demo-attachment-547-Mask-Group-49@2x

E-SMM (Serbest Meslek Makbuzu) Nasıl Kesilir?

Serbest meslek erbaplarının, gerçekleştirmiş oldukları faaliyetler neticesinde, müşterilerinden aldıkları ödeme karşılığında vermeleri zorunlu olan serbest meslek makbuzu, taraflar için ilgili ödemenin gerçekleştirildiğine dair kanıt niteliği taşıyan ve düzenlenmesi zorunlu bir belgedir. Bu belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın gerçekleştirmiş olduğu dijital dönüşüm süreci paralelinde, taraflara kolaylık sağlamak adına dijital olarak düzenlenebilir hale getirilmiştir. Uygulamanın devreye sokulduğu tarihten bu yana ise birçok kişinin merak ettiği e-SMM nasıl kesilir ve özellikleri nelerdir sorularına yanıtları bu içeriğimizde vereceğiz.

E-SMM Nedir ve Nasıl Düzenlenir?

Serbest meslek erbabı olmak genel olarak kişinin herhangi bir iş verene bağlı olmaksızın; kendi sahip olduğu bilgi ve kabiliyetler neticesinde hizmet vermek sonucunda söz konusu olur. Hiçbir iş verene bağlı olunmaması ise doğal olarak verilen hizmet, sunulan faaliyet neticesinde bir ödeme karşılığında faturalandırma ortaya çıkarmazken; ilgili faaliyet karşısında yapılan ödemenin kayıt altında tutulabilmesi için serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Yasal düzenlemeler kapsamında belirli şekil şartları taşıyan bu makbuzun aslı ödemeyi yapan tarafa ibraz edilirken diğer kopyası ise serbest meslek erbabı tarafından saklanmaktaydı. Muhasebe kayıtları için gerekli olan ve değerli belge özelliği taşıyan bu makbuzun elektronik ortamda düzenlenebilir formatına ise e-serbest meslek makbuzu adı verilmiştir. Formatı itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, tamamen matbu formdaki makbuzla birebir aynı özelliklerde oluşturulabilen bu makbuz, elektronik ortamda muhafaza edilebilmekte ve bir kopyası da ödeme yapan tarafa ibraz edilebilmektedir.

E-SMM Zorunluluğu Hakkında

Serbest meslek erbaplarının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndaki değişiklik sonrasında 30 Haziran 2020 itibarıyla e-SMM uygulaması için geçişleri zorunlu hale getirilmişti. Bu kapsamda da mükellefler, makbuzlarını dijital formatta düzenleme, iletme, arşivleme, gerekli olduğunda ibraz etme ve raporlama sorumluluğu edindiler. Kanun neticesinde, serbest meslek erbaplarının, faaliyetlerine başladıkları tarihten en geç 3 ay sonraya kadar e-SMM zorunluluğu kapsamında geçişlerini yapmaları gerekmektedir.

e-SMM Nasıl Kesilir? 

Dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında uygulamaya sokulan e-SMM uygulamasında makbuza kesmek oldukça kolaydır. Bunun için mükellefin Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait portalı veya bir özel entegratör aracılığıyla uygulamaya erişiminin bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda e-imza veya mali mühür gibi teyit sağlayan araçlardan birisini tercih ederek başvuruya hazırlanabilirsiniz. Şahıs şirketleri için e-imza, tüzel kişiler içinse mali mühür ile başvurunun yapılması gerekmektedir. Tercih edilen erişim kanalının hazırlanması paralelinde e-SMM başvuru için bağlı bulunulan vergi dairesine serbest meslek mükellefliği bildirilir. Ardından gerekli yetkilendirmeler tarafınıza sağlandıktan hemen sonra, faaliyetleriniz ya da sunduğunuz ürünler için aldığınız ödemeler karşılığında makbuzu tıpkı matbu formattaki makbuzda olduğu gibi dijital ortamda doldurabilir; e-mail, WhatsApp veya diğer iletim kanalları aracılığıyla karşı tarafa iletebilirsiniz.

Eğer istenirse hazırlanan makbuz, karşı tarafın talebine göre yalnızca dijital ortamda değil kağıt formatta da çıktısı alınmak suretiyle, ıslak imzayla iletilebilir. Serbest meslek mükellefleri, imzalarını noterde tasdik ettirdikten sonra e-SMM kesmek istediklerinde hazır imzalı olarak da çıktılarıyla iletebilirler.

E-SMM düzenleme yetkisi alan serbest meslek erbapları, bu dijital uygulama sayesinde kağıt makbuz için ortaya çıkan maliyetten kurtulmanın yanı sıra makbuzun mesafeler için iletimlerinde de kargo maliyetinden ve zaman külfetinden kurtulmuş olurlar. Ayrıca makbuzlar dijital ortamda saklandığı için kaybolmaları mümkün olmaz; geriye dönük olarak incelenmeleri kolaylaşır. Birçok açıdan avantajlı olan bu uygulama paralelinde muhasebe iş yükü de oldukça azalmaktadır ve sonuç olarak şirketler gerçekleştirmekte oldukları faaliyetlere daha fazla odaklanabilmekte; diğer iş yüklerinden ve maliyetlerden kurtulabilmektedirler.

E-smm hakkında daha detaylı bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız E-SMM Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular adlı blog yazımız sizin için rehber niteliğinde bir yazıdır.

sektor-performansi-ca144b

Türkiye’de Hangi Sektörler Hızla Büyüyor?

İşletmelerin mali işlerini raporlaması, düzenlemesi ve kayıt altına alınmasında muhasebeci seçimi oldukça önemlidir. Muhasebeciler bir diğer ifadeyle mali müşavirler işletmelerin mali işlerini düzenleyerek raporlar, kayıt altına alır. Böylece, işletme sahibi birçok mali işlemi takip etmek zorunda kalmaz. Muhasebe kayıtları üzerinden işletmelerin finans raporları hazırlanır. İşletmelerin senelik mali yatırımlarını yönetmeleri açısından muhasebe kayıtları oldukça önemlidir.

Türkiye’de Hangi Sektörler Hızla Büyüyor?

2025’te Türkiye’de büyüyen sektörler hem girişimciler hem de pazar payını genişletmek isteyenler için fırsatlarla dolu. Siz de teknolojiyle büyüyen sektörlere yönelerek küresel rekabette fark yaratabilirsiniz.

Teknolojinin gelişmesi ve dijital dönüşüm, sektörlerin evrilmesini etkileyen en büyük etkenlerdir. Bu nedenle Türkiye’de büyüyen sektörler, genellikle teknolojiyle iç içe olan ve tüm süreçlere entegre edebilen lojistik, e-ticaret, sürdürülebilir enerji gibi gelecek vadeden alanlardır. Teknolojiyi aktif kullanabilen her sektör, gelişmeye devam ettiği için büyümenin parçası haline gelir. Ancak bunun için iyi öngörüler gerekir. Örneğin; teknolojinin ne yöne ilerlediği, sektör bazında hangi girişimlerin başarılı olduğu, değişen trendler neticesinde taleplere nasıl uyum sağlanacağı gibi konular her an gündemde tutulmalıdır. 2025 yılında Türkiye’nin ekonomik yapısı, bu dinamiklere uyum sağlayan sektörlerin yükselişiyle şekillendiği için yatırımları da doğrudan etkiler. Türkiye’de büyüyen sektörler içinde doğru adımlar attığınızda, işletmenizi kalıcı başarıya ulaştırabilir, Türkiye’nin ekonomik potansiyelinden tam anlamıyla yararlanabilirsiniz. Peki, hangi sektörler büyümenin bir parçası? Gelin, fırsatlarla dolu sektörleri ve iş biçimlerini birlikte keşfedelim.

Türkiye’de Büyüyen Sektörler Hangileri?

