demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Maaş Bordrosu Nedir? Nasıl Hazırlanır?

Maaş bordrosu, çalışanların aldıkları ücretin yasal kaydını tutan resmi bir belgedir. Çalışanların ücret bilgilerinin doğru ve şeffaf şekilde kaydedilmesi, hem mali denetimlerde hem de yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinde kritik öneme sahiptir. Maaş bordrosu düzenleme işlemi, çalışanların aldıkları ödeme miktarını ve yapılan kesintileri belgelendirir, bu sayede hem çalışan hem de işveren için güvenli referans noktası sunar. Aynı zamanda işçi haklarının korunmasında ve maaşla ilgili herhangi bir anlaşmazlık durumunda, kanıt olarak kullanılabilir.

Maaş Bordrosu Nedir?

Maaş bordrosu, bir işverenin çalışanına belirli bir ödeme dönemi için yapılan ödemelerin ve kesintilerin detaylı bir dökümünü sağlayan resmi bir belgedir. Ay sonunda çalışanlara verilen belge çalışanın brüt maaşı, yapılan vergi kesintileri, sigorta primleri, varsa fazla mesai ücretleri ve diğer tüm ilgili kesintileri içerir. Maaş bordrosu, çalışanın ne kadar ve neden ödeme aldığını anlamasına yardımcı olur.

Maaş bordroları, bir çalışanın ücretinin doğru bir şekilde belgelenmesi, gelecekte referans olarak kullanılması amacıyla hazırlanır. İşverenler, muhasebe departmanları, insan kaynakları bölümleri gibi kurumsal yapılar tarafından düzenlenerek çalışanlara imzalatılır. Maaş bordrosunun düzenli olarak kaydedilmesi, hem işverenin hem de çalışanın yasal haklarının korunmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca bordro, çalışanın emeklilik planlaması, kredi başvuruları gibi finansal işlemlerinde de kullanılabilen önemli bir belgedir.

Maaş Bordrosu Ne İşe Yarar?

Maaş bordrosu, hem işveren hem de çalışan açısından birçok önemli işleve sahiptir. Maaş bordrosu hesaplama temel fonksiyonlarını aşağıda bulabilirsiniz:

  • Maaş bordrosu, çalışanların aldıkları brüt ücret, vergi, sigorta primleri, emeklilik katkıları gibi kesintiler ve net alacakları konusunda tam şeffaflık sağlar. Çalışanların maaş hesaplamalarını anlamalarına ve herhangi bir hata veya yanlış anlama durumunda sorgulamalarına olanak tanır.
  • İşverenler için maaş bordrosu düzenleme, çeşitli yasal yükümlülükleri yerine getirme açısından zorunludur. Bordro, çalışanlara karşı yasal sorumluluklarını yerine getirdiklerini kanıtlama aracı olarak hizmet eder.
  • Maaş bordroları, hem işverenler hem de çalışanlar için önemli bir kayıt tutma aracıdır. İşverenler için mali denetimlerde, çalışanlar için ise emeklilik planlaması, vergi beyannamesi, kredi başvuruları gibi finansal işlemlerde gerekli bir dökümandır.
  • Maaşla ilgili çıkabilecek anlaşmazlıklarda, maaş bordrosu önemli bir kanıt olarak kullanılabilir. Çalışanların haklarının korunmasında ilk başvurulan belgelerden biridir.
  • Hem çalışanlar hem de işverenler için maaş bordrosu, bütçe planlaması ve finansal yönetimde kritik rol oynar.
  • Maaş bordrosunun düzenli ve şeffaf bir şekilde sağlanması, çalışanların işverenlerine olan güvenini artırarak iş yerinde genel memnuniyeti ve motivasyonu olumlu yönde etkiler.

Maaş Bordrosu Nasıl Hesaplanır?

Maaş bordrosu hesaplama süreci, çalışanın anlaşmalı brüt maaşı ile başlar. Bu maaş, iş sözleşmesinde belirtilen temel ücretin yanı sıra fazla mesai, primler ve diğer ek ödemeleri de içerebilir. Brüt maaş, çalışanın o dönem için hak ettiği toplam ödemenin temelini oluşturur.

Brüt maaştan yapılan kesintiler, çalışanın net maaşını belirleyen önemli faktörlerdir. Bu kesintiler arasında gelir dilimine göre değişen %15 ile %35 arasında değişen gelir vergisi bulunur. Üstüne yaklaşık %1 oranında işsizlik sigortası kesintisi yapılır. Çalışanın brüt maaşının belirli bir yüzdesi, genellikle %14 civarında, sağlık ve emeklilik sigortası için kesilir. Tüm kesintiler brüt maaştan düşüldükten sonra elde edilen miktar, çalışanın eline geçen net maaşıdır. Net maaş, çalışanın o ödeme dönemi için alacağı gerçek ödeme miktarını yansıtır.

Maaş Bordrosu Nasıl Hazırlanır?

Maaş bordrosu hazırlama, temelde resmi bir belge oluşturma işlemi olduğu için belirli standartlara uyması gerekir. Maaş bordrosu düzenleme işlemi, işletmenin politikalarına, çalışanların özlük haklarına ve yasal gerekliliklere göre farklı şekillerde yapılabilir. Maaş bordrosu hazırlarken aşağıdaki şartlara dikkat edilmesi gerekir.

  • Çalışanın tam adı, pozisyonu, departmanı ve bordronun ilgili olduğu ödeme dönemi gibi temel bilgiler açıkça belirtilmelidir.
  • Çalışma süresi, mesai saatleri ve varsa fazla mesai saatlerinin detaylı bir şekilde hesaplanması önemlidir.
  • Hazırlanan bilgiler, resmi maaş bordrosu formatı kapsamına uygun olarak düzenlenir.
  • Varsa yapılan kesintilerin her biri için yasal dayanak ve hesaplama yöntemi açıkça yazılmalıdır.
  • Çalışanın eline geçen net maaş miktarı, bordronun en belirgin bölümünde gösterilmelidir.
  • Maaş bordrosu, işveren veya yetkili personel tarafından kontrol edilir ve onaylanır.
  • Onaylanan maaş bordrosu, çıktısı alınarak ilgili çalışana imzalatılır ve bir kopyası işveren tarafından saklanır. İmzasız bordrolar resmiyet kazanmaz.
  • Bordro sadece kağıdın ön yüzüne yazılmalıdır. Arka yüz boş bırakılmalıdır. Eğer birden fazla sayfa gerekiyorsa her sayfa numaralandırılmalıdır.
  • Her maaş bordrosunun bir kopyası, olası denetimler veya gereksinimler için arşivlenir.

Maaş Bordrosu Nereden Alınır?

