demo-attachment-1086-inspired-woman-NEARSKQ@2x

Bir İşletmenin E-Fatura Mükellefi Olduğu Nasıl Öğrenilir?

İşletmelerin ticari takip yapabilmeleri ve gerekli bilgileri resmi kurumlara bildirebilmeleri için kullanılan e-fatura sistemi dijitalleşme yolunda en sık kullanılan araçlar arasında yer alır. Geleneksel fiziksel süreçlerin aksine bu sistem oldukça kolay bir şekilde kullanılabilmektedir. Sanal bir ortamda gerçekleşmesi sayesinde normalde uzun süren fatura kesme veya takip gibi konular son derece hızlı bir şekilde tamamlanabilmektedir. Bu şekilde şirketlerin verimliliğini artırmalarına da yardımcı olabilmektedir. Çeşitli araçlar sayesinde hem kullanıcının hem şirketin güvenliği de sağlanır. E-imza ve e-mühür gibi uygulamalar kullanılarak şirket adına alınan aksiyonlar yalnızca yetkili kişiler tarafından sürdürülebilir. İşletmelerin e-fatura mükellefi olmak için izleyebileceği adımlar oldukça basittir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönlendirmeler izlenerek başvuru süreci başlatılabilir.

E-Fatura Mükellefi Ne Demek?

Ticari ve resmi süreçlerin dijital ortamlara aktarılması hem sürdürülebilirlik hem de verimlilik açısından ciddi faydalar sağlamaktadır. Bunlar arasında en sık görülen uygulamalardan biri de e-fatura olmaktadır. Son derece rahat bir kullanım sunan bu uygulamadan faydalanan şirketler e-fatura mükellefi olarak adlandırılır. E-fatura sistemine dahil olan, başvuru sürecini tamamlamış ve portala giriş hakkına sahip olan firmalar bu şekilde görülmektedir. Resmi kurumlar tarafından belirlenen koşullara uyan şirketler e-fatura mükellefi listesi içinde yer alabilir. Benzer şekilde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirttiği belli durumları karşılayan şirketlerin de bu uygulamaya dahil olması bir zorunluluk halini almıştır. Bu koşullar düzenli olarak güncellenmektedir. Belli aralıklarla değişen e-fatura mükellefi olma şartları resmi kanallardan incelenebilir.

Kimler E-Fatura Mükellefi Olabilir?

E-fatura sisteminden faydalanmak için belli koşulların sağlanması yeterli olacaktır. Bunlar, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen zorunluluklardır. Kanunda belirtilen bu özellikler ikiye ayrılabilir: e fatura mükellefi olma zorunluluğu olan firmalar ve gönüllü olarak e-fatura kullanımı tercih eden şirketler. Bu uygulamanın kullanımının zorunlu olduğu şirketler brüt satış hasılatı belirli bir düzeyin üstünde olan firmalar olmaktadır. Bu sınır belirli süreler arasında değişiklik göstermektedir. Bu sebeple belirlenen gelir miktarı hakkında en doğru bilgi Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere resmi kaynaklardan edinilebilmektedir. 4760 sayılı kanunun 1 numaralı ekinde belirtilen ürünlerin imal, ithal ve teslim edilmesi gibi süreçleri uygulamak amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan lisans almış şirketler de e-fatura mükellefi olma hakkına sahip olabilir. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 3 numaralı ekinde belirtilen listedeki ürünleri imal ve ithal eden şirketler de bu listeye dahildir. Aynı şekilde 6563 sayılı kanunda belirtilen aracılar veya 5957 sayılı kanunda meyve ve sebze ticareti yapan şirketler de e-fatura mükellefi olabilir.

E-Fatura Mükellefi Sorgulama

Bir işletmenin e-fatura mükellefi olduğunu öğrenmek için tekrar dijital kanallara başvurmak yeterlidir. E-fatura mükellefi kontrol amacıyla resmi e-fatura portalına giriş yapılması gereklidir. Mükellefin vergi numarası veya TC kimlik numarası ile bu sisteme giriş yapılabilir. Sonrasında sitede bulunabilen e-fatura mükellefi listesi incelenebilir. Aradığınız işletmenin bu listede var olması o firmanın bir e-fatura mükellefi olduğunu gösterir. E-fatura mükellefi sorgulama sürecine benzer şekilde, e-fatura sorgusu da aynı ekrandan yapılabilir. Bir faturanın doğruluğunu kontrol etmek için aynı sisteme giriş yaptıktan sonra fatura numarası üzerinden gerekli incelemeler yapılabilir. Tüm bu fonksiyonlar sayesinde e-fatura mükellefi sorgulaması yapılabilir. Son derece kolay bir kullanım sunan bu sistem ile firmalar fatura kesme sürecini çok daha verimli ve rahat bir hale getirebilir. Dijital ortamlarda gerçekleşen pek çok işlem gibi bu araçlar da her türlü platformdan kullanılabilir.

0x0-1739444757170

TEFE TÜFE Nedir? TEFE TÜFE Oranı Nasıl Hesaplanır?

TEFE TÜFE oranları, ekonomik analizlerde iyi bir yol haritası sunar. Özellikle TEFE TÜFE verileriyle maliyetleri optimize etmek, fiyatlandırma stratejilerini güçlendirmek ve piyasa trendlerine hızla uyum sağlamak mümkündür.

Fiyat dalgalanmalarını çözmek, işletmelerin olduğu kadar bireylerin de ekonomik pusulasıdır. Enflasyonun üretici ve tüketici perspektiflerinden ölçülmesini sağlayan endeksi ise TEFE TÜFE’dir. Çünkü Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE), üretim maliyetlerini izlerken Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), günlük harcamalardaki değişimleri analiz eder. Kısaca her iki endeks de işletmenizin maliyet yönetiminden fiyatlandırma stratejilerine kadar geniş bir yelpazede rehberlik eder. Siz de TEFE TÜFE endekslerini rehber edinerek ekonomik stratejilerinize yön vermek isterseniz rehberimize göz atabilirsiniz.

TEFE TÜFE ve Çeşitlerinin İşletmelere Katkısı

Ekonomik analizlerde TEFE TÜFE, işletmenizin maliyet ve fiyatlandırma süreçlerini optimize etmesinde temel bir araçtır. Çünkü TEFE TÜFE tam olarak bu endekslerin enflasyonun farklı yüzlerini ölçmede kullanılır. TEFE üretici fiyatlarını değerlendirir, TÜFE ise tüketici harcamalarındaki değişimleri izler. İşletmeler de bu verileri kullanarak piyasa trendlerini öngörür ve rekabet avantajı elde eder. Yani TEFE TÜFE’den yola çıkarak fiyatlandırma stratejilerinizi, ham madde alımlarınızı gibi işletmenizin finans konusundaki tüm planlamalarını daha doğru yapabilirsiniz. Çeşitleri ise farklı sektörel ihtiyaçlara yanıt vermek analiz süreçlerini zenginleştirmek için daha kapsamlı analizler sunar. TEFE TÜFE çeşitleri ile kapsamları şöyle sıralanabilir:

  • Yurt İçi ÜFE: Ülke içinde üretilen malların fiyat değişimlerini ölçer, yerli üretim odaklı işletmelere maliyet analizi sunar.
  • Yurt Dışı ÜFE: İhraç edilen ürünlerin fiyatlarını izleyerek ihracatçı firmaların uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırır.
  • TÜFE: Hane halkı harcamalarını kapsar, perakende ve hizmet sektörlerinde talep tahminlerini destekler.

Stratejik Kararlarda TEFE TÜFE’nin Önemi

Piyasa koşullarına uyum sağlamak, işletmenizin sürdürülebilir büyüme sağlaması açısından önemli bir gereksinimdir. Bunun için de öncelikle TEFE TÜFE kullanım alanları bilinmelidir. Çünkü TEFE TÜFE kullanımıyla işletmeniz için maliyet yönetiminden pazarlama stratejilerine kadar geniş bir yelpazede yol haritası çizebilirsiniz. Genel olarak bakıldığında TEFE'nin alanı hammadde ve ara mal fiyatlarındaki artıştır. Bu sayede üretim maliyetleri ortaya çıkar. TÜFE ise daha çok tüketicinin davranışlarına yöneliktir. Satın alma oranlarının analizleriyle fiyatlandırma ve promosyon kararlarını şekillendirir. İşletmeniz de bu verilerden yola çıkarak stratejik planlamalarını güçlendirebilir. Örneğin perakende sektöründe TÜFE analizleriyle hedef kitleye özel kampanyalar tasarlayabilirsiniz. Çünkü TEFE TÜFE özellikleri arasında düzenli güncellemeler ve kapsamlı veri toplama bulunur. TEFE TÜFE analizlerinin bu kadar önemli olmasını sağlayan unsurlar ise şunlardır:

  • Güncel Veri: TÜİK, aylık olarak yayımladığı verilerle ekonomik trendlerin takibini kolaylaştırır.
  • Kapsamlı Analiz: TEFE ve TÜFE, farklı sektörlerden toplanan verilerle bütüncül bir bakış sunar.
  • Karşılaştırmalı Ölçüm: Baz yıl kullanılarak fiyat değişimleri yüzde cinsinden hesaplanır.

