüm gelir gider belgelerini makbuzlarla beraber saklamak
  • Tüm cari hesapları işletmenin genel muhasebe departmanına bildirmek
  • Muhasebe programına verilerin girişini yapmak
  • Kasa ve hesap takibi yapmak ve nakitle ilgili işlemleri kontrol etmek
  • Verilere ve bilgilere göre firmanın muhasebe bölümünü doğru bir şekilde yönlendirmek

Ön Muhasebe Elemanının Bilmesi Gerekenler

Ön muhasebe için geleneksel yöntemler izlendiğinde bazı hataların meydana gelmesi mümkün olur. Ön muhasebe elemanının bilmesi ve dikkat etmesi gerekenler şu şekildedir:

  • Gider ve harcama makbuzlarının kayıtlarını programlara işlemelidir.
  • Kesilen faturaların bir kopyasını klasörde, bir kopyasını da koçanda saklamalıdır.
  • Damga vergilerinin olup olmadığını kontrol etmeli ve dosyada bunları takip etmelidir.
  • Firmayla ilgili önemli belgeleri, ortakların kimlik bilgilerini, imza sirkülerini, ticaret sicil evraklarını, kira kontratlarını, sigorta poliçelerini ve vergi dairesi poliçelerini ayrı klasörlerde saklamalıdır.
  • Evrakların, Ticaret Kanununa göre 10 yıl, Vergi Kanununa göre 5 yıl saklanması gerektiğini bilmelidir.
  • Ortaklar Pay Defteri, Yönetim Kurulu Karar Defteri ve Genel Kurul Karar Defteri gibi resmi evrakları takip etmelidir.

Orka muhasebe programı ön muhasebe elemanlarının işini kolaylaştırır. Siz de Orka yazılımlarıyla süreçlerinizi hızlandırabilir, E-Defter, E-Fatura, E-SMM gibi hizmetleriyle E-Dönüşüm sürecinizi sorunsuzca yönetebilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Geçici Vergi Nedir?

Türk Vergi Kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi türlerinden biri de geçici vergidir. Bu vergi türü peşin vergi adı ile de bilinir. Geçici vergi ödemeleri her yıl güncellenen oranlar baz alınarak hesaplanır. Vergi mükellefi olanlar geçici vergi beyan etmemesi durumunda çeşitli cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalabilir. Bu vergi türünde dönemsel kazançlar esas alınır ve vergi bu rakamlar üzerinden hesaplanarak ödenir. Peki, geçici vergi nedir, geçici vergi hesaplama süreci nasıldır ve geçici vergi ne zaman ödenir? Gelin geçici vergi hakkında bilinmesi gereken tüm detaylara birlikte yakından bakalım.

Geçici Vergi Nedir?

Kurumsal vergi mükellefleri, serbest meslek sahipleri ve gerçek usul düzenine göre kazanç sağlayan kişilerin, gelir ve kurumlar vergisini üçer aylık cari dönem kazançlarına göre peşin olarak ödemesine geçici vergi denir. Başka bir ifade ile ise geçici vergi, gelir ve kurumlar vergisi adına tüm yılın hesaplamaları yapılmadan üçer aylık sürelerde oluşan kazançların önden peşinen ödenmesidir. Bu sebepten ötürü bu vergi türüne peşin vergi de denir.

Geçici Vergi Nasıl Hesaplanır?

Geçici vergi oranları her sene değişen rakamlar üzerinden ödenen bir vergi türüdür. Üçer aylık dönemler şeklinde belirlenen kȃr/zarar durumlarına göre ödemesi yapılan geçici vergide bir önceki dönem hesaplanan vergi oranı beyannameden düşülür.
2023 yılına göre geçici vergi oranları,

  • Gelir vergisi mükellefleri için yüzde 15,
  • Kurumlar vergisi mükellefleri için yüzde 20

şeklinde belirlenmiştir.
Geçici vergi de tıpkı diğer vergiler gibi beyan edilmelidir. Bu verginin beyannamesinde mükellefin durumuna göre ek belgeler de gerekebilir. Serbest meslek sahipleri beyannamelerine ek olarak kazanç bildirimi eklemelidir. Kurumlar vergisine tabi olan ve bilanço defteri tutan mükelleflerin gelir tablosunu beyan etmesi gerekirken işletme defteri tutmakla yükümlü olan mükellefler ise beyan sırasında hesap özeti tablosunu da Gelir İdaresi Başkanlığı’na sunmalıdır.