Türkiye’nin ekonomik dinamikleri, teknoloji ve küresel trendlerle şekillenen bir büyüme yolculuğu yaratır. Dolayısıyla Türkiye’de büyüyen sektörler de inovasyonla desteklenen ve yerel avantajlarla güçlenen alanlarda yoğunlaşır. İşletmelerin süreçlerini yeniden yapılandırmasını sağlayan temel etken ise teknolojik dönüşümdür. Ayrıca sürdürülebilirlik odaklı girişimler de çevresel hedeflerle uyumlu fırsatlar yaratabilir. Genç nüfusun teknoloji odaklı girişimleriyle yenilikçi projeler ortaya çıkar. Örneğin; dijital dönüşümden yararlanabilen lojistik, e-ticaret ve enerji gibi alanlar hem yerel hem küresel taleplere yanıt verir. Devlet teşvikleri de bu sektörlerde girişim başlatmayı kolaylaştırır. Ancak bölgesel avantajları da unutmamak gerekir. Çünkü işletmeleri uluslararası pazarlara taşıyabilecek fırsatlar doğurabilir. Kısaca Türkiye’de büyüyen sektörler içinde doğru stratejilerle hareket ettiğinizde işletmeniz kalıcı başarıya ulaşabilir. Gelecek vadeden dinamik sektörler ise şöyle sıralanabilir:

  • Yazılım ve Bilişim: Yapay zekâ ve bulut tabanlı çözümler, işletmelerin verimliliğini artırır. Küresel pazarlara yönelik yazılım ihracatı da sektörün büyümesini hızlandırır.
  • E-Ticaret: Online alışverişin yaygınlaşması, işletmelere uygun başlangıç maliyetiyle ilerleme imkânı tanır. Dijital pazarlama entegrasyonu, rekabet avantajı sağlar.
  • Yenilenebilir Enerji: Güneş ve rüzgâr enerjisi, çevresel hedeflerle uyumlu projelerle öne çıkar. Devlet destekleri de bu alanda girişimcileri cesaretlendirir.
  • Tarım Teknolojileri: Akıllı tarım sistemleri, verimliliği artırır ve sürdürülebilir üretimi destekler. Çeşitli inovasyonlar, sektörün küresel taleplere yanıt vermesini mümkün kılabilir.
  • Sağlık Teknolojileri: Tele-tıp ve biyoteknoloji, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırır. Yerli üretim cihazlarla ithal bağımlılık azalabilir.

Teknolojik Yeniliklerin Öncü Sektörleri

Yazılım, yapay zekâ ve bilişim, Türkiye’de büyüyen sektörler arasında öncü konumdadır. Çünkü dijital dönüşüm, sektör olarak uygun olan hemen her işletmenin iş süreçlerini yeniden yapılandırmasını sağlar. Örneğin; yapay zekâ tabanlı çözümler, veri analitiği ve otomasyonla işletmelerin verimliliğini artırır. Yerli yazılım girişimleri başlatılarak uluslararası pazarlara açılmak, genç ve yetkin iş gücüyle projeleri hayata geçirmek de mümkün. Çünkü genç ve yetkin iş gücü, teknoloji odaklı sektörlerin büyümesini hızlandırabilir, entegrasyon süreçlerinde hız kazandırabilir. Öte yandan devlet teşviklerinden faydalanarak yenilikçi girişimleri destekleyebilir, bulut tabanlı sistemlerle maliyetleri düşürerek esneklik kazanabilirsiniz. Hali hazırda bir işletmeniz varsa yazılım çözümleriyle müşteri deneyimini iyileştirebilir, bulut tabanlı sistemlerle maliyetleri düşürüp esneklik kazanabilirsiniz.

Bilişim sektörü, dijital dönüşümün belkemiğidir. Çünkü işletmeniz veri analitiğiyle pazar trendlerini daha iyi okuyabilir. Yapay zekayı sistemlerinize entegre ettiğinizde ise müşteri odaklı çözümler geliştirmeniz kolaylaşır. Örneğin; e-ticaret platformlarında kişiselleştirilmiş önerilerle satışları artırabilirsiniz. Böylece yerli girişimleriniz de küresel teknoloji devleriyle rekabet edebilir hale gelir. Yani sektörün dinamizmine ayak uydurduğunuz takdirde girişimleriniz başarılı şekilde ilerleyebilir, alanınızda kalıcı başarı elde edebilirsiniz.

Yenilenebilir Enerji ve Sürdürülebilirlik

Yenilenebilir enerji, Türkiye’de büyüyen sektörler arasında çevresel hedeflerle uyumlu bir yükseliş gösterir. Örneğin; günümüzde enerji üretiminde sürdürülebilirliği artıran güneş ve rüzgar enerjisi projelerine yatırım yaparak Türkiye’nin coğrafi avantajlarından faydalanmak mümkün. Güneş enerjisi sistemleriyle çevre dostu çözümler sunabilir, devlet teşvikleriyle yenilenebilir enerji girişimleri başlatabilirsiniz. Yeşil teknolojilerle çevresel etkiyi azaltmak da Türkiye’de büyüyen sektörler içinde uzun vadeli büyüme fırsatları yakalamanın başka bir yolu olabilir. Bu sektöre yönelerek hem çevresel hem ekonomik kazanç elde edebilirsiniz. Otomotiv sektörü, elektrikli ve hibrit araçlarla sürdürülebilirlik trendine uyum sağlayan alanlardan biridir. Yerli üretim girişimleri de bu alanda rekabet gücünü bir hayli artırdığı için bu yönde yapılacak girişimlerin başarı oranı yüksek olabilir. Örneğin; elektrikli araç şarj altyapısı sektörün büyümesine katkı sağlayabilir.

2025 Türkiye Sektör Analizi

E-ticaret, yenilenebilir enerji, tarım teknolojileri ve sağlık sektörü öncü konumunu korurken lojistik ve gıda teknolojileri de dikkat çeker. Yani Türkiye’de büyüyen sektörler denildiğinde akla ilk olarak 2025’te teknolojik yenilikler ve küresel entegrasyonla güçlenen sektörler gelir. Örneğin; akıllı sulama sistemleri geliştirilerek verimliliği artırılması tarım sektörünün büyümesine yardımcı olur. Lojistik sektörü de benzer şekilde, e-ticaretin büyümesiyle paralel olarak güçlenir. Çünkü e-ticaret söz konusu olduğunda en önemli konu ürünlerin alıcıya en iyi şekilde, en kısa zamanda ulaşmasıdır. Dolayısıyla e-ticaret ve lojistik birlikte büyüyen sektörlere iyi bir örnektir.

Orka Sektör

Türkiye’de büyüyen sektörler içinde yer almak, doğru finansal yönetim ve e-ticaret entegrasyonlarıyla kolaylaşır. Orka Bilgisayar, muhasebe, e-fatura, e-defter ve finans yönetimi çözümleriyle iş süreçlerinizi güçlendirebilir. Yenilikçi yazılımlarla işletmenizi rekabete hazır hale getirebilirsiniz.

sirket-5449

Şirket Kapatma Nasıl Yapılır? Tasfiye Nedir?

Bir kez emek harcadıktan sonra düzenli kazanç sağlayan pasif gelir, sürekli çaba gerektirmeyen bir gelir türüdür. Doğru yöntemlerle finansal özgürlüğe ulaşmak isteyenler için ideal bir seçenektir.

Günümüz dünyasında herkes daha rahat bir yaşam ve finansal güvenlik arar. Dolayısıyla çeşitli yatırımlar ve gelir yöntemleri sıkça gündeme gelir. Bunların arasında yer alan pasif gelir, düzenli gelir akışı sağlarken günlük iş yükünüzü azaltacağından tam da aradığınız yöntem olabilir. İşletme sahibi ya da bireysel yatırımcı olmanız fark etmeksizin size pek çok açıdan esneklik sunar.

İlk etapta zaman, para veya emek yatırırsınız ancak sonrasında gelir akışı daha az eforla devam eder. Örneğin; dijital ürün ya da kira geliri, bu yöntemin en bilinen yollarındandır. Önemli olan, kendi ihtiyaçlarınıza uygun bir strateji belirlemeniz ve başlangıç adımlarını sağlam atmanızdır.

Şirket Tasfiyesi Ne Anlama Gelir?

Tasfiye, şirketin faaliyetlerini tamamen sonlandırmadan önceki yasal kapanış sürecidir. Şirketin varlıkları elden çıkarılır, borçları ödenir ve varsa kalan mal varlığı ortaklara dağıtılır. Yani tasfiye, şirketin tüm ticari ilişkilerini resmî olarak sona erdirdiği, “temiz kapanış” yaptığı aşamadır.

Süreç şirket ortaklarının kararıyla başlatılır. Ancak bazı durumlarda mahkeme kararı ya da iflas gibi zorunlu sebeplerle de devreye girebilir. Özellikle limited ve anonim şirketlerde, tasfiye süreci yasal zorunluluktur; doğrudan kapatma mümkün değildir.