Maaş bordrolarını doğrudan işverenlerinin insan kaynakları veya muhasebe departmanlarından alabilirsiniz. Bu departmanlar, her ödeme döneminin sonunda çalışanlara fiziksel veya dijital olarak bordro sağlar. Bir diğer yöntem ise e-devlet portalını kullanmaktır:

  • Tarayıcınız üzerinden e-Devlet Kapısı web sitesine giderek işleminize başlayabilirsiniz.
  • C. kimlik numaranız ve e-Devlet şifreniz ile sisteme giriş yaparak kimliğinizi doğrulamanız gerekir. Alternatif olarak mobil imza, elektronik imza veya internet bankacılığı gibi diğer kimlik doğrulama yöntemlerini de kullanabilirsiniz.
  • Maaş bordronuzu görmek için Maliye Bakanlığı Maaş Bordrosu Sorgulama hizmetini kullanabilirsiniz.
  • Kurumun hizmetleri arasından maaş bordrosu seçeneğine tıklayarak gerekli bilgileri girebilir, sorgulamanızı tamamlayabilirsiniz.
  • Sorgulama sonucunda çıkan maaş bordrosu örneği dosyasını görüntüleyebilir ve isterseniz PDF formatında indirebilirsiniz.
demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Limited Şirket Nedir? Nasıl kurulur?

Limited şirket, Türkiye’de en çok kurulan şirket türlerinin başında gelir. Türkiye’de kurulan şirketlerin %82’si, limited şirket türündedir. Bir ya da birden fazla ortakla kurulabilen limited şirket, pek çok avantajı beraberinde getirir. Ticaret, sanayi, hizmet gibi farklı sektörlerde faaliyet gösterebilen bu şirket türleri, aynı zamanda prestijli olmalarıyla da öne çıkar. Limited şirket türü ve kurulma süreci hakkında merak ettiğiniz tüm detayları aşağıda bulabilirsiniz.

Limited Şirket Nedir?

Limited şirket, anonim ve şahıs şirketleriyle birlikte Türkiye’de kurulmasına izin verilen üç şirket türünden biridir. Şirket türünün ismindeki “limited” ifadesi, “sınırlı” anlamına gelir ve şirket türünün ortaklık kuralını tanımlar. Bir diğer ifadeyle limited niteliğindeki şirketler, sınırlı sayıda ortak alabilir. Bu sınır da 1 ila 50 arasıdır. Dileyen kişiler, tek başlarına limited şirket kurabilir, dileyenler ise limited şirketlerine 50’ye kadar ortak alabilir. Limited şirketin özellikleri ve diğer şirket türlerinden farkları ise şu şekildedir:

  • Limited türündeki şirketlerin kurulumu için en az 10.000 TL sermaye gerekir. Bu rakam anonim şirketlerde 50.000 TL iken şahıs şirketlerinde sermaye şartı yoktur.
  • Limited yapılarda ortaklık yetkileri, sermaye oranına göre dağıtılır. Örneğin sermayenin 1.000 TL’sini karşılayan ortak %10, 9.000 TL’sini karşılayan ortak ise %90 yetkiye sahiptir.
  • Şirket, kurumsal bir kimliğe sahiptir. Şirketin ismi, logosu ve diğer ürünleri marka olarak tescil edilir ve şirket, tüzel kişilik olarak kabul edilir.
  • Şirket, sonraki dönemlerde tüzel kişiliği değişmeden satılabilir, ortak sayısını değiştirebilir ya da bölünebilir.
  • Dileyen herkes limited bir şirket yapısı oluşturabilir. SGK’lı olarak başka şirketlerde çalışan kişilerin şirket kurması önünde herhangi bir engel yoktur. Bunun tek istisnası, memurlardır.
  • Devlet memurları, özel kuruluşların temsil ve satış alanlarında görev alamayacağı için limited yapıda şirket kuramaz ve yönetemez.

Limited Şirket Nasıl Kurulur?

Limited şirket kurma süreci, son derece basit adımlardan oluşur. Limited şirket kurulum süreci için ilk olarak aşağıdaki evrakları temin etmeniz gerekir:

  • Şirket kuruluş sözleşmesi,
  • Faaliyet göstereceği alandaki ticaret odasından tescil belgesi,
  • Vergi İdaresi’nden vergi kimlik numarası,
  • Eğer ortak varsa ortaklar arası noter onaylı sözleşme ve beyanname,
  • Ortakların noter onaylı kimlik nüshaları ve imza sirküleri,
  • Şirketin yasal adres olarak göstereceği ofisin yasal belgeleri,
  • Sigorta başvuruları.

Yukarıdaki evrakları tamamladıktan sonra bulunduğunuz ilin ticaret odasına başvurarak şirketinizin açılış sürecini başlatabilirsiniz. Başvuru için yapmanız gereken hazırladığınız evrakları şirket açılış dilekçesiyle birlikte ticaret odasına sunmaktır. Sonrasında ticaret odası yetkilileri başvurunuzu inceler, evraklarınızı değerlendirir, MERSİS üzerinden kimlik kontrolü yapar.

Başvuruda herhangi bir yanlış bildirim ya da hata bulunmaması durumunda, evraklarınız yetkili temsilciler tarafından imzalanır. Tahakkuk ve tahsilat adımlarının tamamlanmasıyla birlikte şirketiniz denetime hazır hâle gelir. Yasal adres olarak gösterdiğiniz ofise gelen maliye yetkilileri, başvuruda bildirdiğiniz bilgilerin doğruluğunu ve ofisinizin yeterliliğini denetler. Denetimin sorunsuz şekilde tamamlanmasıyla birlikte şirketiniz aktif hale gelir. Bütün bu süreç, dönemsel yoğunluğa bağlı olarak bir hafta ila 10 gün arasında tamamlanır.

Limited şirket kuruluş sürecinde bir muhasebeciden destek almanız da önemlidir. Şirketinizi yönetirken tüm işlemlerinizin muhasebeciler tarafından kontrol edilmesi gerekir. İşlemlerinizin ön muhasebe adımlarının atılması, gelir bildirimlerinin yapılması, vergilerin hesaplanması ve zamanında ödenmesi gibi işlemler, muhasebeci desteğiyle gerçekleştirilir. Bu sebeple şirketinizin başvurusunu yapmadan önce muhasebecinizle anlaşmanız ve bu belgeleri de başvuru dosyanıza eklemeniz size avantaj sağlar.

Limited Şirket Avantajları Nelerdir?