Geçici Vergi Ne Zaman Ödenir?

Geçici vergi ödemeleri Gelir Vergisi Kanununun 120. maddesi uyarınca belirlenir. Kazanç belirleme işleminde dönemsellik ilkesine uyulması önem taşır. Mükellefler, ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarına göre hesaplama yapmalı ve beyanname vermelidir. Örneğin, gelir vergisi mükellefi olan Ahmet Bey; Ocak, Şubat ve Mart ayı dönemindeki 1500 TL kȃrı için bu tutarın yüzde 15’i olan 225 TL’yi ilk 3 ay için ödeyecektir. Ahmet Bey, diğer 3 aylık dönemlerde de kazançlarını bu şekilde beyan edip düzenli olarak ödediği takdirde yıl içinde parça parça ödeme yaptığı için yıl sonunda gelir vergisi ödemesi yapmayacaktır. Yani geçici vergisini düzenli olarak ödeyen mükelleflerin gelir vergisi yıllık vergi tutarından düşülür.

Geçici Vergi Kimler Verir?

Yukarıda da belirtildiği gibi geçici vergi vermekle yükümlü olan kişiler; serbest meslek sahipleri, kurumlar vergisi mükellefleri ve gerçek usulde faaliyet gösteren ticari kazanç erbaplarıdır. Kazanç üzerinden 3’er aylık dönemler halinde ödenen bu vergi aslında gelir vergisi dışında bir vergi olarak görülmemelidir. Ücret geliri kazananlar, basit usulde vergilendirilen mükellefler, zirai kazanç sahipleri ve vergiden muaf olan serbest meslek sahipleri ise geçici vergi ödemez. Geçici verginin yüzde 10’u aşan bir oranda eksik bildirilmesi durumunda mükellefe vergi cezasının yanı sıra ilgili tutar üzerinden gecikme faizi de uygulanır.
Siz de geçici vergi mükellefi iseniz kazançlarınız üzerinden 3’er aylık dönemlerde beyanname sunarak ödemelerinizi eksiksiz bir şekilde gerçekleştirmeli ve ödemelerinizi gelir vergisinden düşmelisiniz. Orka Bilgisayar’ın kurumsal muhasebe ve yazılım programlarını kullanarak tüm gelir/gider ve vergi akışınızı kolayca takip edebilir ve muhasebe işlemlerinizi verimli bir biçimde yönetebilirsiniz. Ayrıca şirketinizin dijital dönüşüm süreci için Orka Bilgisayar tarafından sunulan e-Fatura, e-Defter, e-SMM gibi hizmetlere de göz atabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

E-Belge Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan dijital dönüşüm yolculuğundan şirketlerde kullanılan belgeler de nasibini almış durumda. Küçük veya büyük ölçekli pek çok şirket, düzenlediği belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kararları doğrultusunda dijitalleşme yoluna gitmekte. E-belge olarak adlandırılan bu kavram dijitalleşme sürecine uyumlanma açısından işletmeler için oldukça önemli. Ancak e-belge düzenleme sürecinde hangi belgelerin bu kapsama girdiğine ve ne tür standartların benimsenmesi gerektiğine dair bazı soru işaretleri bulunmakta. Peki, e-belge nedir, ne işe yarar ve nasıl düzenlenir? Gelin e-belge hakkındaki önemli konu başlıklarını yakından inceleyelim.

E-Belge Nedir?

Elektronik belge olarak adlandırılan e-belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dijital dönüşüm çerçevesinde uygulamaya aldığı tüm elektronik belgelere verilen isimdir. E-belge çeşitleri arasında e-fatura, e-irsaliye, e-defter ve e-gider pusulası gibi farklı belgeler yer alır. Elektronik belgeler sayesinde şirket yetkililerinin muhasebe kayıtlarını oluşturması ve takip etmesi daha kolay olur. Fiziki ihtiyaçları ortadan kaldıran elektronik belgeler sayesinde arşiv tutma gerekliliği kalmaz. Bunun yerine belgelerin kaydı e-arşiv üzerinde tutulur ve istenildiği zaman ilgili dokümanlara kolayca ulaşılabilir.

E-Belge Ne İşe Yarar?

