demo-attachment-1086-inspired-woman-NEARSKQ@2x

E-İrsaliye Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular

Dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında gündeme en sık gelen ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirli koşulları taşıyan şirketler için geçişi zorunlu hale getirilen e-İrsaliye hakkında en çok merak edilen soruları bu yazımızda yanıtlamaya çalışacağız. Özellikle, 22 Ocak 2022 tarihli tebliğ kapsamında, e-İrsaliye nezdinde önemli düzenlemeler gündeme gelirken, bu dönüşüm süreci kapsamında tebliğe paralel olarak merak edilenleri ele alacağız. Siz de yazımızı okuyarak, en güncel düzenlemeler paralelinde e-İrsaliye ile ilgili olarak merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.

 e-İrsaliye’yi Kimlerin Kullanması Mümkün?

Dijital dönüşüm süreci ile beraber hayatımıza giren birçok uygulamada ilk etapta geçişler gönüllülük esasıyla gerçekleştirilmekteydi ve bu uygulamaların sağladığı kolaylıklar öne çıkarılmaktaydı. Güncel olarak ise e-İrsaliye nezdinde düzenlemeler halen devam etmekte olup, an itibarıyla e-Fatura sistemine kayıtlı olan tüm kullanıcıların e-İrsaliye sistemine dahil olacakları söylenebilir. 

e-İrsaliye Mükellefi Kimlerdir?

Mükellefiyet, tıpkı diğer dijital dönüşüm uygulamalarında olduğu gibi izin ve yetki ile paralel olarak oluşmaktadır. Bu kapsamda, e-İrsaliye’den yararlanma yetki ve iznine sahip olan taraflar/kişiler, e-İrsaliye mükellefi olarak tanımlanırlar. Bu konu hakkında daha fazla bilgi almak için E-İrsaliyeye Kimler Başvurmalıdır? adlı blog yazısını okuyabilirsiniz.

e-İrsaliye Kimlere Gönderilebilir?

Firmalar arasındaki iletişimlerde makbuz, fatura, irsaliye gönderimleri oldukça önemli. Geçmişte matbu formatta yani kağıt üzerinde düzenlenerek gönderilen bu değerli belgelerin artık elektronik olarak da düzenlenmeleri mümkün olmakla beraber e-İrsaliye geçiş ile irsaliyeler de artık dijital olarak gönderilebilecekler. Bu kapsamda e-İrsaliye sistemine geçiş yapmış olan firmalar, sisteme kayıtlı oldukları için birbirlerine e-İrsaliye gönderme imkanına sahip olacaklar. Bunun haricinde eğer taraflardan birisinin e-İrsaliye kaydı bulunmuyorsa, yalnızca matbu formattaki irsaliyenin gönderimi yapılabilecektir.

e-İrsaliye Geçişi Nasıl Olacak ve Zorunlu mu?

Firmaların, e-dönüşüm kapsamında en çok merak ettikleri sorular genel olarak zorunluluk ve geçiş süreçleri hakkında olmaktadır. Bu kapsamda e-İrsaliye’de de önemli ve güncel düzenlemeler söz konusu. Firmaların, 1 Ocak 2018’den başlayarak e-İrsaliye uygulamasına gönüllü olarak geçişleri gündemdeydi. Son etapta ise 1 Temmuz 2022 tarihine kadar e-Fatura’ya kayıtlı olan tüm işletmelerin e-İrsaliye geçiş zorunluluğu söz konusu. Bu anlamda, Gelir idaresi Başkanlığı portal hesaplarının da otomatik olarak bu tarihten başlayarak devreye girmesi beklenmektedir. Buna ek olarak arzu eden işletmelerin özel entegratör aracılığıyla da e-İrsaliye sistemine geçiş yapabilmeleri mümkün olacak.

e-İrsaliye’de Matbu İrsaliye Kullanımı Devam Edecek mi?

İrsaliye, taşıma süreçlerinin en önemli tespit ve beyan belgesidir. Bu kapsamda, firmalar e-İrsaliye sistemine geçmiş olsa dahi, taşıma süreçlerinde kağıt formattaki bir e-İrsaliye uygulaması ile oluşturulan irsaliyenin bir çıktısı şoförün yanında bulunmak zorundadır.

e-İrsaliye’de Alıcının Onay ve Red Yanıtları Olacak mı?