Limited şirket kurmak, faaliyet alanınıza, iş hacminize ve sektörünüze bağlı olarak çok sayıda avantaj sağlayabilir. Limited şirket avantajları, şu şekilde sıralanır:

  • Prestijli bir şirket türü olması sebebiyle müşteri adaylarınızda olumlu bir etki bırakır ve size daha kurumsal bir kimlik kazandırır.
  • Yasal olarak tüzel kimlik taşıyan limited şirketler, yönetim konusunda kolaylık sağlar. Şirket, gerekli durumlarda devredilebilir ya da yöneticileri değiştirilebilir.
  • Dilediğiniz sayıda ortak almanıza imkân vermesi sayesinde maliyetlerinizi ve risklerinizi paylaşabilir, daha güvenli bir şekilde yatırım yapabilirsiniz.
  • Şirket kuruluş sürecinde, faaliyet göstermek istediğiniz tüm alanları kaydedebilirsiniz. Böylece şirketinizi kurduktan sonra birden fazla alanda faaliyet gösterebilir ve geniş bir gelir ağı oluşturabilirsiniz.
  • Ortaklar, taahhüt ettikleri sermaye dışında şirkete nakit girişi sağlamak zorunda değildir. Bu durum da şirket ortaklarının mali yükümlülüklerini kontrol altında tutar.

Limited Şirket Dezavantajları Nelerdir?

Limited yapıda bir şirket kurmak, kimi durumlarda size dezavantaj da getirebilir. Bu sebeple şirket kuruluş süreci öncesinde gerekli hesaplamaları yapmanız, ihtiyaçlarınızı belirlemeniz ve doğru şirket türünü seçmeniz, ilerleyen dönemlerde sorun yaşamamanız açısından önem taşır. Karşılaşabileceğiniz limited şirket dezavantajları ise şöyledir:

  • Ortaklı bir şekilde kurulan limited şirketler, yönetim konusunda zorluklar getirebilir. Şahıs şirketinden farklı olarak, limited yapılarda ortaklar birbirine karşı sorumludur ve anlaşmazlık durumlarında hukuki sonuçlar doğabilir.
  • Limited yapıda bir şirketi kuran kişiler, şirketin kamu borçlarından sorumlu tutulur. Bu durum da mali yükümlülüklerinizi artırabilir.
  • Limited yapıda şirket kurma maliyeti, şahıs şirketi maliyetinden daha yüksektir. Ayrıca limited yapıların yönetim maliyetleri, vergi oranları ve giderleri de şahıs şirketlerine göre daha fazladır.
  • Limited şirketler, anonim şirketler gibi halka arz edilme ve sermaye artırımı gibi avantajlara sahip değildir. Şirketin sadece kendi öz sermayesi ve gelirleriyle dönmesi gerekir.
demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Toplu İş Sözleşmesi Nedir?

Ülkemizde faaliyet gösteren büyük ölçekli firmalar için toplu iş sözleşmeleri oldukça önem taşır. İşveren ve işçi arasında düzenlenen ve sonuçları bakımından ciddi yaptırımlara tabi olan toplu iş sözleşmelerinin dikkatle ele alınması gerekir. İki taraf arasında gerçekleştirilen sözleşmeler işçi ve işverenin temel çalışma şartlarını belirleme ve haklarını güvence altına alma gayesiyle yapılır. Peki, toplu iş sözleşmesi nedir, nasıl yapılır ve türleri nelerdir? Bu yazımızda büyük şirketlerin en önemli konularından olan toplu iş sözleşmesi hakkında merak edilen detayları bulabilirsiniz. İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında yapılan iş sözleşmelerine toplu iş sözleşmesi denir. Sözleşmede işveren sendikası yerine direkt olarak işveren de bulunabilir. İşveren herhangi bir sendikaya bağlı olma zorunluluğuna sahip değildir. Sözleşmenin ana amacı iki taraf arasındaki hizmet ilişkisini belirli kurallar çerçevesine oturtmaktır. Sendikaların dahil olduğu toplu iş sözleşmesi çoğunlukla işçinin lehine kararları olan bir anlaşma niteliği taşır.

Toplu İş Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

İşveren, herhangi bir sendikaya bağlı olduğu zaman o sendika üzerinden toplu iş sözleşmesi yapma hakkı kazanır. Belli bir sendikaya bağlı olmadan hareket eden işveren ise direkt olarak işçi sendikası ile masaya oturup sözleşme yapabilir. Toplu iş sözleşmesi hukuki anlamda ve doğurduğu sonuçlar bakımından oldukça detaylı bir şekilde düzenlenmesi gereken bir anlaşmadır. Bu nedenle sözleşmelerin alanında deneyimli ve iş hukuku kurallarına hakim avukatlarla birlikte yapılması son derece önemlidir.

Toplu iş sözleşmesi hem işçi hem de işverenin en temel anayasal haklarından birini oluşturur. Bu anlaşma, özellikle bireysel sözleşmeler üzerinden işveren karşısında güçsüz duruma düşebilecek olan işçileri daha güçlü bir pozisyona taşıma görevi görür. Sendikalar aracılığıyla gerçekleştirilen sözleşmeler işçilerin haklarını koruma altına almaya yardım eder. Bu sözleşme çerçevesinde ekonomik ve sosyal şartların yanında ana çalışma prensipleri de belirlenerek güvence altına alınır.

Toplu İş Sözleşmesi Türleri

Toplu iş sözleşmeleri taraflara göre ve tarafların taşıdığı özelliklere göre olmak üzere ikiye ayrılır. Taraflara göre yapılan toplu iş sözleşmeleri iki şekilde gerçekleşir:

  • İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında yapılan sözleşmeler
  • İşçi ile herhangi bir sendikaya üye olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeler

Yukarıdaki sözleşmeler prosedürleri bakımından bazı farklılıklara sahip olsa da içerik anlamında aynı şekilde düzenlenen sözleşmelerdir. Tarafların taşıdığı özelliklere göre yapılan sözleşmeler ise üçe ayrılır:

  • İş yeri toplu iş sözleşmesi
  • İşletme toplu iş sözleşmesi
  • Grup toplu iş sözleşmesi

İş yeri toplu iş sözleşmesi düzenlemek için mevcut iş yerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının sendikaya üye olması gerekir. Stajyer veya çırak statüsündeki kişiler sözleşmeye dahil edilmezken, kısmi veya belirli bir süre ile şirkette çalışan işçiler sözleşme kapsamına girer.

İşletme toplu iş sözleşmesi ise işletmedeki işçilerin en az yüzde 40’ının sendikaya üye olduğu durumlarda gerçekleştirilir. İşverenin birden fazla şubesi olan bir iş yeri varsa sadece bir şubede çoğunluğu sağlayan bir işletme sözleşmesi yapmak mümkün değildir. Yani tüm şubelerdeki işçilerin yüzde 40 çoğunluğu sağlaması durumunda işletme sözleşmesi yapılabilir.

Grup toplu iş sözleşmesi, birden fazla işverenin tek bir sendikaya bağlı olduğu durumlarda ve aynı iş alanında faaliyet göstermesi sonucu işçi sendikası ile yaptığı sözleşmelerdir. Bu anlaşmada işvereni temsil eden taraf ya işverenin kendisi ya da işveren sendikası olmalıdır.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Deftere-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

İşletme Giderlerini Belirlerken Dikkat Edilecekler

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Gideri Nedir?

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Giderleri Neleri Kapsar?