Teknolojinin hızla geliştiği günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm faaliyetleri önemli bir gereklilik halini almıştır. Ticari faaliyetlerde kullanılan e-belge sistemi ile birlikte ekonomik anlamda daha hızlı ve güvenli bir zemin oluşturmak, işlerin daha verimli ilerlemesini sağlamak mümkün olur. GİB öncülüğünde başlatılan büyük dijital dönüşüm devrimi kapsamında verimlilik, otomasyon ve optimizasyon anlamında işletmelere daha akıcı süreç yönetimine sahip olma imkanı sunulur. Elektronik belge sistemi ile birlikte şirketlerin daha hızlı, eksiksiz ve tasarruflu şekilde hareket etmesi desteklenir. Elektronik ortamda hazırlanan e-belgeler sayesinde işlemlerin kontrolü ve paylaşımı çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirilirken süreçlerin dünya standartlarına taşınması da mümkün hale gelir.

E-Belge Nasıl Düzenlenir?

E-belgeler mükellefler tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği standartlara göre hazırlanmalı ve düzenlenmelidir. Gerekli koşulları sağlayan söz konusu elektronik belgeler GİB portalı üzerinden gönderilebilir. Elektronik belge kullanımı işletmelerde her geçen sene daha fazla yaygınlaşan bir uygulama olup belirli vergi mükellefleri için ise zorunlu hale gelmiştir. E-belge sistemi; özel entegratörler, GİB portalları ve doğrudan entegrasyon sistemleri olmak üzere 3 farklı şekilde kullanılabilir. Vergi mükellefi olan işletmeler bu yöntemlerden birini seçerek, e-belge başvuru sürecini başlatarak elektronik belge kullanımı gerçekleştirebilir. E-belgelerin kontrolü ise e-belge doğrulama ve görüntüleme sistemleri aracılığı ile denetlenir.

Orka Bilgisayar ile E-Dönüşüm Sürecini Başlatın

İşletmeniz için dijital dönüşüm sürecini başlatmak istiyorsanız Orka Bilgisayar’ın kapsamlı e-belge transfer hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Diğer entegratörlerden e-belge transferi yaparak müşterilerinizin e-fatura portalındaki elektronik belgeleri hızlıca indirip görüntüleme ve toplu muhasebeleştirme düzenleme işlemlerini yapma imkanı bulabilirsiniz. Orka SQL programındaki e-belge modülünü satın alarak süreci hemen başlatabilirsiniz.

Ayrıca şirketinizin faturalarını tek tuşla oluşturabilir ve muhasebe kayıtlarına otomatik olarak iletebilirsiniz. E-fatura hizmeti ile göndermiş olduğunuz faturalara Word, Excel veya PDF dokümanları ekleyerek müşterilerinize işlem hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirsiniz. E-defter uygulaması ise elektronik ortama girdiğiniz her kaydın GİB standartlarına uyumluluğunu denetleyerek e-defter gönderim gününü size hatırlatır. Bilanço kuralları dışında kalmış hiçbir e-defteri düzenleyemez veya gönderemezsiniz. Bu sayede işlemlerinizde hata yapma olasılığınız ortadan kalkar.

Tüm bunların yanında e-arşiv uygulaması ile e-fatura mükellefi olmayan kişilere de dijital ortamda e-belge düzenleyebilir ve gönderebilirsiniz. Birden fazla şubeniz varsa tanımlama ve aktivasyon süreçlerine hız katabilir, gelen-giden e-arşiv faturalarınızın takibini kolay hale getirebilirsiniz. Siz de Orka Bilgisayar’ın işletmenize en uygun e-dönüşüm seçeneklerini hemen inceleyerek dijital süreçlerinizi en iyi şekilde yönetin!

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Gider Pusulası Nedir? Ne Zaman Kullanılır?

İş hayatında ve ticari ilişkilerde, alım satımların ispatlanması, sürecin muhasebe kayıtlarına girmesi ve vergiye konu edilebilmesi adına faturalar büyük önem taşır. Ancak fatura kesilebilmesi için fatura alıcısının vergi mükellefi olması şartı aranır. Peki, ticari faaliyetleri sonrasında fatura kesmek durumunda olan işletmeler mal ya da hizmet aldığı karşı taraf vergi mükellefi değil ne yapıyor? Siz de serbest meslek çalışanları, freelancerlar gibi vergi mükellefi olmayan çalışanları ve bu kişilerden hizmet alanları ilgilendiren gider pusulası hakkında daha fazla bilgi için detayları inceleyebilirsiniz.