Tasfiye aşamasında şirket artık aktif ticari faaliyette bulunamaz. Ancak bazı işlemler hâlâ yürütülür: Alacakların tahsil edilmesi, stokların satılması, devlete karşı olan yükümlülüklerin yerine getirilmesi gibi. Bu nedenle şirketin başına tasfiye memuru atanır. Yetkili kişi tüm kapanış işlemlerinden sorumlu olur, sürecin düzenli işlemesini sağlar.

Hangi Şirketler Tasfiye Sürecine Girmelidir?

Tasfiye süreci, esas olarak tüzel kişiliğe sahip şirketlerin kapatılması için zorunlu adımdır. Özellikle limited ve anonim şirketler, faaliyetlerini sonlandırmak istediklerinde resmi olarak tasfiye sürecine girmek zorundadır. Bu tür şirketlerde sadece vergi dairesine “kapatıyoruz” demek yeterli değildir; tüm hukuki yükümlülüklerin tek tek yerine getirildiği kapanış prosedürü şarttır.

Buna karşılık şahıs şirketlerinde tasfiye süreci zorunlu değildir. Şahıs işletmeleri, vergi dairesi ve meslek odalarına yapılacak birkaç bildirimle faaliyetlerini durdurabilir. Fakat vergi borcu ya da SGK yükümlülüğü olan şahıs işletmesi de yine dikkatli şekilde kapatılmalıdır. Aksi takdirde işletme sahibi bireysel olarak sorumlu tutulur.

Şirket Tasfiye Süreci Nasıl Başlatılır?

Şirket kapatma sürecindeki adımlar, şirketin türüne göre küçük farklılıklar gösterebilir ancak genel çerçeve aynıdır. Genel geçerli olan prosedürler aşağıdaki gibidir:

  • Tasfiye süreci, şirket ortaklarının aldığı genel kurul kararıyla başlatılır. Kararda şirketin tasfiye edilmesine karar verildiği açıkça belirtilmeli ve tasfiye memuru atanmalıdır. Tasfiye memuru çoğu zaman ortaklardan biri olur; ancak dışarıdan bir kişi de bu görev için seçilebilir.
  • Alınan karar, noter tarafından onaylanır ve ardından ticaret sicil müdürlüğüne bildirilir. Bu adım, sürecin resmiyet kazanması açısından oldukça önemlidir.
  • Tasfiye kararının noter onaylı örneğiyle birlikte ticaret siciline başvuru yapılır. Karar tescil edildikten sonra, şirketin tasfiye sürecine girdiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir. İlanla birlikte şirketin borçlu ya da alacaklı olduğu kişi ve kurumlara da bildirim yapılmış olur.
  • Tasfiye sürecine girildiği vergi dairesine ve SGK'ya resmi olarak bildirilmelidir. Defterlerin kapanışına kadar sürecek olan geçici durum bildirilir. Şirket tasfiye sürecinde dahi vergi ve SGK açısından yükümlülüklerini sürdürmek zorundadır.
  • Tasfiyeye giren şirketin ünvanına “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenir. Örneğin, “ABC Ltd. Şti.” artık “Tasfiye Halinde ABC Ltd. Şti.” olarak geçer. Sürecin resmiyetini gösteren bir diğer önemli aşamadır.

Bu adımlardan sonra şirketin fiilen ticari faaliyeti sona ermiş olur; ancak tasfiye işlemleri tamamlanana kadar defter tutulmaya ve beyanname verilmeye devam edilir.

Şirketin Kapanması İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Tasfiye memuru, şirketin tüm borç ve alacaklarını detaylı olarak çıkarmalıdır. Varsa alacakları tahsil edilir. Müşterilerden, iş ortaklarından veya üçüncü kişilerden olan alacaklar tasfiye döneminde şirket hesabına geçirilmelidir. Tahsil edilen alacaklarla birlikte, şirketin borçları ödenir. Tedarikçi borçları, SGK primleri, vergi borçları ve çalışanlara olan maaş/ihbar/kıdem tazminatları öncelikle kapatılmalıdır.

Tasfiye sürecinde tutulan defterlerin, kayıtların en az 10 yıl süreyle saklanması zorunludur. Bu yükümlülük, tasfiye memuru tarafından üstlenilir veya arşiv sorumlusu belirlenerek devredilir.

İşlemler devam ederken her ay KDV, muhtasar gibi beyannameler verilmeye devam edilir. Ek olarak tasfiye başlangıcında açılış bilançosu ve her yıl tasfiye dönemi sonu için ara bilanço düzenlenir. Süreç tamamlandığında ise tasfiye kapanış bilançosu hazırlanır.

Tasfiye Süresi Ne Kadar Sürer?

Türk Ticaret Kanunu'na göre, tasfiye sürecinin yasal olarak en az 6 ay sürmesi gerekir. İlgili süre, şirketin tasfiye kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesinden itibaren başlar. Belirlenen süre şirketin hiçbir borç bırakmadan ve ileride bir hak talebine konu olmadan kapanabilmesini sağlar. Eğer alacaklılar bu süre zarfında taleplerde bulunursa, talepler karşılanmadan tasfiye süreci tamamlanamaz.

Bazı şirketler, çok sayıda alacak ve borca, geniş varlık listelerine ya da devam eden dava süreçlerine sahip olabilir. Benzer durumlarda tasfiye süreci 6 ayı aşabilir, 1 yılı bulabilir. Özellikle aktif olarak çalışan, çok sayıda müşteri ya da tedarikçisi olan şirketlerde işlemlerin tamamlanması zaman alabilir.

Şirket Tasfiyesi Sonrası Yapılması Gerekenler

Tasfiye memuru, tüm işlemleri tamamladıktan sonra şirketin tasfiye sonu bilançosunu hazırlar. Bilanço, şirketin tasfiye sonrası kalan varlıklarının durumunu gösterir. Eğer tüm yükümlülükler sıfırlandıysa, kalan varlıklar ortaklara dağıtıldıysa, bilanço sıfır bakiye ile kapanır.

Tasfiye süreci tamamlandıktan ve kapanış bilançosu hazırlandıktan sonra, şirketin ticaret sicilinden silinmesi gerekir. Bunun için tasfiye memuru, Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gerekli belgelerle başvurarak “tasfiyenin sona erdiğini” bildirir. Bildirimle birlikte, şirketin ünvanı sicilden silinir ve artık resmî olarak faaliyet gösteren bir tüzel kişilik kalmaz. Ticaret sicil işlemleri tamamlandıktan sonra, ilgili vergi dairesine gidilerek şirketin vergi kaydının resmen terk edilmesi sağlanır.

mali-musavir-veya-muhasebeci-secerken-dikkat-edilmesi-gerekenler-1_800x400

Muhasebeci Seçimi Nasıl Yapılır, Nelere Dikkat Edilir?

İşletmelerin mali işlerini raporlaması, düzenlemesi ve kayıt altına alınmasında muhasebeci seçimi oldukça önemlidir. Muhasebeciler bir diğer ifadeyle mali müşavirler işletmelerin mali işlerini düzenleyerek raporlar, kayıt altına alır. Böylece, işletme sahibi birçok mali işlemi takip etmek zorunda kalmaz. Muhasebe kayıtları üzerinden işletmelerin finans raporları hazırlanır. İşletmelerin senelik mali yatırımlarını yönetmeleri açısından muhasebe kayıtları oldukça önemlidir.

İşletmeler için Muhasebeci Seçme Rehberi

İşletmelerde mali işlemlerin düzenlenmesi ve raporlanması zaman alan bir iştir. Bu süreçlerin işletme sahipleri tarafından takip edilmesi ise firma yönetimini zorlaştıran bir etken olabilir. Firma sahipleri mali işlemleri gerçekleştirmek için fazla vakit harcayabilir. Bu nedenle, mali işlemlerin bir muhasebeci tarafından takip edilmesi şirketteki işlemlerin yürütülmesi ve yönetilmesini kolaylaştırabilir. Ancak mali işlemlerin doğru bir şekilde yönetilmesi ve takip edilmesi için de uzman bir muhasebeci seçmek önemlidir. İşletmeniz için muhasebeci seçerken birtakım hususlara dikkat ederek mali işlemlerinizi profesyonel destek ve hizmetlerle yönetebilirsiniz.

Muhasebeciler İşletmelerde Hangi İşleri Yapar?

İşletmelerin mali işlerini doğru planlaması için muhasebeci seçimi kadar hangi finansal işlemlerde mali müşavirden yardım alacağını da belirlemesi gerekir. Bu nedenle, işletmeler muhasebeci ile anlaşırken hangi işlerin mali müşavir tarafından yürütüleceğini de iş sözleşmesi kapsamında belirlemeleri önemlidir.