Siz de rekabet avantajı elde etmek istiyorsanız bu özelliklerden yararlanarak daha bilinçli stratejik planlamalar yapabilirsiniz. Çünkü analitik yaklaşım sunan TEFE TÜFE, işletmenizin ekonomik dalgalanmalara karşı proaktif çözümler üretmesini sağlayan bir araçtır. Örneğin TÜFE’deki bir artış, tüketicilerin satın alma gücünün azaldığını göstereceğinden işletmeniz buna göre indirim kampanyaları düzenleyebilir. Böylece diğer işletmelerden bir adım öne çıkabilirsiniz.

TEFE TÜFE Temelli Yasal Süreçler

TEFE TÜFE yasaları, kira artışları gibi süreçlerde işletmelerin yasal uyumluluk sağlamasında belirleyici rol oynar. Çünkü Türkiye’de Borçlar Kanunu’nun 344. maddesi, kira artışlarının TÜFE oranını aşamayacağını belirtir. Örneğin 12 aylık TÜFE ortalaması %50 ise kira artışı bu oranla sınırlıdır. Bu karar neticesinde 2022-2024 yıllarında konut kira artışlarında %25’lik bir üst sınır uygulanmıştır. Bu gibi düzenlemelerin amacı ise hem kiracıları hem de ev sahiplerini korumaktır. İşletmeniz de TEFE TÜFE verilerini kullanarak kira sözleşmelerini yasal sınırlar içinde yönetebilir, aynı zamanda hukuki riskleri azaltabilir.

Yasal süreçlerde değerlendirildiğinde TEFE TÜFE'nin mali planlamayı desteklediğini de görebilirsiniz. TÜFE oranlarını takip ederek kira giderlerini doğru bütçelemek mümkündür. Örneğin bir perakende zinciri, mağaza kiralarını TÜFE’ye göre planlayarak maliyet öngörülerini güçlendirebilir. Ayrıca TEFE TÜFE verileri, diğer yasal yükümlülüklerin (örneğin, sözleşme yenilemeleri) yönetiminde işletmenize netlik sağlar.

Maliyet Planlamasında TEFE TÜFE Farkı

Finansal sürdürülebilirlik için işletmenizin TEFE TÜFE verilerinden etkin şekilde faydalanması oldukça önemlidir. TEFE TÜFE hakkında bilgilerden de anlayacağınız üzere bu iki endeks işletmenizin maliyet planlamasında büyük fark yaratacaktır. Örneğin TEFE’deki bir yükseliş, üretim maliyetlerinin artacağını göstereceğinden fiyat güncellemelerinizi daha doğru bir zeminde yapabilirsiniz. Böylece elde ettiğiniz verilerle işletmenizin hem kısa vadeli operasyonlarını hem de uzun vadeli yatırımlarını daha bilinçli yönetebilirsiniz.

TEFE TÜFE Oranının Hesaplaması

Enflasyon dinamiklerini anlamak, TEFE TÜFE oranı hesaplamasında ilk adımdır. Çünkü bu oran üretici fiyatlarının (TEFE) tüketici fiyatlarına (TÜFE) yansıma oranını göstererek işletmenizin maliyet-fiyat dengesini analiz etmenize yardımcı olur.

Üretici fiyatlarındaki değişimler, TEFE/ÜFE hesaplamasının temelini oluşturur. TÜİK imalat, enerji, tarım gibi sektörlerdeki malların fiyat değişimlerini toplar. Bu veriler de belirli bir baz yıla göre yüzde değişim olarak hesaplanır. Örneğin hammadde fiyatları bir yılda %12 artarsa bu oran ÜFE endeksine yansır.

Tüketici fiyatlarındaki değişimler ise TÜFE hesaplamasında izlenir. TÜİK sayesinde elde edilen veriler hesaplamayı kolaylaştırdığından ekonomik planlamaya katkısı büyüktür. Çünkü TÜİK, hane halklarının tüketim sepetini (gıda, ulaşım, konut, eğitim, sağlık) analiz eder. Sepetteki ürün ve hizmetlerin fiyat değişimleri aylık toplanır ve baz yıla göre yüzde değişim hesaplanır. Örneğin; konut giderleri %8 artarsa TÜFE endeksi bu oranda güncellenir. Her iki endeks de aylık, çeyreklik veya yıllık olarak yüzde değişimle ifade edilir.

6357d63ebe6b5c003d7ec3fc_10

E-Fatura Tasarımı Nasıl Yapılır, Nelere Dikkat Edilmelidir?

E-Fatura tasarımı, işletmenizin dijital yüzünü güçlendiren en önemli unsurdur. Estetik ve işlevsel bir e-Fatura ile muhasebe süreçlerinizi kolaylaştırır profesyonel bir imaj yaratır ve verimliliği artırır.

Dijital dönüşüm, işletmelerin muhasebe süreçlerini de yeniden şekillendirdiği için bu değişimin merkezinde, kâğıt faturaları tarihe karıştıran e-Fatura yer alır. Ancak e-Fatura tasarımı, günümüzde yasal bir zorunluk olsa da aynı zamanda markanın profesyonel kimliğini yansıtan bir araç olarak işlev görür. Çünkü estetik, işlevsellik ve teknolojiyi birleştiren iyi bir tasarım, müşteri güvenini artırıp süreçleri hızlandıracaktır. Siz de e-Fatura tasarımının sunduğu avantajlardan yararlanmak isterseniz tasarım süreçlerinde öne çıkan tüm ipuçlarını yazımızda bulabilirsiniz.

E-Fatura Tasarımı Nasıl Yapılır? Adım Adım Rehber

İşletmelerin dijital dünyada hem profesyonel hem de güvenilir imaj sergilemesinin yollarından biri de e-Fatura oluşturma sürecidir. E-Fatura yalnızca yasal zorunlulukları yerine getirirken aynı zamanda markanızın görsel kimliğini müşterilere daha etkili sunmanızı da sağlar. Çünkü e-Fatura tasarımı, teknik detaylarla estetik unsurları harmanlayarak fatura süreçlerini bir sanat formuna dönüştürür. Türkiye’de GİB’in belirlediği standartlar, tasarımın temel çerçevesini oluştursa da bu çerçeveyi yaratıcı dokunuşlarla zenginleştirebilirsiniz. İyi bir e-Fatura, net bilgiler, kullanıcı dostu düzen ve marka ruhunu yansıtan görsellerle öne çıkacağından tasarım oldukça önemlidir.

Marka Kimliğini Entegre Edin

E-Fatura, markanın dijital dünyadaki yüzlerinden biridir. Logo, renk paleti ve yazı tipi gibi unsurlar, belgenin yalnızca fatura olmaktan çıkıp markanın ruhunu yansıtmasını sağlar. Örneğin teknoloji firması modern ve minimalist tasarım tercih ederken bir perakende markası canlı renklerle dikkat çekebilir. Söz konusu entegrasyon, müşterilerin faturayı markayla bağdaştırmasını kolaylaştırır ve güven duygusunu pekiştirir. Tasarım sürecinde ise markanın diğer materyalleriyle (web sitesi, broşürler) tutarlılık sağlanması önemlidir.

Yasal Gereklilikleri Tamamlayın

Türkiye’de e-Fatura belgeleri, GİB tarafından belirlenen yasal standartlara uygun olmalıdır. Fatura numarası, düzenleme tarihi, alıcı ve satıcı vergi bilgileri, KDV oranı gibi detaylar eksiksiz eklenmelidir. Çünkü bu bilgiler, belgenin yasal geçerliliğini sağlaması, denetim süreçlerinde sorun yaşanmaması adına önemlidir.

Net ve Okunabilir Düzen Yaratın

Dijital fatura, kullanıcı dostu deneyim sunmalıdır. Bilgiler, alıcı adı, tutar ve hizmet detayları gibi önemli noktalar öne çıkacak şekilde düzenlenmelidir. Özellikle görsel hiyerarşi sağlanırsa okuyucunun faturayı hızlıca anlamasını kolaylaştırabilirsiniz. Örneğin önemli bilgiler bold veya daha büyük puntoyla vurgulanabilir, gereksiz detaylar ise arka planda tutulabilir.