Gider Pusulası Nedir?

Gider pusulası, vergi mükellefi olan işletmelerin vergi ödemekle yükümlü olan bireylerden aldıkları mal ve hizmetleri belgelendirmek amacıyla kesilen bir fatura türüdür. İşlemin muhasebeleştirilmesi yani kayıt altına alınması, kazançların vergilendirilmesi, anlaşmazlık durumunda bir ispat olarak kullanılması açısından gider pusulası yaygın olarak kullanılan bir belge türüdür.

Gider Pusulası Nasıl Düzenlenir?

İşletmeler vergi mükellefi olmayan taraflarla yaptıkları mal veya hizmet alışverişinde gider pusulası oluşturmak için aşağıdaki adımları izlemelidir:

  • Gider pusulasının fiziksel olarak temin edilebilmesi için Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan matbaalardan bastırabilir. Kırtasiyelerde veya internet üzerinde satılan boş gider pusulası defterleri noterde onaylatılmak suretiyle de kullanılabilir.
  • Gider pusulaları 2 nüsha şeklinde olmalıdır. Gider pusulası kesildikten sonra nüshalar alıcıya imzalattırılmalıdır ve ilk nüsha satıcıya verilirken ikinci nüsha da vergi mükellefi olan tarafta kalır.

Gider pusulalarında konu olan hizmetin ya da malın mahiyeti, cinsi, adedi, fiyatı, tutarı bulunmalıdır. Vergi oranı ve net vergi tutarına ek olarak işi tarafların isim ve soyisimleri ve tüzel kişi ise ünvanları ve adresleri de eklenir. Gider pusulasının düzenlenme tarihi de belge üzerinde yer almalıdır.

Gider Pusulası Hangi Durumlarda Düzenlenir?

Gider pusulası, alıcıların normalde satıcıdan alması gereken fatura yerine alışverişi belgelemek için kendi düzenledikleri bir tür faturadır. Örneğin; işletmenizde küçük bir hasarı tamir etmesi için bir tesisatçı ile anlaştınız. Tesisatçı bir şirkete bağlı çalışmadığı ya da kendi şirketi olmadığı durumlarda size fatura kesemez. Fakat sizin tesisatçıya yapacağınız ödemeyi ticari hesaplarınızdan yapmak ve belgeleme zorunluluğunuz var. Bu durumlarda hesabınızdan para çıkışını faturayla kapatmak yerinde kestiğiniz gider pusulası ile kapatabilirsiniz. Bir başka deyişle gider pusulası yapmış olduğunuz ödemeyi muhasebe kayıtlarına geçirmenizi sağlar. Gider faturası düzenlenebilecek durumları şöyle özetlemek mümkün:

  • Hizmet alınan ya da malını satın aldığınız kişinin vergi mükellefi olmadığı durumlarda
  • Yürürlükte olan Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde yer alan istisnalar kapsamına giren satıcılardan alım yapıldığında
  • Serbest meslek çalışanlarından yapılan alımlarda yapılan arizi ödemelerde

Ödemeler, banka havalesi yoluyla ya da PTT aracılığıyla yapıldığı durumlar alınan dekont gider pusulası yerine geçebilir. Ancak dekont üzerinde alınan hizmet ya da satın alınan mala dair işin mahiyeti, tutarı, miktarı, ücreti ve adres gibi bilgiler bulunmadığı için bazı durumlarda sorunla karşılaşabilirsiniz.

Gider Pusulası Ne zaman Düzenlenir?

Gider pusulası, hizmet ya da mal alım işlemlerinde satıcı size ürün teslimatı veya hizmeti verdikten sonra yapılır. Gelir Vergisi Kanunu’na göre gider pusulasının alışveriş tamamlandıktan sonraki 7 gündür. Bu tarihler dışında düzenlenen faturalar geçersizdir.