Muhasebeciler firmaların mali işlerini yürütmekle sorumlu çalışanlardır. Uzman muhasebecilerin işletmelerde gerçekleştirdiği işler şu şekilde sıralanabilir:

  • Şirketlerin mali politikalarını belirleyerek etkin yönetim için önerilerde bulunur.
  • Şirketin 6 aylık ya da yıllık periyotlarla vergi beyannamelerini hazırlar.
  • Şirketlerin mali durumlarını takip ederek raporlar. Yıllık mali planlamaları gerçekleştirir.
  • Firmaların mali risklerini raporlar ve değerlendirir.
  • İşletmelerin gelir gider dengelerini takip ederek finansal raporlar hazırlar.
  • Vergi yükümlülükleri ve ödemelerinin optimize edilmesi için danışmanlık hizmetleri verir.
  • Firmaların günlük, aylık ve yıllık mali işlemlerini gelir gider tabloları ile kayıt altına alır.
  • Şirket içerisindeki mali kayıtların doğruluğunu güvence altına alır.

 Doğru muhasebeci seçimi ile mali işlemlerinizi takip edebilir, şirket yatırımlarınızı doğru bir şekilde yönetebilirsiniz.

Muhasebeci Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Serbest muhasebeci seçiminde birtakım hususlara dikkat ederek mali işlemlerinizi etkili yönetebilecek mali müşavirlerle birlikte çalışabilirsiniz. Muhasebeci seçerken lisans, çalışan nitelikleri, uzmanlık alanı, iş tecrübesi, maliyet gibi farklı faktörleri dikkate almalısınız. İyi bir muhasebeci seçiminde şu hususları dikkate alabilirsiniz:

  • Muhasebeci seçiminde ilk olarak adayın eğitim durumu, kariyeri ve güvenilirliği incelenmelidir.
  • Muhasebe alanındaki uzmanlık derecesi, iş tecrübesi, mevzuat ve vergilendirme konularındaki bilgi birikimi dikkate alınmalıdır.
  • Mali işlemlerin yürütülmesi için adayın SMMM (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir) belgesine de sahip olması gereklidir. Mali işlemlerin mevzuata uygun yürütülmesi için bu belge zorunludur.
  • Muhasebecinin finansal raporlama yaparken kullandığı altyapı ve teknoloji de oldukça önemlidir. Adayın finansal yazılımlarını kullanmasını test ederek daha kolay karar verebilirsiniz.
  • Mali kayıtları tutacak olan muhasebecinin güvenilir olması, işini doğru yapması da oldukça önemlidir.
  • Muhasebecilerle iş sözleşmesi yaparken danışmanlık hizmeti ve ücretleri hakkında da detaylı bilgi almalısınız.

Doğru Muhasebeci Seçimi

Doğru muhasebeci seçimi için birtakım kriterler belirleyerek adaylarla mülakat gerçekleştirebilirsiniz. Muhasebeci adayı ile mülakatta şu hususları görüşebilirsiniz:

  • Teknolojik bilgi birikimi: Bilgi teknolojisi kullanımı ve dijitalleşme ile hızlı veri akışı sağlama iş süreçlerini hızlandırır ve kolaylaştırır. Mali süreçlerde muhasebecinin ilgili mesleki programlara hakim olması gereklidir.
  • Vergi planlaması: Şirketin vergi ödemeleri genellikle muhasebeciler tarafından gerçekleştirilir. Bu nedenle, muhasebeci işletmenin vergi yükünü hafifletecek rasyonel stratejiler geliştirmelidir.
  • Erişilebilirlik: Muhasebeci ile iletişim kanallarının açık olması da mali işlerin yönetiminde önemli bir faktördür. İhtiyacınız olduğundan mali müşavir ile doğrudan iletişim halinde olmak işlerin hızlı yürütülmesini sağlar.
  • Danışmanlık hizmeti: Mali süreçlere göre iş planlarının yönetilmesi ve realist fikirler geliştirilmesi için danışmanlık hizmeti sağlamak da muhasebecinin görevleri arasında yer alabilir. Mali yönden işinizi büyütme için rehberlik mali müşavirliğin önemli bir hizmetidir.
  • Kariyer: Muhasebecinin mali müşavirlik alanında ne kadar süre ile çalıştığı, referansları oldukça önemlidir. İşini profesyonel şekilde yapmak için alanında uzman, yeterli iş tecrübesine sahip muhasebeciler tercih edilmelidir.
  • Hizmet ve Maliyet: Muhasebeci adayı ile mülakatta hem sağlayacağı hizmetler hem de iş sözleşmesine göre alacağı ücret belirlenmelidir. İş akdinde bu detaylara yer vererek kendinize hukuki güvence oluşturabilirsiniz.

Doğru Muhasebeci Seçmenin Avantajları

İyi bir muhasebeci ile çalışmak işletmelere birçok avantaj sağlar. İyi bir mali müşavir ile anlaşarak işletmenin mali durumunu takip etmeniz büyüme hedeflerinize daha kolay ulaşmanızı ve finansal kaynaklarınızı daha etkili yönetmenizi sağlayabilir. Doğru muhasebeci seçmenin avantajları şu şekildedir:

  • Şirketiniz için olası mali riskleri daha kolay öngörerek hızlı tedbirler geliştirebilirsiniz.
  • Muhasebecinin networking ağından faydalanarak yeni iş ortaklıklar kurabilirsiniz.
  • Vergi planlamasını doğru bir şekilde yaparak mevzuat ve yasal prosedürlerin yükümlülüklerini kolay bir şekilde yerine getirebilirsiniz.
  • Muhasebe programları ile geleneksel süreçlere göre mali işlemlerinizi daha kolay bir şekilde yapabilirsiniz.
  • Mali kayıtlarınızı elektronik ortamda sürekli güncel tutarak verilerinize kolay bir şekilde erişebilirsiniz.

Orka Muhasebe

Orka Bilgisayar tarafından sunulan kurumsal muhasebe ve yazılım çözümlerinden faydalanarak mali işlemlerinizi hızlı, kolay bir şekilde yapabilirsiniz.

odero-blog-link-ile-nasil-odeme-alinir-650x356px

Link ile Ödeme Nedir? Avantajları Nelerdir?

Teknolojideki gelişmelerin en çok değişime neden olduğu alanlardan biri hiç şüphesiz e-ticaret sektörüdür. Kullanıcıların değişen alışveriş alışkanlıkları, link ile ödeme gibi çok daha hızlı ve pratik ödeme yöntemlerinin geliştirilmesine neden oldu.

E-ticaret kavramı, ilk örneklerin ortaya çıkmaya başladığı 90’lı yılların ortasından bu yana bir hayli değişime uğradı. Bugün gelinen noktada ise e-ticaret, işletmelerin satış gerçekleştirmek için kurduğu web sitelerinin çok daha ötesinde bir anlama sahip. Web sitelerinin yanı sıra mobil uygulamalar da e-ticarette önemli bir yer edinirken aynı zamanda dijital ödeme sistemleri de gelişti. Sosyal medya platformları ve mesajlaşma uygulamaları birer satış kanalına dönüşürken ödeme yöntemlerinin arasına da QR ve link ile ödeme gibi çok daha pratik seçenekler eklendi. Giderek yaygınlaşan ve işletmelere birçok fayda sağlayan link ile ödeme yöntemine yakından göz atalım.

Yeni Nesil Ödeme Yöntemi: Link ile Ödeme

Link ile ödeme, online ödeme almak için tercih edilen popüler yöntemlerden biridir. Son yıllarda özellikle sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının satış amacıyla kullanılmaya başlanması ile yaygın hale geldi. Link ile ödeme alma yönteminde, işletmeye ait web sitesi üzerinden ödeme alma işleminden farklı olarak link ile ödemede müşteriler doğrudan ödeme hizmet sağlayıcısının sunduğu ödeme sayfasına yönlendirilir.  Sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları, e-posta, SMS ve dijital faturalarla birlikte alıcıya gönderilen bağlantılar sayesinde ödeme süreci hem işletmeler hem de tüketiciler için pratik ve hızlı hale gelir.