Taraflar arasındaki iletişimde geleneksel irsaliye süreçleri geçerli olacak. Bu kapsamda dijital olarak düzenlenerek alıcıya ibraz edilen belge kabul veya kısmi kabul alabilmektedir.

e-İrsaliye Başvurusu Yapmak Gerekiyor mu?

Genel düzenleme ve tebliğ kapsamında, firmalar e-Fatura sistemine kayıtlılar ise 1 Temmuz 2022’den itibaren otomatik olarak e-İrsaliye uygulamaları da devreye sokulacak. Bu kapsamda e-İrsaliye başvuru gibi bir durumun gerekliliği olmadığı da anlaşılmaktadır. Taraflar, e-İrsaliye’de kayıtları mevcut olduğu durumda doğrudan irsaliyenin elektronik iletimini gerçekleştirebileceklerdir ancak taşıma süreçlerinde bir adet kağıt çıktı mutlaka şoförün yanında bulundurulacaktır.

e-İrsaliye İptal Edilebilir mi? 

Zorunlu geçiş öncesinde firmalar tarafından en çok merak edilen konulardan birisi de e-İrsaliye iptali olmaktadır. Burada, e-İrsaliye belgesinin iptali kesin olarak söz konusu değildir. Gönderimi yapılan malın, somut olarak sevki öncesinde mal içeriğinin veya alıcının hatalı olduğu tespit edilirse; e-İrsaliye muhteviyatının tamamına irsaliye yanıtı ile red verilebilir.

0x0-1739444757170

TEFE TÜFE Nedir? TEFE TÜFE Oranı Nasıl Hesaplanır?

TEFE TÜFE oranları, ekonomik analizlerde iyi bir yol haritası sunar. Özellikle TEFE TÜFE verileriyle maliyetleri optimize etmek, fiyatlandırma stratejilerini güçlendirmek ve piyasa trendlerine hızla uyum sağlamak mümkündür.

Fiyat dalgalanmalarını çözmek, işletmelerin olduğu kadar bireylerin de ekonomik pusulasıdır. Enflasyonun üretici ve tüketici perspektiflerinden ölçülmesini sağlayan endeksi ise TEFE TÜFE’dir. Çünkü Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE), üretim maliyetlerini izlerken Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), günlük harcamalardaki değişimleri analiz eder. Kısaca her iki endeks de işletmenizin maliyet yönetiminden fiyatlandırma stratejilerine kadar geniş bir yelpazede rehberlik eder. Siz de TEFE TÜFE endekslerini rehber edinerek ekonomik stratejilerinize yön vermek isterseniz rehberimize göz atabilirsiniz.

TEFE TÜFE ve Çeşitlerinin İşletmelere Katkısı

Ekonomik analizlerde TEFE TÜFE, işletmenizin maliyet ve fiyatlandırma süreçlerini optimize etmesinde temel bir araçtır. Çünkü TEFE TÜFE tam olarak bu endekslerin enflasyonun farklı yüzlerini ölçmede kullanılır. TEFE üretici fiyatlarını değerlendirir, TÜFE ise tüketici harcamalarındaki değişimleri izler. İşletmeler de bu verileri kullanarak piyasa trendlerini öngörür ve rekabet avantajı elde eder. Yani TEFE TÜFE’den yola çıkarak fiyatlandırma stratejilerinizi, ham madde alımlarınızı gibi işletmenizin finans konusundaki tüm planlamalarını daha doğru yapabilirsiniz. Çeşitleri ise farklı sektörel ihtiyaçlara yanıt vermek analiz süreçlerini zenginleştirmek için daha kapsamlı analizler sunar. TEFE TÜFE çeşitleri ile kapsamları şöyle sıralanabilir:

  • Yurt İçi ÜFE: Ülke içinde üretilen malların fiyat değişimlerini ölçer, yerli üretim odaklı işletmelere maliyet analizi sunar.
  • Yurt Dışı ÜFE: İhraç edilen ürünlerin fiyatlarını izleyerek ihracatçı firmaların uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırır.
  • TÜFE: Hane halkı harcamalarını kapsar, perakende ve hizmet sektörlerinde talep tahminlerini destekler.