Firmaların gider olarak gösterebilecekleri ve Vergi Kanununa göre masraf olarak kabul edilebilecek bazı harcamalar vardır. Aşağıda bunların detaylarını görebilirsiniz:

  • Seyahat harcamaları: Kurumun faaliyet konusu olan alanlarda yaptığı seyahat masrafları gider olarak gösterilebilir. Bayi toplantıları, eğitimler, toplantılar, seminerler ve yapılan yolculuk harcamaları gider olarak kabul edilir.
  • Yemek harcamaları: Kurum içindeki organizasyon yemekleri, müşteri ağırlama toplantıları ve kurumun faydasına olan tüm yemek harcamaları gider olarak gösterilebilir. Yemek harcamalarını gider olarak gösterirken şirket adına ve şirketin faaliyet gösterdiği alanla uyumlu yemek giderleri kayda alınmalıdır. Ayrıca çalışan yemek kartları ve şirketi içi yemek ücretleri de bu kapsama girer.
  • Taşıt harcamaları: Firmanın hizmet alanı ile uyumlu olan taşıt ve yolculukla alakalı masraflar taşıt harcamaları kapsamında gider olarak gösterilebilir. Kurum araçlarının yakıt, sigorta ve tamir gibi masrafları bu statüde değerlendirilebilir.
  • Giyim harcamaları: İşletmenin faaliyet alanını ilgilendiren konularda yapılan giyim masrafları giyim giderleri kapsamında kabul edilebilir. Personelin hizmet sırasında giydiği kıyafetler veya inşaat şirketinde çalışanların giyim ihtiyaçları bu kapsam dahilindedir.
  • İletişim harcamaları: Şirketin iş yaparken kullandığı telefon, internet ve telsiz gibi iletişim araçlarına yaptığı harcamalar iletişim giderleri altında gösterilir. Söz konusu araçların kiralama vasıtasıyla işletmede kullanılması gerekir.

İşletme Giderleri Neleri Kapsamaz?

İşletme masrafları hazırlanırken kurumlar tarafından sıklıkla yapılan bazı hatalar vardır. Aşağıdaki maddeler şirketlerin faaliyetine katkı sağlamadığı için maliye tarafından şirket gideri olarak kabul edilmez:

  • Aile ve arkadaşlarla bir arada yapılan tatil harcamaları veya şirket için çıkılan seyahatlerde eşin yaptığı harcamalar.
  • Aileyle, yakın çevreyle veya arkadaşlarla yapılan yemek veya market harcamaları.
  • Personelin özel işleri için yaptığı araç yakıt ve tamir harcamaları.
  • Kuruma katkısı olmayan ve çalışanın özel olarak kullandığı iletişim araçları.
  • Kişisel giyim ürünleri için yapılan harcamalar.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Deftere-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

İmza Sirküleri Nedir? Nasıl Alınır?

İş yaşamında adı sıklıkla duyulan ve değerli evrak niteliği taşıyan imza sirküleri birçok ticari faaliyet için bir anahtardır. Dolayısıyla özellikle girişimciler ve beyaz yakalı çalışanlar için “İmza sirküleri ne demek?” önemli bir konu hâline gelir. İmza sirküleri ile alâkalı kullanım alanları, alabilecek kişiler, başvuru yapılması gereken kurum gibi birçok önemli detay vardır.

İmza sirküleri bir kurum/kuruluşu temsil etmeye yetkisi olan kişilerin bilgilerinin ve imzasının yer aldığı belgedir. İmza sirkülerinde temsil yetkilisinin kimlik bilgileri, kurumdaki unvanı, yetki sahibi olduğu konular, adresi ve üç adet imzası bulunur. İmza sahibinin kurum/kuruluş adına hangi faaliyetleri gerçekleştirebileceğine dair bilgiler verilir. Yani imza sahibi şirketi her hususta temsil etmeye yetkili olabildiği gibi yalnızca belli konularda da yetkilendirilebilir. Örneğin; sadece ihracat yaparken resmi kurumlardan alınması gereken evraklar için başvuru yapma konusunda yetkilendirilen bir kişi de imza sirkülerine sahip olabilir.

İmza Sirküleri Ne İşe Yarar?

İmza sirküleri resmi olarak kabul gören bir evrak olduğu için devlet kurumlarındaki işlemlerde son derece önemlidir. Bir şirket tarafından yapılan başvurularda devlet kurumları yetkili kişinin imza sirkülerini de talep eder. Böylece sunulan evraklarda bulunan imzanın gerçekten yetkili kişi tarafından atılıp atılmadığı kontrol edilebilir. Bu kontrol ve teyit etme işlemi özel şirketler arasında da olabilir. Örneğin tedarikçisi ile sözleşme imzalamak isteyen bir şirket de imza sirkülerini dosya içeriğine dahil edebilir. İmza sirkülerinin en önemli işlevlerinden biri ise sahte belge düzenlenmesi için bir engel oluşturmasıdır. Şirketler adına yapılabilecek asılsız işlemler imza sirküleri sayesinde ortaya çıkabilir. Bunun sonucu olarak da şirketler hem itibar hem malî düzen açısından yaşayabilecekleri problemlere karşı korunmuş olur. İmza sirküleri sayesinde önemli görevler ancak yetki sahibi kişiler tarafından yerine getirilir.

İmza Sirküleri Nereden Alınır?

İmza sirküleri için gerekli evraklar arasında imza sirküleri için başvuracak kişinin kimliği, şirkete ait güncel ticaret sicil gazetesi ve vergi levhası sayılabilir. Bu belgeler sunulduktan sonra imza sirküleri oluşturularak 2 nüshadan biri imza sahibine verilir, diğeri ise noterde kalır.

İmza sirküleri oluşturulurken bir süre belirlenebilir ve bu süre de imza sirkülerine işlenebilir. Ancak süre belirtilmezse geçerlilik 3 yıl sonra sona erer. İmza yetkilisinin veya unvanın değişmesi durumunda imza sirkülerinin güncellenmesi gerekir. Aynı şekilde şirket bilgilerinde değişiklik olması da imza sirkülerinin güncelliğini yitirmesine sebep olabilir. İmza sirküleri kaybolursa da notere tekrar başvuru yapmak gerekir.

İmza Sirküleri ile İlgili Diğer Önemli Bilgiler

İmza sirküleri alabilmek için notere yatırılması gereken ücretler her yıl değişiklik gösterir.  KDV, harç, damga vergisi ve değerli kağıt bedeli toplamı imza sirküleri alabilmek için ödenecek ücreti oluşturur. Birden fazla nüsha alınması durumunda da ödenecek ücrette artış olur.

Birçok işlem e-devlet üzerinden kolayca gerçekleştirilebilirken imza sirküleri alma işlemi gerçekleştirilemez. Tek yöntem notere doğrudan başvuru yapmaktır.

İmza sirkülerinin devredilmesi de söz konusudur. Bunun için yine ilgili kişilerin bilgileri ile notere başvurulması gerekir.