Tüm Cihazlara Uyumlu Tasarım Geliştirin

Günümüzde müşteriler, e-Fatura belgelerine genellikle mobil cihazlardan erişir. Bu nedenle tasarım, akıllı telefon ve tablet gibi cihazlarda sorunsuz görüntülenmelidir. Responsive tasarım teknikleri, metinlerin / görsellerin farklı ekran boyutlarına uyum sağlamasını sağlar. Örneğin PDF veya XML formatında gönderilen bir e-Faturada metinler küçük ekranlarda okunabilir kalır, görseller bozulmaz, düzen akıcı bir şekilde ölçeklenir. Yani mobil cihazlarda da bozulmadan açılır.

Test ve Onay Alın

E-Fatura tasarımı tamamlandıktan sonra belgenin yasal standartlara uygunluğunu ve teknik işlevselliğini kontrol etmek amacıyla GİB’in e-Fatura portalı üzerinden test edebilirsiniz. Örneğin XML formatının doğru yapılandırıldığı ve fatura verilerinin eksiksiz olduğu doğrulanabilir. Test aşamasında belirlenen hataları düzeltip tasarım onaylattıktan sonra kullanabilirsiniz.

İlham Veren E-Fatura Tasarımı Örnekleri

Başarılı markalar, dijital belgelerle yaratıcılıklarını sergilemeye özen gösterir. Çünkü müşteriye sunulan görsel her şey marka imajını iyi veya kötü etkileyen başlıca unsurlardan biridir. Dolayısıyla e-Fatura tasarımı örnekleri, işletmenizin hedef kitlesine uygun estetik yaklaşımlar geliştirmenize ilham olabilir. Özellikle nereden başlayacağınızdan emin değilseniz söz konusu örneklerle aklınızdaki bazı konuları netleştirebilirsiniz. E-Fatura tasarımı en başta markanın kimliğini yansıtıp müşteriyle bağ kuracağı için ilk olarak stiline karar vererek başlayabilirsiniz. Örneğin minimalist bir düzen teknoloji sektörünün yenilikçi ruhunu vurgularken canlı renkler perakende markalarının enerjisini ortaya koyar. Genel olarak sektöre göre tercih edilen e-Fatura tasarımlar ise şöyledir:

  • Sade ve Modern Düzen: Teknoloji firmaları, tek renk logo, net fontlarla profesyonel bir imaj yaratmayı hedefler.
  • Canlı ve Dinamik Tasarım: Perakende sektörü, marka renkleriyle dikkat çeken e-Fatura belgeleri kullanır.
  • Resmi ve Ciddi Stil: Finans veya hukuk firmaları, gri tonlar ve klasik yazı tipleriyle güvenilirlik vurgular.
  • Sürdürülebilir Mesajlar: Çevre dostu markalar, “kağıtsız dünya” temalı notlarla öne çıkar.

E-Fatura Tasarımlarıyla Markanızı Öne Çıkarın

E-Fatura belgelerinde zorunlu bilgilerin eksik olması, yasal sorunlara yol açan en yaygın hatadır. Fatura numarası, vergi bilgileri veya KDV oranı gibi detaylar atlanırsa belge geçersiz sayılır ve denetimlerde problemler ortaya çıkar. Öte yandan e-Fatura tasarımı, GİB’in standartlarına tam uyum gerektirir. Aksi takdirde, işletmenin güvenilirliği zedelenebilir.

Karmaşık düzenler ise yasal düzenlemeyi etkilemese de kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler. Aşırı görsel unsurlar veya yoğun metinler, Dijital fatura belgesinin okunabilirliğini düşürür. Örneğin alıcı bilgileri veya tutar gibi temel noktalar arka planda kalırsa fatura işlevselliğini yitirir. Hem müşterilerin hem de muhasebe ekiplerinin işini kolaylaştıracağından net düzen önerilir.

Marka tutarsızlığı da başka bir önemli hatadır. E-Fatura, işletmenin diğer materyalleriyle uyumsuzsa marka kimliği zayıflar. Örneğin marka logosundan farklı renkler veya yazı tipleri kullanmak, müşterilerde kafa karışıklığına neden olur. E-Fatura tasarımı, markanın görsel diliyle bütünleştiğinde daha profesyonel bir imaj sunacaktır.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Pasif Gelir Nedir? Nasıl Elde Edilir?

Bir kez emek harcadıktan sonra düzenli kazanç sağlayan pasif gelir, sürekli çaba gerektirmeyen bir gelir türüdür. Doğru yöntemlerle finansal özgürlüğe ulaşmak isteyenler için ideal bir seçenektir.

Günümüz dünyasında herkes daha rahat bir yaşam ve finansal güvenlik arar. Dolayısıyla çeşitli yatırımlar ve gelir yöntemleri sıkça gündeme gelir. Bunların arasında yer alan pasif gelir, düzenli gelir akışı sağlarken günlük iş yükünüzü azaltacağından tam da aradığınız yöntem olabilir. İşletme sahibi ya da bireysel yatırımcı olmanız fark etmeksizin size pek çok açıdan esneklik sunar.

İlk etapta zaman, para veya emek yatırırsınız ancak sonrasında gelir akışı daha az eforla devam eder. Örneğin; dijital ürün ya da kira geliri, bu yöntemin en bilinen yollarındandır. Önemli olan, kendi ihtiyaçlarınıza uygun bir strateji belirlemeniz ve başlangıç adımlarını sağlam atmanızdır.

Pasif Gelir Nedir?

Herkes bir noktada daha az çalışıp düzenli kazanç elde etmenin yollarını arar. Tam da bu ihtiyacı karşılayan pasif gelir, sürekli çalışmadan gelir sağlayan bir model sunar. Örneğin; blog açabilir, reklam anlaşmaları yapabilir ya da otomatik satış sistemi kurabilirsiniz. Çünkü söz konusu yapılar kendi kendine işler ve size düzenli getiri sağlar. Başlangıçta zaman, para ya da uzmanlık yatırmanız yeterlidir.

Örneğin; uygulama geliştirip abonelik modeliyle satışa sunabilirsiniz. Bu çaba, uzun vadede size minimum eforla gelir getirir. Dolayısıyla pasif gelir, günlük iş temposundan sıyrılmak isteyenler için bir çıkış kapısı olabilir. Önemli olan sistemi kurarken sabırlı olmaktır, çünkü sonuçlar hemen değil, zamanla ortaya çıkar.

Pasif Gelirin Finansal Özgürlükteki Rolü

Günlük işe bağımlılığı ortadan kaldıran ya da ninimize eden pasif gelir, finansal özgürlüğe ulaşmanın en kolay yolu olabilir. Nedeni ise maddi stresi büyük ölüde azaltmasıdır. Örnek; yatırım portföyü ya da online kurs geliri, size düzenli nakit akışı sağlar. Böylece, hayallerinizi gerçekleştirmek için daha fazla zaman bulmuş olursunuz. Türkiye’de bu model, özellikle genç girişimciler arasında yaygındır, çünkü uzun vadeli güvenlik sunabilir.

En Etkili Pasif Gelir Kaynakları

Farklı kaynaklar sayesinde siz de pasif gelir elde edebilirsiniz. Ancak burada önemli olan doğru yöntemi bulmaktır. Doğru yöntemi seçtiğinizde de hem zaman hem de para açısından verimlilik kazanabilirsiniz. En etkili kaynaklar ise şöyledir:

  • Gayrimenkul yatırımları: Bir mülk satın alıp kiralarsanız düzenli kira geliri getirir. Örneğin; daire kiralamak aylık sabit kazanç sağlar.
  • Dijital ürünler: E-kitap, online kurs ya da yazılım geliştirdiğinizde 1 kez üretip yapmanız yeterlidir. Tekrar tekrar satabilirsiniz.
  • Hisse senedi temettüleri: Kaliteli şirketlere yatırım yapabilir, düzenli temettü ödemeleri alabilirsiniz.
  • Ortaklık pazarlaması: Blog ya da sosyal medya üzerinden ürün önerip komisyon kazanabilirsiniz.

Pasif Gelir Elde Etme Yöntemleri

Pasif gelir için ilk yöntem, gayrimenkul yatırımıdır. Evinizi ya da dükkanınızı kiraya verebilirsiniz. Yoksa gayrimenkul almaya odaklanabilirsiniz, çünkü aylık düzenli nakit akışı sağlamak açısından mülk satın alımı oldukça uygun yöntemlerden biridir. Türkiye’de kira getirisi, özellikle büyük şehirlerde caziptir.

İkinci yöntem, dijital içerik üretimidir. Bir online kurs ya da e-kitap oluşturabilirsiniz. Bu gibi ürünlerde bir kez emek harcadıktan sonra platformlar üzerinden satmaya başlayabilirsiniz. Düşük maliyetle yüksek getiri isterseniz dijital içeriklere yönelebilirsiniz. Öte yandan finansal yatırımlar da pasif gelir olarak devreye girebilir. Hisse senetleri ya da yatırım fonlarına para yatırdığınızda temettü ödemeleri ya da faiz gelirleri, size düzenli kazanç getirir.