Stratejik Kararlarda TEFE TÜFE’nin Önemi

Piyasa koşullarına uyum sağlamak, işletmenizin sürdürülebilir büyüme sağlaması açısından önemli bir gereksinimdir. Bunun için de öncelikle TEFE TÜFE kullanım alanları bilinmelidir. Çünkü TEFE TÜFE kullanımıyla işletmeniz için maliyet yönetiminden pazarlama stratejilerine kadar geniş bir yelpazede yol haritası çizebilirsiniz. Genel olarak bakıldığında TEFE'nin alanı hammadde ve ara mal fiyatlarındaki artıştır. Bu sayede üretim maliyetleri ortaya çıkar. TÜFE ise daha çok tüketicinin davranışlarına yöneliktir. Satın alma oranlarının analizleriyle fiyatlandırma ve promosyon kararlarını şekillendirir. İşletmeniz de bu verilerden yola çıkarak stratejik planlamalarını güçlendirebilir. Örneğin perakende sektöründe TÜFE analizleriyle hedef kitleye özel kampanyalar tasarlayabilirsiniz. Çünkü TEFE TÜFE özellikleri arasında düzenli güncellemeler ve kapsamlı veri toplama bulunur. TEFE TÜFE analizlerinin bu kadar önemli olmasını sağlayan unsurlar ise şunlardır:

  • Güncel Veri: TÜİK, aylık olarak yayımladığı verilerle ekonomik trendlerin takibini kolaylaştırır.
  • Kapsamlı Analiz: TEFE ve TÜFE, farklı sektörlerden toplanan verilerle bütüncül bir bakış sunar.
  • Karşılaştırmalı Ölçüm: Baz yıl kullanılarak fiyat değişimleri yüzde cinsinden hesaplanır.

Siz de rekabet avantajı elde etmek istiyorsanız bu özelliklerden yararlanarak daha bilinçli stratejik planlamalar yapabilirsiniz. Çünkü analitik yaklaşım sunan TEFE TÜFE, işletmenizin ekonomik dalgalanmalara karşı proaktif çözümler üretmesini sağlayan bir araçtır. Örneğin TÜFE’deki bir artış, tüketicilerin satın alma gücünün azaldığını göstereceğinden işletmeniz buna göre indirim kampanyaları düzenleyebilir. Böylece diğer işletmelerden bir adım öne çıkabilirsiniz.

TEFE TÜFE Temelli Yasal Süreçler

TEFE TÜFE yasaları, kira artışları gibi süreçlerde işletmelerin yasal uyumluluk sağlamasında belirleyici rol oynar. Çünkü Türkiye’de Borçlar Kanunu’nun 344. maddesi, kira artışlarının TÜFE oranını aşamayacağını belirtir. Örneğin 12 aylık TÜFE ortalaması %50 ise kira artışı bu oranla sınırlıdır. Bu karar neticesinde 2022-2024 yıllarında konut kira artışlarında %25’lik bir üst sınır uygulanmıştır. Bu gibi düzenlemelerin amacı ise hem kiracıları hem de ev sahiplerini korumaktır. İşletmeniz de TEFE TÜFE verilerini kullanarak kira sözleşmelerini yasal sınırlar içinde yönetebilir, aynı zamanda hukuki riskleri azaltabilir.

Yasal süreçlerde değerlendirildiğinde TEFE TÜFE'nin mali planlamayı desteklediğini de görebilirsiniz. TÜFE oranlarını takip ederek kira giderlerini doğru bütçelemek mümkündür. Örneğin bir perakende zinciri, mağaza kiralarını TÜFE’ye göre planlayarak maliyet öngörülerini güçlendirebilir. Ayrıca TEFE TÜFE verileri, diğer yasal yükümlülüklerin (örneğin, sözleşme yenilemeleri) yönetiminde işletmenize netlik sağlar.