İmza sirküleri ile imza beyannamesi aynı nitelikte değildir. İmza beyannamesi bir tüzel kişiliği temsil etmekten ziyade bireysel başvuru ile alınan ve tamamen kişiye özgü olan bir belgedir.

İmza yetkilisinin imzasını değiştirmesi yetki durumları açısından risk taşır. Böyle bir durum olursa imza sirkülerinin değiştirilmesi gerekir. Aksi takdirde resmi işlemlerde yetkilere dair verilen onay geçersiz hâle gelebilir.

Belirli konularda noter onayıyla yetkilendirilen kişiler adına imza atmak yasal olarak suçtur. Bu nedenle evraklara atılan imzaların imza sirküleri ile uyumlu olması gerekir.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura, e-Defter, e-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

demo-attachment-1240-Mask-Group-47@2x

Mail Order Nedir? Nasıl Yapılır?

Banka ve kredi kartlarının yanı sıra oluşturulan sanal kartlar, temassız ödeme gibi seçenekler alışverişi kolaylaştırmak adına geliştirilen popüler ödeme yöntemleridir. Bununla birlikte sağladığı avantajlar ve kullanım kolaylığı açısından kredi kartı ile ödeme en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Fiziksel olarak şifre olmadan alışveriş yapmanızı sağlayan bu kartlar, online alışverişlerde de oldukça pratiktir. Güvenli ödeme sağlayan tüm web sitelerinden kart bilgilerini girerek taksitli ya da peşin seçiminin ardından ödemenizi tamamlayabilirsiniz. Mail order da tıpkı online alışverişte olduğu gibi kartın fiziksel olarak yanınızda olmasına gerek bırakmayan bir ödeme yöntemidir. Peki “Mail order ne demek?”, “Mail order nasıl açılır ve kullanılır?” gelin bu yeni ve pratik ödeme yöntemi hakkında merak edilen tüm detayları birlikte inceleyelim.

Mail Order Nedir?

Bazı durumlarda POS cihazı ile ödeme yapamayabilirsiniz ya da kredi kartınızı evde unuttuğunuz anlar olabilir. İşte bu tür durumlarda kullanılan mail order, kredi kartınız yanınızda olmadığında da ödeme yapabilmeniz için geliştirilen bir yöntemdir. Mail order, kredi kartınızla ödeme yapamadığınız, POS cihazının yanıt vermediği ya da kartınızın manyetiğinde bulunan sorunlar nedeniyle gerçekleşmeyen ödemelerde devreye girer. İnternet ya da elektrik kesintisi durumlarında da mail order ile ödeme yapmanız mümkündür. Yaşanan aksaklıklar nedeniyle tamamlanamayan alışverişlerde de büyük kolaylık sağlayan bu yöntemin en büyük avantajı sadece fiziksel alışverişlerde değil, işletmeden uzakta olsanız bile ödeme yapabilmenizi sağlamasıdır. Ancak mail order kullanımı için kartınızın bu ödeme yöntemine açık olması gerekir. Tıpkı kredi kartınızın online alışverişe açık ya da kapalı olmasını ayarladığınız gibi mail order seçeneğini de aktif/pasif hale getirebilirsiniz.

Mail Order Nasıl Yapılır?

Mail order yapmak için genellikle iki seçenek sunulur. İlk olarak işletmede yapılan alışveriş sonrası POS cihazı ile çekim işlemi gerçekleşmediğinde kredi kart bilgilerinizi POS cihazına manuel olarak girmeniz beklenir. Online alışverişlerde olduğu gibi öncelikle kart numaranızı yazmanız, ardından kartınızın son kullanım tarihi ve arkasında yer alan CVV güvenlik kodunu doğru şekilde belirtmeniz gerekir. Fiziksel olarak kartınızla ödeme yapamadığınızda bu seçenek sayesinde alışverişi tamamlayabilirsiniz. Öte yandan diğer bir seçenek ise uzaktan alışverişlerde kullanılır. Tercih ettiğiniz işletme size bir mail order formu gönderir ve bu formu doldurmanız beklenir. İlk seçenekte olduğu gibi formda yer alan kart bilgileri hanesine numara, tarih ve güvenlik kodunu, ardından alışveriş tutarını belirtmeniz gerekir. Son kontrollerinizi yaptıktan sonra formu imzalayarak işletmeye posta ya da faks olarak gönderebilirsiniz. Bunların dışında telefon yoluyla da mail order yapabilirsiniz, ancak bu seçenekte kart bilgilerinizi sözlü olarak iletmelisiniz. Mail order açmak konusunda dikkat etmeniz gereken ise kart limitidir. Kredi kartı limitiniz kadar mail order limitinizin olduğunu unutmamanız oldukça önemlidir. Çünkü meblağ, kredi kart limitinin üzerinde ise çekim başarısız olacaktır.

İşletme açısından mail order ödemelerinin hesaba geçmesi ise bankalarla yapılan anlaşmalara bağlıdır. Genellikle 1-3 gün içinde çekim gerçekleşir, ancak tutarı anında çekmek isterseniz bankanızla yaptığınız anlaşmalar çerçevesinde kesintiler söz konusu olabilir.

Mail Order Güvenli mi?

Mail order, fiziksel olarak bulunmadığınız ya da yurt dışındaki işletmelerden alışveriş imkanı sunduğu için oldukça popülerdir. Ayrıca kartınızda ya da POS cihazında kaynaklanan problemlerde de alışveriş imkanı tanır ve işlem ücretleri oldukça düşüktür. Ancak mail order yapmak tamamen risksiz değildir. Çünkü kredi kart bilgilerinizi yazılı veya sözlü olarak iletmeniz gerekir ve bu da bilgilerinizin rızanız dışında kullanım riskini artırır. Bilgileriniz 3. tarafların eline de geçebilir. Tüm bunların olmaması için hem işletmelerin hem de kart sahiplerinin önlemler alması gerekir. Bilginiz dışında yapılan alışverişler söz konusu olduğunda yasal süreç başlatabilir ve banka ile iletişim kurarak kartınızın hemen kapanmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca işletme de bu durumdan sorumlu tutulabileceği için işletme açısından da risk taşır. Bu nedenle işletme kart sahibinden kimlik fotokopisi, imza veya yazılı/sözlü beyan isteyebilir.

Siz de güvenlik önlemlerinizi alarak kullanıcılarınıza yeni ve kolay bir ödeme yöntemi sunmak isterseniz mail order seçeneğini tercih edebilirsiniz. Ödemelerin muhasebeleştirilmesi, uzaktan mail order yöntemini kullanan müşteriler için e-fatura oluşturulması için Orka hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Orka E-Fatura'nın yanı sıra büyük kolaylık sağlayan muhasebe programı, E-Defter, Bordro programı gibi hizmetleri tercih edebilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Girişimcilere Verilen Devlet Teşvikleri Nelerdir?