Kısıtlı bütçeyle büyük kazanç sağlamanın diğer yolu ise ortaklık pazarlamasıdır. Düşük bütçeyle blog ya da YouTube kanalı açmanız mümkün. Kanalınızda ürün önerileri yapabilir, her satıştan komisyon alabilirsiniz. Uzun vadeli gelir akışı oluşturmak için idealdir.

Pasif Gelir ile Aktif Gelir Arasındaki Farklar

Aktif ve pasif gelir farklı mantıklarla işler. Aktif gelir, çalışmanız karşılığında kazandığınız maaştır; pasif gelir ise bir kez kurulan sistemden gelir. Temel farkların yanı sıra işleyiş ve getiri olarak da farklılıklar bulunabilir. Bu farklar ise şöyle sıralanabilir:

  • Zaman yatırımı: Aktif gelir için genellikle düzenli ve sürekli çalışma hayatınız olması zorunludur. Pasif gelirde durum farklı işler çünkü sadece başlangıç için çaba sarf edip sonra az zamanla aynı geliri elde etmeye devam edebilirsiniz.
  • Süreklilik: Aktif gelir, çalışmayı bıraktığınızda biterken pasif gelir düzenli devam eder.
  • Risk seviyesi: Aktif gelir daha garantidir, pasif gelir yatırımlarında risk bulunabilir.

Pasif Gelir Elde Etmenin Avantajları ve Dezavantajları

Her iş modelinde olduğu gibi pasif gelir fırsatlar sunsa da zorluklar da getirebilir. En başta finansal özgürlük sağlar, ancak başlangıçta ciddi çaba gerektirir. Avantaj olarak iş yükünüzü azaltır ve ek gelir yaratır. Fakat dezavantaj açısından riskler taşır ve sabır ister. Örneğin; bir yatırımın getirisi zaman alabilir ve piyasalar dalgalanabilir. Yine de, doğru planlama ile bu gelir türü, hayatınızı kolaylaştırabilir.

Pasif Gelir Elde Etmenin Avantajları

Pasif gelir, hayatınıza esneklik katar. İşten arta kalan zamanınızı hobilerinize ayırıp yeni projeler geliştirerek kazanç sağlayabilirsiniz. Dolayısıyla bu ekstra düzenli gelir akışı, maddi güven sağlamanın yanı sıra geleceğinizi planlamanıza yardımcı olur. Türkiye’de bu yöntem, özellikle iş akışlarının sekteye uğradığı pandemi sonrası daha çok tercih edilmeye başlamıştır. Örneğin; bir online kurs satışı, size sürekli kazanç getirirken iş yükünüzü hafifletir. Yetkin olduğunuz bir konuda kısa ve öğretici video birçok insanın ilgisini çekebilir, böylece zorlanmadan ek gelir elde edebilirsiniz.

Pasif Gelir Elde Etmenin Dezavantajları

Bazı modeller başlangıçta yüksek maliyet ya da zaman yatırımı gerektireceği için pasif gelir oluşturmak, her zaman kolay değildir. Örneğin; mülk almak pahalıdır ve piyasadaki riskler kazancınızı etkileyebilir. Ayrıca, gelir akışının sürekliliği garanti değildir. Yanlış bir yatırım, zarar getirir. Bu nedenle dikkatli araştırma yapmadan adım atmanız büyük risk taşır.

Pasif Gelir Oluştururken Dikkat Edilmesi Gerekenler

İş modeli ne olursa olsun ilk önce mali durumunuzu değerlendirmeniz önemlidir. Ne kadar sermaye ayırabileceğinizi ve hangi riskleri göze alacağınızı belirleyerek başlayabilirsiniz. Böylece yanlış yatırımlardan kaçınabilirsiniz. Daha sonra piyasayı araştırabilirsiniz. Örneğin; gayrimenkul yatırımı yapacaksanız lokasyon ve getiri potansiyelini inceleyebilirsiniz.

Planlarınızı uzun vadeli yapmalısınız. Çünkü pasif gelir, sabır gerektirir. Kısa sürede büyük kazanç beklemek yerine istikrarlı adımlar atmalısınız. Ayrıca tıpkı bir portföy gibi çeşitlendirme yapabilirsiniz. Tek gelir kaynağına bağlı kalmadan farklı yöntemleri bir arada kullanmanız riskleri minimize edecektir.

Siz de pasif gelir oluştururken finansal süreçlerinizi düzenlemek için güvenilir destek arıyorsanız Orka Bilgisayar yanınızda! Profesyonel ekiple birlikte muhasebe yönetiminde zaman ve emek tasarrufu sağlayabilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Dövizli Fatura Nedir? Nasıl Hazırlanır?

Dövizli fatura, uluslararası ticarette ödeme ve fiyatlandırmanın yabancı para birimiyle yapıldığı bir belgedir. İşletmeniz, döviz cinsinden fatura ile kur risklerini yönetir ve küresel pazarlara uyum sağlar.

Dövizli fatura, özellikle ihracat yapan firmalar için uluslararası ticarette sıkça kullanılan bir yöntem olarak öne çıkar. İşletmeniz dövizli fatura sayesinde yabancı para birimi ile fatura düzenleyerek hem ödeme süreçlerini kolaylaştırır hem de küresel müşterilerle daha güvenilir iletişim kurar. Türkiye’de döviz bazlı işlemler gerçekleştiren şirketler, faturaları keserken Vergi Usul Kanunu çerçevesinde hareket eder. Böylece belli sınırlar ve prosedürler aşılmadan işlemler gerçekleştirilebilir. Dövizle fatura kesmenin en önemli avantajı ise kur dalgalanmaları esnasında ortaya çıkar. Dolayısıyla doğru kur hesaplamaları ve muhasebe kayıtları için dikkatli hazırlık gerektirir.

 İşletmenizin bu süreçte yasal yükümlülükleri yerine getirmesi ve hatasız faturalandırma yapması büyük önem taşır. Peki, dövizli fatura nasıl kesilir? Gelin, küresel alanda muhasebe süreçlerine katkı sağlayan dövizli faturaya birlikte göz atalım.

Döviz Cinsinden Fatura Hazırlamanın Püf Noktaları

Fatura düzenlemek genellikle dikkat ve özen gerektirdiği için dövizli fatura keserken de aynı özeni göstermeniz gerekir. Özellikle uluslararası ticarette dövizli faturayı tercih ederken bazı teknik detayları gözden kaçırmamalısınız. İşletmenizin hem yasal hem de finansal açıdan sorunsuz ilerlemesi için bu noktaları iyi kavramanız şart. İşte, dövizli fatura düzenlerken dikkat etmeniz gereken önemli püf noktalar:

  • Döviz kuru seçimi: Eğer alıcı ile aranızda bir anlaşma yoksa faturayı keserken Merkez Bankası’nın günlük kurlarını esas almalısınız ve kuru açıkça belirtmelisiniz.
  • KDV hesaplama: Türkiye’de KDV’yi TL olarak göstermelisiniz, döviz tutarını TL’ye çevirip vergiyi buna göre hesaplamalısınız.
  • Yasal gereklilikler: Vergi Usul Kanunu’na uygunluk sağlamalı ve faturada döviz cinsini net bir şekilde yazmalısınız.
  • Açıklama ekleme: Hangi para birimini kullandığınızı ve ödeme koşullarını faturada belirtmeniz de önemli bir detay. Böylece karışıklık yaşamadan fatura sürecini yönetebilirsiniz.

Küresel Ticarette Güçlü Bir Adım: Dövizli Fatura

Uluslararası ticarette sizin için önemli araçlardan biri dövizli faturadır. Çünkü ihracat yaparken veya dövizle işlem gerçekleştirirken süreçleri büyük ölçüde kolaylaştıran bu fatura türünü kullanabilirsiniz. İşletmeler, küresel müşterilere mal ya da hizmet sattığında ödeme ve fiyatlandırmayı yabancı para biriminde düzenler. Dolayısıyla döviz kuru üzerinden anlaşma yaptığınız durumlarda işinizi hızlandırabilir. Türkiye’de ya da yurt dışında fark etmeksizin dövizle fatura kesmek sizin için pratik çözüm sunar ve ticari ilişkilerinizi güçlendirir.

Dövizli fatura türünün avantajları sadece şeffaflık ya da muhasebeleştirmeyle ilgili değildir. Kur riskinden korunma sağlar ve ani dalgalanmalara karşı sizi güvence altına alır. Böylece uluslararası güvenilirlik kazanırsınız. Ödeme kolaylığı ise ekstra bir avantaj sunar. Döviz bazlı fatura, işlemlerinizde karmaşayı ortadan kaldırarak nakit akışınızı düzenler. Tüm özellikleri sayesinde işletmenizin küresel pazarda daha sağlam yer edinmesine katkı sağlar.