Maliyet Planlamasında TEFE TÜFE Farkı

Finansal sürdürülebilirlik için işletmenizin TEFE TÜFE verilerinden etkin şekilde faydalanması oldukça önemlidir. TEFE TÜFE hakkında bilgilerden de anlayacağınız üzere bu iki endeks işletmenizin maliyet planlamasında büyük fark yaratacaktır. Örneğin TEFE’deki bir yükseliş, üretim maliyetlerinin artacağını göstereceğinden fiyat güncellemelerinizi daha doğru bir zeminde yapabilirsiniz. Böylece elde ettiğiniz verilerle işletmenizin hem kısa vadeli operasyonlarını hem de uzun vadeli yatırımlarını daha bilinçli yönetebilirsiniz.

TEFE TÜFE Oranının Hesaplaması

Enflasyon dinamiklerini anlamak, TEFE TÜFE oranı hesaplamasında ilk adımdır. Çünkü bu oran üretici fiyatlarının (TEFE) tüketici fiyatlarına (TÜFE) yansıma oranını göstererek işletmenizin maliyet-fiyat dengesini analiz etmenize yardımcı olur.

Üretici fiyatlarındaki değişimler, TEFE/ÜFE hesaplamasının temelini oluşturur. TÜİK imalat, enerji, tarım gibi sektörlerdeki malların fiyat değişimlerini toplar. Bu veriler de belirli bir baz yıla göre yüzde değişim olarak hesaplanır. Örneğin hammadde fiyatları bir yılda %12 artarsa bu oran ÜFE endeksine yansır.

Tüketici fiyatlarındaki değişimler ise TÜFE hesaplamasında izlenir. TÜİK sayesinde elde edilen veriler hesaplamayı kolaylaştırdığından ekonomik planlamaya katkısı büyüktür. Çünkü TÜİK, hane halklarının tüketim sepetini (gıda, ulaşım, konut, eğitim, sağlık) analiz eder. Sepetteki ürün ve hizmetlerin fiyat değişimleri aylık toplanır ve baz yıla göre yüzde değişim hesaplanır. Örneğin; konut giderleri %8 artarsa TÜFE endeksi bu oranda güncellenir. Her iki endeks de aylık, çeyreklik veya yıllık olarak yüzde değişimle ifade edilir.

Fazlamesai

Fazla Mesai Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Emeğinizin karşılığını öğrenin! Fazla mesai ücreti nasıl hesaplanır, yasal haklar nelerdir? Çalışanlar için vergilendirme ve ödeme süreçlerini sade bir şekilde keşfedin, haklarınızı eksiksiz bilin.

Çalışma hayatında, normal mesai saatlerinin ötesine geçen emek çalışanlar için olduğu kadar işverenler açısından da önemli bir konudur. Çünkü çalışanların normal mesai saatleri dışında gösterdiği çaba, adil bir karşılık gerektirir. Fazla mesai ücreti de bu emeğin yasal olarak ödüllendirilmesini sağlar. Türkiye’de fazla mesai koşulları İş Kanunu yasaları ile düzenlendiğinden çalışanların hakları korunur. Ancak fazla mesainin doğru hesaplanması büyük önem taşır. Fazla mesai hesaplama ise işverenlerin ve çalışanların doğru yöntemlerle ödeme süreçlerini yönetmesini mümkün kılar. Dolayısıyla ücretlendirme, vergilendirme ve çalışan hakları ve fazla mesai süreçlerinin yasal çerçevesini belirlediğinden oldukça önemlidir.

Fazla Mesainin Yasal Çerçevesi Neler Sunar?

Fazla mesai ücreti, çalışanların ekstra çabasının maddi karşılığını korumak adına belirlenmiş bir haktır. Türkiye’de fazla mesai, iş yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve yasal düzenlemelerle şekillenir. 4857 sayılı İş Kanunu, fazla mesai süreçlerini ayrıntılı bir şekilde tanımlayarak çalışanların onayına vurgu yapar ve işverenlerin ödeme yükümlülüklerini netleştirir. Fazla mesai hesaplama ise doğru yöntemlerle yapıldığında emeğin adil bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Kısaca bu süreç, saatlik ücretlerin belirlenmesinden vergilendirme kurallarına kadar pek çok unsuru kapsar. Ancak çalışanların fazla mesai süreleri sektörlere göre farklılık gösterebilir. Örneğin sağlık veya inşaat gibi alanlarda daha yoğun yaşanır.