Bir e-ticaret sitesine sahip olmasanız da Instagram ve TikTok gibi görsel ağırlıklı sosyal medya platformları ve WhatsApp, Telegram gibi yaygın kullanılan mesajlaşma uygulamaları üzerinden satış yapabilirsiniz. Söz konusu bu platformlar tanıtım için ideal adresler olsa da satış için ihtiyaç duyulan ödeme altyapısı gibi araçları sunmaz. Sosyal medya üzerinden ürün veya hizmetlerinizi gören ve satın almak isteyen bir müşterinize doğrudan bir ödeme linki göndererek satın alım yapmalarını sağlayabilirsiniz.

Link ile Ödeme Nasıl Alınır?

“Link ile ödeme nasıl alınır?” sorusunun yanıtı oldukça basittir. Müşterilerinizden link ile ödeme alabilmek için bu özelliğe sahip ödeme hizmet sağlayıcısı ile çalışmanız gerekir. Birçok yeni nesil ödeme hizmet sağlayıcısı, sanal POS çözümlerinin yanı sıra link ile ödeme gibi çözümleri de müşterilerine sunuyor. Link ile ödeme almanıza imkan tanıyan bir sağlayıcı ile çalışmaya başladıktan sonra süreç oldukça basit bir şekilde ilerler.

Sosyal medya veya farklı kanallar üzerinden iletişime geçtiğiniz ve ürünlerinizi satın almak isteyen müşterilerinize, özel olarak oluşturulmuş ödeme linki göndermelisiniz. Tercih ettiğiniz ödeme sağlayıcısına göre ürüne veya müşterinin sepetine özel ödeme linki oluşturma işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Ödeme bağlantısına sahip olan müşteri, linke tıklamasının ardından doğrudan ödeme sayfasına yönlendirilir. Müşteriniz sunmuş olduğunuz farklı ödeme yöntemleri arasından dilediğini seçerek satın alma işlemini tamamlar. Kontrol panelinizde ödemenin tamamlandığını gördüğünüzde ise teslimat sürecini başlatabilirsiniz.

Ödeme bağlantılarını doğrudan sosyal medya paylaşımlarınıza ve tanıtım çalışmalarınıza dahil etmeniz mümkündür. Instagram hikayeleri, Reels’lar, TikTok paylaşımları, SMS ve pazarlama e-postaları ile kullanıcıları doğrudan ödemeye yönlendirebilirsiniz. Aynı zamanda DM, WhatsApp gibi farklı kanallar üzerinden doğrudan iletişime geçtiğiniz müşterilerinize özel de e-ticaret ödeme linki oluşturarak gönderebilirsiniz. Örneğin, beyaz renkli bir pantolon paylaşımınız üzerinden sizinle iletişime geçen ve siyah renklisinin olup olmadığını soran bir müşterinize doğrudan siyah pantolonu satın alabileceği bir ödeme bağlantısı yollayabilirsiniz. Bu ve benzer senaryolar satışlarınızı artırmanız için önemli bir rol oynayacaktır.

Link ile Ödemenin Avantajları

Web siteniz ve mobil uygulamanızda müşterilerinize zengin ödeme yöntemi çeşitliliği sunmanız oldukça önemlidir. Kredi kartı, havale/EFT, QR ile ödeme, mobil ödeme, cüzdan uygulamaları gibi pek çok farklı yöntem ile ödeme kabul edebilirsiniz. Link ile ödeme alma ise satış kanallarınızı artırmaya olan katkısı başta olmak üzere sunduğu avantajlar ile ayrı bir öneme sahiptir. Link ile ödemenin işletmelere sunduğu başlıca avantajlar şunlardır:

  • Herhangi bir kurulum ve entegrasyon sürecine ihtiyaç duymaz. Hızlı bir şekilde link ile ödeme almaya başlayabilirsiniz.
  • Kurulum sürecine ihtiyaç duyulmaması maliyetlerin de düşmesi anlamına gelir. Özellikle küçük işletmeler için ideal bir ödeme alma yöntemidir.
  • Ödeme linklerini web siteniz, e-posta, SMS, Instagram, Pinterest, Facebook ve WhatsApp gibi farklı platformlarda kullanabilirsiniz.
  • Link ile ödemeyle birlikte müşterilerinize ödeme hizmet sağlayıcınızın desteklediği kredi kartı, havale/EFT, mobil ödeme gibi farklı ödeme yöntemlerini sunabilirsiniz.
  • Link ile ödeme sistemi dünya çapında oldukça yaygındır ve birçok tüketici işleyişe aşinadır. Bu nedenle yurt dışı satışlarında da link ile ödemeyi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
  • Ödeme işlemi, ödeme hizmet sağlayıcınızın güvenli altyapısı ile gerçekleştirilir. PCI DSS gibi güvenlik standartlarını sağlayan ödeme altyapıları sayesinde hem işletmeniz hem de müşterileriniz için güvenli bir süreç sunmuş olursunuz.
  • Müşterileriniz için ödeme sürecini pratik ve hızlı hale getirir. Bu da hem müşteri memnuniyetini hem de satışlarınızı artırma konusunda fayda sağlar.
  • Müşterilerin doğrudan ödeme ekranına yönlendirilmesi, vazgeçme ve sepette ürün terk etme oranlarını azaltarak satışa dönüşen etkileşimleri artırır.
  • Ödeme deneyimini iyileştirir ve özellikle alışveriş için mobil cihazları tercih eden müşterilerin kolay bir şekilde ödeme yapması sağlanır.
  • Ödeme hizmet sağlayıcı tarafından sunulan arayüzler sayesinde işlem takibi çok daha kolaylaşır.
  • İnternetten ödeme alma sürecinde kullanıcı kaynaklı hataların büyük bir kısmı ortadan kaldırılır.

Orka E-Ticaret

E-ticarette web sitenizin yanı sıra pazar yerleri ve sosyal medya platformları gibi birçok farklı kanal üzerinden satış gerçekleştirebilirsiniz. Ancak satışların ve ödemelerin farklı noktalardan geldiği çok kanallı bir sistemde muhasebe takibi de karmaşık hale gelecektir. Bu karmaşıklığın ortadan kaldırılması için kullandığınız muhasebe programının nitelikleri ön plana çıkar. Orka Muhasebe Programı, e-ticaret işletmelerinin tüm ihtiyaçlarına yanıt verebilecek özellik ve modüllere sahiptir. Orka ile muhasebe süreçlerini sorunsuz ve kolay bir şekilde yönetirken işinizi büyütmeye odaklanabilirsiniz.

6357d63ebe6b5c003d7ec3fc_10

Elektronik İmza Nedir? Kullanım Alanları Nelerdir?

Elektronik imza, dijital belgelerde güven ve yasallık sunar. İş süreçlerinde hız, çevre dostu yaklaşım ve güvenlik arıyorsanız e-imza ile işlemlerin verimli ve belgelerin güvenilir olmasını sağlayabilirsiniz. Dijital dönüşüm, en başta verimsiz ve zaman alıcı kâğıt temelli süreçleri dönüştürdüğü için iş dünyasının geleneksel kalıplarını kırar. Manuel olarak yapılan ve zaman alıcı işlemleri ortadan kaldıran dijital dönüşümün merkezinde ise daha hızlı ve güvenli teknolojiler yer alır. İşletmeler de rekabet avantajı ve geleceğe hazırlıklı olmak adına bu teknolojilere yönelir. İşte bu yeniliklerden biri de elektronik imzadır. Elektronik imza, dijital belgelerin yasal geçerlilikle imzalanmasını sağlar. Çevre dostu bir yaklaşım sunması, kâğıt tüketimini azaltmasıyla dikkat çeker. E-ticaretten kamu hizmetlerine kadar geniş bir kullanım alanı sunan e-imza, Türkiye’de 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu çerçevesinde uygulanır. Güvenilirlik ve pratiklik sunduğu için birçok sektörde tercih edilir.

Elektronik İmzanın Çalışma Mekanizması

Dijital belgelerin güvenilirliği, modern iş dünyasında en önemli ihtiyaçlardan biridir. Elektronik imza, bu ihtiyacı karşılamak için kriptografik bir sistem kullanır ve belgelerin yasal olarak bağlayıcı olmasını sağlar. Türkiye’de 5070 sayılı Kanun ile tanımlanan teknoloji, sertifika yetkilisi tarafından verilen dijital sertifikalar aracılığıyla çalışır. E-imza yetkisi alırken özel bir anahtar ile belgeyi imzalamanız beklenir. Verilen anahtar, yalnızca size özel olduğu için sahteciliğe karşı koruma sunar. Elektronik imza doğrulama işlemi ise genel anahtar ile yapılır, burada imzanın gerçekliği kontrol edilir. Sistem sayesinde hem güvenliği hem de kimlik doğrulamasın yapıldığı için dijital işlemler ıslak imza kadar bağlayıcı olur.