Fransızca “entreprendre” sözcüğünden türeyen ve Türkçe karşılığı “üstlenmek” olan girişimcilik kavramı bir değer yaratma süreci olarak tanımlanır. Girişimciler ekonomik risklerin yanı sıra psikolojik ve sosyal riskleri göze alır, zaman ve çaba harcayarak iş fırsatlarını projeye dönüştürmeyi hedefler.

Girişimcilik ülke ekonomisine katkı sağlayan, istihdamı artıran ve katma değerli ürün ortaya çıkaran bir faaliyet olduğu için devlet tarafından da desteklenir. Türkiye’de devlet destekli çoğu girişimci teşvikleri Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEP) tarafından projelendirilir. Girişimcilik faaliyetleriyle ülke ekonomisine katkı sağlamak isteyen kişiler birçok farklı açıdan desteklenir. Devlet destekli girişimcilik teşvikleri eğitim ve vergi muafiyetinin yanı sıra kredi desteği olarak da verilir. AR-GE çalışmaları, yerlileştirme, büyüme ve uluslararasılaşma desteklerine ek olarak rehberlik ve danışmanlık hizmetleriyle de girişimcilerin faaliyetlerine katkı sağlanır. Bu desteklerin arasında kredi ve geri ödemesiz finansal teşvikler en merak edilen konular arasındadır.

Devlet Girişimci Destekleri

Devlet girişimci teşvikleri 2023 yılında aktif olarak 3 farklı projeye bağlı olarak verilir. Daha önceleri verilen Girişimcilik Destek Programı 2019 başı itibariyle sonlandırılmıştır.

Geleneksel Girişimcilik Destek Programı yeni kurulan işletmelerin müşteri portföyü oluşturma ve sistem oturtma sürecinde yaşadığı finansal zorlukları engellemeyi hedefler. İlk kez kurulan işletmelerin uzun süre hayatta kalıp gelişebilmesi için girişimci teşvikleri verilir.

İleri Girişimcilik Destek Programı ülke ekonomisine stratejik olarak yüksek değer katma potansiyeli olan ve belli alanlarda faaliyet yürüten yeni kurulmuş işletmelere verilir. Teknoloji, tarım, hayvancılık, tekstil, ahşap, kağıt, petrol ürünleri, maden ürünleri ve yapı ürünleri gibi birçok farklı sektörde üretim ve AR-GE çalışmaları yapmak için kurulan işletmeler bu destekten yararlanabilir.

İş Planı Ödüllü Destek Programı ile girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesi için düzenlenen yarışmalar sonucunda başarılı olan proje ve fikirlere özel destekler ve geri ödemesiz ödüller verilir.

  • KOSGEP ve üniversite işbirliği ile örgün eğitim süresince girişimcilik dersi alan öğrenciler için yarışmalar düzenlenir. Birinci, ikinci ve üçüncü olan projeler nakdi destek ödülü alırlar.
  • KOSGEP tarafından düzenlenen yada kabul gören farklı kurum ve kuruluşlar tarafından açılan yarışmalarda dereceye giren proje sahiplerine faaliyete başlamaları halinde nakdi ödül verilir.
  • Yurtdışı yarışmalarında derece almış projelerin Türkiye’de uygulanması yani millileştirilmesi için nakdi ödül verilir.

Girişimcilere Devlet Desteği Şartları

Girişimcilere devlet desteği şartları proje bazlı bazı farklar içerse de aynıdır. Adayların Girişimcilik Eğitimi sürecini başarıyla tamamlaması, işletmelerin gerçek ya da tüzel kişiler olarak açılması, işletmenin Kobi Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olması ve programa başvuru öncesi en çok 1 yıl içerisinde kurulmuş olması gerekir.

İleri Girişimcilik Destek Programı başvurularında farklı olarak şu koşulları aranır:

  • Girişimcinin işletmede kurucu ortak payı en az %50 olmalıdır.
  • Girişimci Programı Faaliyet Konuları Tablosu ile belirtilen alanlarda faaliyet göstermelidir.

Başarı için Girişimcilik Eğitimi

Geleneksel Girişimci Eğitimi ve İleri Girişimci Eğitimi olarak iki farklı statüde ücretsiz olarak tüm girişimcilere uzaktan eğitim imkanı sunulur. Bu eğitimler faydalı bir proje olmanın yanı sıra teşviklerden yararlanabilmek için de bir zorunluluktur. Girişimcileri iş kurma ve yürütme sürecinde başarılı olmaları için eğitmek amaçlanır.

Siz de aklınızdaki projeyi hayata geçirmek istiyor ya da yeni kurduğunuz işletmenizi büyütmek için uğraşıyorsanız bu eğitimlere katılabilir, desteklere başvuru yapabilirsiniz. Ayrıca dijital dönüşüm sürecinde sizden istenecek olan e-Fatura, e-Defter, e-İrsaliye gibi elektronik belgeleri Orka entegratörlüğünde düzenleyebilirsiniz. Şimdi Orka online ön muhasebe modülleri ile tanışarak dijitalleşen dünyada işletmenize değer kazandırabilirsiniz.

demo-attachment-1075-Mask-Group-45@2x

Ön Muhasebe Elemanı Nedir? Ne İş Yapar?

Muhasebenin ilk adımı ön muhasebedir ve ön muhasebe, kurumların finansal yönetimiyle ilgili tüm konuları kapsar. Kurumlardaki tüm giderleri kayıt altına alan ön muhasebe elemanı finansal operasyonları yapar. Ön muhasebe elemanları sayesinde şirketlerin mali konuları takip edilebilir. Şirketin mali kayıtlarını tutmakla görevli ön muhasebe elemanı irsaliye, kasa, banka veya çek gibi rutin işlemleri yerine getirir. Muhasebe elemanı finansal işleri muhasebeleştirir, tahsilatlarla ilgilenir ve evrakları dosyalayarak raporlar. Muhasebe işlemleri için firmalara destek sunan ön muhasebe elemanı mali işlerin zeminini oluşturduğu için kurumların en önemli parçalarındandır. Ön muhasebe elemanı yazılımlarla çalışarak hataları sıfıra indirebilir. Faturaların işlenmesinden ödeme aşamasına ve firmadaki nakit akışına kadar tüm işlemleri kayıt altına almakla görevlidir. Titiz ve dikkatli bir çalışma gerektiren ön muhasebe, şirketlerdeki muhasebe bölümünün iş yükünü hafifletir.

Ön Muhasebe Elemanı Nasıl Olunur?

Ön muhasebe elemanı olabilmek için adayların muhasebeyle alakalı bir eğitim geçmişine sahip olması gerekir. Şirketler, genellikle, ön muhasebe elemanlarının muhasebeyle ilgili ön lisans ya da lisans bölümlerinden mezun olmasını tercih eder. Ancak sektörel anlamda bu alanla ilgili deneyim sahibi olan lise mezunları da bu mesleği yapabilir. Tecrübenin ve eğitimin bir getirisi olarak ön muhasebe elemanlarının bazı muhasebe paket programlarını bilmesi gerekir.  Ayrıca adaylar MS Office programlarına da hakim olmalıdır.