Yasal sınırlar da fazla mesai kapsamında belirleyici rol oynar. Çünkü fazla mesainin yıllık 270 saati aşmaması şartı bulunur. Ödeme süreçlerinde ise bordrolar devreye girer, her mesai ücreti şeffaf şekilde bordrolanmalıdır. Ayrıca her şeyin belgelenmesi çalışanların haklarını talep etmesini kolaylaştıracaktır. Fazla mesainin önemi söz konusu olduğunda akla yalnızca maddi karşılık gelmemelidir. Çünkü fazla mesainin karşılık bulması aynı zamanda çalışanların emeğinin takdir edilmesi anlamına gelir.

Fazla Mesai Ücretini Hesaplama Yöntemleri

İş Kanunu çerçevesince belirlenen fazla mesai ücreti hesaplama yöntemi çalışanın normal saatlik ücretine dayalıdır. Yasaya göre normal maaş miktarının en az 1,5 katı olması zorunludur. Hesaplama, normal üzerinden yapılsa de net miktar değil brüt maaş üzerinden gerçekleştirilir. Dolayısıyla işverenlerin bu süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi gerekir. Çalışanların maaş yapısına göre hesaplama ise aylık veya günlük ücret üzerinden yapılabilir. Bu aşamada önemli olan fazla mesai sürelerinin dikkatlice kaydedilmesidir. Titizlikle yürütülmesi gereken süreç ise sonucunda hem çalışanın emeğinin karşılığını almasını hem de işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar. Fazla mesai hesaplama yöntemini merak ediyorsanız siz de şu adımları takip edebilirsiniz:

  • Aylık brüt maaş, 30’a bölünerek günlük ücret bulunur.
  • Günlük ücret, 7,5 saate (normal mesai süresi) bölünerek saatlik ücret hesaplanır.
  • Saatlik ücret, 1,5 ile çarpılarak fazla mesai ücreti elde edilir.

Örneğin Aylık 15.000 TL brüt maaş alan bir çalışanın günlük ücreti 500 TL, saatlik ücreti yaklaşık 66,67 TL olsun. Fazla mesai ücreti ise 100 TL/saat eder.

Çalışanların Fazla Mesai Hakları Nelerdir?

Çalışan hakları ve fazla mesai, İş Kanunu ile kapsamlı şekilde koruma altına alınır. Çalışanlar, fazla mesai yapmayı reddetme hakkına sahiptir ve bu nedenle işten çıkarılmaları mümkün değildir. Çünkü fazla mesai düzenlemeleri, sürelerin işveren tarafından belgelenmesini ve çalışanın yazılı onayının alınmasını zorunlu kılar. Bu nedenle ödenmeyen fazla mesai ücretleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikâyet hakkı tanınmıştır. Yasal süreçte şeffaflık esas alındığından çalışanlar, fazla mesai sürelerinin bordrolarda açıkça gösterilmesini talep edebilir. Ayrıca fazla mesai ödemelerinin düzenli ve zamanında yapılması çalışanların haklarının korunduğunun iyi bir göstergesidir. Bu sayede iş yerinde güven ortamı oluşturur.

Fazla mesai süreleri, işverenler tarafından düzenli olarak raporlanıp kaydedilmelidir. Böylece olası anlaşmazlıklarda delil niteliği taşıyacak belgelere sahip olmak kolaylaşır. Çalışanlar, fazla mesai yerine izin kullanmayı da tercih edebilir, ancak bu durum işverenle karşılıklı anlaşmaya bağlıdır. İş Kanunu’na göre fazla mesai süresine bağlı tek net veri sürenin yıllık 270 saati aşmamasıdır. Bu sınırın amacı ise çalışanların sağlığını korumaktır. Dolayısıyla çalışanların haklarını bilmesi, iş yerinde adil bir çalışma ortamının sürdürülmesine katkı sağlar ve fazla mesai süreçlerinin yasal çerçevede yürütülmesini mümkün kılar.