Yabancı Para Birimi ile Faturada Yasal Çerçeveyi Keşfedin

Yabancı para birimi ile fatura düzenlemek, Türkiye’de ve yurt dışında belirli kurallara bağlıdır. Türkiye’de Vergi Usul Kanunu, bu tür faturalarda döviz cinsini serbest bırakır ama TL karşılığını göstermeyi zorunlu tutar. Ancak uluslararası ticarette yine de TL karşılığını belirterek muhasebe kayıtlarınızda tutarlılık sağlayabilirsiniz. İhracat işlemleri için faturayı tamamen dövizle kesebilir, KDV’den muafiyet avantajı elde edebilirsiniz.

Yurt dışı müşterilerle çalışırken karşı tarafın ülkesindeki fatura standartlarını da göz önünde bulundurmalısınız. Örneğin; AB ülkeleri için faturada döviz kuru ve ödeme vadesi gibi detayları açıkça belirtmeniz beklenir. Kurallara uyduğunuzda yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmiş olursunuz. Ayrıca sağlanan şeffaflık sayesinde hem yerel hem de uluslararası ticarette sorunsuz ilerleyebilirsiniz.

Dövizle Fatura Kesmek için Adım Adım Rehber

Dövizle fatura kesmek istiyorsanız öncelikle işin mantığını kavramalı ve sistemli bir yol izlemelisiniz. Öncelikle faturada hangi döviz cinsini kullanacağınızı belirleyerek başlayabilirsiniz. Örneğin; dolar, euro ya da başka bir para birimi seçebilirsiniz. Bu noktayı müşterinizle yaptığınız anlaşmaya göre şekillendirip döviz türünü faturanın üst kısmında açıkça belirtmeniz yeterlidir.

Ardından sattığınız mal ya da hizmetin bedelini hesaplayabilir ve bu tutarı yabancı para biriminde faturaya geçirebilirsiniz. Türkiye’de işlem yapıyorsanız ve ihracat değilse KDV’yi TL cinsinden hesaplayabilir ve ekleyebilirsiniz. İhracat faturasıysa KDV’den muafiyet uygulanabilir, bu nedenle işlemin türünü doğrudan tespit edebilirsiniz.

Bir sonraki adımda, döviz kurunu belirlemeli ve Merkez Bankası’nın o günkü efektif satış kurunu kullanmalısınız. Ayrıca kuru fatura üzerinde mutlaka göstermelisiniz, çünkü muhasebe kayıtlarında sonradan karmaşıklığa yol açabilir. Ödeme vadesini ve yöntemi (havale, swift gibi) de net şekilde yazmayı unutmamalısınız. Böylece ödeme sürecinde karışıklık çıkmasını önleyebilirsiniz.

Diğer adımda faturaya ek bilgileri düzenlemeye başlayabilirsiniz. Bu aşamada mal ya da hizmetin tanımını, miktarını ve birim fiyatını detaylı bir şekilde eklemeniz beklenir. İthalatçıya kesiyorsanız uluslararası ticarette geçerli dilde (genellikle İngilizce) açıklama yaparak faturanın profesyonel görünmesini sağlayabilirsiniz. Karşı tarafın anlamasını da kolaylaştıracağından ticarette güveni pekiştirebilir.

Tüm detayları eklediğinizde faturayı dikkatlice kontrol etmelisiniz. Bilgilerin doğruluğundan emin olduktan sonra eğer hata yoksa faturayı müşterinize gönderebilir ve aynı anda muhasebe sisteminize kaydedebilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Proforma Fatura Nedir?

İş dünyasında sıkça karşılaşılan belgelerden biri olan proforma fatura, özellikle ticari anlaşmalarda büyük rol oynar. Sipariş sürecinde taraflar arasında güven oluşturmak ve ticaretin daha şeffaf ilerlemesini sağlamak için hazırlanan belge, çeşitli sektörlerde farklı amaçlarla kullanılır. Ancak birçok işletme, proforma faturayı resmi faturayla karıştırabilir.

Oysa proforma fatura, sadece ön teklif niteliğindedir ve herhangi bir ticari işlem kesinleşmeden önce düzenlenir. Bu yüzden fatura yerine geçmez, ancak sipariş detaylarının alıcı ve satıcı arasında netleşmesine yardımcı olur. Özellikle büyük ölçekli alımlarda, ithalat-ihracat işlemlerinde ve maliyet hesaplamalarında proforma fatura büyük kolaylık sağlar. 

Proforma Fatura Ne Demek?

Proforma fatura, malın / hizmetin satışı öncesi satıcının düzenlediği, işlem detaylarını içeren ön fatura niteliğinde belgedir. Resmi bir fatura sayılmaz ve muhasebeleştirme açısından herhangi bir vergi yükümlülüğü doğurmaz. Ancak, ticaretin çeşitli aşamalarında önemli referans noktası olarak kullanılır. Temel olarak sipariş öncesinde müşteri ile satıcı arasında bir mutabakat sağlanmasına yardımcı olur.  
İçeriğinde genellikle mal veya hizmetin açıklaması, birim fiyatı, toplam tutarı, ödeme koşulları ve tahmini teslim süresi gibi bilgiler yer alır. Bu sayede, alıcı - satıcı arasındaki ticari ilişkinin daha şeffaf, anlaşılır olması sağlanır. Yani proforma için resmi belgelerin ön gösterimi olduğu söylenebilir.  
Dolayısıyla bu belge, özellikle uluslararası ticarette, gümrük işlemlerinde, fiyat tekliflerinde yaygın olarak kullanılır. Ayrıca firmalar arasında teklif sunmak, ön ödeme almak veya kredi başvurularında kullanmak için de düzenlenebilir. Ancak, proforma fatura hukuki olarak bağlayıcı bir belge değildir ve ödeme talep etme hakkı vermez. 
Genel olarak profomanın özellikleri şu şekilde sıralanabilir: 

  • Resmi bir belge değildir, muhasebe kayıtlarına girmez. 
  • KDV ve diğer vergilere tabi değildir. 
  • Satıcı ile alıcı arasında fiyat, miktar ve diğer şartların önceden belirlenmesini sağlar. 
  • İthalat - ihracat işlemlerinde gümrük prosedürleri için gereklidir. 
  • Bankalar, finans kurumları tarafından ön siparişlerde referans belge olarak kabul edilebilir. 
  • İşlemin tamamlanması için mutlaka resmi fatura düzenlenmelidir. 

Proforma Fatura Nasıl Kesilir?

Proforma, ticari işlemlerin başlangıcında düzenlendiği ve gelecekteki gerçek faturaya zemin hazırladığı için doğru hazırlanması gereken belgedir. Çünkü resmi bir belge olmamakla birlikte taraflar arasında yapılacak işlemin ana hatlarını belirler. Doğru kesilen proforma fatura, alıcı - satıcı arasında şeffaf iletişim sağlar, yanlış anlaşılmaları önler ve ileride düzenlenecek gerçek faturanın temelini oluşturur. Özellikle uluslararası ticarette veya büyük ölçekli alımlarda kullanılan belge, işlemin detaylarını eksiksiz yansıtmalıdır. 

  • Firma ve İletişim Bilgileri: Satıcı ile alıcının tam firma adı, adresi, telefon numarası, e-posta adresi ve vergi numarası gibi temel bilgiler eksiksiz olarak yer almalıdır. Çünkü bu gibi bilgiler, belge üzerinde her iki tarafın da doğruluğunu teyit etmeye yarar. 
  • Belge Başlığı ve Düzenleme Tarihi: Belgenin en üst kısmında “PROFORMA FATURA” ifadesi açıkça belirtilmeli, belgenin düzenlenme tarihi net olarak yazılmalıdır. Böylece belge, hangi tarihte hazırlandığı konusunda bilgi verir. 
  • Fatura Numarası: Takip edilebilirlik ve arşivleme açısından benzersiz bir fatura numarası verilmelidir. Söz konusu numara, belgenin ilerleyen süreçlerde referans alınabilmesi için büyük önem taşır. 
  • Ürün ve Hizmet Detayları: Satışa konu olan ürün veya hizmetin adı, açıklaması, miktarı, birim fiyatı, toplam tutarı, para birimi gibi bilgilerin ayrıntılı şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Bu kısım, işlemin kapsamını net bir şekilde ortaya koyar. 
  • Ödeme Koşulları: Ödeme yöntemi (banka havalesi, kredi kartı, çek vb.), ödeme vadesi, varsa banka hesap bilgileri detaylıca yazılmalıdır. Özellikle ödeme sürecindeki olası karışıklıkları önlemek amacıyla net ifade edilmelidir. 
  • Teslimat Bilgileri: Ürün veya hizmetin teslimat süresi, teslimat adresi, varsa kargo, nakliye gibi ek masraflar hakkında bilgi verilmelidir. Teslimat şartlarının açıkça belirtilmesi, taraflar arasındaki beklentileri de uyumlu hale getirir. 
  • Ek Notlar - Şartlar: Garanti koşulları, iade politikası, özel anlaşmalar veya siparişe ilişkin diğer ek şartlar varsa bu bilgiler de belgeye eklenerek olası uyuşmazlıkların önüne geçilebilir. 
  • Yetkili İmza: Belgenin sonunda ise satıcı firmanın yetkilisinin imzası ve şirket kaşesi bulunmalıdır. İmza proforma fatura düzenlemesinin resmi nitelik kazanmasına yardımcı olur. 