Gider Pusulası Oranları

Gider pusulası düzenleme işlemi ile kazanca dair gelir vergisi niteliği taşıyan kesintiler uygulanır. Stopaj adı verilen bu kesintiler faturayı kesen tarafından ödenir. Ancak bazı durumlarda satıcı ile alıcı arasındaki anlaşmaya göre taraflar arasında çeşitli oranlarda pay edilebilir. Ancak devlete ödenen yasal stopaj oranları tutar üzerinden hesaplanır ve aşağıdaki gibidir:

  • Alımı söz konusu olan mal hurda statüsünde ise kesinti oranı %2’dir. Diğer mal statüsündeki alımlarda da %2 kesinti uygulanır.
  • Vergi yükümlülüğü olmayan bir satıcı, tüzel ya da gerçek kişi adına satış yapmıyorsa komisyon ve prim ödemelerinden yüzde 20 gider pusulası stopajı alınır.
  • Dokuma ürünleri ve örgü, nakış işleri, süpürge, sepet, hasır gibi el işleri, çarşaf, havlu, kilim ve benzeri eşya ve benzeri mal için ödenen ücretlerden veya üretimine ödenen hizmet bedellerinden %2 kesinti yapılır.
  • Diğer hizmet statüsündeki alımlarda kesinti oranı %5 olarak uygulanırken ürün ve hizmet bedelinin ayrılmaz ise kesinti %10’dur.

Ayrıca malın kimlerden ve ne şekilde alındığına göre düzenlenen gider pusulası ve benzeri belgelerde uygulanacak kesintileri bulabilirsiniz.

Arizi Ödemelerde:

    • Esnaflar için gider pusulası oranları: %2, %5, %10

    • Serbest meslek için gider pusulası oranları: %17, %20

    • Ücretlilerde bordro üzerindeki gelir vergisi kademeleri (%15, %20, %27, %35) uygulanır.

Devamlı ödemelerde ise:

    • Esnaflar için gider pusulası oranları: %2, %5, %10

    • Serbest Meslek erbapları için Serbest Meslek Makbuzu (Smm) kesintisi: %17, %20

    • Ücretlilerde bordro üzerindeki gelir vergisi kademeleri (%15, %20, %27, %35) uygulanır.

      İşletmenizin dijital dönüşümüne öncülük eden çözümler için Orka Bilgisayar’ın e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-SMM, e-İrsaliye gibi kurumsal muhasebe yazılımlarını ve dijital çözümlerini inceleyebilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Sigorta Primi Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da çeşitli sigorta uygulamaları bulunur. Bunlardan biri de sigorta primidir. Çalışanları çeşitli risklere karşı koruyan bu sistem işçilerin devlet tarafından sağlanan sağlık hizmetlerinden faydalanmasına ve emeklilik hakkı elde etmesine olanak tanır. Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenen prim çalışan ve işveren katkısı olmak üzere ikiye ayrılır. Sigorta primi belirli bir gün sayısına sahip olup ödenmeye devam ettikçe işleyen bir sisteme dahildir. Peki, sigorta primi nedir ve nasıl hesaplanır? Gelin sigorta primine dair merak edilen başlıklara yakından bakalım.

Sigorta Primi Nedir?

Sigorta primi işverenlerin maliyet kalemlerinden biri olup her ay ödenmesi gereken belirli bir tutardan oluşur. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ya da çalışma izni bulunan her yabancı uyruklu çalışan iş hayatında çalışmaya başladığı günden itibaren sigorta primi ödemesi yapmak zorundadır. İlgili prim işverenler tarafından ödenir ve çalışanın brüt maaşı üzerinden hesaplanır. Sigorta priminin tutarı ve ödemelerin düzenli olarak gerçekleştirilmesi çalışanın ileride emekli maaşı tutarını ve emeklilik zamanını yakından etkiler.

Sigorta primleri çalışanların iş yerinde çalıştığı süre boyunca SGK’ya ödenir. Çalışan işten ayrıldığında prim ödemeleri ve dolayısıyla sigorta da kesintiye uğrar. Sigorta prim tutarının asgari sınırı devlet tarafından belirlenen brüt asgari ücrete göre hesaplanır. 2023 yılı için ilgili taban tutar 3577 TL iken tavan tutar ise 26831 TL olarak belirlenmiştir.

Sigorta Primi Nasıl Hesaplanır?