Teknolojik altyapısı ve sistemin tamamı elektronik imzanın işleyişini daha da güçlendirir. Örneğin; kullanıcı kimliklerini doğrulamakla görevlendirilen sertifika yetkilileri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yetkilendirilir. İmza işlemi ise genellikle bir yazılım veya donanım cihazı (örneğin, USB token) üzerinden gerçekleşir. Özel anahtarın ele geçirilmesi neredeyse imkânsız olduğundan elektronik imza güvenliği açısından yüksek standartlar sunar.

Farklı Sektörlerde Elektronik İmza Kullanımı

Dijitalleşme, işletmelerin verimliliğini artırırken maliyetleri düşürmeyi hedefler. Elektronik imza avantajları da bu süreçte önemli rol oynar. Çünkü kağıt tabanlı süreçlerin yerini aldığı için iş akışlarını daha hızlı, güvenli ve çevre dostu hale getirir. Dolayısıyla bireysel kullanıcılar ve büyük ölçekli şirketler için vazgeçilmezdir.

Zaman Tasarrufu

Geleneksel imza süreçleri, belgelerin fiziksel olarak hazırlanmasını, gönderilmesini ve onaylanmasını gerektirir. Elektronik imza, bu adımları dijital ortama taşıyarak işlemleri saniyeler içinde tamamlar. Örneğin; sözleşme imzalamak için kargoya gerek kalmaz, taraflar belgeleri anında imzalayıp paylaşabilir. Özellikle zaman kısıtlaması olan iş süreçlerinde büyük avantaj sağlar.

Maliyet Azaltımı

Kâğıt, baskı ve kargo masrafları, işletmeler için önemli bir gider kalemidir. Elektronik imzada tüm süreç dijital olarak yönetildiğinden bu maliyetleri ortadan kaldırır. Ayrıca, elektronik imza uygulamaları, arşivleme ve depolama giderlerini azaltır.

Güvenlik ve Yasal Geçerlilik

Elektronik imza, kriptografik teknolojilerle desteklendiğinden sahtecilik riskini en aza indirir. Elektronik imza yasal geçerliliği ise Türkiye’de 5070 sayılı Kanun kapsamındadır. Yani ıslak imza ile eşdeğerdir. Siz de bu güvenilirlik sayesinde hassas belgeleri gönül rahatlığıyla dijital ortamda paylaşabilirsiniz.

Çevresel Katkı

Kâğıt tüketimini azaltmak, çevre dostu bir yaklaşımdır. Elektronik imza, kâğıt kullanımını büyük ölçüde ortadan kaldırarak doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunur. Böylece hem çevresel sorumluluklarınızı yerine getirir hem de sürdürülebilir bir imaj oluşturabilirsiniz.

Elektronik İmza Kullanımında Önemli İpuçları

Güvenli teknolojiler, doğru kullanıldığında maksimum fayda sağlar. Elektronik imza başvurusu da sürecin ilk adımıdır ve burada en önemli konu e-imzanın yetkili sertifika sağlayıcılarından alınmasıdır. En başta BTK tarafından onaylanmış bir kurum seçmelisiniz. Kimlik doğrulama süreci genellikle fiziksel olarak yapıldığından işlemlerin kim tarafından ve nasıl yapıldığını görebilirsiniz.

Öte yandan imza aldıktan sonra özel anahtarınızı korumanız büyük önem taşır. Özel anahtar, elektronik imzanın temel taşıdır ve yetkisiz kişilerin eline geçerse büyük güvenlik riski oluşur. Bu nedenle, anahtarın güvenli bir cihazda (örneğin, USB token) saklanması ve paylaşılmaması gerekir.

Yasal uyumluluk, bir diğer önemli noktadır. Elektronik imzanın geçerli olması için kullanılan sistemlerin GİB ve BTK standartlarına uygun olması gerekir. Örneğin; elektronik imza ile yapılan işlemler, doğru formatta ve sertifikalı sistem üzerinden yapılmalıdır, aksi takdirde yasal geçerlilik risk altına girer.

Yazılım aracılığıyla gerçekleşen işlemler olduğundan sistem güncellemelerini sürekli takip etmeniz gerekir. Elektronik imza yazılımları ve sertifikaları, belirli aralıklarla yenilenir. Dolayısıyla güncel olmayan sistem, işlem hatalarına veya güvenlik açıklarına yol açabilir. Bu nedenle, sertifika yenileme süreçleri ve yazılım güncellemelerini düzenli olarak yapmayı unutmamalısınız.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

E-Belge Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan dijital dönüşüm yolculuğundan şirketlerde kullanılan belgeler de nasibini almış durumda. Küçük veya büyük ölçekli pek çok şirket, düzenlediği belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kararları doğrultusunda dijitalleşme yoluna gitmekte. E-belge olarak adlandırılan bu kavram dijitalleşme sürecine uyumlanma açısından işletmeler için oldukça önemli. Ancak e-belge düzenleme sürecinde hangi belgelerin bu kapsama girdiğine ve ne tür standartların benimsenmesi gerektiğine dair bazı soru işaretleri bulunmakta. Peki, e-belge nedir, ne işe yarar ve nasıl düzenlenir? Gelin e-belge hakkındaki önemli konu başlıklarını yakından inceleyelim.

E-Belge Nedir?

Elektronik belge olarak adlandırılan e-belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dijital dönüşüm çerçevesinde uygulamaya aldığı tüm elektronik belgelere verilen isimdir. E-belge çeşitleri arasında e-fatura, e-irsaliye, e-defter ve e-gider pusulası gibi farklı belgeler yer alır. Elektronik belgeler sayesinde şirket yetkililerinin muhasebe kayıtlarını oluşturması ve takip etmesi daha kolay olur. Fiziki ihtiyaçları ortadan kaldıran elektronik belgeler sayesinde arşiv tutma gerekliliği kalmaz. Bunun yerine belgelerin kaydı e-arşiv üzerinde tutulur ve istenildiği zaman ilgili dokümanlara kolayca ulaşılabilir.

E-Belge Ne İşe Yarar?

Teknolojinin hızla geliştiği günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm faaliyetleri önemli bir gereklilik halini almıştır. Ticari faaliyetlerde kullanılan e-belge sistemi ile birlikte ekonomik anlamda daha hızlı ve güvenli bir zemin oluşturmak, işlerin daha verimli ilerlemesini sağlamak mümkün olur. GİB öncülüğünde başlatılan büyük dijital dönüşüm devrimi kapsamında verimlilik, otomasyon ve optimizasyon anlamında işletmelere daha akıcı süreç yönetimine sahip olma imkanı sunulur. Elektronik belge sistemi ile birlikte şirketlerin daha hızlı, eksiksiz ve tasarruflu şekilde hareket etmesi desteklenir. Elektronik ortamda hazırlanan e-belgeler sayesinde işlemlerin kontrolü ve paylaşımı çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirilirken süreçlerin dünya standartlarına taşınması da mümkün hale gelir.

E-Belge Nasıl Düzenlenir?

E-belgeler mükellefler tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği standartlara göre hazırlanmalı ve düzenlenmelidir. Gerekli koşulları sağlayan söz konusu elektronik belgeler GİB portalı üzerinden gönderilebilir. Elektronik belge kullanımı işletmelerde her geçen sene daha fazla yaygınlaşan bir uygulama olup belirli vergi mükellefleri için ise zorunlu hale gelmiştir. E-belge sistemi; özel entegratörler, GİB portalları ve doğrudan entegrasyon sistemleri olmak üzere 3 farklı şekilde kullanılabilir. Vergi mükellefi olan işletmeler bu yöntemlerden birini seçerek, e-belge başvuru sürecini başlatarak elektronik belge kullanımı gerçekleştirebilir. E-belgelerin kontrolü ise e-belge doğrulama ve görüntüleme sistemleri aracılığı ile denetlenir.

Orka Bilgisayar ile E-Dönüşüm Sürecini Başlatın

İşletmeniz için dijital dönüşüm sürecini başlatmak istiyorsanız Orka Bilgisayar’ın kapsamlı e-belge transfer hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Diğer entegratörlerden e-belge transferi yaparak müşterilerinizin e-fatura portalındaki elektronik belgeleri hızlıca indirip görüntüleme ve toplu muhasebeleştirme düzenleme işlemlerini yapma imkanı bulabilirsiniz. Orka SQL programındaki e-belge modülünü satın alarak süreci hemen başlatabilirsiniz.