Ön Muhasebe Elemanı Ne İş Yapar?

Ön muhasebe elemanı küçük, orta veya büyük ölçekli işletmelerde muhasebe bölümünde çalışır. Günlük işleri temel finansal işlemlerden oluşur. Ön muhasebe yoğun bir tempoyla yapılan ve dikkat gerektiren bir iştir. Ön muhasebenin temel amacı asıl muhasebe işlemlerini ve ön girdileri hazırlamaktır. Ön muhasebe elemanı görevleri ve sorumlulukları şu şekildedir:

  • Genel muhasebe departmanı ile koordinasyon içinde çalışmak
  • Günlük olarak kasa, pos ve muhasebe kayıtlarını tutmak
  • İşletmeye alınmış olan malların, malzemelerin ve hizmetlerin irsaliyelerini sistemde kayıt altına alıp saklamak. Makbuzları arşivlemek
  • Vergi ödemelerinin takibini yapmak
  • Muhasebe kayıtlarını tutarak dosyaları düzenlemek
  • Alınan malzeme ve ürünlerin alış satış faturalarını ve garanti belgelerini saklamak
  • Her ay sonunda çalışanların  bordro ve personel ücretlerini hazırlamak
  • Raporlu personeli muhasebe departmanına bildirmek
  • Muhasebeye gelen evrakları zamanında ulaştırmak
  • Firmanın demirbaşını kullanıcılarıyla beraber listelemek
  • Tüm raporlamaları yapmak ve arşivlenmesini sağlamak
  • Firmanın tüm gelir gider belgelerini makbuzlarla beraber saklamak
  • Tüm cari hesapları işletmenin genel muhasebe departmanına bildirmek
  • Muhasebe programına verilerin girişini yapmak
  • Kasa ve hesap takibi yapmak ve nakitle ilgili işlemleri kontrol etmek
  • Verilere ve bilgilere göre firmanın muhasebe bölümünü doğru bir şekilde yönlendirmek

Ön Muhasebe Elemanının Bilmesi Gerekenler

Ön muhasebe için geleneksel yöntemler izlendiğinde bazı hataların meydana gelmesi mümkün olur. Ön muhasebe elemanının bilmesi ve dikkat etmesi gerekenler şu şekildedir:

  • Gider ve harcama makbuzlarının kayıtlarını programlara işlemelidir.
  • Kesilen faturaların bir kopyasını klasörde, bir kopyasını da koçanda saklamalıdır.
  • Damga vergilerinin olup olmadığını kontrol etmeli ve dosyada bunları takip etmelidir.
  • Firmayla ilgili önemli belgeleri, ortakların kimlik bilgilerini, imza sirkülerini, ticaret sicil evraklarını, kira kontratlarını, sigorta poliçelerini ve vergi dairesi poliçelerini ayrı klasörlerde saklamalıdır.
  • Evrakların, Ticaret Kanununa göre 10 yıl, Vergi Kanununa göre 5 yıl saklanması gerektiğini bilmelidir.
  • Ortaklar Pay Defteri, Yönetim Kurulu Karar Defteri ve Genel Kurul Karar Defteri gibi resmi evrakları takip etmelidir.

Orka muhasebe programı ön muhasebe elemanlarının işini kolaylaştırır. Siz de Orka yazılımlarıyla süreçlerinizi hızlandırabilir, E-Defter, E-Fatura, E-SMM gibi hizmetleriyle E-Dönüşüm sürecinizi sorunsuzca yönetebilirsiniz.

demo-attachment-1245-Mask-Group-43@2x

Geçici Vergi Nedir?

Türk Vergi Kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi türlerinden biri de geçici vergidir. Bu vergi türü peşin vergi adı ile de bilinir. Geçici vergi ödemeleri her yıl güncellenen oranlar baz alınarak hesaplanır. Vergi mükellefi olanlar geçici vergi beyan etmemesi durumunda çeşitli cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalabilir. Bu vergi türünde dönemsel kazançlar esas alınır ve vergi bu rakamlar üzerinden hesaplanarak ödenir. Peki, geçici vergi nedir, geçici vergi hesaplama süreci nasıldır ve geçici vergi ne zaman ödenir? Gelin geçici vergi hakkında bilinmesi gereken tüm detaylara birlikte yakından bakalım.

Geçici Vergi Nedir?

Kurumsal vergi mükellefleri, serbest meslek sahipleri ve gerçek usul düzenine göre kazanç sağlayan kişilerin, gelir ve kurumlar vergisini üçer aylık cari dönem kazançlarına göre peşin olarak ödemesine geçici vergi denir. Başka bir ifade ile ise geçici vergi, gelir ve kurumlar vergisi adına tüm yılın hesaplamaları yapılmadan üçer aylık sürelerde oluşan kazançların önden peşinen ödenmesidir. Bu sebepten ötürü bu vergi türüne peşin vergi de denir.

Geçici Vergi Nasıl Hesaplanır?

Geçici vergi oranları her sene değişen rakamlar üzerinden ödenen bir vergi türüdür. Üçer aylık dönemler şeklinde belirlenen kȃr/zarar durumlarına göre ödemesi yapılan geçici vergide bir önceki dönem hesaplanan vergi oranı beyannameden düşülür.
2023 yılına göre geçici vergi oranları,

  • Gelir vergisi mükellefleri için yüzde 15,
  • Kurumlar vergisi mükellefleri için yüzde 20

şeklinde belirlenmiştir.
Geçici vergi de tıpkı diğer vergiler gibi beyan edilmelidir. Bu verginin beyannamesinde mükellefin durumuna göre ek belgeler de gerekebilir. Serbest meslek sahipleri beyannamelerine ek olarak kazanç bildirimi eklemelidir. Kurumlar vergisine tabi olan ve bilanço defteri tutan mükelleflerin gelir tablosunu beyan etmesi gerekirken işletme defteri tutmakla yükümlü olan mükellefler ise beyan sırasında hesap özeti tablosunu da Gelir İdaresi Başkanlığı’na sunmalıdır.

Geçici Vergi Ne Zaman Ödenir?

Geçici vergi ödemeleri Gelir Vergisi Kanununun 120. maddesi uyarınca belirlenir. Kazanç belirleme işleminde dönemsellik ilkesine uyulması önem taşır. Mükellefler, ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarına göre hesaplama yapmalı ve beyanname vermelidir. Örneğin, gelir vergisi mükellefi olan Ahmet Bey; Ocak, Şubat ve Mart ayı dönemindeki 1500 TL kȃrı için bu tutarın yüzde 15’i olan 225 TL’yi ilk 3 ay için ödeyecektir. Ahmet Bey, diğer 3 aylık dönemlerde de kazançlarını bu şekilde beyan edip düzenli olarak ödediği takdirde yıl içinde parça parça ödeme yaptığı için yıl sonunda gelir vergisi ödemesi yapmayacaktır. Yani geçici vergisini düzenli olarak ödeyen mükelleflerin gelir vergisi yıllık vergi tutarından düşülür.