Sigorta prim tutarları her sene belirlenen alt sınıra göre değişiklik gösterir. Prim ödemelerinde çalışanın brüt maaşı ve ek ödemeleri üzerinden ödenmesi gereken tutar hesaplanır. Brüt ücret tutarları ise önceden kabul edilen prim oranları ile çarpılır ve çalışanın sigorta prim ücreti bulunur. Buna göre belirlenen oranlar aşağıdaki gibidir:

  • İşveren işsizlik oranı %2
  • Çalışan sigorta prim oranı %14
  • Çalışan işsizlik oranı %1
  • İşveren pay oranı %20,5

İndirimsiz olarak hesaplanan primler aylık brüt maaşın %37,5’ine karşılık gelir. Eğer işveren güncel teşvik oranlarından yararlanırsa işveren prim tutar toplamı %22,5’ten 17,5’e düşer. Güncel teşviklerden faydalanmak için ise işveren aşağıdaki gereklilikleri yerine getirmelidir:

  • Şirkette kayıt dışı çalışan bulunmaması
  • SGK ödemelerinin her ay düzenli olarak ödenmesi
  • Şirketin SGK’ya prim borcu bulunmaması
  • Primlerin her ay tam zamanında ödenmesi

Tüm bu oranlar göz önüne alındığında ise 10.000 TL maaş alan bir çalışan SGK primi olarak 3750 TL öder. Bu tutarın çalışan prim oranı ve çalışan işsizlik oranı tutarı olan 1500 TL’si çalışan maaşından kesilirken işveren işsizlik oranı ve pay tutarı olan 2250 TL ise işveren tarafından SGK’ya ödenir. Sigorta primleri hesaplanırken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri prim ödemelerinin net değil, brüt maaş üzerinden yapılmasıdır.

Sigorta Prim Günü Nasıl Hesaplanır?

Çalışanın iş yerinde işe başladığı günden itibaren çalıştığı toplam gün sayısına göre hesaplanan sigorta prim günü, çalışanlar tarafından e-devlet üzerinden düzenli olarak takip edilebilir. Sigorta prim günü hesaplamasında ayın toplam kaç gün olduğu dikkate alınmaz. İlgili ödemeler her ay 30 gün üzerinden hesaplanır. Eğer çalışan bir aylık dönem boyunca bazı günlerde çalışmadıysa ve bu günler için ücret almadıysa o zaman aylık prim ödemelerinde bu günler hesap dışında bırakılarak ödeme yapılır. Part time olarak bir şirkette çalışan kişilerin sigorta primi ücreti ise çalışılan gün sayısı esas alınarak gerçekleştirilir.

Siz de şirketinizde aktif olarak çalışan kişilerin sigorta prim ödemelerini Orka Bilgisayar’ın kurumsal muhasebe ve yazılım çözümleri ile kolayca hesaplayabilir ve SGK ödemelerini sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca Orka Bilgisayar’ın e-fatura, e-defter ve insan kaynakları çözümlerini de inceleyerek tüm belgelerinizi tek bir platform üzerinden yönetebilir, dijital dönüşüm imkanlarından yararlanabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Kolektif Şirket Nedir?

Ticari hayatta faaliyet göstermek isteyen kişilerin bir tüzel kişi aracılığıyla bunu yapmaları gerekir. Ticaret yapmak, diğer bir deyişle mal ve hizmet sağlamak isteyen kişiler Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) kapsamında bir şirket kurarak bunu gerçekleştirebilirler. Kanuna göre kurulabilecek birden fazla şirket çeşidi vardır. Kolektif şirket bunlardan bir tanesidir. Peki kolektif şirket ne demek? Gelin, merak ettiğiniz tüm detaylara bir göz atın.

Koleftik Şirket Nedir?

İmza sirküleri resmi olarak kabul gören bir evrak olduğu için devlet kurumlarındaki işlemlerde son derece önemlidir. Bir şirket tarafından yapılan başvurularda devlet kurumları yetkili kişinin imza sirkülerini de talep eder. Böylece sunulan evraklarda bulunan imzanın gerçekten yetkili kişi tarafından atılıp atılmadığı kontrol edilebilir. Bu kontrol ve teyit etme işlemi özel şirketler arasında da olabilir. Örneğin tedarikçisi ile sözleşme imzalamak isteyen bir şirket de imza sirkülerini dosya içeriğine dahil edebilir. İmza sirkülerinin en önemli işlevlerinden biri ise sahte belge düzenlenmesi için bir engel oluşturmasıdır. Şirketler adına yapılabilecek asılsız işlemler imza sirküleri sayesinde ortaya çıkabilir. Bunun sonucu olarak da şirketler hem itibar hem malî düzen açısından yaşayabilecekleri problemlere karşı korunmuş olur. İmza sirküleri sayesinde önemli görevler ancak yetki sahibi kişiler tarafından yerine getirilir.