Fazla Mesai Ücretinde Vergilendirme Nasıl İşler?

Vergilendirme fazla mesai ya da normal normal maaş açısından aynı kurala tabidir. Dolayısıyla fazla mesai ücretinin vergilendirilmesi söz konusu olduğundan da gelir vergisi ile SGK prim kesintileri uygulanır. Türkiye’de fazla mesai ücretleri, brüt ücret üzerinden hesaplanır ve çalışanın toplam gelirine göre artan oranlı vergi dilimlerine bağlıdır. 2025 itibariyle asgari ücretin belirli bir kısmı gelir vergisinden muaftır, ancak fazla mesai ücretleri genellikle bu muafiyet kapsamına girmez. Örneğin; yıllık geliri yüksek çalışanın fazla mesai ücreti, %27, %35 veya daha yüksek vergi dilimlerine tabi olabilir. Vergilendirme sürecinde en önemlisi ise işverenlerin bordrolarda kesintileri açıkça belirtmesidir. Çünkü ancak bu şekilde çalışan net gelirini doğru şekilde görebilir.

Fazla mesai ücreti ödemesi, net ücret olarak çalışana yansıyacağından SGK prim kesintileri, çalışanın emeklilik ve sosyal güvenlik haklarını doğrudan etkiler. Dolayısıyla işverenler, vergi ve prim kesintilerini hesaplamakla yükümlüdür. Bordrolarda da belirtilmelidir. Böylece çalışanlar, fazla mesai ücretlerinden yapılan kesintilerin doğruluğunu kontrol edebilir ve olası hatalarda işverenden düzeltme talep edebilir.

 

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

E-Belge Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan dijital dönüşüm yolculuğundan şirketlerde kullanılan belgeler de nasibini almış durumda. Küçük veya büyük ölçekli pek çok şirket, düzenlediği belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kararları doğrultusunda dijitalleşme yoluna gitmekte. E-belge olarak adlandırılan bu kavram dijitalleşme sürecine uyumlanma açısından işletmeler için oldukça önemli. Ancak e-belge düzenleme sürecinde hangi belgelerin bu kapsama girdiğine ve ne tür standartların benimsenmesi gerektiğine dair bazı soru işaretleri bulunmakta. Peki, e-belge nedir, ne işe yarar ve nasıl düzenlenir? Gelin e-belge hakkındaki önemli konu başlıklarını yakından inceleyelim.

E-Belge Nedir?

Elektronik belge olarak adlandırılan e-belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dijital dönüşüm çerçevesinde uygulamaya aldığı tüm elektronik belgelere verilen isimdir. E-belge çeşitleri arasında e-fatura, e-irsaliye, e-defter ve e-gider pusulası gibi farklı belgeler yer alır. Elektronik belgeler sayesinde şirket yetkililerinin muhasebe kayıtlarını oluşturması ve takip etmesi daha kolay olur. Fiziki ihtiyaçları ortadan kaldıran elektronik belgeler sayesinde arşiv tutma gerekliliği kalmaz. Bunun yerine belgelerin kaydı e-arşiv üzerinde tutulur ve istenildiği zaman ilgili dokümanlara kolayca ulaşılabilir.

E-Belge Ne İşe Yarar?

Teknolojinin hızla geliştiği günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm faaliyetleri önemli bir gereklilik halini almıştır. Ticari faaliyetlerde kullanılan e-belge sistemi ile birlikte ekonomik anlamda daha hızlı ve güvenli bir zemin oluşturmak, işlerin daha verimli ilerlemesini sağlamak mümkün olur. GİB öncülüğünde başlatılan büyük dijital dönüşüm devrimi kapsamında verimlilik, otomasyon ve optimizasyon anlamında işletmelere daha akıcı süreç yönetimine sahip olma imkanı sunulur. Elektronik belge sistemi ile birlikte şirketlerin daha hızlı, eksiksiz ve tasarruflu şekilde hareket etmesi desteklenir. Elektronik ortamda hazırlanan e-belgeler sayesinde işlemlerin kontrolü ve paylaşımı çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirilirken süreçlerin dünya standartlarına taşınması da mümkün hale gelir.