Geçici Vergi Kimler Verir?

Yukarıda da belirtildiği gibi geçici vergi vermekle yükümlü olan kişiler; serbest meslek sahipleri, kurumlar vergisi mükellefleri ve gerçek usulde faaliyet gösteren ticari kazanç erbaplarıdır. Kazanç üzerinden 3’er aylık dönemler halinde ödenen bu vergi aslında gelir vergisi dışında bir vergi olarak görülmemelidir. Ücret geliri kazananlar, basit usulde vergilendirilen mükellefler, zirai kazanç sahipleri ve vergiden muaf olan serbest meslek sahipleri ise geçici vergi ödemez. Geçici verginin yüzde 10’u aşan bir oranda eksik bildirilmesi durumunda mükellefe vergi cezasının yanı sıra ilgili tutar üzerinden gecikme faizi de uygulanır.
Siz de geçici vergi mükellefi iseniz kazançlarınız üzerinden 3’er aylık dönemlerde beyanname sunarak ödemelerinizi eksiksiz bir şekilde gerçekleştirmeli ve ödemelerinizi gelir vergisinden düşmelisiniz. Orka Bilgisayar’ın kurumsal muhasebe ve yazılım programlarını kullanarak tüm gelir/gider ve vergi akışınızı kolayca takip edebilir ve muhasebe işlemlerinizi verimli bir biçimde yönetebilirsiniz. Ayrıca şirketinizin dijital dönüşüm süreci için Orka Bilgisayar tarafından sunulan e-Fatura, e-Defter, e-SMM gibi hizmetlere de göz atabilirsiniz.

demo-attachment-1083-Mask-Group-4442@2x

Huzur Hakkı Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Şirketlerin en iyi performansa ulaşması ve doğru şekilde yönetilmesi için üst yönetim kadrosu tarafından düzenli olarak kararlar alınır. Firmalarda sürekli olarak yapılan toplantı ve görüşmeler sonucunda üst yönetim tarafından alınan birtakım şirket kararları ise huzur hakkı kavramını doğurur. Şirketin önde gelenleri tarafından alınan kritik kararların, ileride kişiler üzerinde negatif etkisi olmaması için ilgili kişilere huzur hakkı ödemesi yapılır. Bu hak şirketin yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerinin üzerindeki sorumluluğu azaltmak ve onları rahatlatmak amacıyla kullanılır. Peki, huzur hakkı ne demekhuzur hakkı ödemesi nedir ve huzur hakkı kimlere verilir? Bu yazımızda huzur hakkı kavramıyla ilgili en çok merak edilen detayları bulabilirsiniz.

Huzur Hakkı Nedir?

Firma yetkililerinin ve yöneticilerin, başında olduğu kurumla alakalı önemli görev ve sorumlulukları bulunur. Şirketin geleceği adına hayati öneme sahip kararları alan bu kişiler için huzur hakkı adı altında maddi bir ödeme yapılır. Ek maaş olarak da adlandırılabilen bu ödeme kişilerin sorumlulukları neticesinde karşılaşacağı riskleri minimum seviyeye indirme amacı taşır. Huzur hakkı firmanın üst düzey yönetimindeki hizmetlerin karşılığında ilgili kişilere Gelir Vergisi Kanunu baz alınarak ödenir.

Huzur Hakkı Nasıl Hesaplanır?

Kurum tarafından firmanın üst düzey yetkililerine huzur hakkı ödemesi yapılabilmesi için ilgili hakkın şirket sözleşmesi esaslarında belirtilmesi gerekir. Ayrıca huzur hakkı ödemesi için kurumun karar defterinde bu kararın yer alması şartı da bulunur. Ancak bunun noterle tasdikinin yapılması gibi bir gereklilik bulunmaz. Eğer şirket çok ortaklı bir yapıda ise ve ileride bu konu hakkında bir kargaşaya mahal vermemek isteniyorsa o zaman şirket tarafından huzur hakkının noterde tescil ettirilmesi tercih edilebilir.
Huzur hakkı ödemesi için hesaplama yapılırken Gelir Vergisi kesintisi baz alınır. İlgili ödeme için damga vergisi oranı ise binde 7.59 olarak alınır. Huzur hakkı hesaplama süreci için söz konusu yıl içerisindeki gelir vergisi oranları dikkate alınmalı ve brüt tutar üzerinden net tutar hesaplanmalıdır. Bunun yanında huzur hakkı asgari geçim indirimini kapsarken sigorta primine tabi değildir. Örneğin, 50 bin TL’lik net huzur hakkı ödemesi yapmanın bedeli şirket için yaklaşık 57 bin 750 lirayı bulabilir. Bunun 8 bin 660 liralık kısmı %15’lik gelir vergisi kesintisi iken 438 liralık kısmı damga vergisi kesintisidir. 1350 liralık kısmı ise asgari ücret vergi istisnası şeklinde hesaplanır.
Huzur hakkı ücreti belirlenirken ilgili tutarın şirketin mali yapısına uygun bir aralıkta olması son derece önemlidir. Şirketin mali durumunun üzerinde belirlenen tutarların Maliye tarafından cezai yaptırımları olması ihtimali bulunur. Bu nedenle huzur hakkı ödemelerinin şirketin kȃrlılık durumlarına uygun olarak düzenlenmesi önemli bir ayrıntıdır.

Huzur Hakkı Kimlere Verilir?

Huzur hakkı ödemeleri genellikle üst düzey yönetim kadrosunda yer alan kişilere yapılır. Bu kural, anonim şirket tipinde faaliyet gösteren kurumlarda yönetim kurulu üyeleri olarak bilinirken limited şirket türündeki firmalarda ise müdür statüsünde olan veya olmayan şirket ortakları olarak kabul edilir. Huzur hakkı adı altında gerçekleştirilen ödemelerin toplantı başına olacak şekilde düzenlenmesi mümkündür. Buna ek olarak ödemelerin ay, yıl veya gün bazında düzenlenip ödemesi de yapılabilir.
Siz de şirketinizin üst yönetim kadrosunda yer alan kişiler için huzur hakkı ödemesi gerçekleştirirken Orka Bilgisayar’ın kurumsal muhasebe ve yazılım çözümlerinden faydalanın. Sektörünüze özel çözümler sayesinde muhasebe süreçlerinizi en verimli şekilde yönetin. Ayrıca Orka Bilgisayar’ın e-Fatura, e-Defter, e-SMM ve e-Ticaret alanındaki dijital yeniliklerini de hemen inceleyerek firmanızın dijital dönüşüm sürecine katkı sağlayın.