Kolektif Şirket Kaç Kişiyle Kurulur?

Kolektif şirket kurmak için en az 2 ortağın bulunması gerekir. 2 veya daha fazla gerçek kişi bir araya gelerek bir ticari faaliyeti gerçekleştirmek amacıyla kolektif şirket kurabilirler. Ortak sayısı bakımından herhangi bir üst sınırlama bulunmamakla birlikte uygulamada genellikle en fazla 4-5 kişiyle kurulan kolektif şirketler görülür.

Kolektif Şirket Özellikleri

Kolektif şirketlerin genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Kendi tüzel kişiliği olan kolektif şirketler şahıs şirketidir.
  • Şirketin öz sermayesini ortaklar karşılar. Minimum bir sermaye tutarı yoktur. Ortaklar diledikleri miktarda sermaye koyarak kolektif şirket kurabilirler.
  • Şirketin hem borçlarından hem de alacaklarından ortaklar tüm malvarlıklarıyla sorumludur. Şirket tüzel kişiliği ile ortaklar arasında yasal bir ayrım yoktur. Bu özelliği nedeniyle kolektif şirketler genellikle aile şirketleri olarak karşımıza çıkar.
  • Şirket ortaklarının sorumlulukları ortaya koydukları sermaye ile doğru orantılı olarak belirlenir. Borçlar nedeniyle doğan sorumluluk ortakların pay oranları dikkate alınarak belirlenir. Diğer bir deyişle daha fazla sermaye koyan ortağın sorumluluğu daha fazla olur.
  • Şirket kuruluşu için yazılı bir kuruluş sözleşmesi hazırlanması gerekir. Ortakların ismi, taahhüt ettikleri sermaye ve şirketin faaliyet alanları gibi bilgileri içeren şirket kuruluş sözleşmesi noter tarafından onaylanmalıdır.
  • Kural olarak tüm ortaklar şirket yönetiminde eşit söz hakkına sahiptir. Öte yandan şirket sözleşmesi ile yönetim konusunda farklı bir düzenleme getirilmesi mümkündür.
  • Tüm ortaklar şirkete ait belgeleri, bilançoları ve diğer evrakları inceleyerek denetim yapma hakkına sahiptir.

Kolektif Şirket Özellikleri

Kolektif şirket kuruluşunda ortaklar belirli bir sermaye taahhüdünde bulunur. Sermaye taahhütleri nakit olarak tamamen ödendiği zaman şirketin kuruluş bilançosu buna göre hazırlanır.

Örneğin A ve B şahısları bir araya gelerek bir AB kolektif şirketini kurmaya karar vermiş olsun. Her 2 ortak da eşit şekilde 20.000- TL sermaye taahhüdünde bulunmuş. Ortakların sermaye taahhütlerinin kaydı için “501 Ödenmemiş Sermaye Hesabı” ile “500 Sermaye Hesabı” kullanılır:

501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE HS.  501.01 Ortak M.S Taahhüt Hs. 20.000  501.02 Ortak M.Ö Taahhüt Hs. 20.000                                                                   500 SERMAYE HS.                                                                        500.01 Ortak M.S Ser.Hs. 20.000.¬                                                                        500.02 Ortak M.Ö Ser.Hs.20.000.¬ 40.000 40.000
100 KASA HS  100.01 ₺ Kasa HS.                                                                                                                    501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE HS                                                                    501.01 M.S Taahhüt HS. 20.000                                                                          501.02M.Ö Taahhüt HS. 20.000 40.000 40.000

Bu kayıtlar sonrasında ortaklar sermaye taahhütlerini yerine getirir ve muhasebe kayıtları yapılır.

Orka Bilgisayar olarak ticaret ve muhasebe alanında sektöre özel çözümler sunuyoruz. Siz de ticaret hayatına atılmak ve kolektif şirketinizin e-fatura, e-defter, muhasebe programı ve insan kaynakları gibi ihtiyaçları için sunduğumuz çözümlerden yararlanmak isterseniz hemen bizimle iletişime geçin!