Proforma Fatura Fatura Yerine Geçer mi?

Proforma fatura ticari işlemlerde önemli bir ön belge olmasına rağmen resmi fatura yerine geçmez. İşletme olarak mali planlamalarınızda ve ticari süreçlerinizde belgeyi, işlem detaylarını açıkça ortaya koymak ve taraflar arasında şeffaf iletişim sağlamak amacıyla kullanabilirsiniz.  
Ancak, proforma fatura düzenlendiğinde yasal olarak bağlayıcı belge sayılmaz ve vergi planlaması açısından herhangi bir vergi yükümlülüğü oluşturmaz. Gerçek satış işleminin tamamlanması halinde, alıcıya ödeme yapılması, işlemin kayıt altına alınması için resmi, hukuki geçerliliği olan fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Proforma faturanın temel amacı, ticari teklif ve ön bilgilendirme işlevi görmek olup gerçek işlem gerçekleştiğinde yerini kesin ve resmi bir faturaya bırakmaktır. Sadece taraflar arasında anlaşmanın sağlanması ve sonrasında oluşabilecek karışıklıkların önlenmesi açısından büyük önem taşır. 

Orka e-Fatura Programı

Orka Bilgisayar'da ticari süreçlerinizde e fatura kullanımı, doğru belge yönetimi konularında en güncel çözümleri bulabilirsiniz. Proforma faturanın düzenlenmesi ve sonrasında gerçek faturaya geçiş sürecinde yaşanabilecek karışıklıkları önlemek için uzman ekibimizle çalışabilirsiniz. 

demo-attachment-1248-Mask-Group-48@2x

KOBİ’ler için E-Fatura ile E-Arşiv Fatura Karşılaştırması

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2010 yılından itibaren bütüne yayılacak şekilde başlattığı dijital dönüşüm sürecinde, belki de en yaygın ve en efektif olanı e-Fatura ve e-Arşiv uygulamaları oldu. Muhasebe departmanlarının birçok iş yükünü ortadan kaldırmakla beraber KOBİ’ler için birçok avantajı da beraberinde getiren bu iki uygulama özünde birbirlerine çok benziyor olsalar da aralarında bazı önemli farklar bulunmaktadır. Bu farklar ile ilgili olarak merak edilenleri ve önemli ayrımları bu yazımızda çeşitli yönlerden ele alacağız. Siz de yazımızı okuyarak e-Fatura e-Arşiv uygulamaları arasındaki farkları keşfedebilirsiniz.

Genel İtibarıyla E-Fatura ve E-Arşiv Tanımları

Dijital dönüşüm kapsamında devreye sokulan e-Fatura ve e-Arşiv uygulamaları, tanım olarak da çoğu zaman karıştırılmaktadır. Bu tanımları şu şekilde verebiliriz:

E-Fatura: Şirketlerin, klasik olarak matbu formda ödeme sonrasında müşteriye ibraz ettikleri faturaların birebir dijital formatı olarak kurgulanan e-Fatura sistemi; GİB’in portalı veya entegratör/özel entegratör aracılığıyla elektronik ortamda fatura oluşturmayı mümkün kılan bir sistemdir. Bu sistem, faturaların takibini, geriye dönük olarak kontrol ve denetimini, kağıt maliyetini, fatura iletimde ortaya çıkan kargo maliyetini ortadan kaldırmaktadır.

E-Arşiv: E-Arşiv, elektronik fatura yani e-Fatura uygulamasının dışında kalan kurum ve müşteri arasındaki faturalandırma işleminin gerçekleştirilmesinin ve saklanmasının mümkün kılındığı platform olarak düşünülebilir. Bu fatura türü, e-Fatura ile benzer teknik özellikler taşımakla beraber; faturanın ibraz edileceği kişinin bir e-Fatura sistemi yoktur.

E-Fatura ve E-Arşiv Arasındaki Farklar Nelerdir?

Birçok yönden birbirlerine benzeyen ancak kullanımları neticesinde çeşitli açılardan da birbirinden ayrılan e-Fatura e-Arşiv farkı şu yönleriyle ayırt edilebilir:

Temel olarak, e-Fatura sisteminde yalnızca sistemde kaydı bulunan taraflara e-Fatura iletilebilir ve bu alan üzerinden fatura alınabilir. e-Arşiv’de ise e-Fatura sisteminin kapsamı dışında olan firma ve tüketicilere de kesilen faturalar dijital alanda düzenlenebilir ve bir nüshası tarafa elektronik olarak iletilebilir.

e-Fatura sisteminde, oluşturulan fatura elektronik olarak alıcı tarafa iletilebilir ve herhangi bir şekilde kağıt çıktısı alınmaz. Öte yandan e-Arşiv sisteminde böyle bir durum söz konusu değildir. e-Arşiv sisteminde, faturanın hem elektronik olarak hem de kağıt formatta iletimi mümkündür. e-Fatura ve e-Arşiv farkı noktasında bu ayrım oldukça önemlidir.

Format açısından ele alındığında da her iki dijital sistem arasında farklılıklar bulunmaktadır. Burada e-Fatura sisteminde UBL-TR formatının kullanımı zorunludur lakin e-Arşiv’de böyle bir kısıtlama bulunmamaktadır. Yani sistem sahibi şirket, e-Arşiv’de istenilen formatı kullanmak noktasında serbesttir.

Kullanma koşulu açısından bir diğer fark ise mali mühür ve zaman damgası özelinde karşımıza çıkmaktadır. e-Fatura ile e-Arşiv arasındaki fark olarak, e-Arşiv’de belgelerin mali mühür ve zaman damgasıyla onaylanması gerekmektedir. Belgeleri bu şartlar gerçekleştirilerek saklamak zorunludur. Bu uygulamanın zorunluluğu ise e-Fatura’da bulunmamaktadır. e-Fatura uygulamasında zaman damgası kullanılmaz. 

İki sistem arasında bir fark da iletim ve raporlama noktasında olmaktadır. Genel özellikleri itibarıyla iki uygulamayı birbirinden ayıran bu yapılandırmaya göre e-Fatura sisteminde iletimi sağlanan her faturanın öncelikli olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletilmesi gerekmektedir. E-Arşiv sistemindeyse yalnızca ay sonunda bir rapor iletimi sağlanarak kuruma bilgi verilmektedir.

E-Fatura E-Arşiv portal noktasında da birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu ayrıma göre: e-Fatura sisteminde Gelir İdaresi Başkanlığı Portalı, Entegrasyon veya Özel Entegrasyon olmak üzere üç farklı opsiyon üzerinden portal erişimi sağlanmaktadır. e-Arşiv’de ise kullanıcıların bir özel entegratör ya da kendi devreye soktuğu bir bilgi işlem sistemi için onay alarak portal erişimi mümkün olmaktadır.

İşletme sahibi olarak e-fatura ve e-arşiv fatura mükellefi  olup olmadığınızı öğrenmek için Bir İşletmenin E-Fatura Mükellefi Olup Olmadığı Nasıl Öğrenilir? adlı blog yazımıza göz atabilirsiniz.

demo-attachment-1086-inspired-woman-NEARSKQ@2x

Şirket Kurmadan Fatura Kesilir mi?

Serbest meslek ile uğraşıyorsanız şirket kurmadan fatura kesme detaylarını merak ediyor olabilirsiniz. Türkiye’de her kazancın vergilendirilmesi zorunlu olsa da bunun için şirket kurmak mecburi değildir.

Şirket Kurmadan Fatura Nasıl Kesilir?

Küçük ölçekli işletmeler, freelance çalışanlar, serbest meslek erbapları ve arızi kazanç sağlayanlar için şirket kurmadan fatura kesme mümkündür. Şirket kurma süreci özellikle düzenli ve sürekli kazancı olmayanlar, yeni başlayanlar için maddi açıdan zorlayıcı olabilir. Türkiye’de her kazancın vergisinin ödenmesi ve bildirilmesi zorunluluğu olduğundan bu sorun serbest meslek makbuzu (SMM) ve gider pusulası düzenlenmesi yöntemiyle çözülür.