E-Belge Nasıl Düzenlenir?

E-belgeler mükellefler tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği standartlara göre hazırlanmalı ve düzenlenmelidir. Gerekli koşulları sağlayan söz konusu elektronik belgeler GİB portalı üzerinden gönderilebilir. Elektronik belge kullanımı işletmelerde her geçen sene daha fazla yaygınlaşan bir uygulama olup belirli vergi mükellefleri için ise zorunlu hale gelmiştir. E-belge sistemi; özel entegratörler, GİB portalları ve doğrudan entegrasyon sistemleri olmak üzere 3 farklı şekilde kullanılabilir. Vergi mükellefi olan işletmeler bu yöntemlerden birini seçerek, e-belge başvuru sürecini başlatarak elektronik belge kullanımı gerçekleştirebilir. E-belgelerin kontrolü ise e-belge doğrulama ve görüntüleme sistemleri aracılığı ile denetlenir.

Orka Bilgisayar ile E-Dönüşüm Sürecini Başlatın

İşletmeniz için dijital dönüşüm sürecini başlatmak istiyorsanız Orka Bilgisayar’ın kapsamlı e-belge transfer hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Diğer entegratörlerden e-belge transferi yaparak müşterilerinizin e-fatura portalındaki elektronik belgeleri hızlıca indirip görüntüleme ve toplu muhasebeleştirme düzenleme işlemlerini yapma imkanı bulabilirsiniz. Orka SQL programındaki e-belge modülünü satın alarak süreci hemen başlatabilirsiniz.

Ayrıca şirketinizin faturalarını tek tuşla oluşturabilir ve muhasebe kayıtlarına otomatik olarak iletebilirsiniz. E-fatura hizmeti ile göndermiş olduğunuz faturalara Word, Excel veya PDF dokümanları ekleyerek müşterilerinize işlem hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirsiniz. E-defter uygulaması ise elektronik ortama girdiğiniz her kaydın GİB standartlarına uyumluluğunu denetleyerek e-defter gönderim gününü size hatırlatır. Bilanço kuralları dışında kalmış hiçbir e-defteri düzenleyemez veya gönderemezsiniz. Bu sayede işlemlerinizde hata yapma olasılığınız ortadan kalkar.

Tüm bunların yanında e-arşiv uygulaması ile e-fatura mükellefi olmayan kişilere de dijital ortamda e-belge düzenleyebilir ve gönderebilirsiniz. Birden fazla şubeniz varsa tanımlama ve aktivasyon süreçlerine hız katabilir, gelen-giden e-arşiv faturalarınızın takibini kolay hale getirebilirsiniz. Siz de Orka Bilgisayar’ın işletmenize en uygun e-dönüşüm seçeneklerini hemen inceleyerek dijital süreçlerinizi en iyi şekilde yönetin!

demo-attachment-1248-Mask-Group-48@2x

E-irsaliyeye Kimler Başvurmalıdır?

E-irsaliye, irsaliyenin çevrimiçi platforma geçmiş halidir. E-dönüşüm amacıyla kâğıt tasarrufu sağlanması bakımından e-irsaliye sistemine geçilmiştir. Peki e-irsaliye nedir? İrsaliye, sevk irsaliyesi ve faturanın birlikte düzenlenmesini sağlayan bir e-dönüşüm uygulamasıdır. E-irsaliye üzerinde firma ve alıcının hem sevk hem fatura bilgileri yer alır. E-irsaliye, Gelir İdaresi Başkanlığı’na bağlı olarak yürütülür. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından denetimli ve kolay takip için düzenlenen e-irsaliye yalnızca Gelir İdaresi Başkanlığı’na kayıtlı firma ve şirketler tarafından kullanılabilir. E-irsaliye alıcıya gönderim esnasında araç ve şoför bilgileri de dâhil olarak kare kod biçiminde sürücüye teslim edilir. Yol kontrolleri esnasında taşıdığı ürün bilgisini kare kod sayesinde sürücü yol denetiminde ibrazda bulunabilir. İrsaliye iki şirket arasından teslim alan tarafa iletilir, e-irsaliyenin taşınan araç içerisinde kâğıt fotokopisinin bulunması gerekmektedir. Fatura ve sevk bilgileri haricinde e-irsaliye üzerinde aracın plakası ve sürücü bilgisi kayıtlıdır.