Ayrıca şirketinizin faturalarını tek tuşla oluşturabilir ve muhasebe kayıtlarına otomatik olarak iletebilirsiniz. E-fatura hizmeti ile göndermiş olduğunuz faturalara Word, Excel veya PDF dokümanları ekleyerek müşterilerinize işlem hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirsiniz. E-defter uygulaması ise elektronik ortama girdiğiniz her kaydın GİB standartlarına uyumluluğunu denetleyerek e-defter gönderim gününü size hatırlatır. Bilanço kuralları dışında kalmış hiçbir e-defteri düzenleyemez veya gönderemezsiniz. Bu sayede işlemlerinizde hata yapma olasılığınız ortadan kalkar.

Tüm bunların yanında e-arşiv uygulaması ile e-fatura mükellefi olmayan kişilere de dijital ortamda e-belge düzenleyebilir ve gönderebilirsiniz. Birden fazla şubeniz varsa tanımlama ve aktivasyon süreçlerine hız katabilir, gelen-giden e-arşiv faturalarınızın takibini kolay hale getirebilirsiniz. Siz de Orka Bilgisayar’ın işletmenize en uygun e-dönüşüm seçeneklerini hemen inceleyerek dijital süreçlerinizi en iyi şekilde yönetin!

demo-attachment-547-Mask-Group-49@2x

Basit Usulde e-SMM Nasıl Düzenlenir?

Ticari işlemler ürün veya hizmet odaklı olarak gerçekleştirildiklerinde, taraflar resmiyette tabii oldukları tanımlar itibarıyla farklı makbuz ve fatura uygulamalarından faydalanmaktadırlar. Serbest meslek erbabı olan kişilerin verdikleri hizmet karşılığında aldıkları ödemeye istinaden bir serbest meslek makbuzu düzenlerler. Dijital dönüşüm kapsamında ise bu makbuz “e-SMM” adını kazanmıştır. e-SMM, elektronik serbest meslek makbuzu olarak tanımlanır ve genel özellikleri itibarıyla da kağıt formdaki serbest meslek makbuzuyla aynı nitelikleri taşımaktadır. e-SMM nedir denildiğinde basitçe bu şekilde açıklanabilir.

Bu yazımızda, basit usulde vergilendirilen bir tarafa yönelik olarak e-SMM düzenlenebilir mi ve nasıl düzenlenir konularını ele alacağız.

Basit usulde vergilendirilen mükellefe e-SMM makbuzu kesmek

Serbest meslek erbapları, ödemenin kaydını tutmalarını sağlayan serbest meslek makbuzunu kesmekle ve kayıt altına almakla yükümlüdürler. Bu çerçevede, GİB e-SMM düzenlemesi uyarınca, serbest meslek mensuplarının vergilendirme ve finansal kayıtlarını dijital ortamda kontrol etmektedir. Peki, basit usule tabii olan bir mükellef için e-SMM kesilmesi mümkünmüdür? Bu sorunun yanıtı, evet olacaktır. Serbest meslek ile uğraşan kişiler, geliri basit usulde tespit edilen mükelleflere de e-SMM kesebilirler. Basit usul e-SMM kesilmesinde söz konusu olan bazı farklara ise dikkat edilmesi gerekmektedir. Basit usulde vergilendirilen taraflar çoğunlukla geliri düşük olan sektörlerde yer alanlardır. Kısacası, kendi işyerinde çalışmalarını gerçekleştiren ve bunun yanında belirli bir ciro sınırının da üzerine çıkmayan taraflardır. Örnek olarak; tesisatçı, bakkal, marangoz gibi meslek grupları gösterilebilir. Bu vergilendirmeye tabi olan taraflara yönelik olarak ise bazı özel düzenlemeler bulunmaktadır. Örneğin; geliri basit usulde tespit edilenlerin bir defter tutma sorumluluğu olmamakla beraber geçici vergi ve katma değer vergisi istisnasına da tabiilerdir.

e-SMM makbuzu nasıl kesilir

Herhangi bir serbest meslek erbabı, bir odaya kaydı olan ve geliri basit usulde tespit edilen mükellefe verdiği hizmet karşılığında aldığı ücreti muhasebeleştirebilmek için e-SMM düzenleme işlemini gerçekleştirmelidir. Bu anlamda, bahsi geçen gruptaki mükelleflere serbest meslek makbuzu kesilebilmektedir. Yalnızca, bu türde gelire sahip olan tarafların vergi muaflıkları söz konusu olduğu için, e-SMM’de stopaj uygulanmamaktadır.

Basit usulde gelire tabii olanlara e-SMM nasıl kesilir konusu ise esasen diğer tüm mükellef ilişkilerinde olduğu gibidir. Serbest meslek erbabı taraf, basit usulde vergilendirilen mükellefe diğer tüm mükelleflere kestiği gibi bir serbest meslek makbuzu kesebilmektedir. Aralarındaki tek fark ise bu mükelleflerin bazı vergilerden muaf olmasıdır. Bu nedenle düzenlenecek olan belgede kesinti yapılması anlamsızdır çünkü basit usulde vergilendirilenlerin vergi dairesine böyle bir ödeme yapma yükümlülüğü yoktur.

"GVK.nun 94. maddesi uyarınca, yaptıkları ödemelerden vergi tevkif edecekler arasında basit usulde vergilendirilen mükellefler sayılmamıştır. Bu nedenle söz konusu mükellefler gelir vergisi tevkifatı yapmayacaklar ve muhtasar beyanname vermeyeceklerdir."

Gelir vergisi kanunu çerçevesinde açıklanan bu ibareye göre geliri basit usule göre tespit edilen mükelleflere KDV’li makbuz kesilip stopaj ödenmemesi gerekmekte.

Türkiye’de uygulanan ve artık birçok alan için zorunlu hale gelen dijital dönüşüm ile vergilere ve finansal tablolara ilişkin birçok işlem dijital ortama taşınmıştır. Bu çerçevede serbest meslek mensupları için de artık makbuz kesme işlemleri e-SMM üzerinden, dijital olarak gerçekleştirilmektedir. Siz de eğer serbest meslek mensubu iseniz e-SMM oluşturmak, kayıt altına almak ve beyanlarınızı kolayca gerçekleştirmek üzere ORKA’nın e-SMM entegrasyonu hizmetinden faydalanmak üzere formumuzu doldurabilirsiniz. Başvurunuza istinaden uzman ekibimiz sizinle en kısa süre içerisinde iletişime geçerek ihtiyacınız olan dijital ticari çözümü en hızlı şekilde tarafınıza sağlayacaktır.

demo-attachment-547-Mask-Group-49@2x

Serbest Meslek Makbuzu ve Fatura Arasındaki Farklar

İşletme sahipleri çalışma hayatları boyunca birbirinden farklı belgelerle içli dışlı olurlar. Her bir belgenin kendine has özellikleri vardır. İşletme sahibi olmaya yeni adım attıysanız veya işletme sahibi olma planınız varsa bu belgelerin ne olduğunu bilmelisiniz. Serbest meslek makbuzu ve fatura çalışma hayatınızda karşınıza çıkacak en temel belgelerin başında gelecektir.

Fatura Nedir?

Ticaretin temeli olan alım ve satımın belgesi olan faturalar en ufaktan en büyük işletmeye kadar her ticari faaliyetin kanıtı durumundadır. Yasalarla zorunlu hale getirilmiş olan fatura iki taraf arasındaki mal veya hizmet karşılığında ödenmesi gereken tutarı bildirir. Ayrıca vergilendirme ve vergiden düşme fatura ve türevleri aracılığıyla yapılmaktadır, yasal bir belge olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Başlıca fatura türleri; satış faturası, irsaliyeli fatura ve iade faturası olarak bilinirler.

Son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte vergilendirme ve faturalar da dijital ortama adapte edilmişlerdir. Bu fatura türlerinin başında e-fatura ve e-arşiv fatura gelir. E-faturalar klasik olarak tanımlanan faturalardan farklı değillerdir, yalnızca kağıt üzeri yerine dijital ortamda hazırlanmışlardır. Ayrıca GİB tarafından denetlenmesi kolaylaştığı için birçok kurumsal firma e-faturayı tercih etmektedirler. Ayrıca e-faturalar kaybolmaması nedeniyle de birçok işletme açısından olumlu karşılanmıştırlar. E-arşiv fatura da e-fatura kapsamı dışında bırakılan durumlarda kullanılan ve saklanması mümkün olan yeni nesil fatura türüdür.