Ticari olarak faaliyette bulunmak istiyorsanız bu durumu yasal bir zeminde yürütmeniz gerekir. Aksi halde yüklü cezalarla karşılaşabilirsiniz. Şirket kurmak sizin için şu an tercih edebileceğiniz bir durum değilse müşterilerinize sürekli ve arızi satışlar için 2 farklı şekilde fatura düzenleyebilirsiniz. Bu sayede yaptığınız ticari işleme şirket kurma yükümlülüğü altına girmeden resmiyet kazandırabilirsiniz.

Serbest Meslek Makbuzu Nedir ve Nasıl Düzenlenir?

Avukat, hekim, dişçi, mali müşavir, sanatçı, yazar gibi farklı mesleklere sahip olan kişilere serbest meslek erbabı denir. Bir şirket veya birey adına çalışmayan, bireysel olarak şirket açmadan ticari faaliyetlerini yürüten serbest meslek erbapları vergi dairesine kaydolarak SMM düzenleyebilir.

SMM, serbest meslek makbuzunun kısaltmasıdır ve fatura yerine geçen yasal niteliğe sahip bir belgedir. Şirket kurmadan ticari faaliyetlerini yürüten kişilerin kazançlarının vergilendirilmesi için düzenlenen belge KDV ve stopaj ile hesaplanır.

Serbest meslek makbuzu ile fatura kesme görevini yerine getirmek isteyen kişilerin öncelikle vergi dairesinden mükellefiyet kazanması gerekir. Vergi mükellefi olanlar adına serbest meslek makbuzunu elektronik olarak düzenleyerek fatura kesme sorumluluğunu tamamlayabilir. Geçmişte basılı halde bulunan ve 2 nüsha halinde düzenlenen SMM makbuzlarının elektronik olarak hazırlanması zorunludur.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-SMM uygulaması üzerinden elektronik olarak fatura düzenleme mümkündür. Müşteri talep ederse e-SMM makbuzları elektronik olarak gönderilebilir ya da fiziksel olarak basılabilir. Fiziksel olarak 1 nüshası gönderilen makbuzların ıslak imzalı olma zorunluluğu vardır. Notere tasdik ettirilen imzalı düzenlenen belgeler de geçerli sayılır. SMM makbuzları hizmeti veren ve alan tarafın ticari ile kişisel bilgileri, alınan ücret, tarih, seri ve sıra no gibi bilgileri içerir.

Elektronik SMM (e-SMM) Düzenleme Adımları

Vergi dairesinden mükellefiyet açıldıktan sonra entegrasyon yazılımları ile ya da GİB portal üzerinden elektronik belgelerinizi düzenleyebilirsiniz. Elektronik SMM fatura kesme işlemi şu adımlarla yapılır:

  • e-SMM düzenleme sekmesi açılır ve formda boş bırakılan bilgiler doldurulur.
  • Müşterinin ticari ve kişisel bilgileri, hizmet tutarı ve vergilendirme bilgileri tamamlanır.
  • Elektronik SMM makbuzu tamamlandığında kontrol edilerek onaylanır, kopyası müşteriye gönderilir.

Gider Pusulası Nedir ve Nasıl Düzenlenir?

Şirket kurmadan ticari faaliyet yürütmek istiyorsanız fatura kesme amacıyla tercih edebileceğiniz yöntemlerden bir diğeri gider pusulası düzenlemektir. Vergi mükellefiyeti olmayan satıcılardan mal veya hizmet satın alan müşteriler buna dair bir belge talep edebilir. Bu durumda vergi mükellefi değilseniz SMM düzenleyemezsiniz. Bunun yerine gider pusulası hazırlayarak müşterinin talebini karşılayabilirsiniz. Fatura kesme yükümlülüğü olmayan satıcıların tercih ettikleri yöntem budur.

Gider pusulası vergi mükellefi olan müşteri ve vergi mükellefi olmayan satıcı arasında düzenlenir. Malın iade edilmesi, arızi kazançlar (sürekliliği olmayan), basit usulde vergi mükelleflerinin sabit kıymet satın alma işlemlerinde düzenlenir. Fatura kesme yerine gider pusulası düzenlemek istiyorsanız vergi mükellefi olmanıza gerek olmasa da vergi dairesinden izin alma zorunluluğunuz vardır. Vergi dairesinin başvuran kişinin niteliğine düzenlediği izin belgesi ile noter veya maliye bakanlığından gider pusulası işlemleri yapılabilir.

Tüm fatura kesme işlemleri gibi gider pusulası da elektronik ortamda hazırlanabilir. Kendisine yazılı olarak bildirim yapılan kişilerin e-gider pusulası kullanması zorunludur. Yazılı bildirim yapılmayan kişiler izin kağıtları ile maliye veya noterden onaylattığı gider pusulasını anlaşmalı yerlerde bastırarak kullanabilir. Basılı ve elektronik gider pusulaları üzerinde alıcının ve satıcının kişisel ve ticari bilgileri, belge düzenleme zamanı, işin ücreti ve mahiyeti, vergi ve kesintiler yer alır.

Gider Pusulası Düzenleme Adımları

Entegrasyon hizmeti alarak ya da GİB resmi portaldan fatura kesme amacıyla e-gider pusulası şu şekilde düzenlenir:

  • Alıcı ve satıcının kişisel bilgileri, ticari unvanları ve bilgilerinden formda eksik olanlar doldurulur.
  • Ürün veya malın adeti, niteliği, ücreti, kesintiler gibi farklı bilgiler uygun yere yazılır.
  • Form onaylanarak e-gider pusulasının çıktısı alınır, müşteriden ıslak imza alınarak teslim edilir.

Şirket Kurmadan Düzenlenen Faturaların Vergilendirilmesi

Fatura kesme amacıyla SMM ve gider pusulası düzenlemeyi tercih ediyorsanız vergilendirme sürecini merak edebilirsiniz. SMM makbuzunda KDV ve stopaj (gelir vergisi) kesintileri belgeye eklenir. İşlem yapılırken geçerli olan stopaj ve KDV oranlarına göre düzenleme yapılır. Gider pusulasında KDV tutarı yoktur sadece müşteri tarafından devlete stopaj ödenir. Gider pusulası stopaj oranları işlemin mahiyetine göre değişir.

Şirket kurmadan ticari faaliyette bulunmak istiyorsanız ve kazançlarınız düzenliyse sizin için en iyi yöntem e-SMM kullanmaktır. Vergi dairesinde işlemlerinizi tamamlayarak vergi mükellefi olabilir ve elektronik ortamda fatura kesme yerine SMM düzenlemeye başlayabilirsiniz. ORKA Bilgisayar kurumsal muhasebe çözümlerine olan her ihtiyacınızda yanınızdadır. Şirket kurmadan önce kolaylıkla e-SMM düzenlemek, şirket açılışından sonra e-Fatura gibi zorunlulukları yerine getirmek istiyorsanız yazılım çözümlerini tercih edebilirsiniz.

Orka e-Belge Yönetimi

Tüm elektronik belge işlemlerinizi kolay ve sorunsuz bir şekilde tamamlamak istiyorsanız şimdi Orka Bilgisayar yazılım çözümleri ile tanışmanızın tam vakti!

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

E-Belge Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan dijital dönüşüm yolculuğundan şirketlerde kullanılan belgeler de nasibini almış durumda. Küçük veya büyük ölçekli pek çok şirket, düzenlediği belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kararları doğrultusunda dijitalleşme yoluna gitmekte. E-belge olarak adlandırılan bu kavram dijitalleşme sürecine uyumlanma açısından işletmeler için oldukça önemli. Ancak e-belge düzenleme sürecinde hangi belgelerin bu kapsama girdiğine ve ne tür standartların benimsenmesi gerektiğine dair bazı soru işaretleri bulunmakta. Peki, e-belge nedir, ne işe yarar ve nasıl düzenlenir? Gelin e-belge hakkındaki önemli konu başlıklarını yakından inceleyelim.

E-Belge Nedir?

Elektronik belge olarak adlandırılan e-belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dijital dönüşüm çerçevesinde uygulamaya aldığı tüm elektronik belgelere verilen isimdir. E-belge çeşitleri arasında e-fatura, e-irsaliye, e-defter ve e-gider pusulası gibi farklı belgeler yer alır. Elektronik belgeler sayesinde şirket yetkililerinin muhasebe kayıtlarını oluşturması ve takip etmesi daha kolay olur. Fiziki ihtiyaçları ortadan kaldıran elektronik belgeler sayesinde arşiv tutma gerekliliği kalmaz. Bunun yerine belgelerin kaydı e-arşiv üzerinde tutulur ve istenildiği zaman ilgili dokümanlara kolayca ulaşılabilir.

E-Belge Ne İşe Yarar?