E-İrsaliye İptali Nasıl Olur?

Teslim alan taraf Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden teslim aldığına dair ret ve kabul işlemlerini gerçekleştirebilir. E-irsaliye iptali alıcının teslim aldıktan sonra Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden kullanabildiği yasal bir haktır. Her bir irsaliye için sadece tek cevap kabul edilir. Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı olan şirket veya firma teslim aldığı ürünün kısmi iade, iade veya farklı sebeplerle satıcı firmaya iletebilir. E-irsaliyenin teslim alındıktan sonra kabul süresi 7 gündür. 7 gün içerisinde alıcının ret veya kabul dönüşü yapmaması otomatik olarak alıcının kabul yanıtı kaydedilir. Alıcının e-irsaliye için ret verebilmesi teslimatın yola çıkması durumunda başlar. Teslimatın alıcı tarafına yola çıkmadığı durumlarda e-irsaliye reddedilemez. E-irsaliye sadece alıcı tarafından iptal edilebilir. Gönderici tarafından e-irsaliye reddedilemez, eksik veya hatalı ürün gönderiminin fark edilmesi üzerine satıcı teslim alacak olan firmanın ret cevabını vermesini talep edebilir.

E-İrsaliye Sahibi Olması Gerekenler

E-irsaliye düzenlenmeleri zaman içerisinde çeşitli değişiklikler gösterebilir. E-irsaliye zorunluluğu olan şirket ve kuruluşlar 2022 e-irsaliye şartlarına Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi sitesinden “E-İrsaliye Hakkında” kısmından ulaşabilir. Bireysel sermaye sahibi olup e-irsaliye sahibi olmak isteyen şirket ve firmalar da aynı alandan gerekli bilgilere ulaşabilir. Çevrimiçi fatura sistemine kayıtlı kurum ve kuruluşlar e-irsaliyeye sahip olma zorunluluğu taşırlar. E-irsaliye zorunluluğu 2021 senesinde 25 milyon TL ciro haddindeyken 2022 yılı itibariyle 10 milyon TL’ye çekilmiştir. Bireysel veya sermaye sahibi olanlar içinse isteğe bağlı e-irsaliyeye geçiş imkânı bulunmakla beraber e-fatura sistemine sahip kurum ve kuruluşların e-irsaliyeye geçiş zorunluluğu için son tarih 1 Temmuz 2022’dir.

E-İrsaliye Kullanıcısı Nasıl Olunur?

E-irsaliye sorgulama ve başvurma işlemlerinin tümü Geli İdaresi Başkanlığının e-irsaliye portalı üzerinden yapılmaktadır. Kısaca GiB tarafından hizmete sunulan uygulama, firma ve şirketlerin birbirleriyle sevk ve fatura alışverişlerinin tek denetim altında toplanmasını mümkün kılar. E-irsaliyeye 2022 düzenlemesi sonrası e fatura sahiplerinin, ciro haddinin 10 milyon TL’yi geçen kuruluşların ve bireysel sermaye sahiplerinin irsaliye sahibi olması için e-irsaliye başvurularını bu resmi kanaldan yapmaları gerekmektedir. Başvurularını yapan şirket ve firmalar Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sayfasında araçlar bölümünden e-irsaliye kısmında bulunan Kayıtlı Kullanıcıların Listesinden e-irsaliye sorgulama yapabilirler. E-irsaliye sorgulama T.C. kimlik numarası ile kolayca yapılabilmektedir. E-irsaliye başvuru sonucu kabulü güncellenen Kayıtlı Kullanıcılar Listesinde T.C. kimlik numarasıyla sorgulama sonucu gözükür. Sonuç olarak dijital dönüşüm sürecinde verimliliği ve tasarrufu artırmak isteyen işletmelerin tercih edebileceği bu uygulama hem uzun hem kısa vadede ciddi avantajlar sunmasıyla dikkat çekmektedir.