Serbest Meslek Makbuzu Nedir?

Kendi iş yerlerine sahip olanların bilmesi gereken en önemli belgelerin başında gelen serbest meslek makbuzu; birçok yönüyle fatura ve fişle benzerlik gösterir. Satılan bir mal veya hizmetin karşılığında verilen bu belge değerli kağıt sınıfına girer ve vergilendirmede kullanılır. Serbest meslek makbuzu nasıl kesilir sorusu serbest meslek grubuna adım atan bireylerin kafalarını kurcalayan sorunlardan biri olsa da çözümü oldukça kolaydır. İlk olarak size en yakın vergi dairesini ziyaret ederek meslek mükellefiyeti olarak kaydını yaptırmandır. Daha sonra bu makbuzların satıldığı bir kırtasiyeden makbuz satın alabilir ve sattığın mal veya hizmet karşılığında bu makbuzu müşterilerine verebilirsin. Serbest meslek muhasebe kaydı mali müşavirler tarafından sizin adınıza yapıldığı gibi sizler de muhasebeciniz veya bizatihi kendiniz yapabilirsiniz. Vergilendirme konusunda sorun yaşamamak için sattığınız herhangi bir mal veya hizmette mutlaka serbest meslek makbuzunu eksiksiz bir biçimde tamamlayarak müşterinize sunmalısınız.

Serbest Meslek Makbuzu ile Fatura Farkı Nedir?

Vergilendirmeye tabi tutulan serbest meslek erbapları fatura ve serbest meslek makbuzu arasındaki farklara hakim olmak zorundadırlar. Her bir belgenin kendine has bir görevinin ve vergilendirme usulünün olduğu göz önüne alınırsa bu belgeler arasındaki ayrımın öneminin farkına varabilirsiniz. E-smm yani diğer adıyla e-serbest meslek makbuzu 2020 Haziran ayından bu yana internet ortamında düzenlenebilir. Klasik serbest meslek makbuzu ve e-makbuz arasında herhangi bir fark yoktur. Peki, e-smm ile e-fatura arasındaki farklar nelerdir sorusunun cevabına gelecek olursak, ilk söylenebilecek söz ikisinin de birbirlerinin yerine geçmeyeceğidir. Serbest meslek makbuzu vergilendirme açısından faturadan farklıdır. Kesilen bir serbest meslek makbuzuna hem hem KDV hem stopaj yansıtılır. Fatura ve smm arasındaki farklardan biri de muhtasar ödemesidir. Fatura kesilmesinde bu yılsonunda ödenirken smm de ise doğrudan tahsil edilir. E-smm ile e-arşiv fatura farkı nedir sorusuna verilecek cevap fatura ve smm arasındaki farkla aynıdır. Yalnız faaliyetinizin serbest meslek makbuzu kesebilen gruba girdiğinden emin olmalısınız. Aksi halde vergi dairesi bunu bir usulsüzlük olarak görüp tarafınıza ihtarda bulunabilir. Faaliyetinizin smm için uygun olup olmadığını vergi dairesinden öğrenebilirsiniz.

demo-attachment-1086-inspired-woman-NEARSKQ@2x

Serbest Çalışanların İşini Kolaylaştıran Serbest Meslek Makbuzu Nedir?

Türkiye’de işletmeler ve meslek erbapları çeşitli özelliklerine göre farklı statülerde değerlendirilmektedirler. Bu statüler, ilgili mesleğin kanuni düzenlemelere göre muhasebe açısından nasıl bir yol haritası izleyeceği noktasında da belirleyici olmaktadır. Bu yazımızda, serbest meslek statüsünün muhasebe kayıtlarında hazırlaması ve kayıt altında tutması gereken serbest meslek makbuzu nedir konusunda merak edilen çeşitli detayları; bu makbuz özelinde dikkat edilmesi gereken detayları ele alacağız.

Serbest Meslek ve Serbest Meslek Makbuzu Hakkında

Ülkemizde, mesleki açıdan herhangi bir iş verene bağlı olmadan çalışan; yaptığı mesleki faaliyette kişisel bilgi ve becerilerini kullanan kişiler serbest meslek erbabı olarak kabul edilmektedir. Bu kişiler, her ne kadar sundukları hizmetlerde bir işletmeye bağlı değil gibi görünüyor olsalar da yasal olarak belirli düzenlemelere tabidirler ve muhasebe kayıtları tutmaları gerekmektedir. Bu kaydın tutulmasında ise serbest meslek makbuzu bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır. Serbest meslek erbabı olan kişilerin, sundukları mesleki faaliyetler özelinde tüm tahsilatlarında düzenlemeleri/kesmeleri zorunda oldukları makbuz serbest meslek makbuzudur. Bu makbuz, serbest meslek erbabının sunduğu ürün/hizmet nezdinde bir ücret tahsil ettiğini temsil eder. Bu açıdan da değerli evrak kategorisindedir ve fatura ya da fiş için bir muadil olarak kullanılabilmektedir. Serbest meslek makbuzu kesmek istendiğinde, iki nüshadan bahsedilir. Bu nüshalardan aslı müşteriye verilirken, kopya nüsha ise işletmede kalmaktadır.

 Serbest Meslek Makbuzu Nasıl Kesilir?

Serbest meslek erbaplarının, elde ettikleri kazanç tamamen kendilerine aittir ve bu açıdan herhangi bir işletme/işverene bağlı olmadıklarından sermaye olgusundan da bahsedilemez. Bu açıdan da ilgili erbabın mesleğini sürekli olarak devam ettirmesi gerekmektedir ve eğer bir işverene bağlı olarak iş yapacak olurlarsa bu tanımın dışına çıkmış olurlar. Serbest meslek makbuzu düzenleme yetkisi de sadece bu tanım altındaki kişilere mahsustur. Genel olarak bu makbuzu düzenleyebilmek için şahsın vergi dairesi aracılığıyla mesleki mükellefiyeti açtırması gerekmektedir. Ardından anlaşmalı matbaa ile makbuzun baskısı alınarak, müşteriye kesilecek olan matbu makbuza sahip olunur. Sonraki aşamada ise hizmetin verilmesine istinaden müşteriye makbuz doldurularak ibraz edilir. Kopyası da serbest meslek erbabında kalır. Bu aşamada ücret de tahsil edilir. Türkiye’de bu alanda dijital dönüşüm kapsamında erbaplara kolaylık sağlamak adına e serbest meslek makbuzu (e-SMM) düzenlemesi getirilmiştir. Bu sayede makbuzun elektronik ortamda düzenlenebilmesi mümkün olmaktadır.

Serbest Meslek Makbuzunda Hangi Bilgiler Yer Alır?

Serbest meslek erbaplarının, hizmet verdikten sonra ücret tahsilatında ibraz etmesi gereken makbuzda çeşitli bilgilerin yer alması zorunluluğu vardır. Bu şekil şartları kanunla da düzenlenmiştir. Bu kapsamda makbuzda yazılı bulunması gereken bilgiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Makbuzu ibraz edenin ismi ve soyismi veya işyeri ünvanı, adresi, vergi dairesi ve vergi kimlik numarası ya da T.C. kimlik numarası
  • Hizmeti alanın ismi, soyismi veya iş yeri unvanı, adresi
  • Ödeme tutarı
  • Belgenin düzenlendiği tarih
  • Serbest meslek erbabının imzası

Verilen hizmet sonrasında, ödeme tahsil edilir ve bu bilgiler üzerinde yer almak suretiyle serbest meslek makbuzunun aslı müşteriye ibraz edilir. Bu bilgilerin yer almaması durumu, ilgili belgenin geçersizliğini doğurabilir. Bu nedenle bilgiler dikkatli bir şekilde doldurulmalıdır.

Buna ek olarak serbest meslek erbapları eğer isterlerse kendileri için de muhasebe kayıtlarının kolaylaşabilmesi adına elektronik serbest meslek makbuzu sistemine geçiş yaparak, makbuz ibrazını ve kaydını daha kolay, güvenli bir şekilde gerçekleştirebilirler. Fatura ve serbest meslek makbuzu kesmek arasında ikilem yaşıyorsanız; Serbest Meslek Makbuzu ve Fatura Arasındaki Farklar adlı blog yazımız sizin için yol gösterici olacaktır.