Teknolojinin hızla geliştiği günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm faaliyetleri önemli bir gereklilik halini almıştır. Ticari faaliyetlerde kullanılan e-belge sistemi ile birlikte ekonomik anlamda daha hızlı ve güvenli bir zemin oluşturmak, işlerin daha verimli ilerlemesini sağlamak mümkün olur. GİB öncülüğünde başlatılan büyük dijital dönüşüm devrimi kapsamında verimlilik, otomasyon ve optimizasyon anlamında işletmelere daha akıcı süreç yönetimine sahip olma imkanı sunulur. Elektronik belge sistemi ile birlikte şirketlerin daha hızlı, eksiksiz ve tasarruflu şekilde hareket etmesi desteklenir. Elektronik ortamda hazırlanan e-belgeler sayesinde işlemlerin kontrolü ve paylaşımı çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirilirken süreçlerin dünya standartlarına taşınması da mümkün hale gelir.

E-Belge Nasıl Düzenlenir?

E-belgeler mükellefler tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği standartlara göre hazırlanmalı ve düzenlenmelidir. Gerekli koşulları sağlayan söz konusu elektronik belgeler GİB portalı üzerinden gönderilebilir. Elektronik belge kullanımı işletmelerde her geçen sene daha fazla yaygınlaşan bir uygulama olup belirli vergi mükellefleri için ise zorunlu hale gelmiştir. E-belge sistemi; özel entegratörler, GİB portalları ve doğrudan entegrasyon sistemleri olmak üzere 3 farklı şekilde kullanılabilir. Vergi mükellefi olan işletmeler bu yöntemlerden birini seçerek, e-belge başvuru sürecini başlatarak elektronik belge kullanımı gerçekleştirebilir. E-belgelerin kontrolü ise e-belge doğrulama ve görüntüleme sistemleri aracılığı ile denetlenir.

Orka Bilgisayar ile E-Dönüşüm Sürecini Başlatın

İşletmeniz için dijital dönüşüm sürecini başlatmak istiyorsanız Orka Bilgisayar’ın kapsamlı e-belge transfer hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Diğer entegratörlerden e-belge transferi yaparak müşterilerinizin e-fatura portalındaki elektronik belgeleri hızlıca indirip görüntüleme ve toplu muhasebeleştirme düzenleme işlemlerini yapma imkanı bulabilirsiniz. Orka SQL programındaki e-belge modülünü satın alarak süreci hemen başlatabilirsiniz.

Ayrıca şirketinizin faturalarını tek tuşla oluşturabilir ve muhasebe kayıtlarına otomatik olarak iletebilirsiniz. E-fatura hizmeti ile göndermiş olduğunuz faturalara Word, Excel veya PDF dokümanları ekleyerek müşterilerinize işlem hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirsiniz. E-defter uygulaması ise elektronik ortama girdiğiniz her kaydın GİB standartlarına uyumluluğunu denetleyerek e-defter gönderim gününü size hatırlatır. Bilanço kuralları dışında kalmış hiçbir e-defteri düzenleyemez veya gönderemezsiniz. Bu sayede işlemlerinizde hata yapma olasılığınız ortadan kalkar.

Tüm bunların yanında e-arşiv uygulaması ile e-fatura mükellefi olmayan kişilere de dijital ortamda e-belge düzenleyebilir ve gönderebilirsiniz. Birden fazla şubeniz varsa tanımlama ve aktivasyon süreçlerine hız katabilir, gelen-giden e-arşiv faturalarınızın takibini kolay hale getirebilirsiniz. Siz de Orka Bilgisayar’ın işletmenize en uygun e-dönüşüm seçeneklerini hemen inceleyerek dijital süreçlerinizi en iyi şekilde yönetin!

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

İade Faturası Nedir? Nasıl Kesilir?

Günlük hayatta ve iş yaşantısında, her gün sayısız mal veya hizmet alımı gerçekleştirilir. Alışverişlerde kimi zaman malın hatalı ya da hizmetin kusurlu verilmesi söz konusu olabilir. Türkiye’deki yasal mevzuatlarda, alıcılara mal veya hizmetlerin iade hakkı tanınan koşulları tanımlanır. Peki bir malın ya da hizmetin iade edildiği durumlarda süreç muhasebe kayıtlarına nasıl yansıtılmalıdır? Bu içeriğimizde mal ve hizmet iadelerinde karşınıza çıkabilecek olan iade faturası nedir, iade faturası nasıl kesilir ve iade faturası nasıl işlenir gibi soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.

İade Faturası Nedir?

İade faturası, iki tarafın da vergi mükellefi olduğu durumlarda satılan bir malın ya da hizmetin, satıcıya iade edilirken alıcı tarafından kesilmesi gereken fatura türüdür. Buradaki temel kriterimiz alışverişin ardından mal veya hizmetin karşılığının ödenebilir olmasıdır. Muhasebe süreçlerinde, bir malı ya da hizmeti sattığınızda fatura kesilir, faturaya istinaden alıcı da hesabınıza ödeme yapar ve süreç kapatılmış olur. İade söz konusu olduğunda kasaya giren paranın çıkışı yapılır ve alıcıya parası geri gönderilir. Satıcının kasasından çıkan paranın karşılığı olarak alıcıdan bir fatura gelmesi gerekir, işte o fatura iade faturasıdır.

İade Faturası Nasıl Kesilir?

İade faturası kesilebilmesi için alıcının vergi mükellefi olması, e-fatura kullanıcısı ya da fatura koçanına sahip olması gerekir. İade faturasına konu edilecek olan malların iadesi kısmen ya da tamamen olabilir. Örneğin satın aldığınız 10 birim malın 3 birimi hatalı çıkmışsa iade faturası sadece 3 birim mala göre düzenlenir. İade faturalarındaki tutar, malın satışındaki fiyatla aynı olmak durumundadır. Kısmi olarak yapılan iadeler için fatura kesilirken kesilen kısmın fiyatına göre iade faturası kesilmelidir. İade faturaları, e-fatura ya da e-arşiv fatura şeklinde de olabilir.

İade Faturası Nasıl İşlenir?

İade süreçlerinde alıcılar vergi mükellefi olmayabilir. Kanunların belirlediği sürelerde ve koşullarda alıcılar malı iade ettiklerinde vergi mükellefi olmadıkları için fatura kesemezler. Bu gibi durumlarda satıcılar, yasal süreler içerisinde iade sonrasında kasasından çıkan para için gider pusulası kesebilirler.

Ancak her iki tarafın da vergi mükellefi olduğu durumlarda iade faturası kesilmesi ve bu faturasının muhasebe kayıtlarına işlenmesi söz konusudur. Ürünü alan şirketin kendisine gelen faturayı reddetme süresi (7 gün) içerisinde ise fatura reddedilerek iade faturası kesilir ve mal iadesi gerçekleştirilir. İade faturası muhasebe kayıtlarına işlenirken malın eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde iade edilmiş olması, geçici vergi dönemlerinin geçip geçmediği gibi hususlar dikkat edilmesi gereken detaylardır. Önceki yıl satılan bir ürünün cari yıl içerisinde iadesi söz konusu da olabilir. Bu gibi durumlarda ise ayrı ayrı muhasebe kayıtları tutulması gerekir.

İade Faturasını Kim Düzenler?

İade faturaları, hem alıcılar hem de satıcılar tarafından düzenlenebilir. Yaygın olarak bir malın ya da hizmetin satışından sonra alıcılar kusurlu mal ya da hizmet veya farklı nedenlerle iade işlemi yapar. Bu durumlarda düzenlenen iade faturaları satıştan iade faturalarıdır. Bazen de satıcılar satılan mal veya hizmetin iadesini talep edebilir. Bu durumlarda kesilen iade faturası ise satıştan iade faturasıdır. Her iki durumda da iade faturası kesilebilmesi için tarafların vergi mükellefi olması gerekir.

İade Faturası Süresi

İlgili yasal mevzuatlar gereği, kesilen satış faturaları alıcı tarafından onaylanmazsa 7 gün içerisinde sistem tarafından otomatik olarak onaylanır. Bu 7 günlük süre iade faturası süresi olarak da geçerlidir. Yani bir alışveriş sonrasında yapılacak olan iade işlemlerinde iade faturası süresi 7 gündür. Bu süre için satış faturasının kesildiği tarih baz alınır.

Fatura oluşturma, fatura alma, iade faturası oluşturma gibi dikkat, emek ve zaman isteyen tüm ön muhasebe süreçlerinizi dijital dünyaya taşıyabilirsiniz. Orka Bilgisayar tarafından sunulan e-fatura, e-arşiv, e-defter, e-irsaliye, e-Smm başta olmak üzere diğer kurumsal muhasebe çözümlerini inceleyebilir ve hemen teklif alabilirsiniz.